Sigara içen ve sigara içmeyen bireylerin psikolojik dayanıklılık ve stresle başa çıkma tutumları açısından karşılaştırılması

Bu çalışmada sigara kullanan, sigara bırakma tedavisi alan ve sigara kullanmayan bireylerin stresle başa çıkma stilleri ve psikolojik dayanıklılık düzeyleri karşılaştırılmıştır. Çalışmanın örneklemini; sigara kullanan ve sigarayı bırakmak amacıyla Ege Üniversitesi Sigara Bırakma Polikliniği'ne başvuran 116, sigara kullanan 110, sigara kullanmayan 121 kişi oluşturmaktadır. Çalışmada cinsiyet, yaş, eğitim durumu, aylık gelir algısı, medeni durum, birlikte yaşanılan kişiler ve bu kişilerin sigara kullanma durumunun yanı sıra; alkol ve sigara dışında başka bir maddenin kullanım durumu, sigaraya başlama yaşı, sigaraya başlama nedeni, sigara kullanım süresi gibi değişkenleri ölçmek amacıyla bireysel bilgi formu hazırlanmıştır. Bireysel bilgi formuna ek olarak; Fagerström Nikotin Bağımlılığı Testi, Alkol Kullanım Bozukluklarını Belirleme Testi'nde yer alan üç soru, Başa Çıkma Stilleri Ölçeği Kısa Formu, Yetişkinler İçin Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği kullanılan ölçekler arasında yer almaktadır. Elde edilen verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra Kruskal-Wallis ve Mann-Whitney U testleri kullanılmıştır. Sözü geçen üç grupta gerçekleştirilen çoklu karşılaştırmalar sonucunda, stresle başa çıkma stilleri ve psikolojik dayanıklılık değişkenlerinin bazı alt boyutlarında gruplar arasında anlamlı bir farklılık olduğu bulgusuna ulaşılmış; psikolojik dayanıklılık değişkeninin düzeyi açısından sigara kullanan katılımcılar ile diğer gruplar arasında anlamlı bir farklılık olduğu ortaya çıkmıştır.In this study; compared groups who are smokers, get smoking cessation treatment and non-smoker about coping with stress strategies and level of resilience. The sample of this study consisted of already smoking and apply to Ege University Smoking Cessation Clinic for quit smoking 116, smokers 110, non-smoker 121 people. In this study, a personal information form prepared for the purpose of measure some variables like gender, age, education level, monthly income perception, marital status, living with the people and these people's smoking status as well as other substance using except smoking and alcohol, age at onset of smoking, reasons to start smoking, time of smoking. In addition to the personal information form; Fagerstrom Test for Nicotine Dependence, located three questions on the Alcohol Use Disorders Identification Test, Coping Style Questionnaire Short Form, Resilience Scale for Adults is located between the scales used. In the analysis of the obtained data as well as descriptive statistics Kruskal-Wallis and Mann-Whitney U test were used. As a result of the findings reached by the multiple comparisons performed in the preceding three groups; coping styles with stress and the resilience variables were significantly different between the groups in certain dimensions. Moreover, in terms of level of resilience variables it has emerged as a significant difference between the groups with other participants and smokers

Sigara Kullanan, Sigara Bırakma Tedavisi Alan ve Sigara Kullanmayan Bireylerin Psikolojik Dayanıklılık ve Stresle Başa Çıkma Tutumları Bakımından Karşılaştırılması

Bu çalışmada sigara kullanan, sigara bırakma tedavisi alan ve sigara kullanmayan bireylerin psikolojik dayanıklılık ve stresle başa çıkma tutumları karşılaştırılmıştır. Çalışma grubunu sigarayı bırakmak amacıyla Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü Sigara Bırakma Polikliniğine başvuran 116 kişiyle birlikte sigara kullanan 110 ve sigara kullanmayan 121 kişi oluşturmuştur. Çalışmada cinsiyet, yaş, eğitim durumu gibi değişkenleri ölçmek amacıyla hazırlanan Bireysel Bilgi Formu’na ek olarak Fagerström Nikotin Bağımlılığı Testi, Başa Çıkma Stilleri Ölçeği Kısa Formu ve Yetişkinler İçin Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği’nden yararlanılmıştır. Belirtilen ölçeklerle elde edilen verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra Kruskal-Wallis ve Mann-Whitney U testleri kullanılmıştır. Sözü geçen üç grupta gerçekleştirilen çoklu karşılaştırmalar sonucunda, stresle başa çıkma stilleri ve psikolojik dayanıklılık değişkenlerine ait alt boyutların bazılarında gruplar arasında anlamlı bir farklılık olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Buna koşut olarak psikolojik dayanıklılık değişkeninin düzeyi açısından sigara kullanan katılımcılar ile diğer gruplar arasında anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür.This study compares the attitudes on resilience and coping with stress of smokers, non-smokers, and those undergoing smoking-cessation treatment. This study involves three study groups: 116 people who applied to the Institute on Drug Abuse, Toxicology, and Pharmaceutical Science’s Smoking Cessation Polyclinic in Ege University to stop smoking, 110 smokers, and 121 non-smokers. the individual information form has been prepared in order to measure the variables of gender, age, and education level. in addition to the individual information form, the Fagerström Test for Nicotine Dependence, the Brief Coping Styles Inventory (Brief COPE), and the Resilience Scale for Adults have been used. the Kruskal-Wallis and MannWhitney U tests have been utilized in addition to descriptive statistics in analyzing the obtained data. Based on multiple comparisons among the three groups, significant differences among the groups have been obtained in certain sub-dimensions for the variables in coping strategies and resilience, as well as significant differences between smokers and the other groups in terms of their levels of resilience

