Investigation of the traditional houses with basic design principles in the context of sustainable design: Kaleici/ Antalya example

18. yüzyılda gerçekleşen sanayi devrimi ve ardından başlayan endüstrileşme olgusu insan ve doğa dengesinin bozulmasına, çevre sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Hızla ve plansız gelişen kentleşme, endüstri devrimi sonrası hızlanan teknolojik gelişim, fosil enerji kaynaklarının kullanımındaki artış; insanların çevreye zarar vermeden doğa ile iç içe yaşama fikrini ortaya çıkarmıştır. 20. yüzyılda çevre kirliliğine ve enerji kaynaklarının fazla kullanımından kaynaklanan sorunlara çözüm bulmak amacıyla, mevcut arazi ve iklim verilerini dikkate alan, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmaya yönelik tasarım ilkeleri ile sürdürülebilir mimarlık yaklaşımı ortaya atılmıştır. Oysaki tasarımın, doğal çevre ve iklimsel verilere göre uyumu çok uzun zaman önce fark edilmiştir. Yüzyıllar boyu süre gelen bir yapı ve yerleşim tecrübesini içermeleri, çevre koşullarına uygun çözümler üretmeleri, kendi yaşam biçimlerini, kültürlerini, gelenek ve göreneklerini yansıtmaları sebebiyle özgün, sürdürülebilir birer eser olarak geleneksel konutlar günümüze kadar gelebilmişlerdir. Geleneksel mimarlık, ekolojik yaklaşımın en önemli yansımasıdır ve bilinçli bir şekilde analiz edildiğinde bugün karşılaşılan çevre sorunları için günümüze ulaşabilen birer örnektir. Bu bağlamda, temel tasarım ilkelerinin düzenleme yapmakta kolaylaştırıcı ve yol gösterici olması sebebiyle sürdürülebilir ve geleneksel mimarlık arasındaki ilişkinin simetri, ritim, denge ve zıtlık açısından ortaya konulması çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Çalışmanın amaçları doğrultusunda, geleneksel mimarlık özelliklerini taşıyan ve Antalya’nın tarihi kent çekirdeği olan Kaleiçi yerleşiminde bulunan altı tane Kaleiçi Evleri örnek olarak ele alınmıştır. Kaleiçi Evleri’nin sürdürülebilir tasarım kriterlerine uygunluğu temel tasarım ilkeleri doğrultusunda değerlendirilirken, örneklem grubu üzerinden geleneksel mimari oluşumların benzerlik ve farklılıklarının ortaya konulması hedeflenmiştir. Oluşturulan tasarım girdileri ve analiz kriterlerine göre Kaleiçi Evlerinin değerlendirilmesi yapılmıştır.The industrial revolution that took place in the 18th century and the industrialization phenomenon that started afterwards caused the balance of human and nature to deteriorate and the emergence of environmental problems. Rapid and unplanned urbanization, technological development after the industrial revolution, increase in fossil energy resources; He created the idea of living together with nature without giving the environment to the environment. In the 20th century, in order to find solutions to problems arising from environmental pollution and excessive use of energy resources, a sustainable architectural approach was put forward with design principles that take into account existing land and climate data and to utilize renewable energy resources. Yet, the harmony of the design with the natural environment and climatic data has been noticed a long time ago. Traditional dwellings have survived to the present day as original and sustainable works because they contain a building and settlement experience that has lasted for centuries, produce solutions suitable for environmental conditions, reflect their own life styles, cultures, traditions and customs. Traditional architecture is the most important reflection of the ecological approach and, when consciously analyzed, it is an example of environmental problems encountered today. In this context, since the basic design principles are facilitators and guides in making arrangements, the aim of the study is to reveal the relationship between sustainable and traditional architecture in terms of symmetry, rhythm, balance and contrast. For the purposes of the study, six Kaleiçi Houses located in Kaleiçi settlement, which is the historical city center of Antalya and has traditional architectural features, were taken as an example. While the compliance of Kaleiçi Houses with sustainable design criteria was evaluated in line with the basic design principles, it was aimed to reveal the similarities and differences of traditional architectural formations through the sample group. Kaleiçi Houses were evaluated according to the criteria of design inputs and analyzes created.No sponso

Comparative examination of the building materials course contents and total course hours in architecture departments in Turkey

