212 research outputs found

    THE ADATATION OF THE EMOTIONAL SELF-EFFICACY SCALE TO TURKISH UNIVESITY STUDENTS AND THE EXAMINATION OF THE PSYCHOMETRIC CHARACTERISTICS OF ITS STRUCTURE IN ONE AND FOUR FACTORS

    Get PDF
    Bu araştırmanın amacı Kirk, Shutte ve Hine (2008) tarafından geliştirilen Duygusal Öz-Yeterlik Ölçeğinin Türkçeye uyarlama çalışmalarının yapılarak ölçeğin psikometrik özelliklerinin incelenmesidir. Ölçek özgün halinde tek boyutta 32 maddeden oluşan beşli Likert tipi bir ölçme aracıdır. Araştırmanın katılımcılarını Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesinde eğitim alan 411 üniversite öğrencisi oluşturmuştur (%56,20\'si kadın, n= 231; %43,80\'si erkek n= 180). Çeviri işlemleri sonrasında dil geçerliği yapılan ölçeğin hedef ve özgün formları arasında önemli ilişkilerin varlığı belirlenmiştir. Yapı geçerliği çalışmasında Betimleyici ve Doğrulayıcı Faktör Analizleriyle ölçeğin özgün formunu koruduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca ölçeğin kuramsal olarak ortaya konan Duyguları Algılama, Duyguları Düşünceyi Destekleyici Olarak Kullanma, Duyguları Anlama ve Duyguları Düzenleme şeklinde isimlenen dört boyutlu yapıya da sahip olduğu anlaşılmıştır. İç tutarlılık ve test tekrar test güvenirliği çalışmaları sonucunda ölçeğin kararlı bir ölçme aracı olduğuna ulaşılmıştır. Ayırt edici geçerlilik çalışmasında Duyguları Düzenleme, Duyguları Düşünceyi Destekleyici Olarak Kullanma ve Duygusal Öz-Yeterlikte araştırma katılımcılarının ortalamalarının onların cinsiyetlerine göre önemli farklılıklar göstermediği anlaşılmakla birlikte kadınların Duyguları Anlama ve Duyguları Algılama düzeylerinin erkeklere göre önemli düzeyde daha yüksek olduğu belirlenmiştir. ABSTRACTThe aim of this research is to examine the psychometric characteristics of the scale by the adaptation study of The Emotional Self-efficacy Scale which is developed by Kirk, Shutte, & Hine (2008). The scale consists of 32 items in Likert style in its original form. The sample of this study is made of 411 university students in the Buca Education Faculty of Dokuz Eylül University in the year 2008-2009 (women n= 231, 56.20% and men n= 180, 43.80%). After the translation study of the scale it is accepted that it has language validity. It means that there is statistically significant relationship between the target and the original form. It is understood that the scale has preserved its original form by the exploratory and confirmatory factor analysis in the study of construct validity. Also it is understood that the scale had perceiving emotions in self and others (Perceive), using emotions to assist thought (Assist), understanding emotions and emotional knowledge in the self and others (Understand), and regulating in the self and others (Regulate) which are the dimensions of the theory it (Mayer, Salovey, & Caruso, 2004). At the end of internal reliability and test re-test validity studies it is concluded that the scale had stability. In the discriminant validity study it is understood that there was no significant differences in the dimensions of Regulate, Assist, and Emotional Self-efficacy according to gender. But it is found that women\'s\' Understand and Perceive levels were higher than men\'s\' levels