Legal Cannabis, and Then…

Yakın tarihe baktığımızda kannabis gibi psikoaktif etkili maddelerin kullanımı ile ilgili düzenlemelerin belirli dönemlerde sadece bir asayiş sorunu olarak de- ğerlendirilerek, yasal tedbirlerle kontrol edilmek istendiği görülmüştür. Ancak, madde kullanımı ve bağımlılığı sorununun, zamanla sadece bir asayiş sorunu olmadığının farkına varılmasıyla, tedavi ve önleme faaliyetlerine de önem verilmeye başlanmıştır. Son yıllarda ise, tıbbi tedaviyi düzenleyen, yasal çerçeve konusunda çalışan ve olayın psikososyal boyutu ile ilgili kişilerin yasal düzenlemeler ve yeni gelişmeler konusunda hassasiyet ile birlikte çalıştığı görülmektedir. Madde kullanımının artık “halk sağlığı ve toplum güvenliği sorunu” olarak beraber değerlendirilmesi ile birlikte, son dönemlerde özellikle kannabise ilişkin düzenlemeler hızla değiştirilmekte, konu birçok ülkede hala tartışılmaktadır. Bu uygulamaların birey ve toplum bazında halk sağlığı ve toplum gü- venliği açısından uzun vadede ortaya çıkacak sonuçlarının öngörülmesinin zor olacağı düşünülmektedir. Bu makale, konuya ilişkin yapılan çalışmaların derlenerek özellikle eğlence amaçlı (rekreasyonel) kannabis kullanımına izin verilmesi durumunda doğabilecek bireysel ve toplumsal sonuçları özetlemek amacıyla yazılmıştırRecently, it is seen that the regulations regarding the use of psychoactive substances such as cannabis are considered just as a public security problem in specific periods and it is expected to be controlled by legal precautions. However, with the realization that the problem of substance use and addiction is not a mere public security problem, treatment and prevention activities have started to be given importance. in recent years, it has been observed that people who both regulate medical treatment, and work on the legal framework and related to the psychosocial dimension of the incident, have been working sensitively on legal regulations and new developments. From now on the substance use is evaluated within “public health and society safety”, and along with this, especially cannabis regulations are being changed rapidly and the issue is still being discussed in many countries. It is thought that it will be diffcult to predict the long-term consequences of these practices as the basis of both individual and societal in terms of public health and public safety. This article is written in order to summarize the individual and social consequences that may arise if the use of recreational cannabis is allowed by compiling the studies regarding the subject

Effects of essential oil derived from the bitter orange (Citrus aurantium) on growth performance, histology and gene expression levels in common carp juveniles (cyprinus carpio)

The aim of this study was to detect effects of bitter orange (Citrus aurantium) essential oilcommonly called neroli oil (NO) (0, 0.25, 0.50, 1, and 1.5% referred to as NO0 NO0.25, NO0. 05, NO1 and NO1.5, respectively) on growth performance output and expression levels of some growth-related genes in the muscle tissue and some immune-related genes in the head kidney and pathologicadifferences in digestive system organs of common carp Cyprinus carpio. The NO0.25 group had a large improvement in growth efficiency at the end of the 60-day feeding cycle. Real-time PCR (Bio RAD, USA) system was used to detect variations in gene expression levels. Furthermore, NO supplementation of up to 0.25% in muscle tissue controlled the release of growth hormone (GH) and insulin-like growth factor I (IGF-I). Furthermore, in the NO0.25 treatment category, immune response gene levels TNF-α, IL-8 and IL-1ß increased in head kidney tissue. In the histological examination of the liver and intestine, there were significant differences between fish fed with N1 and N1.5 dietsThis study confirms that dietary supplementation of NO up to 0.25% can improve common carp growth efficiency and increase the expression of genes (GH and IGF-I) related to muscle growthTNF-α, IL-8 and IL-1ß genes related to immune status, and liver and intestine histological status ocommon carp

Clinical Performance of Samfilcon A Contact Lenses in Intensive Digital Device Users: A Multicenter, Prospective Clinical Study

Introduction To evaluate patient satisfaction with samfilcon A contact lenses (CLs) in intensive digital device users with myopia and to compare patient satisfaction with samfilcon A lenses to prior experience with senofilcon A or lotrafilcon B CLs. Methods This was a comparative, prospective, national study conducted at 14 centers in Turkey. Subjects were adults aged 18 and 45 years with myopia (range -0.25 D to -6.00 D) who spend a minimum of 3 hours viewing digital devices (e.g., computer, smartphone). A subgroup of patients were habitual lens wearers (senofilcon A or lotrafilcon B lens wear for at least 6 months prior to enrollment). The primary assessment was patient satisfaction with samfilcon A lenses (0-100 Likert scale). Secondary assessments included patient satisfaction with samfilcon A lenses compared to patients' habitual lenses, investigator satisfaction with samfilcon A lenses and investigator-evaluated slit lamp examination findings. Results Samfilcon A lenses were given high overall ratings from both patients and investigators, with a low incidence of ocular symptoms. Overall, patients were highly satisfied with samfilcon A lenses for comfort, vision and overall performance, and stated that they would consider wearing these lenses in the future. Among habitual senofilcon A or lotrafilcon B lens wearers, samfilcon A lenses were rated significantly better than the habitual lenses in regard to comfort, vision and overall performance. Investigator assessments were also highly favorable, both at initial fit and after 4 weeks of follow-up, with no significant findings noted on slit lamp examination. Conclusion Samfilcon A lenses were rated highly by investigators in regard to fit, handling and slit lamp findings, and by novice and habitual lens wearers in regard to comfort, vision and overall performance. These results support the use of samfilcon A lenses among digital device users who seek day-long comfort and good visual acuity