33 research outputs found

    Belediyelerin Halkla İlişkiler Çalışmalarında İnternet Kullanımı: Büyükşehir Belediyeleri Web Siteleri Üzerine Uygulamalı Bir Çalışma

    Get PDF
    İnternet, ülkemiz açısından bakıldığında özellikle son 15 yılda hayatımıza giren ve birçok alanda kullanılan klasik yöntemlere yeni boyutlar katan bir araçtır. Doğal olarak halkla ilişkilerin de bu araçtan yapılacak çalışmalarda faydalanmaması düşünülemez. Bu bağlamda birçok kurum gibi belediyeler de internetten halkla ilişkiler çalışmalarında faydalanmaktadırlar.Bu çalışmada halkla ilişkilerin iki yönü olan tanıma ve tanıtma faaliyetlerinde Büyükşehir belediyelerinin web sitelerinden yararlanma durumları ve web sitesini halkla ilişkiler çalışmalarında nasıl kullandıkları araştırılmıştır. Araştırma sonucunda Büyükşehir belediyelerinin web sitelerini halkla ilişkiler amaçlı kullanmakla birlikte gerek tanıma gerekse tanıtma faaliyetlerinde ciddi eksiklikler bulunduğunu, özellikle tanıma faaliyetlerini gerektiği kadar yapamadıkları saptanmıştır

    Bir Halkla İlişkiler Fonksiyonu Olarak Bilgi Edinme Hakkı ve Belediyelerdeki Uygulamaları

    Get PDF
    Yerel yönetimler halka en yakın yönetim birimi olarak yönetsel ve siyasi işlevler yerine getirmektedir. Bu görevlerini layıkıyla yerine getirebilmeleri için halkla ilişkilerine önem vermeleri gerekmektedir. Bilgi edinme çağdaş yönetime ulaşma yolunda bir anahtardır. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu 24 Nisan 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Yerel yönetimlerde halkla ilişkilerin bilinen önemi doğrultusunda, ülkemizdeki belediyelerde halkla ilişkiler birimlerinin yapılanması, personel durumu, teknik donanımı, halkla ilişkiler kapsamında yaptıkları çalışmalar, halkla ilişkilere bakış açıları ve sorunları gibi konularda mevcut durumun tespiti amaçlı Aralık 2005-Nisan 2006 tarihleri arasında bir alan araştırması yapılmıştır. Araştırma, bu alanda gerek katılımcı sayısı, gerekse içerdiği konular açısından kapsamlı ve güncel bir araştırmadır. Ülkemizdeki belediyeler arasında sadece il merkezlerinde bulunan, “büyükşehir belediyeleri, merkez ilçe belediyeleri (büyükşehir sınırları içindeki ilçe belediyesi) ve il belediyeleri” araştırma kapsamında değerlendirilmiştir. İlçe ve belde belediyeleri araştırma kapsamı dışında tutulmuştur.Bu çalışmada, detayları yukarıda açıklanan araştırmada, belediyelerimizin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile sağlanan kamu kurum ve kuruluşlarının elinde bulunan bilgi ve belgelere erişim hakkının tanındığı reformun uygulanması süreci, fiziksel araçlar ve reform hakkında Belediyelerin tutumlarıyla ilgili bulgular değerlendirilmektedir

