51 research outputs found

    Food and religion from primitive to celestial

    Get PDF
    Din, bireyin davranışlarını düzenlemede, toplumsal ahlak kuralları ile birlikte göz önüne alınan faktörlerden biridir. Yaşayış biçimini etkileyen dinler, bireyin beslenme şekline de düzenlemeler getirmiş ve bu düzenlemeler etkinliğini korumuştur. Küreselleşme ile dini uygulamalar hem ticari, hem toplumsal hem de siyasi yönden önem kazanmıştır. Türkiye kendi içinde değişik inanış sistemlerine ait uygulamaları barındıran bir ülke olarak Avrupa Birliği bünyesinde yer almaya hazırlanmaktadır. Avrupa Birliği içerisinde gıda hijyeni ve toplumsal beslenme kavramları açısından dinler tarafından yasaklanan gıdaların ve dini uygulamaların bilinmesi önem göstermektedir.Religion together with social ethical rules affects arrangement of individual. Religion not only imposes life style of society but also regulates eating habbits permanently. Globalization underlines the importance of religious applications in commercial, social and political areas. Turkey, with her different religious views, is preparing to attend European Union. With respect to food hygiene and social eating habbits religious concerns in food selection is importan

    Hidrojen peroksit dekontaminasyon etkinliğinin belirlenmesine yönelik mikrofluidik katalaz biyosensörü: Mikrobiyal optimizasyon

    No full text
    Biyolojik suçlar (biyoterörizm dahil) gibi biyolojik riskler, mikroorganizmaların bulaşmasına yol açarak dekontaminasyon gerektirmektedir. Dekontaminasyon, mikroorganizmanın yayılmasını kontrol etmek için kritik bir noktadır. Dekontaminasyon için birçok kimyasal kullanılmaktadır. Ancak ekonomik ve seçkin antimikrobiyal özelliklerinden dolayı hidrojenperoksitin (H2O2) uygulamasıda sıktır. Dekontaminasyon sürecini izlemek için uygun bir sistem bulunamamıştır. Bu çalışmada, H2O2 uygulamalarının etkinliğini taramak için katalaz pozitif olduğu bilinen Staphylococcus aureus kullanarak bir bakteriyel mikrofluidic (mikroakışkan) biyosensör tasarladık. Bu çalışmada öncelikle, kurutma prosesi ve prosesin validasyonu ile ilgili olarak çalışmanın mikrobiyal optimizasyon kısmı hazırlanmıştır. Sonuçlar, kurutmanın katalaz reaksiyonu üzerinde hiçbir etkisi olmadığını ve satışta bulunan dekontaminantların bu yaklaşımla değerlendirilebileceğini göstermiştir

    Tıbbi sterilizasyonun kontrolünde kullanılan biyoindikatör sistemi tasarlanması

    No full text
    Sterilizasyon, hastane enfeksiyonlarını kontrol etmek için en etkili yöntemlerden biridir ve uluslararası standardizasyon kuruluşunun belirlediği standartlara göre uygulanmaktadır. Sterilizasyon yöntemi, tıbbi malzemenin fiziksel özelliklerine göre seçilmektedir. Bu çalışmada biyolojik indikatörler, işlemin uygulanacağı malzeme ve zaman parametresi değerlendirilerek üretilmiştir. Geobacillus stearothermophilus spor formda olup, biyolojik indikatör yapımında yaygın olarak kullanıldığından bu çalışma için seçilmiştir. Vejetatif formda olması ve düşük sıcaklıktaki sterilizasyon yöntemlerine verdiği cevap süresiyle seçilen bir diğer bakteri de Escherichia coli olmuştur. Seçilen iki bakteriyle çiftli kontrol yapılmıştır. G. stearothermophilus ve E. coli bakterilerinin büyümesi için glukoz ve nişasta besin maddesi olarak kullanılmıştır. Ardunio Uno ve TCS3200 renk sensörü ile hazırlanan sistemden bakteri ve besin maddelerinden hangisinin daha hızlı sonuç verdiği test edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre iki bakterinin de otoklav biyoindikatörü olarak kullanıma uygun, halk sağlığı çalışmaları açısından yeterli olduğu görülmüştür. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, elektronik ve optik donanımı sayesinde insan gözünden daha hızlı ve doğru okuyabilen, analitik veriler ile optimize edilip, kayıt altına alınabilen bir cihazla kalite kontrol süreçlerinin daha doğru yapılabileceğini göstermiştir

    METHOD VALIDATION AND PREVALENCE OF L. Monocytogenes CONTAMINATION IN GROUND BEEF WITH VIDAS: AS AN ALTERNATIVE METHOD COMPARED WITH ISO 11290

    No full text
    L. monocytogenes, which is recognized among the leading foodborne pathogen has been identified as the causative agent of listeriosis, which causes important symptoms such as abortion, septicemia, and meningitis. In the first stage of our study, the effectiveness of VIDAS LMO2 and ISO 11290:1 methods, which are frequently used today in the diagnosis of this pathogen, were compared in artificially contaminated samples. In the second stage, the presence of L. monocytogenes in ground beef samples sold in the market was revealed by both methods. According to the data achieved in the study, the relative sensitivity, specificity, accuracy, false positive, and false negative of the VIDAS LMO2 method against ISO 11290-1:2017 was found 99.236%, 73,684%, 90%, 0.263%, and 0.007% in ground beef, respectively. Although no significant difference was detected between the two methods, VIDAS LMO2 was found to be superior in terms of analysis time. Since it is known that rapid and reliable diagnosis is very important in food poisoning, the VIDAS method can be preferred more desirable due to this superiority

