28 research outputs found
AĞAÇ MALZEMENİN ASPİR BİTKİSİ EKSTRAKTLARI İLE RENKLENDİRİLMESİ VE RENK DEĞİŞİM PERFORMANSLARININ BELİRLENMESİ
Son zamanlarda, sentetik esaslı ve zararlı boyar malzemelere alternatif olarak, doğal kaynaklardan elde edilen boyar maddelere olan talep ortaya çıkmıştır. Bu ürünlere olan talebin artmasının en önemli nedeni; pek çok ülkede, toksik ve alerjik reaksiyonlara neden olan sentetik boyar maddeler hakkında uygulanan katı çevre koruma standartlarıdır. Bu amaçla çalışmada; doğal boyar madde kaynağı olarak; aspir (Carthamus tinctorius L.) bitkisinden ultrasonik metotla elde edilmiş, mordan olarak demir sülfat (Fe2(SO4)3.7H2O), alüminyum sülfat (KAl2(SO4)3.18H2O), bakır sülfat (CuSO2.5H2O), ve üzüm sirkesi (CH3COOH) kullanılmıştır. Ağaç malzeme olarak sarıçam (Pinus sylvestris L.), doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky), sapsız meşe (Quercus petraea spp) ve ceviz (Juglons regia L.) odunlarından elde edilen deney örnekleri kullanılmıştır. Elde edilen boyar maddeler mordan maddeleri ile karıştırılarak ve kıyaslama amacıyla kullanılan sentetik boya, ultrasonik ve klasik boyama metotlarıyla ağaç malzemeye uygulanmıştır. Aspir boyası ve mordanlı çözeltileri ile sentetik boya uygulanan örnekler hızlı yaşlandırma testlerine tabi tutulmuştur. Hızlı yaşlandırma testlerine bağlı renk değişimi değerleri açısından aspir boyasının, demir sülfat ile karışımı ile renklendirilen örnekleri dışında sentetik boyalardan daha iyi performans gösterdikleri görülmüştür
İmportance of fig production and economic analysis of dried fig production farming in Aydın province
Kuru incir, Türkiye'nin geleneksel ihraç ürünleri arasında ilk sıralarda bulunmaktadır. Dünya kuru incir
üretiminin dörtte birini ve kuru incir dıs ticaretinin yarıdan fazlasını Türkiye karsılamaktadır. Türkiye kuru incir
üretiminin önemli bir bölümünüAydın ili saglamaktadır.
Bu çalısmada, Türkiye veAydın için incirin önemi ortaya konduktan sonra,Aydın ilinde kuru incir üreticilerinin
durumu, üretim faaliyetlerinden elde ettikleri brüt üretim degerleri, degisken masrafları ve brüt marj degerleri
belirlenmistir. Ayrıca tüketici saglıgını korumayı ve yüksek düzeyde gıda güvenligini ön plana çıkaran Avrupa
Birligi gıda politikası çerçevesindeAydın ili incir üreticilerinin durumu ortaya konmaya çalısılmıstır.
Aydın ili kurutmalık incir plantasyonlarında ortalama incir arazisi genisligi 32.33 daa, ortalama parsel sayısı ve
büyüklügü sırasıyla 4.19 adet ve 7.37 daa olarak belirlenmistir. Genel olarak degisken masrafların %34.60'ını
hasat, %28.31'ini toprak isleme,%11.84'ünü ilek ve ilekleme masrafları olusturmaktadır.
Kuru incir ihracatının %70-75'iAvrupa Birligi ülkelerine yapılmaktadır. Bu ülkelere ihracatın sürdürülebilirligi
ve alternatif pazarların olusturulması açısından, üreticiden tüketiciye kadar olan asamalarda uluslararası
standartlara uygun olarak temizlik ve hijyen kosullarına dikkat edilmelidir.Dried fig is first degrees among Turkey's traditional export products. Turkey is produced a quarter of dried fig
production and a half od dried fig foreign trade in the world. By the wayAydın province is provided main part of
Turkey's dried fig production.