    Çocukların Marka Tercihleri ve Medya Tüketim Alışkanlıkları

    Get PDF
    Son yıllarda marka kavramı tüm dünyada oldukça önemli hale gelmiştir. Markanın yaşamını sürdürebilmesi için hedef kitle tarafından öğrenilmesi, sevilmesi ve satın alınması gerekmektedir. Dünyadaki nüfus artışı ve marka sayısındaki artış bu süreci zorlaştırmıştır. Artan nüfus içinde her demografik grup farklı psikografik ve davranışsal özelliklere sahiptir. Çocuklar da bu farklılığa sahip gruplardandır. Çocuklar tarafından bilinen, sevilen ve satın alınan ürün ya da hizmetler ailenin tercihi arasına girebilmektedir. Aileleri için önemli kişiler olan çocukların tercihini kazanan markalar bu süreci uzun süre sürdürebilmektedir. Çocukların ürüne/hizmete karşı, reklamlara karşı, fiyatlara karşı, markalara ve mağazalara karşı davranışlarını etkileyen faktörleri öğrenmek markalar için önemlidir. Markalar medyada görünür olmakla bu süreci kendi lehlerine çevirmeye çalışmaktadırlar. Bu nedenle markalar için medya planlama kavramı yeniden yapılanmıştır. Mecraların sayısal fazlalığı hedef kitleye ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Mecralardaki programlar, reklamlar, reklamlardaki kullanılan teknikler, oyuncular ve karakterler algılamayı etkilemektedir. Teknolojinin kullanımı ile birlikte markaların çocukları etkileme alanı daralmıştır. Bu karışık yapı içinde çocukların medya tüketim alışkanlıkları ile marka tercihleri arasındaki ilişki önemli hale gelmektedir. Bu çalışmada temel amaç; çocukların medya tüketim alışkanlıkları ile marka tercihleri arasındaki ilişkiyi belirlemeye çalışmaktır. Çocukları farklı yaş gruplarına göre sınıflandırarak marka çocuk iletişimini incelemek çalışmanın hareket noktasıdır. Bu amaçla Türkiye'nin 4. büyük şehri olan Konya'da yaşayan 232 çocuk üzerine bir araştırma uygulanmıştır. Araştırma sonuçları SPSS programında analiz edilmiştir. Bu çerçevede çocukların sevdiği iletişim araçlarının mesajlarına çoğunlukla açık olduğu ve marka tercihlerini etkilediği sonucuna ulaşılmıştır