    THE INVESTIGATION OF SELF-COMPASSION AND EMOTIONAL INTELLIGENCE ON TEACHER TRAINEES

    Get PDF
    Bu çalışmanın amacı öz-duyarlığın duygusal zekayı açıklayıcı etkisinin üniversite öğrencilerinde incelenmesidir. Araştırma 2008-2009 öğretim yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesine devam eden 347 öğretmen adayının katılımıyla gerçekleşmiştir. Çalışmada Öz-duyarlık Ölçeği ile Bar-On Duygusal Zeka ölçeği kullanılmıştır. Öz duyarlık alanları öz-sevecenlik, öz-yargılama, paylaşımların bilincinde olma, izolasyon, bilinçlilik ve aşırı özdeşleşmedir. Duygusal zeka alanları bireysel beceriler, bireyler arası beceriler, uyumluluk, stresle başa çıkma, genel ruh durumu ile genel duygusal zekadır. Çoklu regresyon analizi sonuçları, öz-duyarlık alt alanlarının duygusal zekanın alt alanları üzerinde istatistiksel olarak anlamlı etkileri olduğu ortaya koymaktadır. Ayrıca özsevecenlik ve bilinçlilik alanlarının duygusal zekayı arttırdığı; özyargılama ve aşırı özdeşleşme alanlarının duygusal zekanın stresle başa çıkma ve genel ruh sağlığı alanlarını olumsuz etkilediği saptanmıştır. Duygusal zeka alanlarında cinsiyete göre anlamlı farklılık olduğu ancak cinsiyetin öz-duyarlık alanlarında etkisi olmadığı saptanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları, öz-duyarlığın duygusal zeka üzerinde doğrudan etkili olduğunu ortaya koymaktadır. The purpose of this study is to examine the explanation effect of self-compassion on emotional intelligence of teacher trainees. Participants were 347 university students who were enrolled at a mid-size state University, in Turkey. In this study, the Selfcompassion Scale and the Bar-On Emotional Intelligence Scale were used. Self-compassion areas as self-kindness, awareness of common humanity, mindfulness, self-judgement, isolation, over-identification. Emotional intelligence areas are intrapersonal, interpersonal, stress management, adaptability, general mood and general emotional intelligence. In multiple regression analysis, it was found that the subscales of selfcompassion had significant effects on the subscales of emotional intelligence. The increase on self-kindness and mindfulness resulted in an increase on emotional intelligence, whereas the increase on self-judgement and over-identification leaded to a decrease in coping with stress and general emotional state. There are significant differences on emotional intelligent areas according to gender but not on self-compassion. Results indicate that selfcompassion is directly effective on emotional intelligence

    Ortaokul Öğrencilerinin Şiddet Eğilimleri İle Okula Bağlılık Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

    Get PDF
    Bu çalışmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin şiddet eğilimleri ile okula bağlılık düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Öğrencilerin şiddet eğilimleri ile okula bağlılık düzeylerinin cinsiyete, kardeş sayısına, sınıf düzeyine, ailenin aylık gelir düzeyine göre farklılaşıp farklılaşmadığı da incelenmektedir. Araştırmada ilişkisel tarama ve nedensel karşılaştırma modelleri kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 197’si kız 203’ü erkek olmak üzere toplam 400 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama araçları Şiddet Eğilim Ölçeği ve  Öğrencinin Okula Bağlılığı Ölçeğidir. Sonuçlara göre, öğrencilerin okula bağlılık düzeyleri azaldıkça şiddet eğilim düzeylerinin arttığı saptanmıştır. Bunun yanında, öğrencilerin şiddet eğilim düzeylerinin erkek öğrencilerde kız öğrencilere göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Okula bağlılık düzeyleri açısından kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre okula bağlılık düzeyi daha yüksek bulunmuştur. 8. Sınıf öğrencilerinin 5,6 ve 7. Sınıf öğrencilerine göre daha şiddete eğilimli oldukları ve  okula bağlılık düzeylerinin daha düşük seviyede olduğu saptanmıştır

    The effect of mindfulness-based programs on coping with test anxiety: A systematic review Sınav kaygısıyla başa çıkmada bilinçli farkındalık temelli programların etkiliği: Sistematik bir derleme

    Get PDF
    The research is a systematic review and the purpose of the research is; is the evaluation of experimental and mixed studies designed to examine the effectiveness of mindfulness-based programs applied to coping with test anxiety. In this context, English and Turkish articles and theses published in YOK TEZ, ULAKBIM, Google Academic and EBSCOhost databases between 2000 (January) and 2018 (April) have been systematically screened. In the study, mindfulness based interventions for test anxiety, mindfulness based stress reduction and test anxiety, mindfulness based anxiety management, mindfulness based cognitive therapy for test anxiety, and mindfulness based theraphy for test anxiety were used as keywords. Research that does not meet the criteria is excluded from the study; the 14 articles that met the criteria were examined and evaluated in terms of sample groups, purposes, countries where they were used, techniques used, measurement methods and findings. Findings have shown that investigations are usually carried out on the university students and that mindfulness-based programs are effective in reducing the anxiety of individuals experiencing test anxiety on different sample groups.Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file. ÖzetAraştırma sistematik bir derleme olup araştırmanın amacı; sınav kaygısıyla başa çıkmada uygulanan bilinçli farkındalık temelli programların etkililiğini incelemek amacıyla yapılmış deneysel ve karma çalışmaların değerlendirilmesidir. Bu kapsamda YÖK TEZ, ULAKBİM, Google Akademik ve EBSCOhost veri tabanlarında 2000 (Ocak) -2018 (Nisan) yılları arasında yayımlanan İngilizce ve Türkçe makaleler ve tezler sistematik olarak taranmıştır. Taramada sınav kaygısı için bilinçli farkındalık temelli müdaheleler, stress azaltma temelli bilinçli farkındalık ve sınav kaygısı, bilinçli farkındalık temelli sınav kaygısı yönetimi, sınav kaygısına yönelik bilinçli farkındalık temelli bilişsel terapi, sınav kaygısına yönelik bilinçli farkındalık temelli terapi anahtar kelimeler olarak kullanılmıştır. Ölçütleri karşılamayan araştırmalar çalışma dışında tutulurken; ölçütleri karşılayan 14 makale bu çalışmada örneklem grupları, amaçları, yapıldığı ülkeler, kullanılan teknikler, ölçme yöntemleri ve bulgular açısından incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular, araştırmaların genellikle üniversite öğrencileri çalışma grubu üzerinde yürütüldüğünü ve bilinçli farkındalık temelli programlarının farklı örneklem grupları üzerinde sınav kaygısı yaşayan bireylerin kaygısını azaltmada etkili olduğunu göstermiştir

