30 research outputs found
Bernard Spolsky: Sociolinguistics
Приказ књиге: Bernard Spolsky: Sociolinguistics. Oxford Introductions to Language Study, Oxford University Press, 1998, 128 str
Türkçe Kökenli Anatomiyle İlgili Adların Sırpça Üzerine Sözcüksel Etkisi
Türkçe ve Sırpça tarih boyunca birbiriyle yoğun ilişkiler içerisinde olmuş iki dildir. Osmanlılar bu
topraklara geldiklerinde kültür ve uygarlık geleneklerinin yanı sıra bunlarla ilgili yeni kavram ve
sözcükleri de getirmişlerdir. Bu sözcükler zaman içerisinde Sırp kültürüne ve diline damgasını
vurmuştur. Türkçe, Sırp dilini en çok sözlüksel anlamda etkilemiştir. Son dönemlerde yapılan çalışmalar
göstermiştir ki eskiden yaklaşık 9000 olan sözcük sayısı günümüzde ölçünlü Sırpçada üç binli sayılara
kadar düşmüştür. Bu üç bin sözcüğün yaklaşık yarısı Sırpçaya tamamen yerleşmiştir ve dilde aktif olarak
kullanılmaktadır. Örneğin, badem (tür. badem), dugme (tür. düğme), džep (tür. cep), inat (tür. inat),
jastuk (tür. yastık), jorgan (tür. yorgan), kajsija (tür. kayısı), kapija (tür. kapı), kutija (tür. kutu), tavan
(tür. tavan), šećer (tür.şeker)). Çağdaş Sırpçanın sözlük hazinesinde en fazla yer alan Türkizmler ev, ev
eşyası, bina, kıyafet, ayakkabı, kumaş, yiyecek, içecek, tütün, bitki, ünvan, atçılık vb. tematik grupları
oluşturmaktadır. Bu gruplardan özellikle anatomiyle ilgili adlar bildirimizin konusu olarak seçilmiştir.
Çünkü bu sözcükler en önemli leksik-semantik gruplardan biri olup her dilin leksiğinin temelini
oluşturmaktadır. Bu sözcüklerin sözcüksel sistem içerisindeki değişmezliği referans değerlerinin
sonucudur. Çünkü anlamlandırdıkları kavramlar insan varlığı için çok önemlidir. Temel söz varlığına
giren sözcüklerde yabancı sözcüklerin alınması ve bunun sonucu olarak yerel sözcüklerin kaybı
normalde beklenen bir durum değildir ancak bu tür gelişmeler Sırp dilinde meydana gelmiştir. Sırp
dilinin genel sözlük hazinesinde insan vücuduyla ilgili Türkçe kökenli sözcüklerin varlığı yabancı
dillerden alıntılarla ilgili teori ve sözcüksel girişim teorisini desteklemeleri bakımından çok önemlidir.
Bubreg (tür. böbrek), damar (tür. damar), taban (tür. taban), but (tür. but), džigerica (tür. ciğer) vb.
anatomiyle ilgili adların bazıları hem çok anlamlılık hem de türevlemede çeşitli anlam bilimsel
süreçlerin tetiklenmesinde büyük potansiyel göstermektedir. Bildiride bu konular ayrıntılarıyla
incelenecektir
Prof. dr. Slavoljub Djindjić ve türkoloji araştirmalari
Önde gelen Yugoslav Türkologlarından biri olan Prof. Dr. Slavoljub Djindjić, 24 Nisan
1935 yılında Krnji Grad’da (Sırbistan) dünyaya gelmiştir. Belgrad Üniversitesi Felsefe
Fakultesi, Doğu Dilleri Bölümünde eğitimini sürdürmüş ve 1959 yılında mezun olmuştur. Aynı
bölümde doktora eğitimine de devam eden Djindjić, 1965 yılında “Yakup Kadri
Karaosmanoğlu`nun Eserlerindeki Harp ve Devrim Temaları” adlı çalışmasıyla doktor unvanı
almıştır. Prof. Djindjić 1960−1997 yılları arasında Belgrad Üniversitesi Filoloji Fakültesi Doğu
Dilleri Bölümünde görev yapmıştır. Mesleki hayatı boyunca lisansta Türk Dili, Eski Türk
Edebiyatı ve Yeni Türk Edebiyatı; lisanüstünde ise Türk Dillerinin Karşılaştırmalı Grameri
derslerine girmiştir. Çeşitli idari görevlerde de bulunan Djindjić, zaman aralıklarıyla Doğu
Dilleri Bölümü Başkanlığı ve 1983−1985 yılları arasında da Belgrad Üniversitesi Filoloji
Fakültesi Dekanlığı yapmıştır.