    Yeni yatırım tasarısı düzenleme,çözümleme ve değerleme

    No full text
    Bu çalışmanın konusu; "Yeni Yatırım Tasarısı Düzenlenme, Çözümleme ve Değerleme "dir.Bu konu, özellikle yeni yatırım yapacak yatırımcılara ve bu konularda kaynak arayan diğer ilgililere kuramsal ve uygulanabilir bilgiler vermek, izlenecek yol ve usül yönünden yardımcı olmak ve böylece bilime katkı, yenilik getirmek için seçilmiştir.Ekonomik kalkınma, mal ve hizmet üretimi ile gerçekleştirilebilmektedir. Mal ve hizmet üretiminin artırılması da mevcut ve yeni kurulacak üretim birimlerinin tam kapasitede çalıştırılmalarına bağlı bulunmaktadır. Kurulmuş ve kurulacak tüm birimlerin tam kapasite ile çalışmaları sonucunda kâr elde etmeleri doğaldır. Bu şartların yerine getirilememesi halinde, ekonomi de büyüme durmakta, yavaşlamakta, tam kapasiteye ulaşamayan işletmelerde birim maliyetleri tam kapasiteye göre daha yüksek olmakta ve faaliyet sonuçlarının kârla kapatılabilmesi amacıyla satış fiyatları yükseltilmektedir. Bu son durumda da enflasyon yükselmekte halkın refah seviyesi gerilemekte ve ihracat şansı azalmaktadır. Bu olumsuz gelişmeler mevcut işletmeler için söz konusu olur; aynı üretim dalına yeni yatırım yapmak da olumsuzlukları daha çok ağırlaştırmaktadır. Ayrıca bu, kıt olan kaynakların atıl kalmasına yol açmakta ve ihtiyaç olan üretim dallarına yeterince kaynak aktarılmasını engellemektedir. Sonuç olarak, doğru yatırım kararı vermek, milli gelir artışını ve toplumun refahını sağlamak açısından son derece önemlidir. Bitirilemeyecek, kâr edemeyecek, hiç çalıştırılmayacak veya tam kapasiteye ulaştırılamayacak yatırım tasarılarının finansmanına katılmak, milli gelir artışının yavaşlamasına, kıt kaynakların israfına neden olur; toplumun refahına ve istihdama olumsuz etkiler yapar. Bir ülkede ekonomik gelişmenin şartlarından birisi de yatırımların ussal bir şekilde ve verimli alanlara yapılmasıdır. Üretim faktörlerinin verimli kullanımı, uygun zamanda ekonomik ve gerekli yatırımların seçimi ile mümkündür. Kalkınmanın temel ilkesi kârlı veverimli yatırım alanlarına kaynakların hesaplı bir şekilde tahsisidir. Kalkınma planlarının bu temel hedefi, yatırım tasarılarının bütün tekniklerinin bilinmesi ve uygulanması ile gerçekleşebilir. Yatırım tasarılarında herhangi bir yatırımın ihtiyaç derecesi, talep seviyesi ile üretim kapasitesi, finansman, maliyet ve kârlılık durumu incelenir ve değerlendirilir. Bu nedenlerle yatırım tasarılarının finansmanına karar vermek önemli bir konudur.Yatırım, kişi veya kurumlarca belirli bir zaman dilimi içinde mal ve hizmet üretimi yapmak ve ondan bir artırım sağlamak amacıyla üretim araçlarının oluşturulması yani dönen ve duran varlıkların edinilmesi ve işletmeye alınmasıdır. Üzerinde önemle durulması gereken ve yatırımcıyı en çok meşgul eden faaliyet yatırım kararıdır; yatırım kararlarını da en çok etkileyen yatırım tasarılarına kaynak oluşturmaktadır. Yatırım tasarısı, gerçekleştirilmesi düşünülen yatırım seçeneklerinden en iyisinin seçilmesi için yapılan öngörüdür. Bu üretilmekte olan veya henüz üretimi bulunmayan mal ve hizmet üretimine yönelik olur; sabit varlıkların, üretim araçlarının edinilmesi ve bunların devreye alınmasını içerir. Bu, işletme sermayesinin hesaplanması ve hesaplamalarda fayda ve kayıpların değerlendirilmesi için yapılır. Yatırım tasarılarının incelenmesinde, bir takım eksiklikler görülebilmektedir. Bu eksiklikler, çoğu zaman bu konudaki kavram, ilke ve yöntemlerden kaynaklanır.Bu konuda tecrübeli ve geniş bilgi birikimine sahip olan kişiler bulunmaktadır. Ancak bunların çoğunluğu bilgilerini ihtiyacı olanların yararına sunmak için geniş yayın yapma ve açıklama imkanını bulamazlar veya yatırım yapacak kişilere, ana konu olarak neler yapılmasından çok ayrıntıları verirler. Bu durumda da konu açıklığa kavuşamaz.Gerçek ve tüzel kişiler, mamül üretecekleri ve yeni çalışma alanları oluşturacakları zaman çeşitli yatırımlar yaparlar. Bunlar yeni kuruluş yatırımları, genişletme yatırımları, yenileme yatırımları, modernleştirme yatırımları ve benzerleri olarak adlandırılır. Bu çalışmanın amacı;- Yatırım türleri ve temel kavramlar konusunu açıklamak;- Yeni yatırım tasarısı üzerine çalışma yapanlara, yatırım yapacaklara, bu konuyu araştıranlara, kuramsal ve uygulanabilir bilgiler vermek ve yol göstermek;- Yeni yatırım tasarılarını düzenleme, inceleme ve değerlemedir.Yatırım tasarılarını düzenleme, çözümleme ve değerlemesi çok geniş bir konudur. Burada konu yalnız yeni yatırım tasarısı düzenleme, çözümleme ve değerleme ile sınırlandırılmıştır. Başka bir deyişle bütün yatırım tasarılarının üzerinde durulmamış yalnız yeni yatırım tasarısı ele alınmış ve incelenmiştir.Bu çalışma, muhasebe-finansman bilim dalı içinde ele alınmıştır; bu bilimin kurallarına ve bilimsel çalışma ve yazma yöntemlerine uygun olarak işlenmiştir.Bu çalışma, Yayın ve Kaynaklar dışında, Giriş bölümü ile birlikte, Temel Kavramlar, Yeni Yatırım Tasarısı, Yeni Yatırım Tasarısında Mali Tablolar, Yeni Yatırım Tasarısında Mali Tabloları Çözümleme, Yeni Yatırım Tasarısını Değerleme ve Sonuç, olmak üzere yedi ana bölümden oluşur.Yatırım tasarıları ile ilgili Türkçe yapıtlar oldukça azdır. Olanlar da konuyu daha farklı yönlerden ele almıştır.Bu çalışmanın, adı ve içeriği bu konuda yazılmış öteki çalışmalardan farklıdır; kendine özgüdür. Bu konuda elde edilebilen Türkçe; İngilizce yayınlar ve kaynaklar incelenmiştir. Yayın ve kaynakların bazılarından bu yapıtın oluşumunda doğruca ve dolaylı olarak yararlanılmıştır. Doğruca yararlanılan yayınlar dipnot olarak gösterilmiştir.İncelenen, doğruca ve dolaylı yararlanılan yayınlar ve kaynaklar bu yapıtın sonunda toplu olarak gösterilmiştir.Yatırımlara ait temel kavramlara bu giriş bölümünde yer verilmemiştir. Bunlara Giriş bölümünden hemen sonra Temel Kavramlar başlığı ile belirli bir bölüm ayrılmıştır