    The effect of psychological well-being, psychological help-seeking attitudes and self-esteem on psychological counselor candidates’ psychological symptomsPsikolojik iyi oluş, yardım arama tutumu ve benlik saygısının psikolojik danışman adaylarının psikolojik belirtilerine etkisi

    Get PDF
    The aim of this research is to examine the effect of psychological well-being, psychological help-seeking attitudes and self-esteem on  psychological counselor candidates’ psychological symptoms. A total of 439 students of Psychological Counseling and Guidance Department in the Faculty of Educational Sciences from two universities participated in the research. Research data were obtained by using Psychological Well-Being Scale, Psychological Help-Seeking Attitudes Scale, Rosenberg Self-Esteem Scale and Brief Symptom Inventory.  In the research, LISRELL program-Structural Equation Model and SPSS 20 software were employed. In analyses, it was concluded that results of confirmatory factor analysis results and fit indices of structural equation model were generally acceptable. Accordingly, it has been verified with the structural equation model that psychological counselor candidates’ levels of psychological well-being, psychological help-seeking attitudes and psychological symptoms have effect on their level of psychological symptoms. In this respect, it can be understood that considering counseling students’ levels of psychological well-being and self-esteem is important during their educational processes. By supporting counselor candidates’ mental health, a significant contribution will be provided to their personal and professional developments. ÖzetBu araştırmanın amacı, psikolojik danışman adaylarının psikolojik iyi oluşu, psikolojik yardım arama tutumu ve benlik saygısının onların psikolojik belirti düzeylerine etkisinin incelenmesidir. Araştırmaya iki farklı üniversitenin Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde öğrenim gören 439 danışman adayı katılmıştır. Araştırmanın verileri Psikolojik İyi Oluş Ölçeği, Psikolojik Yardım Almaya İlişkin Tutum Ölçeği,  Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ve Kısa Semptom Envanteri ile elde edilmiştir.  Araştırma model geliştirme ve model test etmeye yönelik olup, LİSRELL programı-Yapısal Eşitlik modeli kullanılmıştır. Yapılan analizlerde, doğrulayıcı faktör analizi sonuçlarının ve yapısal eşitlik modeli uyum indekslerinin genel olarak kabul edilebilir düzeyde olduğu belirlenmiştir. Buna göre psikolojik danışman adaylarının psikolojik iyi oluşu, psikolojik yardım arama tutumu ve benlik saygılarının psikolojik belirti düzeyleri üzerinde etkisi olduğu hipotezi doğrulanmıştır. Bu doğrultuda, danışmanlık öğrencilerinin öğretim süreçleri devam ederken psikolojik belirtilerinin incelenmesi, ihtiyaç duyan öğrencilere psikolojik yardım sağlanması ve ruh sağlığının desteklenmesi ile onların profesyonel gelişimlerine de önemli katkı sağlanacağı düşünülmektedir

    Investigation of the relationship between problematic internet use and psychological symptoms of science high school studentsFen lisesi öğrencilerinin problemli internet kullanımı ile psikolojik semptomları arasındaki ilişkinin incelenmesi

