19 research outputs found

    The Effect of Strabismus Surgery on Refractive Error and Anterior Segment Measurement

    Get PDF
    Aim: This study aimed to investigate the effects of horizontal strabismus surgery on refractive error and anterior segment parameters. Material and Methods: Fifty-four eyes of 27 patients were included in this study. Patients underwent repeated refraction measurements and anterior segment evaluation preoperatively, first week, first month, third month, and sixth month postoperatively. Patients were divided into three groups, those who underwent resection (group 1), recession (group 2), and healthy eyes without any surgical intervention (group 3). Results: The mean age of the patients was 24.4±11.1 years and 14 (51.9%) were female. There was a statistically significant difference in central corneal thickness in group 2 before and after surgery (p=0.037). The mean central corneal thickness was highest in the first week with 548.14±40.42 µm and lowest in the first month with 541.50±41.75 µm after surgery. There was a statistically significant difference in cell density (p=0.004) and mean cell area (p=0.004) between groups 1 and 2 in the first week after surgery. The cell density level was statistically significantly higher in group 1 in all postoperative measurements. In addition, the mean cell area level was statistically significantly lower in group 1. Conclusion: Strabismus surgery has an effect on anterior segment parameters in addition to correcting eye movements and visual axis. Depending on the type of intervention, the number of affected anterior segment parameters also varies. In the management of the patient in the postoperative period, the anterior segment structures should be carefully evaluated at each examination and the findings should be noted

    Repeatability and Agreement of Macular Thickness Measurements Obtained with Two Different Scan Modes of the Optovue RTVue Optical Coherence Tomography Device

    Get PDF
    Objectives:To evaluate the repeatability and agreement of macular thickness measurements obtained with E-MM5 and MM6, two different scan modes, on the Optovue RTVue optic coherence tomography (OCT) device.Materials and Methods:Three consecutive macular thickness measurements in 30 healthy volunteers were taken using the OCT device E-MM5 and MM6 scan modes. The repeatability and agreement of these measurements obtained from the two scan modes and divided into nine anatomical regions based on early treatment diabetic retinopathy study were subjected to statistical analysis.Results:The mean age of the participants was 29.7±6.39 years. Intraclass correlation (all ICC values ≥0.86) and coefficient of variation (all coefficient of variation values ≤2%) analyses of consecutive OCT measurements in the nine regions of the macula obtained in both E-MM5 and MM6 scan modes gave high repeatability rates. Mean macular thickness values in the foveal region were 243.76±21.79 μm in E-MM5 mode and 247.04±19.83 μm in MM6 mode (p=0.543). Values for measurements obtained in E-MM5 and MM6 scan modes in parafoveal macular regions were also statistically similar (p>0.05 for all). However, a statistically significant difference was observed between the two modes in perifoveal macular measurements, except in the superior region.Conclusion:The Optovue RTVue OCT device gives highly repeatable measurement results for macular thicknesses in both E-MM5 and MM6 scan modes. However, it should be considered that measurements performed in E-MM5 and MM6 modes give different results in perifoveal regions

    Analysis Concerning Various Variables Of Turkish Teacher Candidates Digital Pedagogical Adequacy

