17 research outputs found

    Importance of natural antioxidants

    Get PDF
    Gıdalar, metabolik aktivitemiz için gerekli, farklı besin öğelerini içermektedirler. Buna ek olarak, bazı besinler sağlığımız üzerinde olumlu etkileri olan farklı bileşenler de ihtiva edebilirler. Antioksidanlar bu bileşenlerin başında gelmektedir. Dengeli bir beslenmede, diyetle alınan antioksidanların ayrı bir önemi vardır. Sağlıksız bir beslenmede, vücudumuzda birçok sistem etkilenebildiği gibi serbest radikal oluşuma da artabilmektedir. Serbest radikaller organizmada normal olarak meydana gelen oksidasyon ve redüksiyon reaksiyonları sırasında oluştuğu gibi çeşitli dış kaynaklı etkenlerin etkisiyle de oluşabilirler. Antioksidanlar vücudumuzda serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltan veya ortadan kaldıran bileşiklerdir. Diyetle alınan doğal antioksidanlar, antioksidan savunma sistemini güçlendiren en önemli unsurların başında gelmektedir. Doğal antioksidanlar, bitki veya hayvan dokularında bulunan maddelerdir. Bu derlemede antioksidan özelliği olan bazı besinler ve bu besinlerin antioksidan özellikleri tanıtılmıştır.Foods contain different nutrients needed to our metabolic activity. In addition, some foods may contain different components positive effects on our health. Antioxidants are among these important components. In a balanced diet, antioxidants are very important. Free radicals occur as normal by-products of a healthy body's metabolic processes or with external factors. Antioxidants are molecule that inhibits the oxidation and reduction of other molecules. Antioxidants compounds reduce the harmful effects of free radicals in our body. Natural antioxidants, strengthens the antioxidant defense system is one of the most important elements. Natural antioxidants are substances found in plant or animal tissue. In this review, some foods with antioxidant properties and antioxidant properties of these foods were introduced

    MEME KANSERİ HÜCRE DİZİSİ ÜZERİNDE (MCF-7), AVOKADO (Persea americana) ve OĞULOTU (Melissa officinalis) BİTKİ EKSTRELERİNİN ANTİPROLİFERATİF, APOPTOTİK VE ANTİOKSİDAN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI

    Get PDF
    Meme kanseri, dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık teşhis edilen kanser türlerinden biridir. Dünya geneline bakıldığında ölüm sebepleri arasında kadınlarda ikinci sırada yer aldığı bilinmektedir. Bu yüzden, meme kanseri hastalığının tedavisine yönelik çok farklı araştırmalar yapılmaktadır. Kemoterapi ve radyoterapi uygulamalarına ek olarak tamamlayıcı tedaviler de tercih edilen yöntemler arasındadır. Mevcut tez araştırmasında meme kanseri hücre dizisinde (MCF-7) oğulotu ve avokado ekstreleri kullanımının antiproliferatif, apoptotik ve antioksidan etkilerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Tıpta tedavi amaçlı uygulanan kemoterapötik ajanların ana hedefi neoplastik hücreleri tahrip etmesidir. Ancak bu esnada bazı sağlıklı hücreler de uygulamadan olumsuz etkilenebilmektedir ve sonuç olarak çeşitli yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Literatürlerde de bildirildiği üzere oğulotu ve avokado bitkileri içerdikleri bileşenler ile güçlü antioksidan özeliklere sahiptirler. Bu bitkiler antioksidan özellikleri kanser tedavilerinde kullanılan ilaçların yan etkilerinin azaltılması ve aynı zamanda reaktif oksijen türlerinin (ROT) seviyesini azaltması bakımından önemlidir. Kanser hücre hatlarında (MCF-7) oğulotu ve avokado bitkilerinin kanser hücreleri üzerindeki antiproliferatif, apoptotik ve antioksidan etkilerinin ortaya çıkarılması tamamlayıcı tedavi amaçlı literatüre katkı yapması tezin ana amacını oluşturmakdır. Araştırmada oğulotu ve avokado bitki ekstrelerinin farklı konsantrasyonları (1 µg/mL, 10 µg/mL, 100 µg/mL ve 1000 µg/mL) MCF-7 hücre dizisi üzerine uygulanmıştır. Sitotoksik aktiviteleri 24 saatte MTT yöntemi, apoptotik aktiviteleri ise anneksin V yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Biyokimyasal parametrelerin belirlenmesinde 1 µg/mL, 10 µg/mL, 100 µg/mL ve 1000 µg/mL dozlarda hücrelere uygulama yapılmış ve sonra hücre lizatları elde edilmiştir. Hazırlanan numuneler ile ilk olarak hücrenin protein düzeyi hesaplanmıştır. Ardından TOS, TAS, OSİ, SOD, GPx aktivite tayini, MDA ve NO analizleri yapılmıştır. Sonuçlar değerlendirildiğinde, araştırmamızda doz ve zamana bağlı olarak oğulotu ve avokado bitki ekstrelerinin MCF-7 hücre proliferasyonunu azalttığı belirlenmiştir. Aynı zamanda elde ettiğimiz apoptoz artışı da bu proliferasyon inhibisyonunu açıklamaktadır. Araştırma çerçevesinde ortaya çıkan antioksidan sonuçları da proliferasyonun inhibisyonunu ve aynı zamanda apoptozun artışını desteklemektedir. İstatistiksel olarak tüm veriler yorumlandığında oğulotu ve avokado bitkilerinin, MCF-7 hücrelerinde moleküler antikanserojenik mekanizmaları, tekli ya da kemoterapötik ajanlarla kombine çalışılarak, meme kanseri tedavisi için yeni kemoterapötik ve kemopreventif ajanların gelişimine önemli katkı sağlayacağı mevcut araştırma ile belirlenmiştir.İÇİNDEKİLER KABUL VE ONAY SAYFASI i TEŞEKKÜR ii İÇİNDEKİLER iii SİMGELER VE KISALTMALAR vii ŞEKİLLER DİZİNİ ix RESİMLER DİZİNİ xi TABLOLAR DİZİNİ xii ÖZET xiv ABSTRACT xvi 1. GİRİŞ 1 2. GENEL BİLGİLER 3 2.1. Sağlık Kavramı 3 2.2. Kanser 3 2.2.1. Kanser Oluşumuna Neden Olabilen Faktörler………………………………...………...6 2.2.2. Hücre Döngüsü ve Kanser Oluşumu…………………………………………………….6 2.3. Meme Kanseri 11 2.3.1. Meme Anatomisi 12 2.3.2. Meme Kanseri Evreleri 13 2.3.3. Meme Kanseri Risk Faktörleri 16 2.3.3.1. Obezite 16 2.3.3.2. Beslenme 16 2.3.3.3. Fiziksel aktivite 17 2.3.3.4. Alkol 17 2.3.3.5. Sigara 18 2.3.3.6. Meme kanserlerinde genetik kalıtımsal özellikler 18 2.3.3.6.1. BRCA1 ve BRCA2 genleri 18 2.3.3.7. Östrojen hormonu 19 2.3.3.8. Serbest radikaller ve oksidatif stres……………………………………………..…...19 2.3.3.9. Serbest radikal oluşumunda ekzojen ve endojen etmenler .…………………………20 2.3.3.9.1. Serbest radikal oluşumunda ekzojen etmenler …………………………………….20 2.3.3.9.2. Serbest radikal oluşumunda endojen etmenler …………………………….