International Mardin Artuklu Scientific Researches Conference (6. 2021 : Mardin, Turkey)Architecture is a discipline that takes into account many factors such as user, function, art, technology and cost, which are based on design activity and shape the physical environment. Today, architectural education and practice is influenced by the developing level of knowledge; It needs to create more information infrastructure in order to find solutions to the conditions of the period and user requests. As architecture students are affected by the developments of the age, it is necessary to define the knowledge and skills necessary to fulfill the architectural profession and to establish cooperation with the professional application field of architectural programs. However, the fact that the field of practice and the field of education in architectural education in Turkey does not support each other and education outweighs the practice causes the prolongation of the process of theoretical knowledge turning into practice, thereby causing a negative effect on professional life. In order to avoid the aforementioned situations, architectural education is required in a way to establish the relationship of the knowledge gained in theoretical courses with practice. Accordingly, within the aims of architectural education; The teaching of making designs by combining contemporary, historical and cultural values with materials and technology should be provided. Depending on these purposes, an architect must have material knowledge in order to select the appropriate material and components that define the nature of the building and provide integrity in the design. Therefore, in addition to detailed theoretical knowledge about building materials, combining with practice is one of the most important situations in increasing the material knowledge of the architectural student and training architects with sufficient knowledge on the subject. The main purpose of determining the subject has been the integration of the "Building Materials" course, which is determined as the research subject, with a broad theoretical knowledge including today's technologies in relation to building, material and design, as well as application. In architectural education, the building materials course is not included in the architecture departments of some universities in Turkey, or in the course of the undergraduate education, which is examined by transferring information about building materials in the related fields of other courses, in the course content, practice and theory, not being given at a sufficient level in the professional field negatively affects the efficiency in the professional field. Yet, material knowledge plays an important role in designing quality and realistic buildings in terms of quality and quantity from past to present. From this point on, 'Building Materials' course content and total hours of all ninety-six universities with architectural programs in Turkey have been handled comparatively, with these examinations, the difference between the course content, the year the course is given and the total course hours have been tried to be revealed. In order to determine the effect of building materials course on architectural education and professional life, a questionnaire was applied to architecture students, newly graduated architects and architect employers.By evaluating these examinations and the results of the applied questionnaire, the point where the "Building Materials" lesson is located in the architecture departments in Turkey has been tried to be determined, and suggestions have been made in line with the results.Mimarlık, temelinde tasarım etkinliği olan, fiziksel çevreyi şekillendiren kullanıcı, işlev, sanat, teknoloji ve maliyet gibi birçok etkeni göz önüne alan bir disiplindir. Günümüzde, mimarlık eğitimi ve pratiği gelişen bilgi düzeyinden etkilenmekte; dönemin koşulları ile kullanıcı isteklerine çözümler bulabilmek için daha fazla bilgi alt yapısı oluşturmaya ihtiyaç duymaktadır. Mimarlık öğrencilerinin çağın gelişmelerinden etkilenmesiyle birlikte, mimarlık mesleğini yerine getirmek için gerekli bilgi ve becerilerinin tanımlanması ve mimarlık programların mesleki uygulama alanıyla iş birlikleri kurması gerekmektedir. Ancak, Türkiye’deki mimarlık eğitiminde uygulama alanı ile eğitim alanının birbirini destekleyici nitelikte olmaması ve eğitimin uygulamaya göre daha ağır basması teorik bilginin pratiğe dönüşme sürecinin uzamasına, dolayısıyla meslek yaşantısına olumsuz etkiye neden olmaktadır. Sözü edilen durumların önüne geçebilmek