Verimli akademik hayatında hem çağdaş Türkçenin hem de eski ve yeni Türk
edebiyatının çeşitli konularına eğilen derin araştırmalar kaleme almıştır. Prof. Djindjić’in
özellikle Türk Dili Ders Kitabı (Udžbenik turskog jezika), Kitab-ı Dede Korkut (Knjiga Dede
Korkuta), Türkçe-Sırpça Sözlük gibi eserleri sayesinde eski Yugoslavya ve Sırbistan`da
Türkolojinin gelişmesinde önemli bir adım atılmıştır. İlk Türkçe-Sırpça Sözlük’ü
hazırlamasından dolayı Eski Millî Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel Prof. Djindjić`e altın şilt
takdim etmiştir. Prof. Djindjić`in Kitab-ı Dede Korkut çevirisi, Türk kültürü ve Türk dünyası
araştırmalarına yaptığı katkıların yanında Dede Korkut Kitabı`nı Balkanların birkaç ülkesinde
de tanıtma ve açıklama açısından okuyuculara faydalı olmaktadır. Prof. Djindjić Dede Korkut
Kitabı`nın Sırpçaya çevirisi için Edebiyat Çevirmenleri Derneğinin geleneksel Miloš N. Djurić
ödülünü 1982 yılında kazanmıştır. Miloš N. Djurić ödülü, ünlü eserin Türk edebiyatı açısından
önemi ve çevirisi dikkate alınarak ilk kez Türkçeden yapılan bir çeviriye verildi. Prof. Djindjić
30 Mart 2000 yılında Belgrad`da yaşama gözlerini yummuştur.
Bu çalışmada Prof. Djindjić`in Türkolojiye katkıları ve eserleri hakkında bilgi
verilecektir
Türkçe-Sırpça Sözlüğün iki dil ve kültür arasındaki köprü görevi
Turkish and Serbian are two languages that have a long history of language contacts.
Once, there were around 9000 Turkish words in Serbian and the fact that there are still a lot of them in
contemporary Serbian proves that there were intensive cultural relations in the past. According to the
researches, more than 12000 Turkish words exist in foreign languages, and Serbian has adopted most of
them. Aiming at presenting this relation and contributing to the developing of Turkish language in the
Balkans, new Turkish Serbian dictionary was composed by myself, based on the Turkish Language Society s
Turkish Dictionary and it was published in 2014 by Turkish Language Society. Apart from the Big English
Turkish Dictionary (two volume set) this is the largest dictionary printed by Turkish Language Society so
far. Another aim of Turkish Serbian Dictionary is to contribute to researches regarding the ways how it could
process information and cultural exchange between two nations. This paper aims to unfold and discuss
interaction aspects between the two languages and cultures by giving the examples of exchanges between
languages.Түрік және серб тілдері тарих бойы бір-бірімен тығыз қарым-қатынаста болған
тілдер. Бір кездерде шамамен 9000 түрік сөзінің құрамында болған қазіргі заманның серб тілінің
құрамында әлі күнге дейін көптеген түрікше сөздердің болуы, өткен заманның тығыз мәдени
қатынастарын көрсетуде. Жүргізілген көптеген зерттеулердің нәтижесінде басқа тілдердің құрамында
12 мыңнан астам түрікше сөздің, соның ішінде басым мөлшерінің серб тілінің құрамында екендігі
анықталған. Түрік және серб тілдері осы қарым-қатынасын көрсету және түрік тілінің Балкан
мемлекеттерінде дамуына өз үлесін қосу мақсатымен жаңа түрікше-сербше сөздік Түрік тілі
қоғамының түрікше сөздігі негізге алына отырып дайындалды және ұйым баспасы ретінде 2014
жылы жарық көрді. Екі томдық ағылшынша-түрікше сөздіктен кейін шыққан бұл сөздік ТІҚ-ның
осы уақытқа дейін шығарған ең үлкен сөздіктерінің біреуі болып табылады. Түрікше-сербше
сөздіктің басқа бір мақсаты - екі халық арасында ғылыми және мәдени қарым-қатынастың қандай
дәрежеге жеткендігін зерттеуге септігін тигізу болып табылады. Осы баяндамада тілдердің
арасындағы қарым-қатынас мысалдарын негізге ала отырып, екі Тіл және екі мәдениет арасындағы
