14 research outputs found

    Penetran göğüs travmalarına bağlı ölümler

    No full text
    Bu çalışmada 1 ocak 1994- 31 aralık 1995 yılları arasında 2 yıllık zaman aralığında otopsisi yapılmış, ölümü PGT olan 604 olgu ve I ocak 1994-31 aralık 1996 yılları arasında 3 yıllık bir zaman diliminde PGT tanısıyla hastaneye getirilen tedavi sonrası yaşamlarını sürdüren 60 olgu geriye dönük olarak değerlendirildi. PGT'larına bağlı ölümler tüm adli otopsilerin %13.6 oluşturmakta idi. Her iki cinste de genç erişkin yaş grubunda (20-40 yaşları) belirgin olarak daha sık görüldü. Olgularda sıcak aylarda önemli bir artış olduğu tespit edildi. Ölüm yeri belirtilen 133 olgudan 75'i (%56.4) olay yerinde ölü bulunan olgulardır. Penetran göğüs travması sonucu ölen vakalar arasında en sık rastlanan ölüm nedeni kanamalar olarak tespit edildi. Gerek ölenlerde gerekse yaşamlarını sürdürenlerde olayda en sık KDA'ler kullanılmış olup, orijine bakıldığında, ölenlerin %89.7'si cinayet iken, yaşayanların %95'ini kasten yaralama olguları oluşturmakta idi. KDA'lerle işlenmiş cinayetlerde %58.8 oranla savunma yarası bulundu. Olguların %19.3'inde alkol tespit edilmiştir. Yaralanma %40. 1 olguda sadece göğüs bölgesinde iken, %17.7 olguda göğüs+ekstremite yaralanması saptandı. Göğüs bölgesinde tespit edilen yaraların "/oöS^'u tek yara olup, yaralar %39.7 oranla göğsün sol tarafında bulunmakta idi. En sık yaralanan göğüs içi organ akciğer, en çok yaralanan batın içi ve retroperitoneal organlar sırasıyla karaciğer ve böbrek olarak tespit edildi. Toraks içerisinde en çok yaralanan büyük damar arkus aorta ve çıkan dalları iken, kalp yaralanmalarında sol ventrikül yaralanması daha fazla olduğu saptandı. Olguları %80.0'de atış mesafesi tayini için elbiselerin tetkiki gerekli görüldüğü saptandı. PGT'da ek ölüm nedeni olarak en çok %1.9 oranla asfıksi bulundu. Yaşayan olgularda ortalama hastanede yatış süresi 5.9 gün bulundu. Yaşayan olguların %88.4'ü konservatif yöntemlerle tedavi edildiği saptandı. Elde edilen sonuçlar literatür bilgileri ışığında değerlendirildi.In this study, 604 cases with autopsy that died of penetrating chest injury (PCI) between January 1 1994 - December. 3 1 1995 and 60 cases with (PCI) that could be able to survive after the proper treatment between January 1 1994 - December 31 1996 were evaluated retrospectively. The deaths due to PCI were 13.6% of all the cases that the autopsy was done for legal purpose. It was common in both sex among the middle aged (20-40) population. There was a prominent increase during summer. Seventyfive of the cases that their dead places have been recognized (133) were the cases that found as dead in the place. The tool that was used most commonly used was the stab wounds. Hemorrhages were the most common reason for the death. The defenssive wound were found 58.8% of the murders that were performed with stab wounds. Alcohol was demonstrated 19.3% of the cases. The wound was merely in the chest 40.1% of the cases and, in the chest and extremities 17.7% of the cases. Of the 65.9% of the wounds that found in the chest was one wound and they were located on the left site 39.7% of the cases. The most common injuried organ in the chest was lung and the most common injuried organs in the abdomen were liver and kidney. The commonly injuried great vessels in the chest was the aorta and its ascending branches. It was found that among the heart injuries the left ventricul injuries were more common. When it comes to origin of the injuries, it was the murder in 89.7% of the cases among the dead cases and injury on purpose in 95% of the survived cases. As an associated death cause the asfixia was found (19%). Mean hospitalization time was 5.9 days in the survived cases. It was realised that 88.4% of the cases survived had been treated by conservative methods. The results were evaluated under the light of the literature

