32 research outputs found

    The Effect of B - Lynch Compression Suture on Fertility Potential

    No full text
    OBJECTIVE: To investigate the potential complications like intrauterine synechia and tubal occlusion following B- lynch suture which was used to control the postpartum hemorrhage. STUDY DESIGN: Between December 2010 and December 2011 at the Department of Obstetrics and Gynecology, Rize Education and Reseach Hospital, 8 patients underwent B lynch suture for postpartum hemorrhage that was intractable to medical treatment and needed blood transfusion. These patients were called at 3. month of postpartum period. Uterine cavity and tubal patency was evaluated with hysterosalpingography and hysteroscopy. RESULTS: Early postpartum hemorrhage was controlled with B- lynch suture in all patients. In hysterosalpingographic and hysteroscopic inspection; uterine cavities were normal with bilateral tubal free passages in all patients. CONCLUSION: B- lynch suture was found to be an effective fertility preserving alternative to emergency postpartum hysterectomy in reproductive age women

    Antenatal Ultrasound Findings from a Fetus that was Ultimately Diagnosed with Pyloric Stenosis in the Mid Neonatal Period: A Case Report

    No full text
    Infantile hypertrophic pyloric stenosis is the most common surgical cause of vomiting in infants. The pyloric muscle is hypertrophied and the pyloric channel becomes narrow and elongated, causing gastric outlet obstruction. This is a case report of antenatal ultrasound findings from a fetus that was ultimately diagnosed with pyloric stenosis in the mid neonatal period

    B-Lynch Sütürünün İlerideki Fertilite Potansiyeli Üzerine Etkisi

    No full text
    Yüksek oranda maternal morbidite ve mortaliteye sahip postpartum kanama kontrolünde kullanılan B-Lynch sütürüne bağlı potansiyel komplikasyonlardan intrauterin sineşi ve tubal oklüzyonun ilerdeki fertilite üzerine etkisinin histerosalpingografi (HSG) ve histeroskopi (H/S) ile postpartum araştırılması. GEREÇ VE YÖNTEM: Aralık 2010- Aralık 2011 tarihleri arası Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünde doğum sonrası medikal tedaviye yanıt vermeyen ve kan transfüzyon ihtiyacı oluşan erken postpartum kanamalı 8 hastaya B-Lynch sütürü uygulandı. Bu hastalar postpartum 3. aylarında, son menstürel periyotlarının ilk 10 günü içinde çağırıldı. HSG ve H/S ile uterin kavite ve tubal geçiş açısından değerlendirildi. BULGULAR: Çalışmamızda erken postpartum kanamalı hastaların tamamında kanama kontrolü B- Lynch sütürü ile sağlandı. B- Lynch sütürü postpartum kanama kontrolünde histerektomiye alternatif bir metod olarak etkili idi. Hastaların tamamında uterin kavite normaldi, bilateral tubal akım mevcuttu. B- Lynch sütürü fertil çağda olan ve ilerde çocuk istemleri olabilecek bu hastalarda fertilite koruyucu bir alternatif olarak bulundu. SONUÇ: B-Lynch sütürünün postoperatif dönemde kavitede adhezyon ve tubal oklüzyona yol açmadığı görülmüştür. Fertilite isteği olan hastalar için histerektomiye alternatif gü- venli bir metodtur.Yüksek oranda maternal morbidite ve mortaliteye sahip postpartum kanama kontrolünde kullanılan B-Lynch sütürüne bağlı potansiyel komplikasyonlardan intrauterin sineşi ve tubal oklüzyonun ilerdeki fertilite üzerine etkisinin histerosalpingografi (HSG) ve histeroskopi (H/S) ile postpartum araştırılması. GEREÇ VE YÖNTEM: Aralık 2010- Aralık 2011 tarihleri arası Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünde doğum sonrası medikal tedaviye yanıt vermeyen ve kan transfüzyon ihtiyacı oluşan erken postpartum kanamalı 8 hastaya B-Lynch sütürü uygulandı. Bu hastalar postpartum 3. aylarında, son menstürel periyotlarının ilk 10 günü içinde çağırıldı. HSG ve H/S ile uterin kavite ve tubal geçiş açısından değerlendirildi. BULGULAR: Çalışmamızda erken postpartum kanamalı hastaların tamamında kanama kontrolü B- Lynch sütürü ile sağlandı. B- Lynch sütürü postpartum kanama kontrolünde histerektomiye alternatif bir metod olarak etkili idi. Hastaların tamamında uterin kavite normaldi, bilateral tubal akım mevcuttu. B- Lynch sütürü fertil çağda olan ve ilerde çocuk istemleri olabilecek bu hastalarda fertilite koruyucu bir alternatif olarak bulundu. SONUÇ: B-Lynch sütürünün postoperatif dönemde kavitede adhezyon ve tubal oklüzyona yol açmadığı görülmüştür. Fertilite isteği olan hastalar için histerektomiye alternatif gü- venli bir metodtur