    No full text
    Bu araştırmada, "Eğitimde Fırsatları Arttırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi" ile eğitimde yaşanan teknolojik değişimler çerçevesinde Türkçe öğretmeni adaylarının dijital araçları kullanabilme/oluşturabilme yeterliliklerini belirlemek amacıyla dijital pedagojik yeterliliklerine ilişkin tutumları çeşitli değişkenler açısından incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubu seçkisiz örnekleme yöntemlerinden basit seçkisiz örnekleme yoluyla belirlenmiş olup 20152016 eğitim-öğretim yılı güz döneminde Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünde 1, 2, 3 ve 4. sınıfta öğrenim gören toplam 209 öğretmen adayından oluşmaktadır. Betimsel tarama modeliyle gerçekleştirilen araştırmanın verilerinin toplanmasında; Yaman, Aydemir ve Demirtaş (2013) tarafından geliştirilen Dijital Pedagojik Yeterlilik Ölçeği (DPYÖ) kullanılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizi sonucunda 19 madde ve üç faktörden oluşan ölçeğin Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ölçeğin tamamı için 91, ÖDPY (Öğretimsel Dijital Pedagojik Yeterlilik), GDPY (Genel Dijital Pedagojik Yeterlilik) ve WDPY (Web Dijital Pedagojik Yeterlilik) alt boyutları için de sırasıyla .89, .81 ve .76 olarak belirlenmiştir. Bu ölçme aracıyla Türkçe öğretmeni adaylarının dijital pedagojik yeterliliklerinin cinsiyet, sınıf düzeyi, yaş, anne-baba eğitimi, bilgisayar ve internet kullanım bilgi düzeyi değişkenleri açısından manidar düzeyde farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Araştırmadaki betimleyici istatistikler ve demografik değişkenler için merkezi eğilim ve dağılım ölçütleri (frekans, yüzde, ortalama, basıklık ve çarpıklık) hesaplanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde iki değişken arasındaki anlamlılığı test etmek için t testi, ikiden fazla değişken arasındaki anlamlılığı test etmek için de tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; Türkçe öğretmeni adaylarının dijital pedagojik yeterlilikleri cinsiyet, yaş bilgisayar ve internet kullanım düzeyi değişkenleri açısından manidar düzeyde farklılık gösterirken; sınıf düzeyi, anne-baba eğitim düzeyi değişkenleri açısından ise manidar düzeyde bir farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır.In this study it is intended to be examined the Turkish teacher candidates' attitudes of digital pedagogical qualification aiming to determine the ability to use/create digital tools within the framework of technological changes taking place in education with "Opportunities for Enhancement Technology in Education Improvement Act" (Fatih) Project in terms of various variables. The study's study group was determined by simple random sampling from unselected sampling methods; Recep Tayyip Erdoğan University consists of 209 teacher candidates who are studying in the 1st, 2nd, 3rd and 4th classes in the Department of Turkish Language Teaching in the fall semester of 2015-2016 academic year. In the collection of data of the study conducted by the descriptive model, Digital Pedagogical Qualification Questionnaire (DPYÖ) developed by Yaman, Aydemir and Demirtas (2013) was used. As a result of the exploratory factor analysis and confirmatory factor analysis, the Cronbach Alfa reliability coefficient scale of 19 items and three factors was 91 for all dimensions, ÖDPY (Instructional Digital Pedagogical Proficiency), GDPY (General Digital Pedagogical Proficiency) and WDPY (Web Digital Pedagogical Proficiency) subscales Were found to be .89, .81 and .76, respectively. The central tendency and distribution measures (frequency, percentage, mean, kurtosis and skewness) for the descriptive statistics and demographic variables in the study were calculated. In the analysis of the obtained data, one-way analysis of variance (ANOVA) was used to test the t-test for significance between two variables and to test for significance between two variables. With this measuring tool, digital pedagogical competence of the Turkish teacher candidates were evaluated whether they vary at a significant level in terms of sex, grade, age, parents' education, computer and internet using level of information variables. According to the findings; it has been reached that Turkish teacher candidates' digital pedagogical qualifications indicate a significant difference in terms of gender, age, computer and internet using level; but it hasn't shown a significant difference in terms of class level, parents' educational level variables

    The language of the Turkish epigraphs in Greek alphabet in the Cappadocia region from a cultural perspective

    Get PDF
    Anadolu’da Türkçe konuşan, yazılarında Grek asıllı Karamanlı alfabesini kullanan ve Ortodoks Hristiyanlar olarak adlandırılan Karamanlılar, özellikle Anadolu (Karaman, Konya, Kayseri, Isparta, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Burdur, Aydın ve Karadeniz vb.), İstanbul, Suriye ve Balkanlarda yaşamışlardır. Karamanlı Ortodoks Türklerin Anadolu’da en yoğun yaşadığı bölge ise Kapadokya’dır. Kapadokya’da (Nevşehir Merkez, Ürgüp, Mustafapaşa), Derinkuyu (Suvermez, Yazıhöyük, Zile), Niğde (Gölcük, Misti/Misli Fertek, Sementra, Andaval, Hasköy, Aravan/Kumluca, Kurdanos/Hamamlı, Bor), Aksaray (Güzelyurt, Uluağaç), Kayseri (İncesu, Zincidere, Pınarbaşı, Endürlük, Develi) yaşamakta olan Karamanlı Ortodoks Türkler, TBMM ile Yunan Hükümeti arasında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan “Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol”gereğince 1 Mayıs 1923 tarihinden itibaren Yunanistan’a zorunlu göçe tabi tutulmuştur. Bu zorunlu göç neticesinde, günümüzde Yunanistan’ın Selanik, Larissa, Eviya Adası, Kavala, Atina, Prea, Halkida gibi yerleşim yerlerinde yaşayan Karamanlı Ortodoks Türkler, göçmek zorunda kaldıkları topraklarda büyük bir kültürel mirasın parçası olarak Karamanlıca kitabeler bırakmışladır. Makalede, Kapadokya bölgesinde bulunan ve Karamanlı Ortodoks Türklerden günümüze kadar ulaşmış kitabelerin dil özellikleri, bu kitabelerin içerik ve işlevleri ile Karamanlı Ortodoks Türklerin kültürel mirasları gibi konular değerlendirilecektir. Kapadokya bölgesinde bulunan bu kitabelerin Karamanlı Ortodoks Türklerin hayatındaki önemi, tarih ve kültür bağlamında ortaya konmaya çalışılacaktır