………21 2.3.3.10. Antioksidan savunma sistemleri ……………………………………………….…..24 2.4. Antioksidanlar 25 2.4.1. Endojen Antioksidanlar 26 2.4.1.1. Enzimatik olanlar…………………………………………………………………….26 2.4.1.2. Enzimatik olmayanlar………………………………………………………………..26 2.4.2. Ekzojen Antioksidanlar 26 2.5. MCF-7 Meme Kanseri Hücre Hattı 28 2.6. Hücre Ölüm Mekanizmaları 28 2.6.1. Apoptoz (Programlı Hücre Ölümü) 28 2.6.2. Nekroz………………………………………………………………………………….30 2.6.3. Apoptoz Esnasında Görülen Morfolojik Değişiklikler 35 2.6.4. Kaspaz Aktivasyon Mekanizması 37 2.7. Avokado (Persea americana) Meyvesi Hakkında Bilgiler 37 2.7.1. Avokado (Persea americana) Meyvesinin Hastalıkları Tedavi Edebilme Kapasitesi ile Bilimsel Araştırmalar 41 2.7.1.1 Avokadonun yüksek glukoz seviyesi etkisi üzerine yapılmış araştırmalar 44 2.7.1.2. Avokadonun insanlarda yüksek lipid profili üzerindeki etkileri 46 2.7.1.3. Avokadonun insanlarda obezite üzerindeki etkileri 47 2.7.1.4. Avokadonun insanlarda yüksek kan basıncı üzerindeki etkileri 48 2.7.1.5. Avokadonun insanlarda ateroskleroz üzerindeki etkileri 50 2.7.1.6. Avokadonun Antioksidan Etkisine Dair Araştırmalar 51 2.8. Oğulotu (Melissa officinalis) Bitkisi İle İlgili Bilgiler 52 2.8.1. Oğulotu Bitkisinin Önemli Özellikleri ve Tedavi Etme Özelliği ile İlgili Literatür Çalışmaları 55 2.8.1.1. Oğulotunun antibakteriyal ve antiviral etkileri …………………………………...…55 2.8.1.2. Oğulotunun antioksidan etkisi ……………………………………………………....56 2.8.1.3. Oğulotu bitkisinin antitümör etkileri……………………………………………..….59 3. GEREÇ ve YÖNTEM 60 3.1. Deneylerde Kullanılan Malzemeler 60 3.2. Kullanılan Cihazlar 62 3.3. Araştırmada Kullanılan Çözeltiler 63 3.4. Araştırma Düzeneğinin Oluşturulması 64 3.4.1. Hücrelerin Çözdürülmesi 64 3.4.2. Hücrelerin Pasajlanması 65 3.4.3. Oğulotu ve Avokado Dozlarının Belirlenmesi 66 3.4.4. Hücre Proliferasyon Analizleri 67 3.4.5. Oğulotu ve Avokado Ektreleri ile Yapılan MTT Yöntemi 68 3.4.6. Çalışılan Hücrelerin Dondurulması 70 3.4.7. MCF-7 Hücreleri için Complete Ortamının Hazırlanması 70 3.4.8. MCF-7 Hücrelerinin Kullanımı 71 3.4.9. Apoptotik Analizler 72 3.4.10. Anneksin V Testi 72 3.4.11. Biyokimyasal Analizler 74 3.4.12. BCA Protein, SOD, GPx, MDA, TAK, TOK ve NO Analizleri için Hücrelerden Lizat Eldesi ….75 3.4.12.1. SOD aktivite tayini …………………………………………………………………78 3.4.12.2. GPx aktivite tayini ………………………………..………………………………..81 3.4.12.3. MDA tayini…………………………………………………………………………83 3.4.12.4. NO tayini………………………………...………………………………………….84 3.4.12.5. TAK yöntemi………………………………………...……………………………..87 3.4.12.6. TOK yöntemi……………….………………………………………………………88 3.5. İstatistiksel Yöntemler 89 4. BULGULAR 91 4.1. Hücre Canlılığı Değerlendirme Bulguları 91 4.1.1. Etkin Oğulotu ve Avokado Dozlarının Belirlenmesi 91 4.1.2. Etkin Oğulotu Dozunun Belirlenmesi 94 4.1.3. Avokado Ekstrelerinin Anti-Proliferatif Etkisinin MTT Yöntemiyle Belirlenmesi ......94 4.1.4. Oğulotu Ekstrelerinin Anti-Proliferatif Etkisinin MTT Yöntemiyle Belirlenmesi …... 94 4.2. Avokado Ektresi Uygulanmış MCF-7 Hücreleindeki MTT Sonuçları…………….….…95 4.3. Oğulotu Ekstresi Uygulanmış MCF-7 Hücrelerindeki MTT Sonuçları 96 4.4. Avokado Apoptoz Değerlendirme Sonuçları 97 4.5. Oğulotu Apoptoz Değerlendirme sonuçları…………………………………………….102 4.6. Biyokimyasal Analizler………………………………………………………………....107 4.6.2. Total Oksidan ve Total Antioksidan Kapasitesi Analizi Sonuçları…………………..109 4.6.3. Süperoksit SOD Aktivite Sonuçları…………………………………………………..112 4.6.4. Glutatyon Peroksidaz (GPx) Aktivite Sonuçları…………………………………..…114 4.6.5. Malondialdehit (MDA) Analizi Sonuçları……………………………………………115 4.6.6. Nitrik Oksit (NO) Analizi Sonuçları……………………………………………..…..116 5. TARTIŞMA…………………………………………………………………………..….118 6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER 123 KAYNAKLAR 127 ÖZGEÇMİŞ 16