    Get PDF
    In this study, investigation of level of problematic internet use and psychological symptoms of 538 science high school students reciving education in Van and Izmir cities was aimed. At the same time, it was examined that according to being day or boarding student and gender whether the level of problematic internet use and psychological symptoms of students differ or not. The data collected eith Brief Symptom Inventory (BSI) and Problematic Internet Use Adolscent Form (PIU-A). Data analysis was carried out through SPSS 15.00 statistical package programme. In analysis Spearman Brown correlation coefficient and Mann Whitney U test were used. According to obtained findings, there was stastistically significant and positive relationship between problematic internet use and psychological symptoms of science high school students. Negative self and somatization socres of day students were higher than broading students. It was found that the level of problematic internet use of boarding students were higher than boarding students. According to gender, it was found that females had higher score than males on four subscale of BSI (anxiety, depression, negative self and somatization) and males had higher score than females on social benefits subscale of PIU-A. Obtained results were discussed in the light of related literature and suggestions were offered. ÖzetBu çalışmada, Van ve İzmir illerinde öğrenim gören 538 fen lisesi öğrencisinin problemli internet kullanım düzeyleri ile psikolojik semptomları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Aynı zamanda problemli internet kullanımının ve psikolojik semptomların öğrencilerin yatılı, gündüzlü olma durumu ile cinsiyet değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığı da incelenmiştir. Araştırmanın verileri Kısa Semptom Envanteri (KSE) ve Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği-Ergen (PİKÖ-E) formu ile toplanmıştır. Veri analizi SPSS 15.00 istatistik paket programı aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Analizlerde non-parametrik yöntemlerden Spearman Brown Korelasyon Katsayısı ve Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre, fen lisesi öğrencilerinin problemli internet kullanım düzeyleri ile psikolojik semptomları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde pozitif yönde ilişki olduğu, yatılı öğrencilerin olumsuz benlik ve somatizasyon puanlarının gündüzlü öğrencilerden, gündüzlü öğrencilerin problemli internet kullanım düzeylerinin yatılı öğrencilerden daha yüksek olduğu bulunmuştur. Cinsiyete göre ise, KSE’nin dört alt boyutunda (anksiyete, depresyon, olumsuz benlik ve somatizasyon) kız öğrencilerin puanlarının erkek öğrencilerden, erkek öğrencilerin PİKÖ-E’nin sosyal fayda alt boyutundan aldığı puanların kız öğrencilerden daha yüksek olduğu bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar ilgili literatür ışığında tartışılarak öneriler sunulmuştur

    Investigation of relationship between problematic internet use and psychological symptoms of university studentsÜniversite öğrencilerinde problemli internet kullanımı ile psikolojik belirtiler arasındaki ilişkinin incelenmesi

    Get PDF
    In this study, investigation of the relationships between problematic internet use and psychological symptoms of university students were aimed. Besides, the effects of gender and level of class were investigated. The sample of research was consisted of 518 female and 335 male, totally 853 college students. Data was collected by Problematic Internet Use Scale and Brief Symtom Inventory. Data was analyzed by using SPSS 20 programme with parametric techniques as, Spearman Brown correlation, Kruskal Wallis H and Mann Whitney U. According to results, there were statistically significant positive relationships between problematic internet use and psychological symptoms of college students. It was found that gender was effective on problematic internet use and psychological symptoms of college students. Besides, problematic internet use and psychological symptoms increased with grade level and university. ÖzetBu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinde problemli internet kullanımı ile psikolojik belirtiler arasındaki ilişkiyi incelemektir. Bu temel amaç kapsamında üniversite öğrencilerinde problemli internet kullanımı ve psikolojik belirtilerin cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı da incelenmiştir. Araştırmanın örneklemi 518’i kadın, 335’i erkek olmak üzere toplam 853 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmada ölçme aracı olarak Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği (PİKÖ), Kısa Semptom Envanteri (KSE) kullanılmıştır. Veriler SPSS 20. istatistik paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Analizlerde Spearman Brown Sıra Farkları Korelasyonu, Kruskal Wallis H ve Mann Whitney U testi analiz teknikleri kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre üniversite öğrencilerinin problemli internet kullanımı ile psikolojik belirtiler arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde pozitif yönde ilişkiler olduğu saptanmıştır. Ayrıca cinsiyet ve sınıf düzeyinin problemli internet kullanımı ve psikolojik belirtiler üzerinde etkili faktörler olduğu saptanmıştır

    Psikolojik danışmanların etkili psikolojik danışman niteliklerinin psikolojik danışma öz-yeterlik algılarına göre incelenmesi: İzmir ili örneği