    Risāle-i nān-vāylık (fırıncılık risalesi)

    No full text
    15. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar Türkistan coğrafyasının ortak yazı dili Çağatay Türkçesidir. Günümüzde Uygur Özerk Bölgesi adı verilen coğrafyada yaşayan Uygur Türklerinin Çağatay Türkçesiyle divan, mesnevi, tezkire ve risale gibi türlerde çok sayıda eser verdikleri bilinmektedir. Bu eserler içinde yaygınlığı ve sayısıyla en çok dikkat çeken ise geleneksel meslekleri konu alan risalelerdir. Yüzyıllarca sözlü gelenek aracılığıyla aktarılan geleneksel mesleklere ilişkin bilgi ve tecrübeler, özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda Çağatay yazı dilinde risale adıyla yazıya geçirilmiştir. Temelde sözlü gelenek ve sözlü kaynaklardan beslenen risale yazma geleneğinin çok yaygın olduğu Uygur Türklerinde, geleneksel mesleklerin ve bunların yasası olarak tanımlayabileceğimiz risalelerin sayısı tam olarak bilinmemektedir. Ancak yaptığımız araştırmalarda, farklı ülkelerdeki kütüphane kataloglarında 40 mesleğe ilişkin 120 civarında risale tespit etmiş bulunmaktayız. Risale olarak adlandırılan eserler, genellikle 13 cm uzunluğunda, 9 cm genişliğinde ve daha çok cepte taşınabilecek nitelikteki el yazmalarıdır. Bunlar çiftçilik, tüccarlık, ağaç oymacılığı, çobanlık, sepetçilik, çömlekçilik, dericilik, aşçılık gibi mesleklerin ortaya çıkışını, mesleğin pirlerini, mesleği icra edenlerin uyması gereken kuralları ve icra sırasında okunması gereken ayet ve duaları içeren eserlerdir. Çağatay Türkçesiyle Kaşgar, Hoten, Yarkent, Kumul ve Turfan gibi şehirlerde kaleme alınan yazma eserlerin büyük bir kısmı 19.-20. yüzyıllarda misyoner, seyyah ve araştırıcılar tarafından toplanarak farklı ülkelere götürülmüştür. Günümüzde geleneksel meslekleri konu alan ve Çağatay Türkçesi ile yazılmış olan risaleler başta Lund Üniversitesi Kütüphanesi (İsveç) olmak üzere Rusya Bilimler Akademisi Doğu Bilimi Enstitüsü Kütüphanesi, Fransız Bilimler Akademisi Kütüphanesi, Şincañ Uygur Özerk Bölgesi Eski Eserler İşhanesi ve İctimai Fenler Akademisi Kütüphanesinde bulunmaktadır. Ayrıca Japon araştırıcıların yanı sıra Kaşgar, Hoten, Yarkent, Turfan ve Ürümçi’de yaşayan kişilerin şahsi kütüphanelerinde de bu eserlerden bazıları bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarda, Uygurlara ait geleneksel meslekleri konu alan çalışmaların daha çok Çin’de ve Japonya’da yapıldığı görülmektedir. Bu eserlerin Türk kültür tarihi ve Çağatay Türkçesi araştırmalarında önemli veriler sunacağını dikkate alarak Çağatay Türkçesiyle Yazılan ve Geleneksel Meslekleri Konu Alan Risalelerin Araştırılması, İncelenmesi ve Yayımlanması başlığını taşıyan bir proje hazırladık. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Projesi Birimi tarafından desteklenmesi kararlaştırılan projeyi (Proje Nu: NEÜBAP 16S14) hayata geçirdik. Proje kapsamında geleneksel meslekleri konu alan risaleler, mesleğin ortaya çıkışı ve icrası, yaratım ve aktarım süreçleri, risalelerin içerik ve işlev özellikleri gibi açılardan incelenmiştir. Elinizdeki “Risāle-i Nān-vāylık” (Fırıncılık Risalesi) adlı çalışma, söz konusu projenin sekizinci eseridir. Bu çalışmaya konu olan fırıncılık risalesinin orijinal metni, Jarring Koleksiyonu Prov. 41 numarada kayıtlıdır. Söz konusu metin, Serkan Çakmak’ın “Jarring Koleksiyonundan Uygurca Meslek Risaleleri (Giriş-İnceleme-Metin-Dizin)” adlı doktora tezinde transkripsiyon olarak verilmiş, ancak metnin müstakil olarak dil ve içerik incelemesi ile tıpkıbasımına yer verilmemiştir. Çalışmanın içerik incelemesinde ve sözlük kısmında, Serkan Çakmak’ın söz konusu çalışması ve H. 1152 (M. 1739/1740) yılında yazılan ve 1980 yılında özetlenerek Uygur Türkçesine aktarılmış olan “Kedimki Uyğur Hüner-Kesip Risaliliri (1)” adlı çalışma içinde yer alan nüshadan da yararlanılmıştır (Lükçüni,Veli 1980: 44-63). Çalışmanın Giriş kısmında risale kavramı ve Çağatay Türkçesiyle yazılmış risalelerin genel özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. 1.Bölüm’de gelenek, geleneksel meslek, mesleki örgütlenme ve fütüvvetname üzerinde durulmuştur. 2. Bölüm’de Uygurlarda risalecilik geleneği ve risalelerin özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. 3.Bölüm’de Uygurlarda ekmek ve ekmek yapım süreçleri, ekmek çeşitleri, fırıncılık mesleği ve fırın çeşitleri gibi konular üzerinde durulmuştur. 4. Bölüm’de çalışmanın asıl konusunu oluşturan Risāle-i Nān-vāylık (Fırıncılık Risalesi) isimli eserin içerik ve işlev özellikleri tanıtılıp değerlendirilmiştir. 5. Bölüm’de çalışmaya konu olan yazmanın transkripsiyonlu metnine yer verilmiştir. 6. Bölüm’de metnin dizin ve sözlüğü oluşturulmuştur. Çalışma Sonuç, Kaynaklar ve Tıpkıbasım ile tamamlanmıştır