için teorik derslerde kazanılan bilgilerin pratikle ilişkisini kuracak bir şekilde mimarlık eğitimi gerekmektedir. Bu doğrultuda, mimarlık eğitiminin amaçları içerisinde; çağdaş, tarihi ve kültürel değerleri, malzeme ve teknoloji ile birlikte birleştirerek tasarımlar yapabilme öğretisi sağlanmalıdır. Bu amaçlara bağlı olarak, yapının niteliğini tanımlayan, tasarımda bütünlük sağlayan uygun malzemenin ve bileşenlerinin seçilebilmesi için bir mimarın malzeme bilgisinin olması gerekmektedir. Dolayısıyla, mimarlık öğrencesine yapı malzemeleri hakkında ayrıntılı teorik bilginin yanı sıra uygulama ile birleştirme mimarlık öğrencisinin malzeme bilgisinin arttırılmasında ve konu ile ilgili yeterli bilgi sahibi mimarların yetişmesinde büyük önem taşıyan durumların başında gelmektedir. Araştırma konusu olarak belirlenen ‘Yapı Malzemeleri’ dersinin bina, malzeme ve tasarım ilişkisinde günümüz teknolojilerini içeren geniş bir teorik bilginin yanı sıra uygulama ile bütünleşmesi konu belirlenmesindeki temel amaç olmuştur. Mimarlık eğitiminde yapı malzemeleri dersinin Türkiye’deki bazı üniversitelerin mimarlık bölümlerinde yer almaması ya da lisans eğitimi sürecinde diğer derslerin ilgili alanlarında yapı malzemeleri hakkında bilgi aktarımı yapılması ile incelenen bu dersin ders içeriğinde, uygulama ve teorikte yeterli düzeyde verilmemesi mesleki alandaki verimliliği olumsuz etkilemektedir. Oysaki malzeme bilgisi geçmişten günümüze, nitelik ve nicelik bakımından kaliteli ve gerçekçi yapılar tasarlanmasında önemli rol oynamaktadır. Bu noktadan hareketle, Türkiye’de mimarlık programı bulunan tüm doksan altı üniversitenin ‘Yapı Malzemeleri’ dersi içeriği ve toplam saatleri karşılaştırmalı olarak ele alınmış, bu irdelemeler ile ders içeriği, dersin verildiği yıl ile toplam ders saatinin teorik ve uygulama olarak farklılığı ortaya konmaya çalışılmıştır. Yapı malzemeleri dersinin mimarlık eğitimine ve meslek yaşantısına etkisinin belirlenmesi amacıyla mimarlık öğrencilerine, yeni mezun mimarlara ve mimar işverenlere anket uygulanmıştır. Bu irdelemeler ve uygulanan anket sonuçları değerlendirilerek, Türkiye’deki mimarlık bölümlerinde ‘Yapı Malzemeleri’ dersinin bulunduğu nokta tespit edilmeye çalışılmış, varılan sonuçlar doğrultusunda önerilerde bulunulmuştur.No sponso

Investigation of the traditional houses with basic design principles in the context of sustainable design: Kaleici/ Antalya example

18. yüzyılda gerçekleşen sanayi devrimi ve ardından başlayan endüstrileşme olgusu insan ve doğa dengesinin bozulmasına, çevre sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Hızla ve plansız gelişen kentleşme, endüstri devrimi sonrası hızlanan teknolojik gelişim, fosil enerji kaynaklarının kullanımındaki artış; insanların çevreye zarar vermeden doğa ile iç içe yaşama fikrini ortaya çıkarmıştır. 20. yüzyılda çevre kirliliğine ve enerji kaynaklarının fazla kullanımından kaynaklanan sorunlara çözüm bulmak amacıyla, mevcut arazi ve iklim verilerini dikkate alan, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmaya yönelik tasarım ilkeleri ile sürdürülebilir mimarlık yaklaşımı ortaya atılmıştır. Oysaki tasarımın, doğal çevre ve iklimsel verilere göre uyumu çok uzun zaman önce fark edilmiştir. Yüzyıllar boyu süre gelen bir yapı ve yerleşim tecrübesini içermeleri, çevre koşullarına uygun çözümler üretmeleri, kendi yaşam biçimlerini, kültürlerini, gelenek ve göreneklerini yansıtmaları sebebiyle özgün, sürdürülebilir birer eser olarak geleneksel konutlar günümüze kadar gelebilmişlerdir. Geleneksel mimarlık, ekolojik yaklaşımın en önemli yansımasıdır ve bilinçli bir şekilde analiz edildiğinde bugün karşılaşılan çevre sorunları için günümüze ulaşabilen birer örnektir. Bu bağlamda, temel tasarım ilkelerinin düzenleme yapmakta kolaylaştırıcı ve yol gösterici olması sebebiyle sürdürülebilir ve geleneksel mimarlık arasındaki ilişkinin simetri, ritim, denge ve zıtlık açısından ortaya konulması çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Çalışmanın amaçları doğrultusunda, geleneksel mimarlık özelliklerini taşıyan ve Antalya’nın tarihi kent çekirdeği olan Kaleiçi yerleşiminde bulunan altı tane Kaleiçi Evleri örnek olarak ele alınmıştır. Kaleiçi Evleri’nin sürdürülebilir tasarım kriterlerine uygunluğu temel tasarım ilkeleri doğrultusunda değerlendirilirken, örneklem grubu üzerinden geleneksel mimari oluşumların benzerlik ve farklılıklarının ortaya konulması hedeflenmiştir. Oluşturulan tasarım girdileri ve analiz kriterlerine göre Kaleiçi Evlerinin değerlendirilmesi yapılmıştır.The industrial revolution that took