19 research outputs found

    Bilimsel Yayınlarda Kaynak Gösterme ve Gönderme Yapma

    Get PDF
    Editorial presents a new study called “Manual of References, Creating Tables and Figures in Scholarly Publications: APA 6 Rules” prepared by two members of editorial board Ms. İpek Şencan and Mrs. Güleda Doğan. New rules are binding all authors and other parties so it will be an inseparable part of the journal. Editorial also includes contents of current issue and paper invitation to December 2015 issue because of planning as intellectual freedom special issue format

    Thorny Roads of Scholarly Communication: An Evaluation on the Publication Process of Articles

    Get PDF
    Hazırlanma süreci oldukça zahmetli ve uzun süren makalelerin yayımlanma süreci de bir o kadar zaman alabilmektedir. Makalelerin yayımlanma süreci hem disiplinden disipline hem de aynı disiplin içinde dergiden dergiye farklılık gösterebilmektedir. Kimi araştırmacılar dergilerin yayımlama süreci ile ilgili bilgilere sahip olmadan makalelerini ilgili dergilere göndermekte ve zaman zaman sürecin uzunluğu konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar. Her disiplindeki araştırmacıların kendi alanlarındaki dergilerin bilimsel iletişim sürecindeki tutumları ile ilgili bilgi sahibi olmasında yarar bulunmaktadır. Bu çalışmada bilgibilim dergilerindeki makale yayımlanma süreçleri incelenmektedir. Bu bağlamda araştırmamızda, “Bilgibilim alanındaki dergiler için makalelerin dergiye ulaştığı zaman ile yayımlandığı zaman arasında ne kadarlık bir süre geçmektedir? Bilgibilim alanındaki dergilerde makalelerin yayımlanma süresi dergiden dergiye farklılık göstermekte midir? Bilgibilim alanındaki makalelerin en hızlı şekilde yayımlandığı dergiler ve yayın süreci en uzun dergiler hangileridir?” sorularına yanıt aranmaya çalışılmaktadır. Çalışmamız kapsamında Journal Citation Reports (JCR)’ta yer alan bilgibilim dergileri içerisinden araştırma sorularımızın yanıtlarını verebilecek niteliğe sahip 30 dergiden 1939 makale incelenmiştir. Çalışmanın amacı doğrultusunda makalelerin geliş ve düzeltme, geliş ve kabul edilme, geliş ve yayımlanma, düzeltme ve kabul edilme, düzeltme ve yayımlanma ile kabul edilme ve yayımlanma süreleri arasında geçen zaman, gün cinsinden hesaplanmıştır. Bilgibilim makaleleri değerlendirildiğinde, geliş-düzeltme, düzeltme-kabul ve kabul-yayımlanma süreleri arasında en uzun sürenin makalelerin gelişi ile düzeltilmesi arasında geçtiği saptanmıştır. Bilgibilim dergilerine gönderilen makalelerin yayımlanma süreci ortalama olarak dokuz ay sürmektedir ve bu süre dergiden dergiye oldukça farklılık göstermektedir. Information Systems Research, Information Society, Information and Organization ve Information and Management gibi dergiler makale yayımlanma sürecinin en uzun sürdüğü dergiler arasında ön sıralarda yer alırken, Journal of Academic Librarianship, Scientometrics, Telematics and Informatics ve Journal of Informetrics gibi dergiler araştırmamız kapsamında incelenen dergiler arasında makalelerin en kısa sürede yayımlandığı dergilerdir. Makalelerin yayımlanma sürecinin uzaması birçok açıdan sorun yaratmaktadır. Konunun ilgililer tarafından dikkatli şekilde ele alınıp sorunlara yönelik olası çözüm yollarının tartışılması ve araştırılması gerekmektedir.Publication process of an article can be as tiresome and as long as its preparation process. Publication process of articles can vary not only among the disciplines but also according to the journals within the same discipline. Some researchers send their articles to journals without having knowledge about the publication process and face with problems due to the length of the process. It is advantageous for every researcher in every field to have knowledge about the attitude of the journals in their field during the scholarly communication process. In this study, article publication processes of information science journals have been examined. In this context, we tried to answer questions such as; what is the duration between the time that the articles are received and published in information science journals? Can the publication duration of articles differentiate between the information science journals? Which journals publish the fastest the articles in the field of information science and which journals have the longest publication process? Within the scope of our study, 1939 articles within 30 information science journals, which are parts of the Journal Citation Reports (JCR) and have the capacity to answer our research questions, have been examined. In the direction of the study’s purpose, elapsed time between the reception and revision, reception and acceptance, reception and publication, revision and acceptance, revision and publication, acceptance and publication of the articles have been calculated day-denominated. After the assessment of information science articles, it is found out that the longest time is between the reception-revision, compared to revision-acceptance and acceptance-publication. Publication process of the articles that are sent to information science journals last about nine months and this duration differentiate significantly according to journals. While the journals such as Information Systems Research, Information Society, Information and Organization, and Information and Management are among the ones that has the longest article publication process, Journal of Academic Librarianship, Scientometrics, Telematics and Informatics, and Journal of Informetrics are among the journals that have the fastest article publication process. Extension of the publication process of the articles brings several problems with itself. This problem should be taken into consideration carefully by the relevant people and possible solutions should be searched and discussed