    İlk orta neonatal dönemde gözlenip devamında pilor stenozu teşhisi alan bir fetüsteki antenatal ultrason bulguları: bir olgu sunumu

    No full text
    İnfantil hipertrofik pilor stenozu infantlarda kusmanın en sık cerrahi nedenidir. Pilor kası hipertrofiye olur, pilor kanalı darla- şır ve gastrik çıkış obstrüksiyonuna neden olarak uzar. Burada orta neonatal dönemde pilor stenozu tanısı almış olan bir fe- tusdaki antenatal ultrasonografi bulguları sunulmuştur.Infantile hypertrophic pyloric stenosis is the most common surgical cause of vomiting in infants. The py- loric muscle is hypertrophied and the pyloric channel becomes narrow and elongated, causing gastric outlet obstruction. This is a case report of antenatal ultrasound findings from a fetus that was ultimately diagnosed with pyloric stenosis in the mid neonatal period

    Premenopozal Bir Kadında Vulvar Siringoma: Olgu Sunumu

    No full text
    Benign, premalign ve malign lezyonların genis bir spektrumu vulvayı tutabilmektedir. Klinisyenin karsılastığı sıkıntı normal varyantlar, benign bulgular ve potansiyel tehlikeli hastalıkları ayırt edebilmektir ve bu her zaman kolay değildir. Siringomalar ekrin ter bezlerinin benign neoplazileridir. Siringomalar sıklıkla alt göz kapağında ve yukarı malar bölgelerde görülmekte, daha az sıklıkta yukarı dudak, aksilla, ekstremiteler, kalçalar, göğüs veya karında olup vulva tutulumu nadirdir. Bu lezyonlar sıklıkla adolesan dönemine yakın kadınlarda görülür. Bu yazıda diğer vücut alanlarının tutulumu olmaksızın 47 yasındaki bir kadında tesadüfen tanı almıs bir vulvar siringoma olgusunu sunduk. Klinik prezentasyonları ve iliskili semptomları gereği, vulvar siringomalar vulvanın herhangi bir seffaf renkli veya pigmente olmayan papül ya da nodüllerinin, vulvar ağrı sendromunun ve vulvar pruritusun ayırıcı tanısında ele alınmalıdırA wide spectrum of benign, premalignant, and malignant lesions may involve the vulva. The challenge facing the clinician is to differentiate normal variants, benign Ş ndings, and potentially serious diseases, and this is not always easy. Syringomas are benign neoplasms of the eccrine sweat glands. They commonly occur in the lower eyelid and upper malar areas, appearing less frequently in the upper lip, axillae, extremities, buttocks, chest, abdomen, or thigh with the involvement of the vulva being rare. These lesions most often found in women around the time of adolescence. In this paper we present an incidentally diagnosed vulvar syringoma in a 47-year old female without any involvement of other parts of the body. Due to their clinical presentation and associated symptoms, vulvar syringomas should be considered in the differential diagnosis of any fl esh colored or non-pigmented papules and nodules of the vulva, vulvar pain syndrome, and pruritus vulv
    corecore