In this study, after establishing importance od fig subsector for agricultural economy ofAydın and Turkey,. it had
been determined that how is present state od dried fig farmers and gross production values, variable expenses and
gross margin values of which is obtained by dried fig farmers from the fig production activities. In addition, it
could be determined to present state of fig producers in Aydın province by framework European Union food
policies which is considered protection of consumer health and high levels food safety.
It had been determined that average fig orchard acreage, average plots number and acreage are 3.233 ha (32.33
daa), 4.19 and 0.737 ha (7.37 daa) in dried fig fig plantations inAydın province. In general, it was determined that
harvest, soil plowing, caprifig and caprifigation expenses were consisted of 34.60%, 28.31%, 11.84% of total
variable expenses, respectively.
70-75% of total fig exportation is carried out to European Union countries. It should be maintened by good and
farming conditions with harmonious international sanitation starndarts from producer to consumer by framework
of maintaining sustainable export to those countries and consisting of alternative markets
KÖKBOYA İLE RENKLENDİRİLEN AĞAÇ MALZEMENİN YIKANMA PERFORMANSLARININ İNCELENMESİ
İnsan ve çevre sağlığına zarar veren tüm ürünlere alternatif zararsız ürünler geliştirme çalışmaları her alanda devam etmektedir. Uçucu organik bileşikler içeren boyar maddelere alternatif olarak da son zamanlarda doğal boyamacılığa olan ilgi tekrar canlanmıştır. Bu çalışmanın amacı ahşap ürünlerde kullanılmak üzere çevre ve insan sağlığına zararsız sentetik üst yüzey malzemelerine alternatif doğal ürünler geliştirmektir. Bu amaçla; sarıçam (Pinus sylvestris L.), doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky), sapsız meşe (Quercus petraea spp) ve ceviz (Juglons regia L.) odunlarından elde edilen deney örnekleri kullanılmıştır. Boyar ekstrakt ise, kökboyası (Rubia tinctorium) bitkisinden ultrasonik metotla elde edilmiş, mordan olarak demir sülfat (Fe2(SO4)3.7H2O), alüminyum sülfat (KAl2(SO4)3.18H2O), bakır sülfat (CuSO2.5H2O), ve üzüm sirkesi (CH3COOH) kullanılmıştır. Elde edilen boyar maddeler belli oranlarda mordan maddeleri ile karıştırılarak ulrasonik ve klasik boyama metotlarıyla ağaç malzemeye uygulanmıştır. Kökboyası uygulanan örneklerde boyanın kalıcılığının belirlenmesi amacıyla pH (5, 7 ve 9), Sıcaklık (22 ve 40 °C) ve Çalkalanma hızı (10 ve 30 rpm) parametrelerinde yıkanma testlerine tabi tutulmuştur. Testler sonucunda genel olarak kökboya ile alüminyum sülfat karışımının tüm odun örneklerinde daha iyi bir tutunma sağladığı gözlenmiştir
CEVİZ KABUĞUNDAN ELDE EDİLEN BOYAR MADDE İLE EMPRENYE EDİLEN AĞAÇ MALZEMENİN ÇÜRÜKLÜK MANTARLARINA KARŞI PERFORMANSLARI VE ANTİMİKROBİYEL ETKİLERİNİN İNCELENMESİ
Mobilya ve ahşap ürünlerinin üst yüzey işlemlerinde renklendirici ve koruyucu olarak kullanılan kimyasal maddelerin, insan ve çevre sağlığını tehdit eden organik çözücülü kimyasal bileşikler içerdiği ortadadır. Böylece dünyada çevre ve insan sağlığı bilinci ile üst yüzey işlemlerinde organik çözücülü bileşiklerin kullanılması terk edilmekte olup, bunların yerine doğal olarak bitki ya da ağaç ekstraktlarından elde edilen su bazlı veya inorganik esaslı koruyucu ve estetik boyalara geçiş başlamıştır. Bu amaçla; sarıçam (Pinus sylvestris L.), doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky), sapsız meşe (Quercus