екі жақты әрекеттің көлемі көрсетіліп талқыланады.Türkçe ile Sırpça tarih boyunca birbiriyle ilişkide bulunmuş iki dildir. Bir zamanlar yaklaşık
9000 Türkçe kökenli sözcük bulunduran çağdaş Sırp dilinde hâlâ çok sayıda Türkçe alıntının bulunması,
geçmişteki kültür temaslarının yoğunluğunu gözler önüne sermektedir. Yapılan araştırmalar yabancı dillerde
12 binin üzerinde Türkçe sözcük olduğunu, Türkçe'den en fazla sözcüğün ise Sırpçaya geçtiğini belirledi.
Türkçe ile Sırpçanın bu ilişkisini ortaya koymak ve Türkçenin Balkanlarda gelişmesine katkıda bulunmak
amacıyla yeni bir Türkçe-Sırpça Sözlük Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlük'ü temel alınarak tarafımca
hazırlanmış ve Kurum yayını olarak 2014'te basılmıştır. İki ciltlik büyük İngilizce-Türkçe Sözlük'ten sonra
bu sözlük, TDK'nin bugüne kadar yayımlamış olduğu en büyük iki dilli sözlüktür. Türkçe-Sırpça Sözlük ün
amacı, iki millet arasında bilgi ve kültür alışverişinin nasıl gerçekleştirilebildiği konusunda araştırma
yapılmasına katkı sağlamaktır. Bu bildiride diller arasındaki alışveriş örneklerinden yola çıkılarak iki dil ve
iki kültür arasındaki karşılıklı etkileşimin boyutları gözler önüne serilecek ve tartışılacaktır
Non-equivalent Lexis and Phraseological Units in the New Turkish – Serbian Dictionary (Yeni Türkçe-Sırpça Sözlük): Lexicological and Lexicographical Challenges
U radu se predstavljaju leksikološki i leksikografski problemi u vezi sa obradom i načinom
predstavljanja bezekvivalentne leksike i frazeoloških jedinica zastupljenih u Novom
tursko-srpskom rečniku (Yeni Türkçe-Sırpça Sözlük). U slučajevima kada za leksičke jedinice
turskoga jezika ne postoji ekvivalent u srpskom jeziku reč je o bezekvivalentnim
leksemama, koje su vezane za kulturu izvorišnog, turskog jezika, a pripadaju različitim
leksičko-semantičkim grupama reči. Takođe, bezekvivalentnost je odlika i kulturnospecifičnih
frazeoloških jedinica kod kojih nije moguće uvek pronaći odgovarajući pandan
u strukturno-komponentnom smislu, ali su prikazani donekle semantički i strukturno
podudarni primeri (npr. derdini Marko Paşa’ya anlat, žali se ti Svetom Petru).This paper focuses on the lexicological and lexicographical issues of non-equivalent lexis
and phraseological units in the New Turkish-Serbian Dictionary [Yeni Türkçe-Sırpça
Sözlük]. The task of the bilingual lexicographer is to find lexical equivalents in the target
language to the lexical units of the source language. A lexical equivalent is a lexical unit
of the target language that has an equal lexical meaning and equal status in the lexical
system as the corresponding lexical unit in the source language. Examples of complete
equivalence are fairly rare and can be found, for example, in words that are monosemantic
in both languages. When there are no equivalents in Serbian to a lexical unit of Turkish,
it is a matter of non-equivalent lexis. Most often, non-equivalent lexis can be found
among lexical-semantical word groups describing the following concepts: dishes, clothing
items, musical instruments, customs, plants, animals, etc. The paper also analyses
the category of non-equivalence of phraseological units in this bilingual dictionary and
the causes of non-equivalence, as well as the ways in which this phenomenon is represented
lexicographically in the dictionary
Turcisms in contemporary Serbian literary language
Предмет овог истраживања је семантичко-деривациони опис турцизама у савременом српском књижевном језику, као и утврђивање њиховог статуса на синхронијској равни.