place in the 18th century and the industrialization phenomenon that started afterwards caused the balance of human and nature to deteriorate and the emergence of environmental problems. Rapid and unplanned urbanization, technological development after the industrial revolution, increase in fossil energy resources; He created the idea of living together with nature without giving the environment to the environment. In the 20th century, in order to find solutions to problems arising from environmental pollution and excessive use of energy resources, a sustainable architectural approach was put forward with design principles that take into account existing land and climate data and to utilize renewable energy resources. Yet, the harmony of the design with the natural environment and climatic data has been noticed a long time ago. Traditional dwellings have survived to the present day as original and sustainable works because they contain a building and settlement experience that has lasted for centuries, produce solutions suitable for environmental conditions, reflect their own life styles, cultures, traditions and customs. Traditional architecture is the most important reflection of the ecological approach and, when consciously analyzed, it is an example of environmental problems encountered today. In this context, since the basic design principles are facilitators and guides in making arrangements, the aim of the study is to reveal the relationship between sustainable and traditional architecture in terms of symmetry, rhythm, balance and contrast. For the purposes of the study, six Kaleiçi Houses located in Kaleiçi settlement, which is the historical city center of Antalya and has traditional architectural features, were taken as an example. While the compliance of Kaleiçi Houses with sustainable design criteria was evaluated in line with the basic design principles, it was aimed to reveal the similarities and differences of traditional architectural formations through the sample group. Kaleiçi Houses were evaluated according to the criteria of design inputs and analyzes created.No sponso

Comparative examination of the building materials course contents and total course hours in architecture departments in Turkey

International Mardin Artuklu Scientific Researches Conference (6. 2021 : Mardin, Turkey)Architecture is a discipline that takes into account many factors such as user, function, art, technology and cost, which are based on design activity and shape the physical environment. Today, architectural education and practice is influenced by the developing level of knowledge; It needs to create more information infrastructure in order to find solutions to the conditions of the period and user requests. As architecture students are affected by the developments of the age, it is necessary to define the knowledge and skills necessary to fulfill the architectural profession and to establish cooperation with the professional application field of architectural programs. However, the fact that the field of practice and the field of education in architectural education in Turkey does not support each other and education outweighs the practice causes the prolongation of the process of theoretical knowledge turning into practice, thereby causing a negative effect on professional life. In order to avoid the aforementioned situations, architectural education is required in a way to establish the relationship of the knowledge gained in theoretical courses with practice. Accordingly, within the aims of architectural education; The teaching of making designs by combining contemporary, historical and cultural values with materials and technology should be provided. Depending on these purposes, an architect must have material knowledge in order to select the appropriate material and components that define the nature of the building and provide integrity in the design. Therefore, in addition to detailed theoretical knowledge about building materials, combining with practice is one of the most important situations in increasing the material knowledge of the architectural student and training architects with sufficient knowledge on the subject. The main purpose of determining the subject has been the integration of the "Building Materials" course, which is determined as the research subject, with a broad theoretical knowledge including today's technologies in relation to building, material and design, as well as application. In architectural education, the building materials course is not included in the