    Elektromanyetik Dalga Engeli Tekstil Ürünleri Üzerine Bir Araştırma: Polimer Kaplama Ve Yüzey – Arayüzeyler İle İlgili Yapısal İncelemeler

    No full text
    Nowadays, in the environment that we live, the radiation pollution caused by common applications such as high voltage power lines, communication and radar systems, systems used for diagnosis and cure in medicine increase every day. Especially, negative impacts like the existence of harmful electromagnetic waves (EMW) coming from space and effective on air transportation, the increasing thickness of the ozone layer and the expansion of the ozone hole etc. indicate that humankind will face much more harmful effects of EMW. In order to avoid these harmful effects of waves/radiation, some companies are carrying out important R&D activities on textile. Several textile products manufactured from composite and nanofiber materials which have organic, organometallic compounds and potential to prevent EMW. Textile products should be coated with polymer to avoid such disruptions and negative external impacts may occur during use which may disable the EMW shield. With this thesis study carried out in SWAXS Research Team of Hacettepe University Physics Engineering Department, at first, the complex structures of EMW shield textile products in the market were examined in nanoscopic scale with using Small Angle X-ray Scattering (SAXS). Pioneering work done with two types of a textile product as defined by the codes SG (Steel Gray) and ST (Silver Twin) focused on. When selecting these two products, we choosed the most powerful EMW shield and antibacterial properties products carefully. In addition, whether they are also suitable for the surface properties of the polymer coating operations, Atomic Force Microscopy (AFM) was determined using the method. Following those, coating studies were carried out by using a special plastomer (plastidip) doped with carbon nanotube and graphene which inside 2D and 3D nano particles. Prepared with graphene and carbon nanotubes at different rates into dissolved private polymer, a spray method was applied on textiles to coating. After coating, the change in textile products’ EMW shield, structural changes in their interfaces and their surface were examined from Angstrom to nanoscale and then, from nanoscale to microscale. Mainly method was used SAXS for surface and inter surface structures. Then, were tested Waveguide Methods for changing coated textiles EMW shielding efficiency. These materials which can be directly available for human consumption were determined if they created a problem in terms of human health, bio activity before/after coating fabric. An interdisciplinary study within the scope of this thesis, we collaborated with valuable scientist of Department of Electrical and Electronics Engineering and Department of Biology of Hacettepe University. In the results of the study, for the first time such textile materials related to nano-scale structural R & D activities performed and polymer which doped CN and Graphene coating operations in the range 0-13 GHz made with the shielding properties and anti-bacterial effects can be associated with the structure of the nano-composite products could be obtained. Graphene-doped polymer-coated fabric on the surface of nano-fractal structures formed, on the other hand, CN-doped polymer-coated fabric on the surface of Core Shell Cylinder nano-structures have revealed. The formation of dispersed nano-graphene on the surface with the fractal model have caused to be obtained a uniform distribution on the surface smooth and EMW shielding has contributed to achieve more uniform at each point of the surface of the property. Coatings on ST fabrics for both grafene and CN were obtained much more smooth and homogeneous. In this case, it is verified by AFM and EMW interaction tests. %4 CN-SG textile products have the highest value for absorption for 11-13 GHz EMW has the highest value for absorption according to uncoated SG and has shown that have a minimum of reflection of the material used in the study of invisibility in the region of this frequency. Absorption value of the coated sample respect to uncoated one was increased from 0.2 to 0.3 and so, 50% development was obtained by coating. %4 Graphene–SG is a maximum reflectivity in the range of 8.5 to 13 GHz for EMW beside materials permeability and absorption are a minimum. So, SG