Simulations for designing and interpreting intervention trials in infectious diseases.

BACKGROUND: Interventions in infectious diseases can have both direct effects on individuals who receive the intervention as well as indirect effects in the population. In addition, intervention combinations can have complex interactions at the population level, which are often difficult to adequately assess with standard study designs and analytical methods. DISCUSSION: Herein, we urge the adoption of a new paradigm for the design and interpretation of intervention trials in infectious diseases, particularly with regard to emerging infectious diseases, one that more accurately reflects the dynamics of the transmission process. In an increasingly complex world, simulations can explicitly represent transmission dynamics, which are critical for proper trial design and interpretation. Certain ethical aspects of a trial can also be quantified using simulations. Further, after a trial has been conducted, simulations can be used to explore the possible explanations for the observed effects. CONCLUSION: Much is to be gained through a multidisciplinary approach that builds collaborations among experts in infectious disease dynamics, epidemiology, statistical science, economics, simulation methods, and the conduct of clinical trials

Ototetraploid arpada Meiosis ve tohum bağlama

Ototetraploidler liploid özdeklerinden genellikle daha iridirler. Oysa çoğu tarım bitkisinde kısırlık önemli bir sorun olduğu için Ototetraploid yapılanlar ekonomik olarak üretilmemektedir. Kısırlığın giderilebilmesi yönünden bazı yöntemler denenmiş ama başarılı olamamıştır. Yüksek tohum bağlaması olan hatları seçmek beklenen sonucu vermez. Seçme istenen sonuca ulaştırılmayınca tetraploid bitkilerde polen ana hücrelerinin indirgeme bölünmesinde kromozom davranışları incelenmiş kuadrivalent, trivalent, köprü, kalgın kromozom gibi dengesizlikler gözlenmiştir. Bunun üzerine özellikle kuadrivalentler kısırlığın nedenidir kanısına varılmıştır. Oysa meisosis ile tohum bağlama arasında beklenen ilişki bulunamamıştır. Ayrıca kuadrivalentleri giderme amacıyla uygulanan kısırlığı giderme yöntemleri de olumlu sonuç verememiştir. Meiosisi düzenli hatların seçilmesi gübreleme veya radyasyonlara kromozomlar arasındaki homolojiyi kırmaya yönelik çalışmalar kısırlığı gidermede etkili olamamıştır. Kolkisinde tetraploid yapılan hatlarda değişkenmelerin kaçınılmaz olduğunu belirten İnce (1978) bu değerlendirmelerin kısırlığın nedeni olduğunu ileri sürmüştür. Bu düşünceden hareketle de kısırlığı gidermede kromozom değiştirme yöntemi üzerinde çalışılmıştır. İşte farkı tetraploidlerdeki meiotik durumu görmenin ve bunlardaki tohum bağlamayı hesaplamanın önemine inanarak orijinal tetraploid arpalarda ve krmozom değiştirme yöntemi uygulanan arpalarda (MA ve TR) meiotik incelemeler yapıldı ve tohum bağlama yüzdeleri bulundu.Meiotik incelemelerde tetra-tokak populasyonunda metafaz I de ortalama hücreye 1,04 kuadrivalent bulunurken MA populasyonunda bu sayı 0,80 idi. Kuadrivalentli hücre yüzdesi tetra tokaklarda ortalama 79,6 MA larda ise 63,63 olarak hesaplandı. Anafaz I ise dönem çok kısa sürdüğü ve anterler küçük dolayısıyla hücre sayısı az olduğu için tam değerlendirilemedi. Ama kalgın kromozom ve köprüler gözlendi. Diğer dönemlerde de çeşitli dengesizlikler vardı. Tetradlarda, MA populasyonunda hücreye mini çekirdek sayısı ortalama 0,30 olarak bulundu. Bu sayı 0,02 den 0,73 e dek değişiklik gösterdi.MA populasyonunda hücreye kuadrivalent sayısı ile hücreye mini çekirdek sayısı arasında ilişki bulunamadı. (rAB=-0,04)Tohum bağlama ise 3 ayrı populasyonda hesaplandı. Tetra-tokaklarda ortalama 70,96, MA larda 84,58, TR lerde ise 85,10 idi. TR ler 2 kez kromozom değiştirme yöntemi uygulanan ve yalnızca 9 yıllık bir populasyondu. MA larda kromozom değiştirme yöntemi bir kez uygulanmıştı. Bunlarda 12 yıllıktılar. Oysa tetra tokak populasyonu yaklaşık 15 yıllık bir geçmişe sahipti. Buna karşın TR lerde ortalama tohum bağlama yönünden %15 lik bir artış saptandı. Ayrıca %95 tohum bağlaması olan hatlar da vardı. Ma populasyonunda hücreye kuadrivalent sayısı ile tohum bağlama arasında da ilişki bulunamadı. Normal tetrad yüzdeleri ile tohum bağlama arasındaki ilişki Tetra-tokak ve MA larda hesaplandı. Tetra-tokak'larda rD1O1=0.44 idi. MA'larda ise rDC=0.22 olarak bulundu. Bu kez normal polen adayı yüzdeleri ile tohum bağlama yine iki populasyonda karşılaştırıldı. Tetra-tokak'larda rE1C1=0.45, MA'larda rEC=0.14 idi. Bu karşılaştırmalar orijinal tetraploidlerde (Tetra-tokak) meiosis ile tohum bağlama arasındaki ilişkinin, kromozom değiştirme yöntemi uygulananlardakinden (MA'lardan) daha yüksek olduğunu gösteriyordu. Fakat bulunan korelasyon katsayılarının tümü t cetveline ve %5 sınırına göre önemsizdir. Meiosis ile tohum bağlama arasında ilişki bulunamaması eşem hücrelerindeki seçim mekanizmalarına yoruldu. Kromozom değiştirme yöntemi hem meiosisi daha düzenli kılmıştı hem de tohum bağlamayı arttırmıştı. Bunun yanı sıra meiosis ile tohum bağlama arasındaki ilişkide de giderek bir azalma olmuştu. Ama buna rağmen incelenen üç populasyonda da meiotik dengesizlikler ortadan kalkmış değildi. Tohum bağlama da diploidlerdeki düzeye çıkamamıştı

