283 research outputs found

    Organik Biber (Capsicum annuum L.) Tohumu Üretiminde Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

    Get PDF
    Pala-Yağlık salçalık biber çeşidinin kullanıldığı çalışma E.Ü. Ziraat Fakültesi Menemen Araştırma Uygulama ve Üretim Çiftliğine ait organik üretim parseli ile geleneksel üretim parsellerinde 2006 ve 2007 üretim yıllarında yürütülmüştür. Geleneksel parsel ve organik parsel üretimlerinde izin verilen girdiler kullanılmıştır. Organik parsel bitkilerine göre geleneksel parsel bitkilerinde belirlenen hızlı ve büyük habitüs gelişimi hem parsel hem de dekar meyve verim değerlerini artırmıştır. Geleneksel parselden yıllar bazında dekardan % 10-15 meyve verim artışı ve paralelinde de % 10-12 tohum verimi artışı elde edilmiştir. Buna karşılık ISTA tarafından standart koşul olarak belirlenen 25ºC ortamında gerçekleştirilen canlılık testlerinde çimlenme ve çıkış oranı ile çimlenme ve çıkış hızı bakımından organik ve geleneksel tohumlar arasında önemli fark bulunmamıştır. Ayrıca düşük (15ºC) ve yüksek (35ºC) sıcaklık değerlerinin esas alındığı stres koşulları ile fidelik koşullarında yürütülen canlılık testlerinde de benzer şekilde organik ve geleneksel tohumlar arasındaki fark önemsiz bulunmuştur. Ancak organik üretimde ilk hasat döneminde elde edilen tohumların 1000 tohum ağırlığı, çimlenme ve çıkış gücü ile çimlenme ve çıkış hızı 2. hasat dönemi tohumlarına göre yüksek bulunmuştur. Bu nedenle organik biber tohumu üretiminde, tohum kalitesi açısından iyi bakım koşullarının sağlanması ve ilk hasat meyve tohumlarının alınmasının önemli olduğu sonucuna varılmıştır

    Organik Koşullarda Uzun Süreli Önbitki - Salçalık Biber (Capsicum annum L. cv. Kapya) Kombinasyonu Şeklinde Yapılan Yetiştiriciliğin Verim Meyve ve Toprak Özelliklerine Etkisi

    Get PDF
    Çalışma 2001-2010 yıllarında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Menemen Araştırma Uygulama ve Üretim Çiftliğinin “organik” sertifikalı alanında yürütülmüştür. Ana bitki olarak Yalova Yağlık 28 kapya biber çeşidi, ön bitki olarak da fiğ, kırmızı lahana, marul, bakla, brokkoli, kereviz, karnabahar ve bezelye kullanılmıştır. Organik tarım yönetmeliğine uygun yürütülen çalışmada 9 yıllık süre içerisinde ön bitkilere göre elde edilen biber verim değerleri ile bazı kalite özellikleri belirlenmiştir. Her ön bitki üretiminden sonra alınan toprak örneğinde de organik madde ve bitki besin elementlerindeki değişim incelenmiştir. Çalışmadan elde edilen verilere göre, fiğ ön bitkisi desteğindeki geçiş sürecinde yüksek oranlarda (4352 kg da-1) elde edilen biber toplam verim değeri, organik sertifikanın başlangıç yıllarında önemli oranda azalış göstermiştir. Ancak organik sertifikalı son yıllarda ise yükselen eğilimle devam ederek ilk geçiş yıllarında elde edilen verim değerlerine benzer seviyelere (4172 kg da-1) ulaşmıştır. Ayrıca toplam 9 yıllık süreçte diğer ön bitki türleri ile karşılaştırıldığında özellikle fiğ, bakla ve bezelye sonrasında elde edilen yüksek verim değerleri (sırasıyla 4352 kg da-1, 3666 kg da-1, 4172 kg da-1) dikkat çekici bulunmuştur. Deneme alanına ait toprakta ilk yıllarda belirlenen % 1.66-1.77 organik madde miktarı, % 3.15-3.97’ye; toplam N içeriği de % 0.08-0.09’dan % 0.19-0.21’e yükselmiştir. Buna karşılık alınabilir P ve K miktarlarında; N içeriğindeki gibi düzenli bir artışın olmadığı, Ca, Mg, Fe, Zn, Cu ve Mn içeriklerinin ise organik yetiştiricilik sürecindeki değişime paralel olarak artış gösterdiği saptanmıştır

    Organik Koşullarda Uzun Süreli Sanayi Domatesi (Lycopersicon lycopersicum L. cv. Rio Grande) Yetiştiriciliğinin Meyve ve Salça Verimine Etkileri

