A Research on Teachers' Attitudes towards Disability

İnsan hayatı önünde geçici veya kalıcı setler oluşturan engellilik, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel ve sosyal yeteneklerin çeşitli derecelerde kaybedilmesi ile oluşmaktadır. Engelliler ve engellilik önündeki en temel kalıcı set toplumsal boyutta yaratılan ve yaşanılan tutumlardır. Bu tutumların oluşturulmasında önemli role sahip meslek gruplarından biri de öğretmenliktir. Nitekim öğretmenlerin, bireyin çocukluk ve olgunluk dönemi arasında oluşan ve daha sonra çalışma yaşamına taşıdığı tutumları üzerine etkileri bulunmaktadır. 138 öğretmenle gerçekleştirilen bu çalışmada öğretmenlerin kişisel olarak engelliliği nasıl algıladığı "Engellilere Yönelik Tutum Ölçeği" uygulanarak ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırma sonucuna göre öğretmenlerin engelliliğe ilişkin tutumlarında medeni durumun, eğitim durumunun ve ailede engelli birey bulunmasının bir farklılık oluşturduğu tespit edilmiştir. Disability that creates temporary or permanent sets in front of human life, forms via varying degrees of loss of physical, mental and social skills with any reason inborn or afterwards. The most basic set in front of disability is the attitudes created and experienced in the social dimension. Teaching is one of the significant professions in the formation of these attitudes. Indeed, teachers have an impact on attitudes consisting of an individual's childhood and maturity period and then carrying to work life. The research carrying out with 138 teachers tried to put forward teachers' personal attitudes with using "Attitudes towards Persons with Disabilities Inventory". According to the results, marital status, educational level and having disabled person in the family were found significant impact on teachers' attitudes towards disability

“Polatlı Müzakereci-Arabulucu-Lider Öğrenci Yetişiyor” Projesinin Değerlendirilmesi

Bu çalışmanın amacı, Ankara’nın Polatlı ilçesinde bulunan liselerde, gençler arasında yaşanan anlaşmazlıkların değişen dünya değerleri çerçevesinde belirlenerek, yenilikçi ve barışçıl uygulamalarla yönetilmesini ve dönüştürülmesini hedefleyen “Polatlı Müzakereci Arabulucu Lider Öğrenci Yetişiyor” projesinin etkililiğini incelemektir. Proje süresince, Polatlı’da bulunan 10 liseden 394’ü kız 435’i erkek, toplam 829 öğrenciye “Anlaşmazlık Çözümü, Müzakere ve Akran Arabuluculuk Eğitim Programı” uygulanmıştır. Nitel araştırma yöntemi kullanılan çalışmada Süreç Değerlendirme Görüşme Soruları, Akran-Arabuluculuk Formu, Program Değerlendirme Anketi olmak üzere toplam üç veri toplama aracı kullanılmıştır. Araştırma bulguları, arabuluculuk eğitiminin, öğrencilerin sorun çözme becerilerine, arkadaşlık ilişkilerine, sosyalleşmelerine ve özgüvenlerine olumlu katkılar sağladığını, okulda disiplin olaylarında azalmaya neden olduğunu göstermiştir. Ayrıca arabuluculuk toplantılarında anlaşmazlığın uzlaşma ve anlaşma ile sonuçlanma oranı %96,5 olarak tespit edilmiştir

CAST: Recent results & future outlook

Çetin, Serkant Ali (Dogus Author) -- Ezer, Cemile (Dogus Author) -- Yıldız, Süleyman Cenk (Dogus Author) -- Conference full title: 6th Patras Workshop on Axions, WIMPs and WISPs, PATRAS 2010; Zurich; Switzerland; 5 July 2010 through 9 July 2010.The CAST (CERN Axion Solar Telescope) experiment is searching for solar axions by their conversion into photons inside the magnet pipes of an LHC dipole. The analysis of data taken so far has shown no signal above the background, thus implying an upper limit to the axion-photon coupling of ga < 0.85 × 10-10GeV -1 at 95% CL for ma < 0.02 eV/c2. Ongoing measurements, with the magnet bores filled with a buffer gas (3He), are improving the sensitivity of the experiment for higher axion masses towards 1 eV/c2. Recent results, new ideas for Axion-Like Particle (WISPs) searches with CAST in the near future and the prospects of a new generation Helioscope are presented here

Okul öncesi eğitim kurumlarında Kur'an öğretimi

Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şerifler başta olmak üzere, geçmişten günümüze kadar yapılan araştırmalarda din eğitimine küçük yaşlardan itibaren başlanması tavsiye edilmektedir. İslam dünyasında din eğitimi denildiğinde akla ilk Kur’an-ı Kerim öğretimi gelmektedir. Ülkemizde okul öncesi Kur’an öğretimi veren ilk kurum Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. 2013-2014 eğitim-öğretim döneminde 10 pilot ilde, sonraki yıllarda ise Türkiye genelinde eğitimlere başlanmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığı protokollerle Kur’an öğretiminin anaokullarında yapılmasının da önünü açmıştır. Bu çalışmada her iki kurumda (Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı anaokullarında ve Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Kursları (4-6 Yaş Grubu)) yapılan Kur’an öğretimi, program, müfredat, öğrenci, öğretici, materyal ve öğrenim ortamı açısından incelenmiştir. İncelemeler yapılırken okul öncesi ve din eğitimi verilerinin ışığında, alanla ilgili yazılmış çeşitli kitap, makale ve tez çalışmalarından istifade edilmiştir. Aynı zamanda bahsedilen konular hakkında değerlendirmeler yapılarak eksik olduğu düşünülen yerlerde önerilerde bulunulmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Kursları (4-6 Yaş Grubu) ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı anaokullarında verilen Kur’an öğretimi uzun yıllar devam edecek ve birçok çocuğun din eğitimi anlamında sağlam bir şekilde yetişmesine zemin hazırlayacaktır. Bu çalışmada, böyle önemli bir projeye katkıda bulunmak ve bundan sonra alana dair yapılacak araştırmalar için bir adım atmak istenmiştir. -------------------- In the research that has been conducted so far suggest that religious education, especially about the Quran and the hadiths, should start from an early age. When it comes to religious education in the Islamic world, the first thing that comes to mind is the teaching of the Quran. The Presidency of Religious Affairs is the foremost institution that provides the pre-school teaching of the Quran in our country. The teaching of Quran in pre-schools started in 10 pilot areas that are provinces during the academic year of 2013-2014 and across Turkey in the later years. The Presidency of Religious Affairs has paved the way for teaching the Quran in pre-schools with the protocols it has signed with the Directorates of National Education. In this study, the Quran teaching in both institutions (the kindergartens within the body of the Ministry of National Education and The Quran Courses of the Presidency of the Religious Affairs (4-6 Age Group)) was examined in terms of program, curriculum, students, instructors, teaching materials and the learning environment. During the analyses of the pre-school and religious education data, various books, articles and thesis studies written in the field have been used. At the same time, evaluations were made on the mentioned issues and suggestions were made where the data was found to be incomplete. The Quran Courses of the Presidency of the Religious Affairs (4-6 Age Group) and the Quran teaching in kindergartens within the body of the Ministry of National Education will continue for many years and provide a basis for properly training many children in religion. In this study, it was aimed to contribute to such an important project and lead the way for the future studies in the field