    Haber Okuryazarlığı Eğitimi Alan Öğrencilerin Haber Algısı

    Get PDF
    Günlük yaşamda önemli bir yer tutan haber; gündemle, çevrede gerçekleşen olaylarla, farklı gelişmelerle ilgili bilgilenmeye yardımcı ve hatta alınan kararlara etki edebilme potansiyeli olan bir bilgi türü şeklinde tanımlanabilir. Dijital ortamların kullanımının ve kullanıcı etkileşiminin artmasıyla, alışılagelmiş gazetecilik bakış açısıyla yapılan haber tanımı sınırlı kalabilmektedir. Bu durum, değişen medya ortamına ve bunun etkilerine odaklanan haber okuryazarlığı eğitiminde haberin nasıl tanımlanması gerektiği sorusunu gündeme getirmektedir. Bu noktada, haber kullanıcılarının haberi nasıl algıladıkları ve nasıl tanımladıklarını anlamaya çalışmak önemlidir. Bu çalışmada, bir grup lisans öğrencisinin eleştirel düşünmeyi temel alan haber okuryazarlığı eğitimi almadan önce ve aldıktan sonraki haber algılarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yarı deneysel araştırma tasarımı kullanılarak, eğitim öncesi ve sonrasında öğrencilere öz değerlendirme testleri ile ön ve son testler uygulanmıştır. Bu testlerle öğrencilerin, haber kavramını bilme bakımından kendilerini nasıl değerlendirdikleri, haberi farklı örnekler içerisinde ayırt edip edemedikleri ve nasıl tanımladıklarından yola çıkılarak haber algıları anlaşılmaya çalışılmıştır. Sonuçta, haber kavramını bilme yönünden öğrenciler kendilerini özellikle eğitim sonrasında daha yüksek puanlarla değerlendirmişlerdir. Farklı içeriklere yönelik örnekler arasında haberi ayırt etme bakımından da öğrencilerin genelde iyi bir performans sergiledikleri ancak eğitim sonrasında yarıdan fazlasının köşe yazısı türündeki örneği de haber olarak işaretledikleri belirlenmiştir. Ayrıca, öğrencilerin eğitim sonrasındaki tanımlarında, “doğru”, “güvenilir”, “kesin”, “5N1K kuralına uygun” gibi haber niteliklerine odaklanan ifadeler kullandıkları görülmüştür. Tüm bunlardan hareketle, haber kullanıcılarının bir içeriğe haber niteliği atfederken haber okuryazarlığının temelini oluşturan eleştirel düşünme becerilerini kullanmalarının önemli olduğu söylenebilir. Bu becerilerin bireylere kazandırılabilmesi, yaşam boyu öğrenme pratiklerine uyarlanmış, zamana yayılmış ve farklı seviyelere uygun bilgi, haber gibi okuryazarlık türleri ya da eleştirel düşünmeye yönelik olarak tasarlanacak eğitimlerle mümkün hale gelebilir

    Information and digital literacy for primary education: diagnosis of needs and challenges.