is better shielding property which was obtained according to the starting material. Transmission value was increased from 1.2 to 0.5 with 33% development after the coating. %2 CN-ST material is high reflectance, low absorption and permeability in the range of 8 to 13 GHz. Therefore EMW shield has the distinction of being important as a product. Transmission value was decreased from 2.2 to 0.5 with 77% increasing after the coating. %2 Grafen-ST fabric materials are maximum reflectance, minimum absorption between in the range of 9.8 to 13 GHz and it is revealed that much less compared (from 2.8 to 1.4 with 50% increasing) to an uncoated fabric is permeable. At the same time, this textile products have effective bio-activity on Gr(+) Staphylococcus aureus and Gr (-) Escherichia coli microorganisms. It was determined that when CN doping rate of CN doped ST materials increased, Rg semi-diameter values (8.96 – 11.80 nm) and cluster size (24.63 – 34.29 nm) also increased at the nanoscale. The most valuable product obtained as a result of this study in terms of physical, chemical and biological properties was a 2% CN-ST material. 8.96 nm half-scale homogeneous dispersion of globular particles of the material is the best EMW shielding and also it has a very good anti-microorganism capability.İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET i TEŞEKKÜR vii İÇİNDEKİLER viii ŞEKİLLER x ÇİZELGELER xii SİMGELER VE KISALTMALAR xiii 1.GİRİŞ 1 2.ELEKTROMANYETİK DALGA VE ELEKTROMANYETİK DALGA KALKANLAMA 2 2.1. Elektromanyetik Dalga Kavramı 2 2.2. Elektromanyetik Kirlilik 6 2.3. Elektromanyetik Dalgaların İnsan Vücudu Üzerindeki Etkileri 6 2.4. Elektromanyetik Kalkanlama 8 3. DENEYSEL ÇALIŞMALARDA KULLANILAN MALZEMELER 10 3.1. Steel Gray (SG) ve Silver Twin (ST) Kumaşlar 11 3.1.1. Steel Gray (SG) 11 3.1.2. Silver Twin (ST) 13 3.2. Grafen ve Karbon Nanotüp (CN) Katkılanmış Plasti-Dip (Plastomer) 14 4. KULLANILAN YÖNTEMLERLE İLGİLİ KURAMSAL BİLGİ 16 4.1. X-Işınları 16 4.2. Laboratuvar Tipi X-ışını Kaynağı 17 4.3. SAXS (Small Angle X-Ray Scattering) Küçük Açı X-ışını Saçılma Yöntemi 18 4.3.1. Küçük q Bölgesi 20 4.3.2. Jirasyon Yarıçapının Bulunması 21 4.3.3. Orta q Bölgesi 22 4.3.4. Büyük q Bölgesi ve Porod Yasası 22 4.3.5. Basit Geometrilere Sahip Oluşumlar İle İlgili Bazı Yapısal Bilgiler 24 4.4. Atomik Kuvvet Mikroskobu (AFM) Metodu 26 4.5. Dalga Kılavuzu Metodu 27 5. DENEYSEL ÇALIŞMALAR 28 5.1. Polimer Malzemenin Grafen ve Karbon Nanotüp İle Belirli Oranlarda Katkılanması ve Kumaşa Uygulanması 28 5.2. Mikroskobik Ölçümler 29 5.3. SAXS Ölçümleri 32 5.4. AFM Ölçümleri 39 5.5. Radyo Frekans (RF) Ölçümleri 42 5.6. Biyolojik ve Anti-Bakteriyel Ölçümler 44 6.TARTIŞMA VE SONUÇ 47 KAYNAKLAR 57 ÖZGEÇMİŞ 60Günümüzde yaşadığımız ortamlarda, yüksek gerilim hatları, haberleşme ve radar sistemleri, tıpta teşhis ve tedavi amaçlı kullanılan sistemler gibi pek çok uygulamaların neden olduğu radyasyon kirliliği gittikçe artmaktadır. Özellikle, havayolu ulaşımında etkin olan, uzaydan dünyamıza gelen (kozmik ışınlar başta olmak üzere) zararlı elektromanyetik dalga (EMD) ların varlığı, ozon tabakasındaki incelmenin artması ve var olan deliğin büyümesi vb. olumsuz gelişmeler, ileride insanoğlu için daha fazla zararlı EMD etkileri ile karşılaşılacağının da bir göstergesidir. Bu tür zararlı radyasyondan korunma amacının yanında, güvenlik amacı ile farklı EMD yalıtımlarının da yapılma istekleri, yeni EMD engelli malzemelerin geliştirilmesine yol açmaktadır. Bu tür teknolojik istekler sonucunda bazı tekstil firmaları, önemli Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştirmeye başlamıştır. Bu öncü Ar-Ge çalışmaları sonucunda, organik/organometalik özellikler taşıyan, EMD engeli olabilen pek çok kompozit ve nanofiber malzemeden üretilmiş tekstil ürünleri, yüksek maliyetlerle tüketim piyasasına kazandırılmaktadır. Üniversitemiz, Fizik Mühendisliği Bölümü, SWAXS Araştırma Grubu’nda gerçekleştirilen bu tez çalışması ile öncelikle, tüketime sunulan EMD engeli tekstil ürünlerinin karmaşık yapıları nanoskopik ölçekte Small Angle X-ray Scattering (SAXS, küçük açı x-ışını saçılması) yöntemi ile incelenmiştir. Yapılan öncü çalışmalar ile, iki tip SG (Steel Gray) ve ST (Silver Twin) kodları ile tanımlanan tekstil ürünü üzerine odaklanılmıştır. Bu iki ürün seçilirken, EMD kalkan özellikleri ve antibakteriyel özellikleri en güçlü olan ürünler olmasına dikkat edilmiştir. Ayrıca, yüzey