71 research outputs found

    Kafes Yapıların Modifiye Edilmiş Yapay Arı Koloni Algoritması İle Optimizasyonu

    Get PDF
    Konferans Bildirisi -- Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2013Conference Paper -- Theoretical and Applied Mechanical Turkish National Committee, 2013Bu çalışmada, kafes yapıların optimizasyonunda modifiye edilmiş yapay arı koloni algoritması (MABC) kullanılmıştır. Yapay arı koloni algoritması (ABC); arı kolonilerindeki çalışma mekanizması ve arıların nektar elde etmek için izledikleri stratejilerin taklit edilmesini esas alan sezgisel optimizasyon yöntemidir. Optimizasyon probleminin formülasyonunda; deplasman ve gerilme sınırlayıcıları altında minimum ağırlıklı kafes yapı’nın elde edilmesi amaçlanmaktadır. Yöntemin etkinliği daha önce standart yapay arı koloni algoritması ve farklı sezgisel optimizasyon yöntemleriyle kullanılarak optimum tasarımı yapılmış 200 elemanlı, 29 tasarım değişkenli kafes yapı üzerinde test edilmiştir. Yapılan kıyaslamalar; modifiye edilmiş yapay arı koloni algoritmasının, standart yapay arı koloni algoritması ve diğer optimizasyon yöntemlerine göre daha iyi bir tasarım elde ettiğini göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Kafes yapılar, Modifiye edilmiş yapay arı koloni algoritması, Optimizasyo

    IoT Tabanlı Enstrümantasyon Sistemi ile Farklı Frekansların Kurşun Asit Akülerin Desülfasyonu Üzerine Etkilerinin İncelenmesi

    Get PDF
    Bu çalışmada, Kurşun asit (KA) akülerde sıklıkla rastlanan sülfatlanma sorununun çözümüne odaklanılmış, nesnelerin interneti (IoT) tabanlı enstrümantasyon devreleri kullanılarak, farklı frekanslardaki gerilim darbelerinin KA akülerin desülfasyonu üzerindeki etkileri deneysel olarak incelenmiştir. Bu amaçla, eşit koşullarda sülfatlandırılmış dört özdeş akü, farklı frekanslarda gerilim darbeleri ve DC gerilim uygulanarak şarj edilmiş, akü parametrelerindeki değişimler analiz edilmiştir. Analiz sonucunda akülerin yüke akım aktarabilme kapasitelerindeki düşüşün, DC gerilim ile şarj edilen aküde yüksek oranda, farklı frekanstaki gerilim darbeleriyle şarj edilen akülerde ise nispeten daha düşük oranda olduğu görülmüştür. Buna göre, yüksek frekanslı gerilim darbeleriyle desülfasyon işleminin, sülfatlanmış bir aküyü olumlu şekilde etkilediği görülmüştür

    Analysis of water loss management performance of water utilities and development of basic performance ındicator analysis tool