    METHOD VALIDATION AND PREVALENCE OF L. Monocytogenes CONTAMINATION IN GROUND BEEF WITH VIDAS: AS AN ALTERNATIVE METHOD COMPARED WITH ISO 11290

    No full text
    L. monocytogenes, which is recognized among the leading foodborne pathogen has been identified as the causative agent of listeriosis, which causes important symptoms such as abortion, septicemia, and meningitis. In the first stage of our study, the effectiveness of VIDAS LMO2 and ISO 11290:1 methods, which are frequently used today in the diagnosis of this pathogen, were compared in artificially contaminated samples. In the second stage, the presence of L. monocytogenes in ground beef samples sold in the market was revealed by both methods. According to the data achieved in the study, the relative sensitivity, specificity, accuracy, false positive, and false negative of the VIDAS LMO2 method against ISO 11290-1:2017 was found 99.236%, 73,684%, 90%, 0.263%, and 0.007% in ground beef, respectively. Although no significant difference was detected between the two methods, VIDAS LMO2 was found to be superior in terms of analysis time. Since it is known that rapid and reliable diagnosis is very important in food poisoning, the VIDAS method can be preferred more desirable due to this superiority

    Çinko oksit nanopartiküllerin (ZnO-NP) önemli gıda kaynaklı patojenler üzerine in vitro dekontaminasyon etkisi

    No full text
    Zinc oxide (ZnO) has been used for many years in the pharmaceutical, cosmetic, paint, textile, and food industries for coating surfaces, absorbing UV rays and due to its antimicrobial properties in nanoscale, it has been identified as an important chemical for decontamination. Zinc can be found in many foods as well and its allowed daily intake for adults has been reported as 8-11 mg. Zinc Oxide Nanoparticles (ZnO-NPs) are generally regarded as safe (GRAS) for it being stable under hard processing conditions. Compared to organic acids, ZnO-NPs have better durability, selectivity, and heat resistance. In the present study, it was aimed to understand the decontamination effect of ZnO-NPs on S. enteritidis, S. typhimurium, S. aureus, L. monocytogenes, and E. coli O157 to develop novel, safe decontamination agents for the food industry. For this purpose, <50 µ ZnO-NPs were added into Tryptic Soy Broth in 20 mMolar final concentration for the understanding of the antimicrobial effect. After inoculation of the pathogens, a counting procedure was performed using the Tryptic Soy Agar by the pour on plate method at 0, 1st, 2nd, 4th, 6th, 8th, 12th, and 24th hours. As a result, S. enteritidis and S. aureus 3 Log CFU/mL, S. typhimurium and E. coli O157 4 Log CFU/mL, L. monocytogenes 2 Log CFU/mL decreased in 24 hours.: Çinko oksit (ZnO) ilaç, kozmetik, boya, tekstil ve gıda endüstrilerinde yüzeyleri kaplamak, UV ışınlarını absorbe etmek için uzun yıllardır kullanılmaktadır ve nano ölçekte antimikrobiyal özellikleri nedeniyle dekontaminasyon için önemli bir kimyasal olarak tanımlanmıştır. Çinko, birçok besinde de bulunabilen bir kimyasal olup yetişkinler için izin verilen günlük alım miktarı 8-11 mg olarak bildirilmiştir. Çinko Oksit Nanopartiküller (ZnO-NP’ler) zorlu gıda işleme koşulları altında stabil kalabilmeleri nedeniyle genellikle güvenli olarak (GRAS) kabul edilmişlerdir. Organik asitlerle karşılaştırıldığında, ZnO-NP’ler daha iyi dayanıklılığa, seçiciliğe ve ısı direncine sahiptir. Bu çalışmada, gıda endüstrisi için yeni, güvenli dekontaminasyon ajanları geliştirmek için ZnO-NP’lerin S. enteritidis, S. typhimurium, S. aureus, L. monocytogenes ve E. coli O157 üzerindeki dekontaminasyon etkisini anlamak hedeflenmiştir. Bu amaçla, antimikrobiyal etkinin anlaşılması için Tryptic Soy Broth içerisine nihai konsantrasyonu 20 mMolar olacak şekilde <50 µ büyüklüğünde ZnO-NP’ler eklenmiştir. Patojenlerin inokülasyonundan sonra, 0., 1., 2., 4., 6., 8., 12. ve 24. saatlerde Tryptic Soy Agar’da dökme plak yöntemi ile bakteri sayımları yapılmıştır. Sonuç olarak, 24 saatte S. enteritidis ve S. aureus 3 Log CFU/mL, S. typhimurium ve E. coli O157 4 Log CFU/mL, L. monocytogenes 2 Log CFU/mL azalmıştı

    Effects of different fibers on the quality of chicken meatballs

    No full text
    The objective of this study was to determine the effects of pea fiber, orange fiber and inulin fiber on some quality properties of chicken meatballs. Samples were prepared with different formulations (3, 6 and 9 %) for each fiber. Analyzes of pH determination, thiobarbituric acid and color values of raw meatballs were evaluated during cold storage whereas color, yield, diameter reduction, moisture retention, fat absorption and sensory properties of fried meatballs were determined. As a results, it was observed that fibers had significant effect on quality of meatballs. Pea fiber increased pH, yield and moisture retention whereas decreased diameter reduction and fat absorption. Inulin fiber increased pH, diameter reduction and fat absorption. Additionally, orange fiber improved TBA, a and b values of samples, positively. In particular, it was found that 6, 9 and 9 % of pea fiber and 9 % of inulin fiber are more successful for chicken poultry production. © M. & H. Schaper GmbH & Co

    Antimicrobial activities of Ankaferd BloodStopper, hypochlorous acid, and chlorhexidine against specific organisms

    No full text
    Abstract Not Availabl
    corecore