özelliklerinin polimer kaplama işlemlerine uygun olup olmadıkları da Atomik Kuvvet Mikroskobu (AFM) yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Ardından karbon nanotüp (CN) ve grafen ile katkılanmış sanayi tipi bir polimer olan plastomer (Plasti-Dip) malzemeler hazırlanarak, farklı oranlarda iki boyutlu (2B) ve 3B nano parçacıklar içerecek şekilde, CN ve grafenle katkılanarak tekstil ürünlerini kaplayacak forma getirilmişlerdir. Sanayi tipi kullanıma uygun, basınçlı sıvı kompozit tüpleri ile püskürtme yöntemi kullanılarak kumaş kaplama işlemleri yapılmıştır. Kaplama işleminden sonra, ara yüzey ve dış yüzey bilgilerini içerecek şekilde birkaç Angström büyüklükten, nanometre ve mikrometre ölçeklerine kadar yapılar incelenerek yapı-özellik ilişkileri kurulmaya çalışılmıştır. Yüzey ve ara yüzey yapı incelemelerinde, ağırlıklı olarak SAXS yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen kaplanmış kumaşların EMD ye karşı kalkan etkisi oluşturup oluşturmadıkları, Dalga Kılavuzu Metodu kullanılarak test edilmiştir. İnsan kullanımına doğrudan sunulabilecek bu malzemelerin sağlık açısından bir sorun oluşturup oluşturmayacaklarını belirlemek için de araştırmalar başlatılmış ve kaplama öncesi/sonrası kumaş biyo aktiviteleri incelenmiştir. Displinler arası bir çalışma olan bu tez kapsamında, Üniversitemiz, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü ve Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü bilim insanları ile iş birliği yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda, bu tür tekstil malzemeleri ile ilgili ilk kez nano ölçekli yapısal Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştirilerek, yapılan CN ve Grafen katkılı polimer kaplama işlemleri ile 8-13 GHz aralığında EMD kalkanlama özelliklerinin ve antibakteriyel etkilerin yapı ile ilişkilendirilebildiği nano kompozit ürünler elde edilebilmiştir. Grafen katkılı polimer kaplanan kumaşların yüzeyinde nano fraktal yapıların oluştuğu, CN katkılı kaplamalarda ise, Çekirdek-Kabuk Silindir (Core Shell Cylinder) formunda nano yapıların bulunduğu belirlenmiştir. Fraktal model ile yüzeye dağılan grafen nano oluşumlar, yüzey üzerinde daha pürüzsüz ve düzgün bir dağılımın elde edilmesine neden olmuş ve EMD kalkanlama özelliğinin, yüzeyin her bir noktasında daha uniform elde edilmesine katkıda bulunmuştur. ST kumaş üzerine yapılan kaplamalar hem CN, hem de grafen katkılamalar için çok daha düzgün ve homojen elde edilmiştir. Bu durum AFM ve EMD etkileşim testleri ile de doğrulanmıştır. %4 CN–SG tekstil ürününde, kaplamasız SG’ye göre, 11-13 GHz frekanslı EMD için soğurma en yüksek değerde olup, yansımanın da en az olması, bu malzemenin bu frekans bölgesinde görünmezlik çalışmalarında kullanılabileceğini göstermiştir. Kaplama işlemi ile soğurma değeri, 0,2 den 0,3’e artarak %50 oranında geliştirilmiştir. Ayrıca, 8-13 GHz aralığında geçirgenliğin en az olması, CN-SG nin SG ye göre kalkanlama özelliğinin de artırıldığının delili olmuştur. %4 Grafen–SG, 8,5-13 GHz aralığında EMD ler için kaplanmış kumaşın yansıtma özelliğinin en fazla, geçirgenliği ve soğurmasının ise en az olduğu belirlenmiştir. Kaplama işlemi ile geçirgenlik değeri 1,2 den 0,5’e düşerek %33 artırılmıştır. Yani başlangıç malzemesi olan SG ye göre daha iyi bir kalkanlama özelliği elde edilmiştir. %2 CN-ST malzemesi, 8-13 GHz aralığında, yansıtıcılığı en yüksek, soğurma ve geçirgenliği en düşük olması nedeni ile EMD kalkanı olarak önemli bir ürün olma özelliğine sahiptir. Kaplama işlemi sonrası geçirgenlik değeri 2,2 den 0,5’e düşerek %77 artırılmıştır. %2 Grafen-ST, 9,8-13 GHz aralığında daha az geçirgenlik göstermiş ve ortalama geçirgenlik değeri 2,8 iken 1,4 değerine düşerek %50 oranında kalkanlama özelliğindeki artışına neden oluştur. Bu ürünün aynı zamanda, Gr(+) mikroorganizma olan Staphylococcus aureus ve Gr (-) Escherichia coli üzerinde etkin bir biyoaktiviteye sahip olduğu da gözlenmiştir. CN katkılı ST malzemeler için CN katkılama oranı arttıkça, nano ölçekte Rg yarıçap değerlerinin (8,96 – 11,80 nm) ve oluşan küme boyutlarının (24,63 - 34,29 nm) arttığı belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda elde edilen en değerli ürün fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikler açısından %2 CN-ST malzemesidir. 8,96 nm yarıçaplı, homojen dağılımlı, nano globular parçacıklara sahip bu malzeme iyi bir EMD engeli olup aynı zamanda çok iyi bir mikroorganizma karşıtı özelliğe sahiptir