    Mikroplastikler ve Çevresel Etkileri

    Get PDF
    Plastikler malzemeler, 60 yıl kadar geçmişi olan nispeten genç malzemelerdir ve günümüz teknolojisi sayesinde pek çok çeşidi ile hayatımıza girmiştir. Plastik malzemelerin ilk keşfinden günümüze dek yaklaşık 9 milyar ton civarında plastik üretilmiştir. Bu sayının 2050 yılına kadar 38 milyar ton olacağı ve yaklaşık 13 milyar tonu atık olacağı düşünülürse, “Plastik Çağı’nı” yaşadığımızı söylemek çok da abartı olmayacaktır. Plastikler zaman içinde bozunarak ikincil mikroplastikleri oluşturmaktadır. İlaç, kozmetik gibi sektörlerde kullanılmak üzere üretilen mikroplastikler ise birincil mikroplastikler olarak adlandırılır. Plastik kirliliğinin insanoğluna, suda yaşayan canlılara ve aynı zamanda küresel çevreye büyük tehdit oluşturduğu bilinmektedir. Özellikle son yıllarda potansiyel zararlı etkileri nedeniyle küçük plastikler üzerine çalışmalar yoğunlaşmıştır. Aynı zamanda toplumda bir farkındalık oluşturmak ve mikroplastik oluşumunu kontrol altına almak için pek çok girişimde bulunulmuştur. Bu kapsamda ülkemizde 2019 yılında plastik poşet kullanımına sınırlama getirilmiştir. Bu çalışmada, mikroplastiklerin genel özelliklerinden bahsedilip çevreye ve insan sağlığı üzerine olası potansiyel etkileri incelenmiştir. Mikroplastiklerle ilgili daha fazla çalışma yapılması ve çevre sağlığı açısından gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulanmak istenmiştir

    Psychobiotics and Elderly Health

    Get PDF
    While aging with physiological dimensions refers to the changes seen with chronological age, on the other hand, aging with psychological dimensions refers to the change of humans’ capacity to adaptively. Such as learning, psychomotor, problem-solving and personality traits. With the improvement of life quality in recent years, the average life expectancy and therefore the incidence of neurodegenerative diseases among the elderly have also increased. Although the aging process is universal, progressive, gradual and unstoppable, human gut microbiota-targeted aging management is a new approach to health and anti-aging. Nutrition plays a big factor in the elderly population with providing adequate cognitive and physical functions and when taking the right nutrition it also reduces the risk of chronic diseases. When adding functional foods into the diet, it can play a significant role to reduce the risk of diet-related diseases. Such as probiotics and prebiotics. In recent years, a new subclass of probiotics called ‘psychobiotics’ has emerged. These psychobiotics are defined as probiotics that, when taken in appropriate amounts, it creates positive psychiatric effects in human psychopathology. Examination of this new class of probiotics provides a glimmer of hope for the effective management of neurodegenerative diseases and various psychiatric disorders, especially with increasing life expectancy. Also, recommending the use of probiotics in old age will contribute to the treatment of some health problems related to aging