    Get PDF
    The aftermath of the crisis generated by the COVID-19 pandemic - and the dangerous infodemic that has emerged in parallel - has made the importance of fostering information literacy even more evident. Information literacy is fundamental in all ages to enable us to participate in contemporary society and is therefore specifically a key competence to be developed starting from early childhood (Baji, Bigdeli, Parsa and Haeusler, 2018; Batool and Webber, 2019; Chu, Tse and Chow, 2011; Gardner, Goldstein, Pavey and Secker, 2020). In some countries, for the primary education stage, the socio-educational need to promote information literacy has obtained an institutional response with the inclusion of information and digital competence in the school curriculum and in current legislation. But the reality is that there is no sound educational approach, no updated and transferable curricular design, no substantial support for the school library, and the results of both the PISA Programme (2018) and recent academic research (Martínez-Piñeiro, Gewerc and Rodríguez-Groba, 2019) regarding information literacy of primary school students show huge gaps that urgently need to be addressed. The aim of this panel is to describe the preliminary results of the research carried out within the European BRIDGE project ("Information and Digital Literacy at School: A Bridge to Support Critical Thinking and Equality Values for Primary Education Using Children's Literature and Transmedia"). In the panel, the main results obtained in the six countries of the project will be presented to identify and reflect the needs and challenges shared and those that are specific to each country

    Scopus Dergi Seçim Kriterleri Üzerine Bir Değerlendirme

    Get PDF
    Scopus uses some criteria to decide which journals to index in the database. This paper evaluates the journals indexed in Scopus database according to these criteria. The study universe consisted of 2013 Scopus journal list downloaded from SCImago Journal Rank (SJR) web page on September 18th, 2014. Countries that have more than 1000 journals and less than 100 journals in Scopus were left out of the study. The 203 journals were selected from 6,151 journals by the systematic sampling method and of these, 203 journals were analyzed with regard to the Scopus journal selection criteria. Based on the analysis of findings, we found that the most problematic criteria were having an online referee list, having publication ethics, citation levels of journals and internationalization. On the other side, regular publishing, having English journal website, having English titles and abstracts and having references in Roman Script were the most successful criteria. Scopus, veri tabanında dizinleyeceği dergilere karar vermek amacıyla birtakım kriterler kullanmaktadır. Bu makale, Scopus veri tabanında dizinlenen dergileri söz konusu kriterler doğrultusunda değerlendirmektedir. Çalışmanın evrenini SCImago Dergi Sıralaması (SJR) web sayfasından 18 Eylül 2014 tarihinde indirilmiş olan 2013 yılı Scopus dergi listesi oluşturmaktadır. Scopus’taki dergi sayıları 1000’den fazla ve 100’den az olan ülkeler çalışmaya dahil edilmemiştir. Sistematik örneklem seçme yöntemi ile 6151 dergi içinden 203 dergi seçilmiş ve bu 203 dergi Scopus’un dergi seçim kriterleri dikkate alınarak analiz edilmiştir. Analiz sonucundaki bulgulara dayanarak en problemli kriterlerin web sitesi aracılığıyla erişilebilen hakem listesine sahip olma, yayın etik ilkelerine sahip olma, dergilerin atıf düzeyleri ve uluslararasılaşma olduğu bulunmuştur. Diğer yandan derginin düzenli yayımlanması, İngilizce web sayfasının olması, dergi makalelerinin İngilizce başlık ve özlerinin olması ve kaynakçanın Latin harfleri ile verilmesi kriterleri bakımından başarı düzeyinin en yüksek düzeyde olduğu görülmüştür.

    BRIDGE project: information and digital literacy at primary school.

    Get PDF
    This poster describes the BRIDGE project ("Information and Digital Literacy at School: A Bridge to Support Critical Thinking and Equality Values for Primary Education Using Children's Literature and Transmedia"), which aims to review current legislation, curricula and practices for promoting information and digital literacy in six countries: Spain, Turkey, Italy, Finland, Greece and the United Kingdom