    HALKLA İLİŞKİLER AÇISINDAN BELEDİYELERİN KAMU BEKLENTİLERİNİ ÖĞRENME YÖNTEMLERİ

    No full text
    Yerel yönetimlerde çalışmaların başarılı olması, büyük ölçüde yönetimin halkın beklentilerini öğrenerek buna uygun şekilde hizmet Vermesi ile bağlantılıdır. Çevrede olup bitenleri göremeyen, yönetilenlerin isteklerinden haberdar olmayan yönetimler, çözüme ulaşamayan sorunlarla uğraşmaya mahkûmdur. “Haberdar değilsen yönetemezsin” deyişi de halkın beklentilerini öğrenmenin, başka bir deyişle tanımanın önemine vurgu yapmaktadır. Bu duruma düşmemek için kullanılabilecek çok sayıda yöntem bulunmaktadır. Bunlardan birisi de halkla ilişkilerdir.Halkla ilişkiler iki yönlü bir etkinliktir. Bunun bir yönü yönetimden halka doğru olan “tanıtma”, diğeri de halktan yönetime doğru olan “tanıma”dır. Halkla ilişkiler kavramı içerisinde toplumun yapılan çalışmalar hakkındaki fikirlerini öğrenme isteği bulunmaktadır. Tanıma çalışmalarında kullanılan yöntemler arasında kamusal anketler, yönetici ile halkın yüz yüze görüşmesi ve halkın kurum tarafından sağlanacak çeşitli yollarla kuruma ulaşabilmesi sayılabilir.2006 yılında Türkiye’deki büyükşehir, merkez il ve ilçe belediyeleri üzerinde anket yoluyla yaptığımız bu çalışmanın sonuçlarına göre, belediyeler çeşitli yoğunluk ve etkinlik derecelerinde olmakla birlikte bu yöntemleri kullanmaktadırlar. Araştırmamız durumu betimleme amacı taşımaktadır

    Corporate advertising at the age of social media

    No full text
    As one of the main issues of public relations, corporate advertising is an important pattern for the companies from the point of ensuring positive communication with their customers and sending image-based messages. Social media, which is one of the important communicational environments, has become a channel with high-level interaction with which the institutions may deliver their corporate advertising to the target group. Social media, which provide symmetrical interaction, may be convenient for increasing the effectiveness of corporate advertising messages and may provide positive contributions to the goodwill of the institutions. In this chapter, the term of corporate advertising with an important public relations aspect for the first thing and then the term of social media are studied, and finally, the benefits of the advertisements which will be held in the social media and their advantages to the corporations are discussed. © 2015, IGI Global. All rights reserved
    corecore