Fatigue life estimation of non-penetrated butt weldments in ligth metals by artificial neural network approach

This study presents a model for estimating the fatigue life of magnesium and aluminium non-penetrated butt-welded joints using Artificial Neural Network (ANN). The input parameters for the network are stress concentration factor Kt and nominal stress amplitude sa,n. The output parameter is the endurable number of load cycles N. Fatigue data were collected from the literature from three different sources. The experimental tests, on which the fatigue data are based, were carried out at the Fraunhofer Institute for Structural Durability and System Reliability (LBF), Darmstadt - Germany. The results determined with use of artificial neural network for welded magnesium and aluminium joints are displayed in the same scatter bands of SN-lines. It is observed that the trained results are in good agreement with the tested data and artificial neural network is applicable for estimating the SN-lines for non-penetrated welded magnesium and aluminium joints under cyclic loading. Copyright © 2013 WILEY-VCH Verlag GmbH ;amp; Co. KGaA, Weinheim

A new method for estimating the clamping force of shrink sleeve labels

The paper presents an original method for estimating the shrink sleeve label compressive force on packaging. One of the most popular methods of measuring deformations was used, i.e., the electrical resistance strain gauge measurement. It was assumed that the packaging was a thin-walled axially symmetrical vessel. The packing walls on one side are loaded with internal pressure generated by heating the liquid contained inside the packaging. On the other side, the film shrinking on the packaging generates additional deformation. By measuring the changes in circumferential deformations in the shrinking process at various packaging heights, it is possible to infer the uniformity of the film compressive force. Results of research on changes of these deformations over time with different intensity values of the shrinkage medium were presented. © 2018 by the authors

Experimental investigation of thin films with various overprints used for packaging labels

In this study, experimental tests based on monotonic tension of specimens made from several types of heat-shrinkable films with various overprints were performed. Basic strength parameters of films were determined, such as Young's modulus, yield stress, tensile strength, and tensile strain at tensile strength. The effects of both the type of film and the type of overprint on the aforementioned parameters were studied. Earlier results of tests on similar materials, known in the literature, were referred to, and similarities and differences were pointed out. Film heat-shrinkability tests at temperatures 70, 80, 95 °C were also conducted, indicating certain patterns between the material's mechanical properties and the degree of shrinkage. © 2017 Elsevier Lt

Selective extraction of iron(III) from aqueous nitrate solution in the presence of cobalt(II), copper(II) and nickel(II) ions using bis(? 2 -2-imidazolinyl)-5,5'-dioxime

The feasibility of using bis(? 2 -2-imidazolinyl)-5, 5'-dioxime (H 2 L) for the selective extraction of iron(III) from aqueous solutions was investigated by employing an solvent-extraction technique. The extraction of iron(III) from an aqueous nitrate solution in the presence of metal ions, such as cobalt(II), copper(II) and nickel(II), was carried out using H 2 L in binary and multicomponent mixtures. Iron(III) extraction has been studied as a function of the pH, equilibrium time and extractant concentration. From the extracted complex species in the organic phase, iron(III) was stripped with 2 M HNO 3 , and later determined using atomic-absorption spectrometry. The extraction was found to significantly depend on the aqueous solution pH. The extraction of iron(III) with H 2 L increases with the pH value, reaching a maximum in the zone of pH 2.0, remaining constant between 2 and 3.5 and subsequently decreasing. The quantitative extraction of iron(III) with 5 × 10 -3 M H 2 L in toluene is observed at pH 2.0. H 2 L was found to react with iron(III) to form ligand complex having a composition of 1:2 (Fe:H 2 L)

Abdominal wall endometriosis; A Case Report

A woman aged 34 years, with a history of Caesarean section seven years ago, were admitted with an enlarging, painful mass located 6-7 centimeters above the Phannenstiel incision in the midline of abdominal wall. The cyclical nature of pain, magnetic resonance imaging (MRI) and sonographic features of the lesion led to the diagnosis of abdominal wall endometriosis. Total excision and histopathologic examination of the specimen confirmed endometriosis. Endometriosis should be kept in mind in the differential diagnosis of abdominal wall masses