    Haber Okuryazarlığı Programı: İçerik Tasarımı ve Etkililiğinin Değerlendirilmesi

    No full text
    As a result of technological developments, even ordinary people have become content producers, which increased the amount of information that is in circulation. The fast spread of the information which is also easily accessible, leads to suitable grounds for the rapid proliferation of fake news. This phenomenon often has an impact that can start from an individual level and spread to the whole society. News literacy is one of the most important concepts that has been emphasized recently to combat fake news and to raise awareness of information users. This type of literacy aims to provide information users with critical thinking skills in evaluating the accuracy and the reliability of the news. This study aims to design a Turkish news literacy training program based on existing news literacy curriculums along with the related literature, and to evaluate its impact on information users. The designed content, which consists of seven different modules, was applied to first year students of Hacettepe University Department of Information Management in two consequent years by using quasi-experimental design model steps. In order to evaluate the effectiveness of the program, the participants were assessed before and after the training via pre- and post-tests. Subsequently, by evaluating the results, the missing parts of the training that needed improvements were determined. The results showed that Module 4-5 entitled “News verification I-II” became the module that students made the most of in both years. In addition, it was identified that the students who attended the second-year training also benefited from Module 1 entitled “What is news literacy”. However, it was also observed that the students could not fully benefit from the educational content in some aspects. According to the results of the pre- and post-tests, it was determined that the groups who received training in both years made more mistakes in the “distinguishing between misinformation and disinformation” learning outcome. Moreover, the most problematic issues for the students who received training in the first-year were “distinguishing information sources that are important for news verification”, “analyzing the difference between assertion and verification, as well as between evidence and inference”. As for the students in the second year, however, it was “being able to evaluate the role of mass media in realization of freedom of expression” learning outcome. As a result of these evaluations, it was concluded that it is important to collaborate with different disciplines to design a news literacy training program. In order to make the training more efficient, the content should be designed in accordance with the changing needs of the information users and the changing information environments.Teknolojik imkânlar sayesinde, sıradan insanlar bile içerik üreticisi haline gelmiş, böylece dolaşımda olan bilgi miktarı hızla artmıştır. Son derece kolay bir şekilde ulaşılan bilginin hızlı yayılımı, sahte haberlerin de hızla çoğalmasına elverişli bir zemin hazırlamıştır. Bu durumun, çoğu zaman bireyden topluma kadar yayılan bir etki alanı vardır. Sahte haberlerle mücadele etmek ve bu duruma ilişkin olarak bilgi kullanıcılarına farkındalık kazandırmak üzere son dönemlerde üzerinde durulan önemli kavramlardan biri haber okuryazarlığıdır. Bu okuryazarlık türü, bilgi kullanıcılarına haberlerin doğruluğunu ve güvenilirliğini değerlendirebilmeleri için eleştirel düşünme becerileri kazandırmayı hedefler. Bu çalışma kapsamında da var olan haber okuryazarlığı programlarına ve ilgili literatüre dayalı olarak Türkçe bir haber okuryazarlığı eğitim programı geliştirilmesi ve bunun bilgi kullanıcıları üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yedi farklı modül şeklinde geliştirilen içerik, yarı deneysel tasarım modeli çerçevesinde Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü birinci sınıf öğrencilerine iki farklı yılda uygulanmıştır. Eğitimin değerlendirilebilmesi için, eğitim öncesi ve sonrasında katılımcılar, birer ön ve son test ile sınanmıştır. Ardından, testlerin sonuçları değerlendirilerek eğitimin eksik kalan, geliştirilmesine ihtiyaç duyulan noktalarının neler olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Elde edilen sonuçlar, her iki yılda da öğrencilerin eğitimden en çok yararlandıkları modülün, “Haber Doğrulama I-II” başlıklı Modül 4-5 olduğunu göstermiştir. Ayrıca, ikinci yılda verilen eğitime katılan öğrencilerin “Haber Okuryazarlığı Nedir?” başlıklı Modül 1’den de yararlandıkları anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra, eğitim içeriğinin bazı yönleriyle öğrencilere yeterince ulaşamadığı da görülmüştür. Uygulanan ön ve son test sonuçlarına göre, ilk yıl eğitim alan grupta bulunan öğrencilerin, “haber doğrulama açısından önem taşıyan bilgi kaynaklarını ayırt edebilme”, “iddia ve doğrulama, kanıt ile çıkarım arasındaki farkı ayırt edebilme”; ikinci yıl eğitim alan gruptakilerin ise “kitle iletişim araçlarının ifade özgürlüğünün gerçekleşmesindeki rolünü değerlendirebilme” konularına yönelik öğrenme çıktıları ile ilgili daha fazla hata yaptıkları belirlenmiştir. Ayrıca, “‘misinformation’ ve dezenformasyonu ayırt edebilme” konusunun ise her iki yılda da öğrenciler için yeterince yararlı olamadığı anlaşılmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonucu, eğitimin geliştirilmesinde farklı disiplinlerin bir arada çalışmasının uygun olacağı ve eğitimin daha verimli hale getirilebilmesi için bilgi kullanıcılarının değişen ihtiyaçları ile değişen bilgi ortamlarına uygun olarak şekillendirilebilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır

    Konu Başlıkları ve Kullanıcı Etiketleri Üzerine Bir Değerlendirme: Hacettepe Üniversitesi Kütüphane Kataloğu ve Librarything Örneği

    No full text
    Kaynakların Web ortamındaki varlıklarının artmaya başlamasıyla birlikte bu kaynaklara erişim konusunda yaşanan sıkıntılar da daha fazla dikkat çeker hale gelmiştir. Kullanıcıların bilgi arama esnasındaki davranışlarını doğrudan etkileyen erişim problemlerinin çözümündeki en etkili yollardan biri kaynakların doğru tanımlayıcılar ile tanımlanmasıdır. Kaynakların konularını tanımlamada başvurulan başlıca tanımlayıcılar konu başlıkları ve son yıllarda kullanımı giderek artan kullanıcı etiketleridir. Bu çalışmada, kaynaklara verilen konu başlıkları ile bu kaynaklara kullanıcıların atamış oldukları etiketlerin kaynağın konusunu tanımlamadaki rolleri değerlendirilmektedir. Çalışma kapsamında, Hacettepe Üniversitesi Kütüphanesi koleksiyonunda “Kütüphanecilik ve Bilgi Bilim” konusunda yer alan 2009 kitaptan sistematik örnekleme ile elde edilen 200 kitap incelenmiştir. Analizlerde, seçilen bu kitaplara katalogda verilmiş olan LC konu başlıkları ile LibraryThing’de atanmış olan etiketler değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda LC konu başlıkları ile LibraryThing etiketleri arasında sayı bakımından anlamlı bir ilişki olmadığı, kitaplara verilen konu başlığı ve etiket sayılarının yıllara göre farklılık gösterdiği gibi sonuçlar elde edilmiştir

    Ya “Sahte”yse?

    Get PDF
    Bu sayımızın editoryalinde, bilimsel iletişim sürecinde yazarların yayınlarını (makale, bildiri, poster vd.) hangi dergiye ya da konferansa göndereceğine karar verirken düşünmeleri gereken önemli konulardan biri olan “sahte”likler üzerinde durulmaktadır

    Haber Metinlerinin Kategorizasyonunda Varlık Isimleri ve Konu Başlıkları Ilişkisi

    No full text
    With text categorization it is possible to access information within a large pile of impure data. It also helps people to save time who wants to have information more easily and practically. One of the most important practical research areas in terms of text categorization is news, as it has a potential of rapid increase. This thesis aims to investigate the connection of subject codes with named entities, in terms of text categorization, by using 5834 news texts which were obtained from BilCol-2005 news corpus. To address this, 5834 news were tagged with seven different named entities (person, organization, location, date, time, money and percentage). Tagged news were classified under 13 different subject codes of IPTC s (International Press Telecommunications Council) main subject taxonomies. The investigation was based on tagged and untagged words and their relations with the IPTC news codes. Key findings were revealed with the frequency and percentage values along with some statiMetin kategorizasyonu ile büyük ve kirli veri yığınlarının içerisindeki bilgiler düzenlenerek bilgiye erişim kolay ve pratik hale gelmektedir. Metin kategorizasyonu ayrıca, bilgiye ihtiyaç duyan kişilerin istedikleri bilgiye erişmelerinde zaman kazandırmak açısından da son derece önemlidir. Haber metinleri gibi hızlı artış potansiyeline sahip olan yapılar metin kategorizasyonuna ihtiyaç duyulan önemli uygulama alanlarından biridir. Bu çalışmada, BilCol-2005 Türkçe haber derleminden sağlanan 5834 haber kullanılarak, haber metinlerinin kategorizasyonunda varlık isimleri (named entities) ve konu başlıkları ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Buna yönelik olarak 5834 haber yedi farklı varlık ismi (kişi, kurum, konum, tarih, zaman, para ve yüzde) ile etiketlenmiştir. Etiketlenen haberler IPTC (International Press Telecommunications Council) temel düzey konu başlıkları taksonomisine göre kategorize edilmiş ve derlem 13 farklı IPTC konu başlığı ile tanımlanmıştır. Bu doğrultuda gerçekl
    corecore