2 research outputs found

    Spatio-temporal Data Plane Design For Software Defined Cellular Networks (sdcn)

    Get PDF
    Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Instıtute of Science and Technology, 2015Son yıllarda hızla artan IP trafik yoğunluğu ağ yönetimini zorlaştırmaktadır. CISCO’nun Görsel Haberleşme Ağı Göstergesi'ne (Visual Networking Index) göre, dünya çapında toplam IP trafiği geçtiğimiz beş yılda beş kattan fazla artış göstermiştir, ve önümüzdeki beş yılda bu değerin üç katına çıkacağı öngörülmektedir. Günümüzde var olan trafik kontrol mekanizmaları, aşırı artan trafik yoğunluğu karşısında esnek olmadığı için yeterli kaynak verimliliği sağlayamaz ve trafik yoğunluğunun neden olduğu ciddi servis kalitesi düşüklüklüklerini engellemede yetersiz kalır. Sonuç olarak, geleneksel ağ kontrol mekanizmaları, hızla gelişen mobil teknolojiler ve buna bağlı olarak artan veri trafiği karşısında kullanıcı gereksinimlerini karşılayamaz hale gelmiştir. IP trafik yoğunluğunun günümüzde gelmiş olduğu bu noktada, trafik artışına karşı esnek olabilen ve fiziksel topolojinin karmaşıklığını ortadan kaldırarak ağı kolayca yönetebilen dinamik bir mekanizmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu problemi çözebilmek için fiziksel ağ topolojisinin karmaşık yapısını azaltan ve merkezi bir yaklaşım ile tüm topoloji üzerinde hakimiyet sağlayarak ağı tek bir noktadan dinamik bir şekilde yönetebilen yeni nesil YThA teknolojisi geliştirilmiştir. Bu teknoloji ile anahtarların mantıksal kısmı kontrol katmanına taşınarak, bu cihazlar veri katmanında akılsız hale getirilip yönetimi kolaylaştırılmıştır. Veri katmanında yer alan fiziksel cihazlar ile kontrol katmanında yer alan ve bu cihazların yönetiminden sorumlu olan Kontrolör, YThA teknolojisi için tanımlanan OpenFlow protokolünü kullanarak haberleşmektedir. Böylece, YThA ve bu yapının kullandığı OpenFlow protokolü sayesinde, her fiziksel anahtarın birer birer konfigüre ve kontrol edilmesi yerine, fiziksel cihazların ağ kontrol birimi olan Kontrolör tarafından yönetimi kolayca sağlanmıştır. Ancak, YThA mekanizmasının ağ yönetiminde sağladığı esneklik ve fonksiyonelliğin yanında, OpenFlow anahtar yapısından kaynaklı olarak akış servis kalitesini kötü yönde etkileyen ve göz ardı edilmemesi gereken ek bir yönlendirme gecikmesi oluşmaktadır. Bu gecikmenin temel nedeni, bir akış yönlendirilirken OpenFlow anahtar yapısındaki akış tablosu iş hattında, birçok bitlik alanın birden fazla tabloda karşılaştırma ve eşleştirme gerektirmesidir. Geleneksel OF anahtarına giriş portları aracılığıyla iletilen bir akış, akış tablosu iş hattında yer alan tablolarda ilgili eşleşmelerden geçtikten ve başlık alanlarındaki bilgiler düzenlendikten sonra çıkış portları üzerinden tekrar ağa gönderilir. Akışın anahtar içerisinde geçirdiği süreçte, başlık alanları üzerinde herhangi bir değişiklik gerektirmeyen bazı eşleştirmeler de söz konusu olabilmektedir. Ayrıca, ağdaki anahtara iletilen akışların iş hattındaki ilerleyişi seri olarak devam etmektedir. Diğer bir deyişle, akış tablosu iş hattının tasarımından dolayı, iş hattında farklı akışlara paralel olarak hizmet verilememektedir. Geneksel OF anahtarında yer alan tüm bu mimari kısıtlar ve akış tablosu