    No full text
    Bu çalışmanın amacı, psikolojik danışmanların etkili psikolojik danışman nitelikleri ve psikolojik danışma öz-yeterlik düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemek; bunun yanı sıra psikolojik danışmanların etkili psikolojik danışman nitelikleri ile psikolojik danışma öz-yeterlik düzeylerinin cinsiyete, yaşa, öğrenim durumuna, çalışılan kuruma, meslekte çalışma süresine ve mezun olunan programa göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. Araştırmada betimsel, korelasyonel ve nedensel karşılaştırma modelleri kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini İzmir ilinde çalışan psikolojik danışmanlardan gelişigüzel örnekleme yöntemi ile seçilen 100'ü kadın 66'sı erkek olmak üzere toplam 166 psikolojik danışman oluşturmaktadır. Veri toplama araçları olarak İkiz ve Totan (2014) tarafından geliştirilen "Etkili Psikolojik Danışman Niteliklerini Değerlendirme Ölçeği" , Lent ve arkadaşları (2003) tarafından geliştirilen ve Türkçe'ye uyarlaması Pamukçu ve Demir (2013) tarafından yapılan "Psikolojik Danışma Öz-Yeterlik Ölçeği", araştırmacı tarafından hazırlanan "Kişisel Bilgi Formu" kullanılmıştır. Veriler SPSS 22.0 ile analiz edilmiştir. Verilerin parametrik teknikler için uygun olup olmadığını belirlemek amacıyla Kolmogorov-Smirnov testi yapılmış ve veri setinin normal dağılım göstermediği görülmüştür. Dolayısıyla verilerin analizinde parametrik olmayan (non-parametrik) analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın problem ve alt problemlerini incelemek için Mann Whitney-U testi, Kruskal Wallis-H testi ve Spearman Brown Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, psikolojik danışmanların etkili psikolojik danışman nitelikleri ile psikolojik danışma öz-yeterlikleri arasında istatistiksel olarak düşük düzeyde pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu bulunmuştur. Bunun yanında, psikolojik danışmanların etkili psikolojik danışman nitelikleri ile psikolojik danışma öz-yeterlik düzeylerinin cinsiyete, yaşa, çalışılan kuruma ve meslekte çalışma süresine göre farklılaşmadığı bulunmuştur. Yüksek lisans ve üstü eğitim düzeyinde olan psikolojik danışmanların etkili psikolojik danışman nitelikleri ile psikolojik danışma öz-yeterlik düzeylerinin lisans eğitim düzeyinde olan psikolojik danışmanlardan daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ayrıca, psikolojik danışmanların mezun olunan programa göre psikolojik danışma öz-yeterlik düzeylerinin farklılaşmadığı görülürken; PDR mezunu psikolojik danışmanların ise etkili psikolojik danışman niteliklerinin PDR dışında bir programdan mezun olan psikolojik danışmanlardan daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Etkili psikolojik danışman nitelikleri, psikolojik danışma öz-yeterliği, psikolojik danışman.The purpose of this study is to determine the relationship between effective counselor characteristics and counseling self-efficacy. Also, effective counselor characteristics and counseling self-efficacy are examined in terms of gender, age, education level, institutions the counselor work in, working time in profession, and graduated department. This research is based on descriptive, correlational and comparison method. The sample of this study is formed randomly as 100 female and 66 male, totally 166 counselors by the counselors who work in İzmir. "Effective Counselor Characteristics Assessment Scale" which is developed by Ikız and Totan (2014), "Counselor Activity Self-Efficay Scales" which is developed by Lent et al. (2003) and adapted to Turkish by Pamukcu and Demir (2013), and "Personal Information Form" which is prepared by the researcher were used to gather data. The data were analyzed by using SPSS 22.0. Kolmogorov Smirnov Test was applied to determine whether data was appropriate for parametric techniques or not and it was stated that data set was not normally distributed. Therefore non-parametric techniques were used to analyze the data. In order to investigate the problems of the current study, Mann Whitney-U test, Kruskal Wallis-H test and Spearman Brown Corelation Analysis were used. According to results of the analyses, there is significant differentiation in the possitive direction at low level between the level of counselors' effective counselor characteristics and counseling self-efficacy. Besides, the level of counselors' effective counselor characteristics and counseling self-efficacy do not change depending on gender, age, institution the counselor works in and working time. It was found that the level of effective counselor characteristics and counseling self-efficacy of counselors who do master degree is significantly higher than counselors who get undergraduate. Also the level of counselors' counseling self-efficacy does not change depending on graduated department but the level of effective counselor characteristics of counselors who were graduated from psychological counseling and guidance department is significantly higher than counselors who were graduated from other departments. The results reveals that the counselors who graduate in the field and do master degree are more qualified in terms of quality. Accordingly, it is important to assing expert to the counseling positions. It is recommended to develop applications to encourage counselors to do master degree. Key Words: Effective counselor characteristics, counseling self-efficacy, counselor.</div
    corecore