    Konya’da 2000-2005 Yılları Arasında Gerçekleşen İntihar Orijinli Ölüm Olgularının Retrospektif Değerlendirilmesi

    No full text
    İntihar; tüm yaş, ırk ve sınıftaki insanları etkileyen, ölüm nedeni olarak erişkin ve adolesan yaş grubunda daha sık karşımıza çıkan adli bir olaydır. Bu çalışmada, Konya ilinde intihara bağlı ölüm olgularının sosyodemografik özelliklerinin ve adli tıp açısından öneminin belirlenmesi, elde edilen verilerin literatür bilgileri ışığında değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Konya Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nce 01.01.2000 ve 31.12.2005 tarihleri arasında ölü muayene ve otopsisi yapılan 2698 olgu içinden orijini intihar olarak bildirilen 220 (%8.2) olgu, retrospektif şekilde değerlendirildi. Bu olgular; yaş, cinsiyet, kullanılan intihar yöntemi, aylara ve günlere göre dağılımı, tanısı konmuş psikiyatrik bir hastalık ve daha önceden intihar girişimi mevcut olup olmadığı yönünden incelendi. 220 intihara bağlı ölüm olgusundan 157’si (%71.4) erkek, 63’ü (%29.6) kadın idi. Olgularımızın yaşları 10 ile 94 arasında değişmekte olup, ortalama yaş 38.7 + 18.7 bulundu. İntiharlara bağlı ölüm, 54 (%24.5) olgu ile en sık 20-29 yaş grubunda meydana gelmişti. Olguların kullandığı intihar yöntemi değerlendirildiğinde, 105 (%47.8) olguda ası ilk sırada olup, bunu 51 (%23.2) olgu ile ateşli silah yaralanmaları (30 Av Silah Mermi Çekirdeği (ASMÇ), 21 Av Tüfeği Saçma Taneleri (ATST)), 39 (%17.7) olgu ile zehirlenmeler, 15 (%6.8) olgu ile yüksekten atlamalar izlemekteydi. Çocuk ve gençlerimize okullardaki psikolojik danışma ve rehberlik servisinin aktif ve etkili olarak hizmet vermesinin, daha önceden intihar girişimi öyküsü bulunan, başta depresyon olmak üzere psikiyatrik rahatsızlığı olan ve intihar eğilimi bulunan bireylerin ülkemiz çapında örgün, kolay erişilebilir psikolojik danışma hizmetlerinden yararlanmasmm sağlanmasının, intihar girişim oranmda ve intihara bağlı ölümlerin sayısında azalma sağlayacağını düşünmekteyiz. Anahtar kelimeler: İntihar, adli tıp, ölüm

    Önce Öldürüldü Sonra Yakıldı Cinayet Kurbanlarının Yakılarak Ortadan Kaldırılmaya Çalışılması

    No full text
    Katiller, kurbanlarını ortadan kaldırmak ya da tanınmalarını engellemek amacıyla zaman zaman cesedi yakmak, ıssız yerlere gömmek, denize ya da akarsuya atmak gibi yöntemler uygulamaktadır. Bu tür olgularla karşılaşıldığında, ölümün üzerinden ne kadar süre geçmiş olursa olsun, çok dikkatli ve ayrıntılı bir otopsi yapılmalı, kimlik tespiti ve ölüm nedenine yönelik tüm bulgular değerlendirilmelidir. Bu çalışmada, 2000-2008 yılları arasında Konya Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından Konya il merkezinde ve adli tıp uzmanı tarafından Konya'ya bağlı ilçelerde öldürüldükten sonra cesetleri yakılan olgular değerlendirilmiştir. İncelemeye alman dönemde toplam 10 olgu tespit edilmiştir. Olguların yaşları 16 ile 58 arasında değişmekte olup, ortalama yaş 35±13 bulunmuştur. Cinayet yöntemleri açısından değerlendirildiğinde; bağla boğma üç olgu ile en fazla kullanılan yöntemdir. Altı olgu açık arazide yakılmıştır. Yangın ortamından çıkartılan ya da dış ortamda yanmış halde bulunan cesetlerle karşılaşıldığında, kişinin yanığa ölümden önce mi yoksa sonra mı manız kaldığının araştırılması önem taşımaktadır. Eğer kişi önce öldürülmüş, daha sonra yakılmış ise otopside solunum yollarında hiperemi ve konjesyon, is ve kuram bulaşıkları gibi yaşam sırasında yanığa maruz kalma sırasında ortaya çıkabilecek bazı özellikler görülmemektedir. Bu tür olgularda orijin tespiti için, tam ve doğru bir olay yeri incelemesi ve ayrıntılı bir otopsi yapılmalı, kimlik tespiti için genetik inceleme yapılmalı ve gerçek ölüm nedeni ortaya konmalıdır. Anahtar kelimeler: Cinayet, yanıklar, adli tı