iş hattındaki tasarımsal eksiklikler, akışın yönlendirilmesi sırasında ilave gecikmeye neden olduğu gibi bellek kullanımı ve donanım maliyeti açısından da fazladan masrafa neden olmaktadır. YThA teknolojisinde, anahtar mimarisinden kaynaklanan iki önemli dezavantaj belleksel karmaşıklık ve zamansal karmaşıklık olarak sıralanabilir. Bu tez çalışmasında, belleksel karmaşıklık mimaride yer alan donanım maliyeti ya da bellek maliyeti olarak tanımlanırken, zamansal karmaşıklık ise akış yönlendirmesi sırasında ortaya çıkan gecikmeyi işaret etmektedir. YThA teknolojisinin veri katmanında, anahtar yapısından kaynaklı belleksel ve zamansal karmaşıklığı azaltmak üzere, OpenFlow akış yönlendirme mekanizması ile ilgili literatürde birçok çalışma yer almaktadır. Bunların başlıcaları anahtar üzerindeki arama için Hash yönteminden yararlanma, arama verilerini önbelleğe alma, akış eşleşmesi aranırken mükemmel hash yöntemi kullanma olarak sıralanabilir. Ancak, bu ve benzeri arama yöntemleri kullanan ve bir karar mekanizmasına dayalı olarak ön bellekleme yapan çalışmalar, OpenFlow anahtarlarının çalışma yapısındaki akılsızlık özelliğini bozmaktadır. Halbuki akılsız anahtarların Kontrolör tarafından yönetimi daha kolay olduğu gibi, bu cihazların akış yönlendirmesi daha hızlıdır. Belirtilen problemlerin çözümü için sunulacak yöntem, hem OpenFlow anahtarının akılsızlığını bozmayan hem de akış yönlendirilmesinde daha az eşleştirme yaparak akışın servis kalitesini iyi yönde etkileyen ve gecikmeyi azaltan yapıda olmalıdır. Ağda performans iyileştirmesi sağlarken OpenFlow anahtarının akılsızlık özelliğini bozmadan çalışababilecek bir yapı tasarlamak adına, bu tez çalışmasında, iş hattında yer alan tablolar çok katmanlı bir iş hattı mimarisi oluşturacak şekilde konumlandırılmıştır. Çok katmanlı anahtar mimarisi kullanarak, enine bağlantılı (crossbar) geleneksel mimariye göre, belleksel karmaşıklık azaltılmış ve anahtar yapısının donanımsal maliyeti düşürülmüştür. Önerilen mimaride iş hattında kullanılan çok katmanlı yapı 3 katmandan oluşmaktadır. Önerilen yapıda geleneksel OpenFlow anahtarının akış tablo dizilimindeki iş hattı yapısı değiştirilerek bir tablodan gidilebilecek tablo sayısı ikiye çıkartılmıştır. Anahtar mimarisinde yapılan bu değişikleri OpenFlow protokolü ile uyumlu hale getirmek adına, akışların başlık yapısında gerçekleştirilen ufak bir değişiklik ile iş hattındaki tablolar arası yönlendirmeyi sağlayan bir bitlik bir sonraki tablo belirteci eklenmiştir. Böylece, iş hattında gidilecek bir sonraki tablo, protokol ile belirlenirken, OpenFlow anahtarının akılsızlık özelliği korunmuştur. Ayrıca, çok katmanlı OpenFlow iş hattındaki tablolara birer mikroişlemci atanarak Yonga Üstü İletişim Ağı (Network On Chip-NOC) mekanizmasının sağladığı avantajlar OpenFlow anahtarına uygulanmıştır. NOC’ta, kullanılabilen birçok ortak yol (multi-bus) ve bu yollar üzerinde rezerve edilebilecek birçok mikroişlemci bulunduğu için anahtar içerisinde birim zamanda birden fazla akışa paralel olarak hizmet verilebilir. Geleneksel iş hattı yapısında bulunmayan bu özellik ile paralel akış işleme süreci elde edilmiştir. Bu sayede, akışlar arasındaki kaynak yarışını en aza indiren NOC tasarımı, akışın yönlendirme gecikmesini