    Get PDF
    Su kayıp yönetiminde, sistem davranışının izlenmesi ve sistem performansının uygun göstergelere göre analiz edilmesi işletme koşullarının iyileştirilmesi açısından oldukça önemlidir. Ancak bu analizlerin doğru, düzenli, sistematik ve hassas bir şekilde yapılması için uygun hesaplama araçlarının kullanılması gerekir. Bu nedenle, bu çalışmada kentsel su kayıp yönetiminde su kayıpları ile mücadelede süreç performansının analiz edilmesi ve izlenmesi amacıyla literatür esas alınarak en uygun göstergeler belirlenmiştir. Bu göstergelerin belirlenmesinde Uluslararası Su Birliği (IWA) ve diğer kuruluşlar tarafından önerilen göstergeler detaylı bir şekilde analiz edilmiş ve su kayıp yönetimi açısından en uygun göstergelerin seçilmiştir. Belirlenen bu performans göstergelerinin sistematik bir şekilde hesaplanması ve performansın izlenmesi için web tabanlı “GGS temel performans analizi hesaplama aracı” geliştirilmiştir. Bu hesaplama aracı temel olarak, hacimsel ve yüzdesel göstergeleri, servis bağlantı ve hat uzunluğu başına göstergeleri, idari ve fiziki kayıp, ekonomik ve maliyet, arıza ve şebeke rehabilitasyon göstergelerini içermektedir. Bu hesaplama aracının detayları paylaşılmış, sağladığı avantajlar tartışılmış ve örnek veriler için analiz yapılmıştır. Geliştirilen bu hesaplama aracının, İdarelerin su kayıp yönetimi ve bileşenleri açısından performansının analiz edilmesi, izlenmesi ve aktif kaçak kontrolü faaliyetleri için süreç performansının değerlendirilmesinde önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.In water loss management, monitoring system behavior and analyzing system performance according to appropriate indicators is very important for improving operating conditions. However, appropriate calculation tools should be used to make these analyzes accurately, regularly, systematically and precisely. Therefore, in this study, the most appropriate indicators were determined based on the indicators proposed IWA and other organizations in literature in order to analyze and monitor the process performance in water loss management. A web-based "GGS basic performance analysis calculation tool" has been developed to systematically calculate these indicators and monitor performance. This tool basically includes volumetric and percentage indicators, service connection and per line length indicators, administrative and physical loss, economic and cost, failure and network rehabilitation indicators. The details of this tool were detailed, its advantages were discussed by analyzing of sample data set. It is believed that this analysis tool developed in this study will provide significant contributions to the analysis and monitoring of the performance of the Utilities in terms of water loss management and its components, and to evaluate the process performance for active leakage control activitie

    Puncture ratio of the gloves during colorectal surgery

    Get PDF
    OBJECTIVE: The intact gloves are excellent barriers between the hands of the surgeon and the patient. Unfortunately, glove perforation is a very common problem during surgery, especially in some disciplines. Aim of this study was, to evaluate invisible glove perforation ratio during colorectal surgery. MATERIALS and METHODS: In our clinic, one thousand gloves were tested for perforation in 89 randomly selected operations, from September 01 2006 to 31 December 2006. RESULTS: The overall perforation rate was 17.9%. The prevalence of glove perforation was 27.2% and 15.3% in more than one hour and less, respectively, with significant difference. The prevalence of glove perforation was 27.09% and 17.06% in pelvic surgery or non-pelvic surgery, respectively, with significant difference. The glove perforation rate for the operator, the first and the second assistant and nurse were 23.5, 18.8, 4.3 and 8.4% for all of the operations, respectively. CONCLUSION: Changing gloves at regular intervals (especially non-dominant hand, less than one hour) is an effective way to decrease the incidence of possible glove perforation during colorectal surgery.Sağlam eldivenler cerrahın eli ile hasta arasında mükemmel bir bariyerdir. Ne var ki; eldivenlerde delinme cerrahi sırasında özellikle bazı disiplinlerde çok yaygın bir problemdir. Bu çalışmanın amacı kolorektal cerrahi girişimler sırasında meydana gelen ve gözle görülmeyen eldiven delinmelerinin oranını ortaya koymaktır. Kliniğimizde Eylül-Aralık 2006 tarihleri arasında rastgele seçilmiş 89 ameliyatta kullanılan1000 adet eldiven delinme oranının araştırılması için test edildi. Tüm eldivenlerde delinme oranı %17.9 olarak saptandı. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı olmak üzere bir saatten fazla kullanılanlarda delinme oranı %27.23 ve bir saatten az kullanılanlarda %15.37 olarak saptandı. Yine istatistiksel olarak anlamlı biçimde pelvik cerrahide kullanılan eldivenlerde delinmeoranı %27.09 ve pelvis dışı karın cerrahisinde kullanılanlarda %17.06 olmak üzere fark saptandı. Ameliyat ekibinin tüm ameliyatlar için eldivenlerinde meydana gelen delinme oranlarına bakıldığında sırasıyla operatör, birinci ikinci asistan ve ameliyat hemşiresi olmak üzere oranlar%23.5,18.8,4.3ve8.4 olarak izlendi. Kolorektal cerrahi girişimler sırasında eldivenlerin düzenli olarak değiştirilmesi (özellikle pelvik cerrahide, dominant olmayan el için, bir saatten kısa aralıklarla) eldivenlerde delik bulunması olasılığını etkin bir şekilde azaltmanın bir yoludur