    Effect of central corneal thickness on the efficacy of topical latanoprost therapy in cases with primary open angle glaucoma

    No full text
    Amaç: Primer açık açılı glokomlu (PAAG) olgularda topikal latanoprost tedavisinin etkinliği üzerine merkezi kornea kalınlığının (MKK) etkisini değerlendirmek. Gereç ve Yöntem: Bu ileriye dönük çalışmada 33 PAAG’li hastaya ait 54 gözdeki klinik bulgular araştırıldı. Tüm gözlerde ultrasonik pakimetriyle MKK ve nonkontakt tonometriyle göz içi basıncı (GİB) ölçüldü. Daha sonra gözler ince (?540 mikron) ve kalın (>540 mikron) kornealı gruplar olarak ayrıldı. Tüm gözler %0.005 latanoprost ile tedavi edildi ve dördüncü haftada sonuç GİB değerleri ölçüldü. İki gruptaki MKK ve GİB ölçümleri istatistiksel olarak karşılaştırıldı ve MKK ile tedaviyle elde edilen GİB düşüşü arasındaki ilişkiler incelendi. Bulgular: İnce kornealı grupta (n=28) ortalama MKK 525.07±18.06 mikron ve bazal GİB düzeyleri 25.25±2.19 mmHg idi. Bu değerler kalın kornealı grupta (n=26) sırasıyla 569.62±22.14 mikron ve 26.31±2.74 mmHg idi. İki grup arasında bazal GİB değerleri açısından farklılık yokken (p=0.122), MKK değerleri açısından farklılık mevcuttu (p540 micron) cornea groups. All eyes were treated with latanoprost 0.005% and the final IOP levels were measured at fourth week. CCT and IOP measurements in two groups were compared statistically and correlations between CCT and IOP decrease obtained with treatment were investigated. Results: In thin cornea group (n=28), mean CCTs were 525.07±18.06 micron and baseline IOP levels were 25.25±2.19 mmHg. These levels were 569.62±22.14 micron and 26.31±2.74 mmHg respectively in thick cornea group (n=26). The two groups did not differ in terms of baseline IOPs (p=0.122) but in CCTs (p<0.0001). In terms of mean IOP measurements at fourth week, the two groups were statistically different from each other (18.07±2.75 mmHg, and 22.15±3.77 mmHg respectively, p<0.0001). There was a significant correlation between CCT measurements and levels of IOP decrease obtained with treatment (r=-0.667, p<0.0001). Conclusion: IOP lowering effect of latanoprost is affected by CCT. Therefore, CCT measurements may be useful in interpreting clinical efficacy of latanoprost