    Potential Health Benefits of Olive Leaf

    No full text
    Zeytin ağacının sadece meyvesi ve meyvesinden elde edilen yağı değil, aynı zamanda yaprağı da insan sağlığı açısından oldukça önemlidir. Zeytin yaprağı, yüzyıllardan beri zeytin ağacınınyetiştiği coğrafyalarda geleneksel tedavide ilaç olarak kullanılmıştır ve kullanılmaktadır. Günümüzde de zeytin yaprağının sağlık açısından faydalarını gösteren birçok bilimsel çalışma mevcuttur. Zeytin yaprağının bileşiminde birçok fenolik bileşen bulunmaktadır. Zeytin yaprağınınekstraktlarında tanımlanan en bilinen fenolik bileşikler; oleuropein, hidroksitirozol, verbaskozid,apigenin 7-glukozid ve luteolin 7-glukozidtir. Bu fenolik bileşenler dünya çapında bilim insanlarının ilgisini uyandırmakta, hayvan ve insan deneyleri üzerinde sağlık açısından yararları rapor edilmektedir. Bu sağlık yararı çalışmaları genellikle antioksidan, antihipertansif, hipoglisemik,hipokolesterolemik, kardiyoprotektif, antiinflamatuar ve antimikrobiyal etki üzerine yoğunlaşmıştır. Zeytin yaprağının sağlık üzerine olumlu etkileri umut verici olmasına rağmen; bu biyolojikaktif bileşenler ile diğer besin maddeleri arasında muhtemel etkileşimlerin daha iyi anlaşılması, insanlar üzerinde yararlı etkiler sağladığının gösterilmesi ve tıbbi tedavide kullanabilmek için optimum dozun belirlenmesi gibi sıkıntılar mevcuttur. Zeytin yaprağı ekstresinin veya zeytin yaprağıbileşenlerinin farklı dozajlarda güvenli olup olmadığını incelemek için daha geniş ve daha kapsamlıçalışmalara gereksinim duyulmaktadır. Zeytin yaprağı ve fenolik bileşenlerinin terapötik etkinliğikonusunda, altta yatan mekanizmaları anlamamıza yardım sağlayacak daha detaylı araştırmalar yapılması bu konu üzerinde araştırma yapanlara ve yapacak olanlara ışık tutacaktır. Bu çalışmada,zeytin yaprağındaki biyoaktif bileşiklerin sağlık üzerine potansiyel etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır.Not only the fruit of the olive tree and the oil obtained from this fruit, but also the olive leaf is also important for human health. Olive oil is used as medicine in the geographies that have been growing since centuries. Today, there are many scientific studies showing the health benefits of olive leaf. There are many phenolic components in the composition of the olive leaf. The most known phenolic compounds identified in extracts of olive leaf are; oleuropein, hydroxytirozole, verbaskozid, apigenin 7-glucoside and luteloine 7-glucoside. These phenolic compounds attract scientists all over the world and the health benefits of these components on animal and human experiments are reported. These studies generally focus on antioxidant, antihypertensive, hypoglycemic, hypocholesterolemic, cardioprotective, anti-inflammatory, antimicrobial effects. Despite the promising positive effects of olive leaf on health, there are issues such as better understanding of possible interactions between these biologically active ingredients and other nutrients, demonstrating beneficial effects on humans, and determining the optimum dose for use in medical treatment. There is a need for wider and more extensive studies to examine whether the olive leaf extract or olive leaf components are safe at different dosages. More detailed research to help me understand the underlying mechanisms of olive leaf and its phenolic components' therapeutic efficacy will contribute to researchers and those who will do it. This study was planned to investigate the potential effects of bioactive compounds contained in olive leaf on health

    Bazı Beş Yıldızlı Otellerde Hazırlanan Gıdaların Mikrobiyolojik Açıdan Değerlendirilmesi

    No full text
    Bu araştırma kapsamında Bodrum, Kemer ve Marmaris’te bulunan 8 tane 5 yıldızlı turistlik otelde, müşterilerin tüketimine sunulan, çeşitli özellikte 785 gıdanın mikrobiyolojik analizi yapılmıştır. Araştırmada incelenen gıdaların özelliklerine göre; Staphlococcus aereus, Escherichia coli, Salmonella spp, toplam koliform bakteri sayımı, maya-küf tayini, Clostridium perfringens, Basillus cereus ve Listeria monocytogenes analizleri yapılmıştır. Araştırmada 785 gıda örneğinin 742’si, incelenen patojene göre referans sınırları arasında çıkarken, 43 örnekte (% 5.3) gıda patojeni belirlenmiştir. 7 örnekte Eshrechia coli (% 0.8), 10 örnekte Salmonella sp. (% 1.2), 14 örnekte toplam koliform bakteri (% 1.7), 9 örnekte Staphylococcus aureus (% 1.1), 2 örnekte küf (% 0.2) ve 1 örnekte Basillus cereus (% 0.1) mikroorganizmaları analiz sonucunda referans değerlerinin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Toplu gıda tüketilen yerlerde gıda hijyeninin önemi çok daha fazladır. Araştırmaya dahil edilen bu tip büyük turistik mekânlarda gıda hazırlanması ve tüketime sunulması aşamasında çok daha dikkatli olunması ve gereken önlemlerin titizlikle alınması sadece insan sağlığı için değil aynı zamanda ülkemiz turizminin geleceği için de çok önemli olduğu aşikârdır. Anahtar Kelimeler: Beş Yıldızlı Otel, Gıda Hijyeni, Mikrobiyolojik Analiz. SDÜ Yaşam Dergisi 2009;1(2):17-2

    Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara İlişkin Bilgi ve Görüşleri

    No full text
    Amaç: Bu çalışma hemşirelik ve ebelik öğrencilerinin genetiği değiştirilmiş organizmalara ilişkin bilgi ve görüşlerini araştırmak amacıyla planlanmıştır. Gereç Yöntem: Araştırmaya, 187 öğrenci katılmıştır. Tanımlayıcı-kesitsel araştırmada kullanılan form genetiği değiştirilmiş organizmalara (GDO) ilişkin literatür taranması ile oluşturulmuştur. Veriler, SPSS 15.0 paket programı ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin %64.2’ si hemşirelik, %35.8’i ebelik bölümü öğrencisi olup; öğrencilerin yaş ortalaması 20.63±1.53’tür. Öğrencilerin %63.6’sı GDO’yu gen katkılı gıda olarak, % 48.1’i hibrit tohumlardan üretilmiş gıda olarak tanımlamış, %72.2’si bu konuda bilimsel bir yayın okumadığını, %81.3’ü derslerinde bu konuya yer verilmediğini belirtmişlerdir. Öğrencilerin %74.3’ü GDO’lu ürünleri insan sağlığı için zararlı bulmakta, %74.9’u GDO’yu potansiyel kanserojen olarak görmektedir. Öğrencilerin %61.5’i GDO’yu doğal çevre için zararlı görmekte, %59.4’ü bunun sebebinin florada meydana gelen değişimden kaynaklandığını ifade etmektedir. Öğrencilerin %40.1’i GDO’nun dünyada sosyoekonomik sorunlara neden olduğunu düşünmekte, %73.8’i bu durumdan en çok çiftçilerin etkilendiğini belirtmektedirler. Sonuç: Araştırma sonuçları göstermektedir ki; geleceğin sağlık profesyoneli olan ebelik ve hemşirelik öğrencileri bu konuda yeterli bilgiye sahip değildirler. Bu çerçevede öğrencilerin GDO’ya ilişkin duyarlılıklarının arttırılması gereklidir. Bu amaçla, okullarda GDO konusunda bilgilendirici dersler verilebilir. Buna ek olarak, sağlığı etkileyen küresel politikalara ilişkin bilgilendirici etkinlikler düzenlenebili

    Dondurularak Saklanan Kirazlardaki Pestisit Kalıntı Miktarlarının Zamanla Değişimi

    No full text
    The aim ofthis study was to determine changes over time in pesticide residue amounts on cherries which were frozen unwashed and after being washed. Cherries collected from Senirkent region (Isparta) were divided into two groups as washed and unwashed. The samples were stored at -20 °C for six months. Pesticide residues analyses were carried out through the use of gas chromatography device. The first chromatographic analysis was performed on the day when cherries were collected. Analyses were repeated once a month during storage period (six month). In this way, changes in pesticide residue amounts were determined for the washed and unwashed cherries that were kept frozen. According to results obtained, while there happened a decrease in pesticide residue amounts for the washed cherries kept frozen, this decreased was periodical (first day 0,6 mg/kg, at the endof the sixth month 0,2 mg/kg). On the other hand, it was found that decrease in pesticide residue amounts for the unwashed cherries fell off as freezing storage period increased (first day 1,1mg/kg, at the end of the sixth month 0,1 mg/kg

    Seçilen Bazı Pestisitlerin Bal Örneklerinde Analizi

    No full text
    Bu çalışmada, Isparta'dan temin edilmiş bal örneklerinde pestisit analizi yapılmıştır. Pestisit analizleri, katı faz ekstraksiyon (SPE) işleminden sonra, gaz kromatografi/azot fosfor dedektörü (GC/NPD) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. On adet pestisit kalıntısı analizi, yirmi adet örnekte yapılmıştır. Çalışılan pestisitlerin, GC/NPD kullanılarak elde edilen dedeksiyon limitler 0.5-3.50 ng/g arasındadır. Elde edilen geri kazanma değerleri % 84,4 ile % 90,8 aralığındadır. Klorpirifos (0,024 ng/g), diazinon (0,021 ng/g), ethion (0,046 ng/g), sipermetrin (0,021 ng/g), deltametrin (0,019 ng/g) ve malathion (0,020 ng/g) kalıntıları bal örneklerinde tespit edilmiştir
    corecore