petraea spp) ve ceviz (Juglons regia L.) odunlarından elde edilen deney örnekleri kullanılmıştır. Boyar ekstrakt ise, Ceviz meyve dış kabuğu, (Juglans regia L.),bitkisinden ultrasonik metotla elde edilmiş, mordan olarak demir sülfat (Fe2(SO4)3.7H2O), alüminyum sülfat (KAl2(SO4)3.18H2O), bakır sülfat (CuSO2.5H2O), ve üzüm sirkesi (CH3COOH) kullanılmıştır. Elde edilen boyar maddeler belli oranlarda mordan maddeleri ile karıştırılarak ve kıyaslama amacıyla kullanılan sentetik boya ultrasonik ve klasik boyama metotlarıyla ağaç malzemeye uygulanmıştır. Boyar madde ile emprenye edilen ağaç malzeme çürüklük testlerinde kahverengi çürüklük (Postia placenta Mad-698-R) ve beyaz çürüklük (Coriolus versicolor FFPRI 1030) mantarlarına maruz bırakılmış bunun yanında boya çözeltilerinin antimikrobiyel aktiviteleri belirlenmiştir. Çürüklük testlerinde ceviz kabuğu ve mordan karışımlarının farklı ağaç türlerine göre genel olarak ağırlık kaybını azalttıkları gözlenmiştir. Antimikrobiyel aktivite test sonuçlarına göre ceviz kabuğu boyasının bakır sülfat ile karışımının Escherichia coli ATCC 25922 ve Staphylococcus aureus ATCC 6538/P mikroorganizmalarına karşı etkili olduğu anlaşılmıştır
Bannayan-Riley-Ruvalcaba Syndrome in a Case Evaluated Due to Multinodular Goiter
Bannayan-Rıley-Ruvalcaba syndrome (BRRS) is characterized by macrocephaly, pigmented macules on the glans penis and benign mesodermal hamartomas. 9.6-year-old boy was referred to the pediatric surgeon following an observation of a subcutaneous lipomatous lesion and numerous nodules in the thyroid gland via ultrasonography performed due to swelling in the neck first noticed approximately 3 months previously. Thyroid ultrasonography revealed numerous nodules with distinct margins in both lobes of the thyroid gland, some exhibiting calcification and others hypoechoic areas, and a total thyroidectomy was performed due to a suspicion of malignity. After surgery, the patient was referred to the Pediatric Endocrinology Department. On physical examination, his weight was 30 kg [standard deviation score (SDS): -0.38], height 140 cm (SDS: 0.71) and head circumference 59.5 cm (SDS: +3.21). Pubic hair was Tanner stage 2, bilateral testes 3+3 mL palpable. There was multiple hyperpigmented lesions on the penile skin. His past medical history revealed that pubic hair development was reported at the age of 8 years. Laboratory examinations revealed a 17-OH progesterone level of 4.8 ng/mL, bone age compatible with 8 years. P. V281L heterozygous mutation was determined via CYP21A2 mutation screening performed for non-classic congenital adrenal hyperplasia. BRRS was primarily suspected in this case of macrocephaly, lipomatous lesions and pigmented macular lesions on the penis. Heterozygous p.C136R mutation was determined via PTEN mutation scanning
DETERMINATION OF PHYSICAL AND MECHANICAL PROPERTIES OF PANELS PRODUCED WITH DIFFERENT RATIOS OF VINE PRUNINGS/WOOD CHIPS AND INVESTIGATION OF THEIR MOMENT CAPACITY IN FURNITURE CORNER JOINTS
Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de yaygın olarak yapılan bağcılıktan elde edilen
ve büyük bir kaynak olan bağ budama artıklarının yonga levha endüstrisinde
deerlendirilmesi ve kutu konstrüksiyonlu mobilya üretiminde
kullanılabilirliinin aratırılmasıdır.
Bu çalımada, farklı oranlarda ba budama artıkları kullanılarak yonga
levhalar üretilmitir. Laboratuar koullarında üretilen tüm yonga levhalarda
üre formaldehit tutkalı kullanılmıtır.