    Uyuşturucu Maddelerde Yeni Trend Sentetik Kannabinoidler

    No full text
    Doğal kannabis (Δ9-THC, tetrahidrokanabinol) hint keneviri bitkisinden (Cannabis Sativa) elde edilir ve CB1, CB2 olarak ifade edilen kannabinoid reseptörler üzerine etki eder. Kannabisin tedavi edici etkileri çok eskiden beri bilinmektedir. Günümüzde tıbbi amaçla kullanılan kannabinoid içeren bazı ilaçlar bulunmaktadır. Sentetik kannabinoidlerin kimyasal yapısı doğal kannabisten oldukça farklıdır. Kannabinoid reseptör afiniteleri ve aktiviteleri doğal kannabisten yüksektir. Sentetik kannabinoid içeren maddeler genel olarak yurdışında “Spice”, “K2”, Türkiye’de ise “Bonzai” ya da “Jamaika” olarak adlandırılmaktadır. Sentetik kannabinoidleri içeren bitkisel karışımların bazı ülkelerde “head shop” ve “smart shop” denilen yerlerde yasal olarak satılması ve bunlara internetten kolayca erişilebilmesi kullanıcılar için çekici bir özelliktir. Ayrıca kannabisten daha güçlü bir etki, ekonomiklik, kolay ulaşılabilirlik ve standart madde testlerinden kurtulması, sentetik kannabinoidlerin artan kullanımına katkıda bulunmaktadır. Sentetik kannabinoidlerin referans standartları bulunmadığından tespit edilmeleri kolay değildir. Yasal engelleri aşabilmek için piyasaya sürekli olarak yeni kannabimimetik analoglar sunulmaktadır. Sentetik kannabinoid kullanımındaki artış göz önünde bulundurulduğunda, yakın zamanda en problemli uyuşturucu maddelerden biri olacağı öngörülmektedir. Sentetik kannabinoidlerin yaygın kötüye kullanımı nedeniyle, farmakoloji ve toksikolojilerinin daha iyi tanımlanması ve uygun yasal planlama ile düzenlemelerin yapılabilmesi için daha ileri düzeyde incelenmelerine gerek duyulmaktadır. Anahtar kelimeler: Sentetik kannabinoid, bonzai, uyuşturucu madde

    Homicide-Suicide in Konya, Turkey Between 2000 and 2007

    No full text
    1st International Eurasian Congress of Forensic Sciences -- OCT 08-11, 2008 -- Istanbul, TURKEYDogan, Kamil Hakan/0000-0002-7685-266XWOS: 000273310900019PubMed: 20002265Homicide followed by the suicide of the murderer is a relatively rare lethal incident in which an individual kills another person and subsequently dies by suicide. Cases involving a homicide and a suicide in which death examinations and autopsies were performed at The Konya Branch of the Forensic Medicine Council between 2000 and 2007 were retrospectively investigated. During the studied time period, there were 10 homicide-suicide cases identified with 10 perpetrators killing 12 victims. Nine of the perpetrators were men and eight of the victims were women. The precipitating motive was an impending divorce in four of the cases. Two perpetrators were described as severely depressed, one had a diagnosis of antisocial personality disorder, and one was a pedophile who had reactive depression. Firearms were used in eight of the homicide cases and seven of the suicides. Constricting the use of firearms may reduce/prevent future homicide-suicide cases, as it is the most commonly used method to carry out homicide-suicides

    Pseudoaneurysm originating from left ventricle aneurysm: An autopsy case and review of literature