    Construction of a dataset for the veracity problem

    Get PDF
    12th Turkish National Software Engineering Symposium, UYMS 2018; Istanbul; Turkey; 10 September 2018 through 12 September 2018Internet has become one of the most important information sources. With the advent of Internet, the ease of access and sharing of information have caused the emergence of conflicting information. The increase in conflicting information makes it a challenge to find the truth out of it. This problem is named as the veracity problem. The algorithms that were developed in response to this problem accept structured data as in¬ put. Thus, to be able to use these algorithms on Internet, there is a need to transform the unstructured data on the Internet into a structured form. This need is hard to fulfill in a domain-independent and automatic way considering the variety on Internet. In this work; structured data preparation to test the effectiveness of the truth-finder algorithms is experienced. The process of transforming the unstructured data on the Internet into a structured form is described in steps to contribute its generalization in a domain-independent way. As a result of this process, a new quotes data set is constructed and a truth-finder algorithm is tested on this dataset by giving some comments on it.İnternet günümüzde en önemli bilgi kaynaklarından biri haline gelmiştir.İnternet ile birlikte, bilgiye ulaşımın ve paylaşın kolaylaşması, çelişkili bilgilerin açığa çıkmasına sebep olmuştur. Çelişkili bilgilerin artmasıyla, bunlar arasında doğru olanı bulmak da her geçen gün zorlaşmaktadır. Bu sorun literatürde doğruluk (veracity) problemi olarak tanımlanmıştır. Bu alanda geliştirilen algoritmalar girdi olarak yapısal veriyi kabul etmektedir. Bu algoritmaların internet üzerinde kullanılabilmesi için internetteki yapısal olmayan verinin yapısal forma dönüştürülmesi gerekmektedir. İnternet'teki verinin çeşitliliği düşünüldüğünde bu işin konudan bağımsız, otomatik olarak gerçekleştirilmesi zordur. Bu çalışmada doğruluk problemi üzerine geliştirilen algoritmaların sınanabilmesi için internetteki yapısal olmayan verilerin yapısal bir veri kümesine dönüştürülmesinde gerekli aşamalar belirlenip otomatize edilmesine katkı sağlanmıştır. Bu aşamalar kullanılarak örnek bir özdeyiş veri kümesi oluşturulmuş ve belirlenen bir doğruluk sınama algoritması bu veri kümesinde uygulanarak elde edilen sonuçclar yorumlanmıştır

    İlk trimester spontan uterus rüptürü: Olgu sunumu

    Get PDF
    Gebelikte uterus rüptürü maternal morbitide ve mortalite riskini arttıran nadir fakat acil bir durumdur. Gebeliğe bağlı ilk trimester uterin rüptürler ise son derece nadirdir. Kliniğimize kasık ağrısı nedeni ile başvuran hastada, 10 haftalık canlı gebelik, akut batın bulguları ve batın içerisinde serbest sıvı tespit edildi. Hastanın tıbbi kayıtlarından önceki gebeliğinin sezaryan ile sonlandırıldığı ve bu esnada uterus fundusunda perforasyon geliştiği öğrenildi. Eksploratif laparotomide bu perforasyon bölgesine uyan alandan uterus rüptürü olduğu görüldü. Akut karın bulguları olan ve batın içerisinde sıvı koleksiyonu tespit edilen gebe hastalarda uterus rüptürü, düşünülmesi gereken bir ön tanı olmalıdı