Levhaların fiziksel özelliklerinden younluk (TS EN 323), rutubet (TS EN 322),
kalınlık artımı (TS EN 317), ses yayılma hızı, ses rezistansı özellikleri ve ısı
iletkenlik katsayısı (TS ISO 8302) belirlenmitir. Mekanik özelliklerden ise
eilmede elastikiyet modülü (TS EN 310) ile levha yüzeyine dik eilme (TS EN
310), levha yüzeyine paralel çekme (ASTM 1037), levha yüzeyine dik çekme
(TS EN 319), levha yüzeyine paralel kesme-makaslama (TS 5192), kenardan
vida tutma, yüzeyden vida tutma (TS EN 320,TS EN 13446), kenardan ve
yüzeyden kavela tutma dirençleri belirlenmitir. Ayrıca kutu konstrüksiyonlu
v
mobilya L-tipi köe birletirme elemanlarının statik diyagonal basınç ve çekme
yükleri altındaki moment kapasiteleri belirlenmitir. Köe birletirme ileminde
kavela ve/veya vidalı birletirme teknikleri ile PVAc tutkalı kullanılmıtır.
Elde edilen yonga levhaların bazı fiziksel ve mekanik özellikleri standart
deerlerle ve ilgili literatürle karılatırılmıtır. Bu çalımanın sonuçlarına göre,
ba budama artıklarından elde edilen yonga levhaların birçok fiziksel ve
mekanik özellii uygun bulunmutur. Denemelerden elde edilen deerler
literatür verileri ile de uyum göstermektedir. Sonuç olarak, ba budama
artıklarından üretilen yonga levhaların kutu konstrüksiyonlu mobilya
üretiminde kullanılabileceği, uygun olmayan bazı değerler için ise üretimde
iyileştirme yapılması gerektiği anlaşılmıştır.The purpose of this study was to investigate the utilization of vineyard prunings
in panel products as a material for case construction furniture manufacturing.
In this study, experimental panels were produced under laboratory conditions
at different ratios of vine pruning to wood chips. Urea formaldehyde was used
as the sole binder in all mixtures.
Physical properties such as specific gravity (TS EN 323), moisture content (TS
EN 322), thickness swelling (TS EN 317), sound transmission, sound resistance,
and thermal conductivity of panel (TS ISO 8302) were determined. Mechanical
properties such as static bending (TS EN 310) and modulus of elasticity (TS EN
310), tensile strength parallel to surface (ASTM 1037), tensile strength
perpendicular to surface (TS EN 319), shear parallel to surface (TS 5192) ,
screw withdrawal from face and edge (TS EN 320 and TS EN 13446), and dowel
withdrawal were investigated. In addition, L – type corner joints, which are
commonly utilized in case type furniture were tested and evaluated under static
diagonal compression and tension. In corner joints, specimens were assembled
with screws or dowel and PVAc adhesive.
Physical and mechanical properties of panels which were produced with the
mixture of vine prunings were compared with related standards and literature.
According to results, some physical and mechanical properties of test specimens
were found to be consistent with related standards. It was also concluded that,
improvement of manufacturing conditions may make a positive effect and
improve the performance of these panels to facilitate the achievement of more
adequate properties. The comparison of corner joint test results with relevant
literature provided promising presumptions that these panels maybe utilized
in manufacturing of case furniture.