    Get PDF
    Çalışma, 2001-2009 yılları arasında E.Ü. Ziraat Fakültesi Menemen Araştırma Uygulama ve Üretim Çiftliğinde organiğe geçiş ve organik süreçteki alanda Yalova Rio Grande domates çeşidinin meyve ve salça verimi ile bazı kalite özelliklerindeki değişimin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. 2001-2003 yılları arasında 3 yıl geçiş, 2004-2009 yılları arasında da organik sertifikalı süreçteki parseller ile konvansiyonel alanda paralel yürütülen çalışmada bakım işlemleri yönetmeliklere göre uygulanmıştır. Meyve ve salça verimi ile briks gibi kalite özellikleri açısından organik ve konvansiyonel parseller arasında istatistiki anlamda önemli fark bulunmamıştır. Her iki uygulamada da ortalama 145 kg/parsel ve 8400 kg/da meyve verimi elde edilmiştir. Organik ve konvansiyonel parsellerden elde edilen % 5.0 briks değeri ile 1500 kg/da salça verimine ulaşıldığı belirlenmiştir. Buna karşılık verim değerleri bakımından deneme yılları arasında ise istatistiki olarak önemli farklılık tespit edilmiş, organik parselde geçiş yıllarında 9.0-9.8 ton/da olan meyve verim değeri organik sertifika sürecinin ilk yıllarında 7.6-8.0 ton/da, son organik yılında da 9.00 ton/da bulunmuştur

    Organik Çiftlik Yönetim Modeli

    Get PDF
    Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Menemen Araştırma Uygulama ve Üretim Çiftliğinde 2003 yılında başlatılan “Organik Üretim Projesi” ile organik tarımın temel ilkelerinden olan ve bir işletmenin kendi kaynaklarının kullanıldığı, işletmenin kendine yeterli olabildiği “kapalı sistem” tarım şekli hedeflenmiştir. Bu amaçla, 20 da sebze, 55 da bağ, 35 da zeytin ve 406 da fıstık çamı alanında “Organik Üretim Projesi” araştırma, üretim ve uygulama çalışmaları başlatılmıştır. Proje çalışmaları, 2006- 2007 yıllarında projeye dahil edilen 61 da yonca ve 248 da buğday ve mısır üretim alanı ile birlikte yem bitkilerinin de programa alınmasıyla halen toplam 1064 da alanda sürdürülmektedir. Bugün büyük parsellerde üretilen meyve, sebze, kuru üzüm, çam fıstığı ve yonca ile 50 da alandaki mısır ve buğday ürünleri için “Organik Ürün Sertifikası” alınmıştır. Önümüzdeki yıllarda geçiş sürecinin tamamlanması ile 194 da alanda üretim yapılan buğday, fiğ+arpa ve mısır için “organik ürün sertifikası” alınabilecektir. Proje faaliyetlerinin başlaması ile birlikte günümüze kadar bitkisel üretim faaliyetleri açısından proje hedefine ulaşılmıştır. Projenin bundan sonraki ilk hedefi ise organik hayvancılık faaliyetlerine başlanmasıdır. Organik hayvan üretimi ile birlikte “organik süt ve süt ürünleri” ile “organik tarhana” üretimi de gelecekteki hedefler arasında yer almaktadır

    Chlamydia Infection from Androgical Perspective

    Get PDF
    Chlamydia trachomatis is a microorganism known for years to cause ocular, urogenital, and neonatal infections in humans. It usually causes urogenital system infections. The pathogen, which is the most common cause of urethritis in males, is one of the sexually transmitted microorganisms. As most males are asymptomatic, they do not realize they are infected and act as reservoirs. This causes the incidence of urethritis due to chlamydia to increase day by day. Chlamydia urethritis, which poses a risk to sexual partners, can cause serious complications if left untreated. In this section, we assess the approach to male urethritis due to chlamydia, which is very common in urology practice and can cause serious problems if left untreated

    TRANSFORMATION OF OWNERSHIP AND ITS CONSEQUENCES

    Get PDF
    This study aims to discuss an important issue that is directly related to the daily life of people, in particular, during their financial transactions and their social life. In detail, the article is discussing the method of transferring the ownership and its consequences such as illegal or forbidden earning that transfer the ownership from an owner to a new owner in a form of contract, for instant, selling or giving away. The research will also talk about the concept of transferring ownership, its legitimate reference and the argument of scholars about it. Moreover, in attempt to illustrate its significance, this study will mention some important examples of this concept as well as opinions of some scholars about how to treat individuals who illegally earn. One of the most important examples that matches this concept is the revenue that comes from the exploitation of occupation and transferring the financial-commercial organizations to Islamic-financial organizations. To the best of our knowledge, no previous researchers connect this concept with the jurisprudential applications, especially the recent ones and its interference with other jurisprudential branches.https://doi.org/10.28949/bilimname.59062

    ORGANİK TARIMDA UZUN DÖNEM EKİM NÖBETİ VE YEŞİL GÜBRE UYGULAMALARININ TOPRAK İÇERİĞİNE VE DOMATES İLE KABAĞIN VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİNE ETKİSİ