    Treatment of renal stones with flexible ureteroscopy in preschool age children

    Get PDF
    WOS: 000336383500008PubMed ID: 24374900The aim of the study is to evaluate the efficacy and safety of retrograde intrarenal surgery (RIRS) to treat renal stones in preschool age ( 4 mm, a second-stage RIRS was performed. The pre-operative, operative and post-operative data of the patients were retrospectively analyzed. A total of 65 patients with a mean age of 4.31 +/- A 1.99 years (6 months-7 years) were included in the present study. The mean stone size was 14.66 +/- A 6.12 mm (7-30 mm). The mean operative time was 46.47 +/- A 18.27 min. In 5 (7.69 %) patients, the initial procedure failed to reach the renal collecting system and ended with the insertion of a pigtail stent. The stone-free rates were 83.07 and 92.3 % after the first and second procedures, respectively. Complications were observed in 18 (27.7 %) patients and classified according to the Clavien system. Post-operative hematuria (Clavien I) occurred in 6 (9.2 %) patients, post-operative urinary tract infection with fever (Clavien II) was observed in 10 (15.4 %) patients, and ureteral wall injury (Clavien III) was noted in 2 (3 %) patients. RIRS is an effective and safe procedure that can be used to manage renal stones in preschool age children

    Konjski i goveđi papilomavirusi u turskih rasplodnih konja: molekularna identifikacija i imunohistokemijska analiza.

    Get PDF
    Papillomaviruses have an oncogenic nature, developing benign or malignant tumours in association with the proliferation of cutaneous or mucosal epithelia in humans and animals. The objective of this study was to investigate, the genoprevalence of bovine papillomavirus (BPV) types 1 and -2, and equine papillomavirus (EcPV) types 1, 2 and 3 in Turkish brood horses, with or without genital lesions and skin tumours, and confirmation of the equine sarcoids by several immunohistochemical markers. A total of 42 genital swabs and 6 skin tumours were collected from Thoroughbred stallions/mares in Turkey. Overall, both EcPV and BPV specific DNA amplicons sampled were detected in genital swabs from 38.1% of the brood horses tested by PCR. The prevalence of BPV-1, BPV-2 and EcPV-2 in the Turkish brood horses was 14.3%, 2.4% and 21.4%, respectively. Furthermore, there was no significant difference between the horses that appeared to be healthy (38.7%) and symptomatic horses (36.4%) (P>0.05). Out of the six samples obtained from the six horses that had skin tumours, BPV-1 was detected in five tissue samples and four blood samples, and only one skin tumour was found to be infected with EcPV-2. This study indicates that a high prevalence of EcPV-2 and BPV-1 was found in apparently healthy horses as well as in symptomatic cases. Additionally, the horses infected subclinically with papillomaviruses may play a significant role in the epizootiology of papillomavirus infections and lead to an increase in reproductive problems in brood horse populations.Papilomavirusi su onkogene prirode, uzrokuju razvoj dobroćudnih ili zloćudnih novotvorina povezanih s proliferacijom epitela kože ili sluznica u ljudi i životinja. Cilj ovoga istraživanja bio je ustanoviti genoprevalenciju goveđeg papilomavirusa (BPV) tipa 1 i 2 i konjskog papilomavirusa (EcPV) tipa 1, 2 i 3 u turskih rasplodnih konja, s genitalnim lezijama i kožnim tumorima ili bez njih, te potvrditi sarkoide u konja pomoću nekoliko imunohistokemijskih biljega. Od kobila i pastuha pasmine engleski punokrvnjak u Turskoj prikupljena su ukupno 42 genitalna brisa i 6 kožnih tumora. Produkti DNA specifični za EcPV i za BPV, pronađeni su u genitalnim brisovima u 38,1 % konja u uzgoju testiranih PCR-om. Prevalencija je bila: BPV-1 – 14,3 %, BPV-2 – 2,4 %, a EcPV-2 – 21,4 %. Nije bilo znakovite razlike (P>0,05) između konja bez simptoma (38,7 %) i onih sa simptomima (36,4 %). Iz šest uzoraka dobivenih od šest konja koji su imali kožne tumore, BPV-1 pronađen je u pet uzoraka tkiva i četiri uzorka krvi, a samo je jedan kožni tumor bio inficiran s EcPV-2. Ovo istraživanje pokazuje da se visoka prevalencija EcPV-2 i BPV-1 može pronaći jednako i u konja koji ne pokazuju znakove bolesti i u onih koji imaju simptome. Također, supklinički inficirani konji mogu imati važnu ulogu u epizootiologiji papilomatoze te utjecati na porast reproduktivnih problema u rasplodnih konja
    corecore