Постављено је неколико циљева: испитивање семантичких разлика између турцизама и њихових еквивалената у турском језику на синхронијском нивоу, регистрација тематских група речи у којима се турцизми јављају, испитивање губљења турцизама и утврђивање статуса турцизама којим би се утврдило који су турцизми одомаћени и део су активног фонда, а који припадају пасивном лексичком фонду.
Турцизми су систематски и свеобухватно описани у форми Семантичко-деривационог речника, да би се на основу оваквог речника извели закључци о семантичкој и деривационој адаптираности једне лексеме. Овако конципирана анализа омогућила је теоријски засновано лексичко нормирање турцизама, који представљају важан лексички слој у савременом српском језику. Семантичко-деривациони речник турцизма сачињава укупно 1131 семантичко-деривационo гнездo у којима је забележено 5272 деривата, затим 1479 лексема које се нису деривационо развијале, што укупно чини 7882 обрађенe речи. Основну грађу за формирање корпуса Семантичко-деривационог речника турцизама чини шестотомни Речник српскохрватскога књижевног језика.
Семантичка и деривациона анализа турцизама показала је да семантички процеси у деривацији прате семантичке процесе у полисемији, односно да лексеме које имају највише значења имају и највише деривата...The subject of this research is semantic-derivational description of turcisms in contemporary Serbian literary language as well as determination of their status at the synchronic level.
There were several following goals stated: a) studying semantic differences between turcisms and their equivalents in Turkish language at the synchronic level; b) registration of the thematic groups of word in which turcisms appear; c) studying disappearance of turcisms and determination of the status of turcisms which would determine which turcisms have started to be used frequently and a part of the active fund, and which ones belong to the passive lexical fund.
Turcisms have been systematically and thoroughly described in the form of Semantic-derivational dictionary, so that, based on this dictionary, there were conclusions drawn about adaptation of a lexeme. The analysis formulated in this way enabled theoretically based lexical standardization of turcisms, which are a significant part of the lexical layer in contemporary Serbian. Semantic-derivational dictionary of turcisms consists of 1131 semantic-derivational nests in which 5272 derivative words were noted, then 1479 lexemes that were not derivationally developed, and this makes 7882-processed word. Basic material for forming the corpus of Semantic-derivational dictionary of turcisms is the six volumes Dictionary of Serbo-Croatian Literary Language.
Semantic and derivational analysis of turcism has shown that semantic processes in derivation follow the semantic processes in polysemy, i.e. lexemes that have the most meanings have the most derivative words as well..
Ekrem Čaušević, Ustroj, sintaksa i semantika infinitnih glagolskih oblika u turskom jeziku
Приказ књиге: Ekrem Čaušević,
Ustroj, sintaksa i semantika infinitnih glagolskih oblika u
turskom jeziku ‒
turski i hrvatski jezik u usporedbi i kontrastiranju,
Zagreb: Ibis grafika, 2018, 358 str