    Get PDF
    Ekim nöbeti ve yeşil gübreleme sağladığı yararlardan ötürü organik üreticiler tarafından tercih edilmektedir. Bu çalışmada; brokoli + gübreleme (T1), fiğ + buğday + gübreleme (T2) ve fiğ + buğday (T3) ön uygulamalarının, sonrasında yetiştirilen domates ve kabağın verim ve kalite özellikleri üzerine etkisi incelenmiştir. Her üç uygulamanın yazlık sebzelerin verim ve kalite özellikleri üzerine etkisi önemsiz bulunurken, hem kabakta hem de domateste en yüksek verim T2 uygulamasından elde edilmiştir (p≤0.05). Rotasyon süresince toprak organik maddesi önemli değişiklikler göstermiş ve her üç uygulamadan da olumlu etkilenmiştir (p≤0.05). Ancak, yazlık sebze yetiştiriciliği sonrası T2 uygulaması diğer iki uygulamaya oranla toprağa daha fazla organik madde kazandırmıştır (p≤0.05)

    Just-ın-time system / costing: a sample of Turkey

    Get PDF
    Günümüz rekabet ortamında müşteri odaklı üretim anlayışına bağlı olarak ürünün özellikleri ve fiyatları piyasada oluşmaktadır. Gerek müşterilerin beklentilerini karşılayabilmek, gerekse istenilen satış ve kar hacmine ulaşabilmek için işletmelerin farklılaştırma veya maliyetlere odaklanma stratejilerini benimsemeleri gerekmektedir. Maliyet avantajı sağlamak isteyen işletme, bazı maliyet kalemlerinde kesintiye gitmek zorunda kalacaktır. Temel maliyet kalemlerinden olan stok maliyetlerinin öneminin artması ile işletmeler stok maliyetlerini azaltmanın yollarını aramaktadırlar. Bu çalışma da tam zamanında üretim sistemi/maliyetleme geçmişten günümüze kadar ortaya çıkan gelişmeler teorik olarak ortaya konarak Türkiye’de yapılan akademik çalışmalar incelenmiştir.In today’s competitive world, depending on on the customer-oriented production concept, the specialities and prices of the products are determined at the market. Both satisfy the expectations of the customers and reach the desired level of sale and profit, companies should adopt the diversify or cost-oriented stretegies. Additionally if a company wants to have an advantage on costs, it must be reduce some of it’s expenditure items. In this regard, with the increase importance of the inventory cost which is ona of the major factors of the costs, companies try to think of way to reduce it. At this study, the new theoretical developments and academic researches in Turkey which are both about the Just-in-Time production systems/Costing has inversigated from past to present

    Relation of multicenter automatic defibrillator implantation trial implantable cardioverter-defibrillator score with long-term cardiovascular events in patients with implantable cardioverter-defibrillator

    Get PDF
    OBJECTIVE: To test the hypothesis that multicenter automatic defibrillator implantation trial (MADIT) - implantable cardioverter-defibrillator (ICD) scores predict replacement requirement and appropriate shock in a mixed population including both primary and secondary prevention and long-term adverse cardiovascular events. METHODS: The study has a retrospective design. Patients who were implanted with ICD in the cardiology clinic of Atatürk University Faculty of Medicine between 2000 and 2013 were included in the study. For this purpose, 1394 patients who were implanted with a device in our clinic were reviewed. Then, those who were implanted with permanent pacemaker (n=1005), cardiac resynchronization treatment (CRT) (n=45) and CRT-ICD (n=198) were excluded. RESULTS: A total of 146 patients (98 males, 67.1%) with a mean age of 61.1 (±14.8) years were recruited. The median follow-up time was 21.5 months (mean 30.6±25.9 months; minimum 4 months, and maximum 120 months). The median MADIT-ICD scores in the patients were 2. MADIT-ICD scores were categorized as low in 15.1%, intermediate in 57.5%, and high score in 27.4% of patients. Accordingly, MADIT-ICD scores (1.29 [1.00–1.68], p=0.050), hemoglobin (0.86 [0.75–0.99], p=0.047), and left ventricular ejection fraction (EF) (0.97 [0.94–0.99], p=0.023) were determined as independent predictors of major adverse cardiovascular events in the long-term follow-up of ICD-implanted population. CONCLUSION: In this study, we showed that there was an independent association of long-term adverse cardiovascular events with MADIT-ICD score, hemoglobin, and EF in patients implanted with ICD

    Children's Age and Gender Differences in Internet Parenting Styles

    Get PDF
    The aim of this research is to examine whether the Internet family style changes according to age and gender. The study was based on a quantitative cross-sectional survey design. The participants of the study were randomly sampled from secondary and high school students in Sakarya - Turkey. A total of 1839 children participated in this study. As a result of the research it was seen that parental control and parental warmth were high in both females and males in the 10-11 age group. This shows that families maintained high levels of control and warmth with regard to the Internet at younger ages, however control and warmth continues to decrease for both genders in later ages. Considering gender, in males, parental control and parental warmth with regard to the Internet was seen to decline substantially at the age of 12. In females, parental control and warmth for the use of Internet decline substantially at the age of 14. Moreover, when compared to males, this decline occurs two years later
    corecore