    A Rare Tumor of the Orbit: Angiomyxoma

    No full text
    Angiomyxoma, which is a rare mesenchymal tumor, has a propensity for occurring in the trunk, head and neck, extremities, and the genital region. Development of the tumor in the orbit is extremely rare, and only a few studies have been reported to date. In this study, we present a 26-year-old female patient who was admitted with a complaint of growing mass at her left upper eyelid during the previous 9 months. Magnetic resonance imaging revealed a well-demarcated lesion appearing as hypointense on T1- and hyperintense on T2- weighted images in the left orbit; the mass was totally excised. Histopathological examination revealed a tumor comprising spindle shaped cells in myxoid stroma sprinkled with small vascular structure. The tumor tissue was positive for alcian blue and vimentin, and not for S100 on staining. Histopathological examination led to the diagnosis of orbital angiomyxoma. The case was followed-up for 18 months without any evidence of recurrence. (Turk J Ophthalmol 2014; 44: 496-8

    The Effect of Topical 1% Cyclopentolate on IOLMaster Biometry

    No full text
    Purpose. To investigate the effects of topical cyclopentolate on ocular biometry parameters in healthy young adults

    Repeatability and Comparison of Keratometry Values Measured with Potec PRK-6000 Autorefractometer, IOLMaster, and Pentacam

    No full text
    Objectives: To research the repeatability and intercompatibility of keratometry values measured with Potec PRK-6000 autorefractometer, IOL Master, and Pentacam. Materials and Methods: In this prospective study, consecutive measurements were performed in two different sessions with the mentioned three devices on 110 eyes of 55 subjects who had no additional ocular pathology except for refraction error. The consistency of flat and steep keratometry, average keratometry, and corneal astigmatism values obtained in both sessions was compared by using intraclass correlation coefficient (ICC). The measurement differences between the devices were statistically compared as well. Results: The mean age of the study subjects was 23.05±3.01 (18-30) years. ICC values of average keratometry measurements obtained in the sessions were 0.996 for Potec PRK-6000 autorefractometer, 0.997 for IOL Master, and 0.999 for Pentacam. There was high compatibility between the three devices in terms of average keratometry values in Bland-Altman analysis. However, there were statistically significant differences between the devices in terms of parameters other than corneal astigmatism. Conclusion: The repeatability of the three devices was found considerably high in keratometry measurements. However, it is not appropriate for these devices to be substituted for each other in keratometry measurements. (Turk J Ophthalmol 2014; 44: 179-83

    Evaluation of Retinal Changes Using Optical Coherence Tomography in a Pediatric Case of Susac Syndrome

    No full text
    Susac syndrome is a rare occlusive vasculopathy affecting the retina, inner ear and brain. The cause is unknown, although it generally affects young women. This syndrome can be difficult to diagnose because its signs can only be revealed by detailed examination. These signs are not always concomitant, but may appear at different times. This report describes a pediatric case who was diagnosed with Susac syndrome when retinal lesions were identified in the inactive period with the help of optical coherence tomography (OCT). The purpose of this case report is to emphasize the importance of OCT in clarifying undefined retinal changes in Susac syndrome
    corecore