architecture departments of some universities in Turkey, or in the course of the undergraduate education, which is examined by transferring information about building materials in the related fields of other courses, in the course content, practice and theory, not being given at a sufficient level in the professional field negatively affects the efficiency in the professional field. Yet, material knowledge plays an important role in designing quality and realistic buildings in terms of quality and quantity from past to present. From this point on, 'Building Materials' course content and total hours of all ninety-six universities with architectural programs in Turkey have been handled comparatively, with these examinations, the difference between the course content, the year the course is given and the total course hours have been tried to be revealed. In order to determine the effect of building materials course on architectural education and professional life, a questionnaire was applied to architecture students, newly graduated architects and architect employers.By evaluating these examinations and the results of the applied questionnaire, the point where the "Building Materials" lesson is located in the architecture departments in Turkey has been tried to be determined, and suggestions have been made in line with the results.Mimarlık, temelinde tasarım etkinliği olan, fiziksel çevreyi şekillendiren kullanıcı, işlev, sanat, teknoloji ve maliyet gibi birçok etkeni göz önüne alan bir disiplindir. Günümüzde, mimarlık eğitimi ve pratiği gelişen bilgi düzeyinden etkilenmekte; dönemin koşulları ile kullanıcı isteklerine çözümler bulabilmek için daha fazla bilgi alt yapısı oluşturmaya ihtiyaç duymaktadır. Mimarlık öğrencilerinin çağın gelişmelerinden etkilenmesiyle birlikte, mimarlık mesleğini yerine getirmek için gerekli bilgi ve becerilerinin tanımlanması ve mimarlık programların mesleki uygulama alanıyla iş birlikleri kurması gerekmektedir. Ancak, Türkiye’deki mimarlık eğitiminde uygulama alanı ile eğitim alanının birbirini destekleyici nitelikte olmaması ve eğitimin uygulamaya göre daha ağır basması teorik bilginin pratiğe dönüşme sürecinin uzamasına, dolayısıyla meslek yaşantısına olumsuz etkiye neden olmaktadır. Sözü edilen durumların önüne geçebilmek için teorik derslerde kazanılan bilgilerin pratikle ilişkisini kuracak bir şekilde mimarlık eğitimi gerekmektedir. Bu doğrultuda, mimarlık eğitiminin amaçları içerisinde; çağdaş, tarihi ve kültürel değerleri, malzeme ve teknoloji ile birlikte birleştirerek tasarımlar yapabilme öğretisi sağlanmalıdır. Bu amaçlara bağlı olarak, yapının niteliğini tanımlayan, tasarımda bütünlük sağlayan uygun malzemenin ve bileşenlerinin seçilebilmesi için bir mimarın malzeme bilgisinin olması gerekmektedir. Dolayısıyla, mimarlık öğrencesine yapı malzemeleri hakkında ayrıntılı teorik bilginin yanı sıra uygulama ile birleştirme mimarlık öğrencisinin malzeme bilgisinin arttırılmasında ve konu ile ilgili yeterli bilgi sahibi mimarların yetişmesinde büyük önem taşıyan durumların başında gelmektedir. Araştırma konusu olarak belirlenen ‘Yapı Malzemeleri’ dersinin bina, malzeme ve tasarım ilişkisinde günümüz teknolojilerini içeren geniş bir teorik bilginin yanı sıra uygulama ile bütünleşmesi konu belirlenmesindeki temel amaç olmuştur. Mimarlık eğitiminde yapı malzemeleri dersinin Türkiye’deki bazı üniversitelerin mimarlık bölümlerinde yer almaması ya da lisans eğitimi sürecinde diğer derslerin ilgili alanlarında yapı malzemeleri hakkında bilgi aktarımı yapılması ile incelenen bu dersin ders içeriğinde, uygulama ve teorikte yeterli düzeyde verilmemesi mesleki alandaki verimliliği olumsuz etkilemektedir. Oysaki malzeme bilgisi geçmişten günümüze, nitelik ve nicelik bakımından kaliteli ve gerçekçi yapılar tasarlanmasında önemli rol oynamaktadır. Bu noktadan hareketle, Türkiye’de mimarlık programı bulunan tüm doksan altı üniversitenin ‘Yapı Malzemeleri’ dersi içeriği ve toplam saatleri karşılaştırmalı olarak ele alınmış, bu irdelemeler ile ders içeriği, dersin verildiği yıl ile toplam ders saatinin teorik ve uygulama olarak farklılığı ortaya konmaya çalışılmıştır. Yapı malzemeleri dersinin mimarlık eğitimine ve meslek yaşantısına etkisinin belirlenmesi amacıyla mimarlık öğrencilerine, yeni mezun mimarlara ve mimar işverenlere anket uygulanmıştır. Bu irdelemeler ve uygulanan anket sonuçları değerlendirilerek, Türkiye’deki mimarlık bölümlerinde ‘Yapı Malzemeleri’ dersinin bulunduğu nokta tespit edilmeye çalışılmış, varılan sonuçlar doğrultusunda önerilerde bulunulmuştur.No sponso