Science Code : 711.3.023
Key Words : Vine pruning, agricultural residue, particleboard, corner
joint, moment capacit
Digital Storytelling in Secondary School Turkish Courses in Turkey
This study aimed to evaluate the digital story-telling activities in Secondary School Turkish textbooks and curriculum. It also sought to determine the learners and teachers’ opinions about digital storytelling activities. The study was designed using the basic qualitative model. The research had two different study groups consisting of students and Turkish language teachers. The data were obtained through the 2018 Turkish curriculum, Turkish textbooks and interview forms. Content and descriptive analysis techniques were used. According to the results, a total of eight learning objectives were found in the 2018 Turkish Curriculum about story writing skills. However, there were no learning objectives related to digital storytelling. No text and activity related to the ability to create digital stories were encountered in the textbooks. Most of the teachers stated that the activities that would be done by creating digital stories would contribute to the language development of the students, and that the ability to create digital stories should be included in the Turkish curriculum. It was found that most of the students wanted to have digital story production activities in Turkish courses, and that they would be interested in preparing their stories with computers. They preferred creating a story by computers instead of writing a story in traditional ways
Developing a Story Writing Attitude Scale for Secondary School Students
The aim of this study is to develop a measurement tool to measure the attitude towards story writing. Validity and reliability studies of the scale, applied to 243 secondary school students, were carried out with exploratory factor analysis, measurement of internal consistency and confirmatory factor analysis. EFA revealed that the scale had three dimensions as planned in the original. Cronbach Alpha internal consistency coefficient was calculated as 0.95 in order to determine the reliability of the scale. Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) coefficient was found as 0.94 in principal component analysis. In addition, the Barlett Sphericity test was significant (χ2 = 3529,500; p<0,01). Factor loads as a result of varimax rotation varies between 0.43 and 0.80. In CFA, it was stated that the standardized regression coefficients varied between 0.51 and 0.81, and that the items in each dimension had a significant predictive power. As a result of the analysis, a valid and reliable scale was obtained. In addition, the attitudes of 243 secondary school students towards story writing were investigated. As a result of the data, it was observed that students had a positive attitude towards story writing
L- Tipi Mobilya Köşe Birleştirmelerde Malzeme Çeşidi ve Birleştirme Tekniğinin Moment Taşıma Kapasitesine Etkisi
In this study, effects of joint technique and material type on moment capacity of case furniture “L” type comer joints under diagonal tensile and compression loads was aimed to determine. The specimens were prepared from 18 mm thick pArticleboard (PB), oriented strandboard (OSB), okoume (Aucoumea klaineana) plywood (OKP), medium density fiberboard (MDF), pArticleboard (YLLAM) and medium density fiberboard (MDFLAM) surfaced with synthetic resin sheet. Joining was made two different techniques which are dowel and dado – rabbet joints. Polyvinyl acetate adhesive was utilized in all joints. A total of 240 specimens were prepared, 120 specimens were tested under tension loads, remaining 120 were tested under compression loads including 6 material types, 2 joint techniques, 10 replications and 2 loading types. At the end of the tests; okume, plywood specimens are given the highest moment capacity under both tension and compression loads among the materials. In the case of joint techniques; dowel joints were given the best results under tension while the dado-rabbet joints were given the best results under compression.Bu çalışmada, kutu konstrüksiyonlu mobilya “L”-tipi köşe birleştirmelerde, malzeme çeşidi ve birleştirme tekniğinin diyagonal çekme ve basınç yükleri altındaki moment taşıma kapasitesine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Deney örnekleri, ahşap esaslı levhalardan 18 mm kalınlığında yonga levha (YL), yönlendirilmiş yonga levha (OSB), okume (Aucoumea klaineana) kontrplak (OKP), orta yoğunlukta lif levha (MDF), sentetik reçinelerle kaplanmış yonga (YLLAM) ve lif levhalardan (MDFLAM) hazırlanmıştır. Köşe birleştirme işlemlerinde kavelalı ve lambalı–kiniş1i olmak üzere iki farklı teknik uygulanmıştır. Tüm birleştirmelerde polivinilasetat (PVAc) tutkalı kullanılmıştır. 6 malzeme çeşidi, 2 birleştirme tekniği, her örnekten 10 yineleme ve iki yükleme biçimi olmak üzere toplam 240 adet deney örneği hazırlanmıştır. 120 örneğe statik diyagonal çekme, diğer 120 örneğe de statik diyagonal basınç deneyi uygulanmıştır. Deneyler sonucunda, malzeme çeşitleri arasında okume kontrplak en yüksek moment taşıma kapasitesini vermiştir. Birleştirme tekniklerinden de çekmede kavelalı birleştirme, basınçta ise lambalı – kinişli birleştirme en iyi sonuçları vermiştir