    No full text
    Dogan, Kamil Hakan/0000-0002-7685-266XWOS: 000327719700001PubMed: 24237794Rupture of the free wall of the left ventricle is a catastrophic complication of acute myocardial infarction. Rarely, free wall rupture is contained by overlying adherent pericardium, producing a pseudoaneurysm of the left ventricle. In this report, a case of a left ventricular pseudoaneurysm due to a previous myocardial infarction is described. A 55-year-old woman had a severe chest pain 11 months prior to death. No cardiac investigation was performed. Three days prior to death, she suffered from fatigue and weakness, and had a witnessed sudden cardiac death. At autopsy, a 8.5 x 10 x 8 cm pseudoaneurysm of the left ventricle was found. There was severe coronary artery atherosclerosis. There were extensive adhesions between pericardium and pseudoaneurysm wall. The cause of death was attributed to heart failure and resulting arrhythmia. The case illustrates the rare event of left ventricular pseudoaneurysm first diagnosed at forensic autopsy. (C) 2013 Elsevier Ltd and Faculty of Forensic and Legal Medicine. All rights reserved

    Accidental Ligature Strangulation by an Ironing Machine: An Unusual Case

    No full text
    1st International Eurasian Congress of Forensic Sciences -- OCT 08-11, 2008 -- Istanbul, TURKEYDogan, Kamil Hakan/0000-0002-7685-266XWOS: 000273310900046PubMed: 20002258In this paper, we present a case of a 53-year-old woman who had her headscarf catch on the cylinder ironing machine in the laundry of the hospital where she worked. The hospital workers found the woman dead with her head stuck to the ironing machine. After the death scene investigation and autopsy were completed, it was determined that the death occurred as a result of accidental ligature strangulation. Accidental ligature strangulation in which an article of clothing is caught in such an electrical machine and strangles the wearer is very rare. This case highlights the fact that these kinds of machines can be hazardous to work around and that increased safety measures should be taken to insure worker safety; additionally, the people who use these machines should be educated on the potential hazards

    Konya’da 2001-2007 Yılları Arasında Gerçekleştirilen Feth-İ Kabir Olgularının Değerlendirilmesi

    No full text
    Adli ölüm olaylarında erken dönemde ve ayrıntılı bir şekilde yapılacak otopsi, ölümden sonra ortaya çıkabilecek birçok iddia ve varsayımı ortadan kaldırır. Otopsi yapılmadan veya eksik otopsi sonrası cesedin gömülmesi sonucu ortaya çıkabilecek problemlerin çözümü için cesedin mezardan çıkartılması (feth-i kabir) gerekebilir. Çalışmada Adli Tıp Kurumu Konya Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nce Konya il merkezinde ve adli tıp uzmanı tarafından Konya’nın ilçelerinde otopsileri yapılan feth-i kabir olgularının özelliklerinin ortaya konması amaçlandı. Bu amaçla 2001-2007 yılları arasında feth-i kabir yapılan 42 olgunun tutanakları incelendi. Olguların yaşları 15 gün ile 92 yaş arasında değişmekte olup, ortalama yaş 39.8 + 21.8 bulundu. Olguların 29’u (%69) erkek, 13’ü (%31) kadın idi. Feth-i kabir, 16 (%38.1) olguda defnedildikten sonraki 1-10 gün içinde yapılmıştı. İl merkezinde 7 (%35), ilçelerde ise 5 (%22.7) olgu olmak üzere toplam 12 (%28.6) olguda, belediye hekimi ya da hastane yetkilileri tarafından adli olgu ihbar edilmeden defin ruhsatı düzenlenmesi nedeniyle feth-i kabir gerçekleştirilmişti. İlçelerdeki feth-i kabirlerin en sık nedeni 7 (%31.8) olgu ile adli olguya yalnızca ölü muayenesi yapılarak defin ruhsatı verilmesiydi. Feth-i kabir sayılarını azaltmak için defin ruhsatı düzenleyen birimlere adli olgu ve adli olgunun ihbarı konusunda, halka ise cesetlerini defin ruhsatsız defnetmeme konusunda eğitim verilmesi uygun olacaktır. Ayrıca adli ölüm olgularında tam ve eksiksiz bir otopsi işlemi için tüm otopsilerin belirli merkezlerde adli tıp uzmanlarınca yapılmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Anahtar kelimeler: Feth-i kabir, defin ruhsatı, ölüm, adli tı
    corecore