azaltarak servis kalitesinin arttırımında büyük ölçüde katkı sağlar. Sonuç olarak bu tez çalışmasında, çok katmanlı mimari modeli için üç katmandan oluşan ağ mimarisi kullanılarak, anahtar içerisindeki akış tablosu iş hattı yapısı ve bu iş hattındaki tablo bağlantıları yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca, anahtar mimarisi için Yonga Üstü İletişim Ağı yapısına benzer bir mimari oluşturmak ve bu mimarinin avantajlarından yararlanmak adına, her bir akış tablosuna, geleneksel yapıdaki tek bir mikroişlemci yerine, birim zamanda sadece bir komut gerçekleştirebilecek kapasitede birer mikroişlemci yerleştirilmiştir. Böylece, OpenFlow anahtarındaki bir iş hattı yapısı paralel çalışabilen birçok iş hattı yapısına dönüştürülmüştür. Ayrıca, anahtarların akılsızlık özelliğinin korunması adına, akışın çok katmanlı ağ mimarisindeki hareketi, ilgili akış tablo satırına bir sonraki tabloyu belirten bir bitlik belirteç eklenmesi ile gerçeklenmiştir. Geleneksel anahtar yapısının ve önerilen anahtar yapısının performans incelemesi ve karşılaştırması için anahtar içerisindeki iş hattı mimarisini modellerken kuyruklama teoreminde yararlanmıştır. Her iki mimaride yer alan iş hattı bölümü kuyruk ve sunucudan oluşan bir yapı ile modellenmiştir. Kullanılan modelde, her bir tablo, akışa hizmet veren ve eşleştirme işlemini gerçekleştiren bir sunucu olarak düşünülmüştür. Geleneksel yapıda ve önerilen yapıda kullanılan iş hattı tasarımına göre modelin uygun bölümlerine kuyruk eklenmiştir ve belirli bir varış oranında anahtara gelen akışlar bu kuyruklarda bekletilmiştir. Kuyruklama teoremi kullanılarak oluşturulan modelde, belleksel karmaşıklık ve zamansal karmaşıklık ölçütü olarak CC (CMsOFC_{MsOF}, CCONC_{CON}) ve TT (TMsOFT_{MsOF}, TCONT_{CON}) adında iki yeni parametre tanımlanmıştır ve geleneksel mimari ile önerilen mimari arasındaki performans incelemesi bu iki parametere üzerinden yürütülmüştür. Belleksel karmaşıklık parametresi ile anahtar mimari yapısının donanım maliyeti formülize edilirken; zamansal karmaşıklık parametresi ile akışın yönlendirme gecikmesi matematiksel olarak ifade edilmiştir. Elde edilen performans sonuçlarına göre, çok katmanlı (3 katmanlı) iş hattı yapısında kullanılan toplam bellek miktarı ve donanımsal bağlantı maliyeti geleneksel anahtar mimarisine göre azalmıştır. Diğer bir deyişle, geleneksel mimaride yer alan belleksel karmaşıklık azaltılmıştır. Ayrıca, önerilen switch modelinin geneleneksel switch modelinden, özellikle kalabalık ağlarda, yedi kata kadar daha az yönlendirme gecikmesi ile akış yönlendirebildiği ve daha iyi hizmet kalitesi (QoS) sağladığı görülmüştür. Böylece, geleneksel mimarinin akış kalitesini köte yönde etkileyen zamansal karmaşıklığın önerilen mimaride azaltıldığı gözlemlenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, tabloların dizilişi çok katmanlı ağ mimarisine göre tasarlanarak, akış yönlendirmesi daha az eşleştirme ile gerçekleştirilmiştir. Böylece anahtar sisteminin belleksel ve zamansal karmaşıklığı azaltılarak performans iyileştirmesi sağlanmıştır.The tremendous increase on mobile data traffic has stressed conventional cellular networks recently. Network management has also become difficult because of enormous traffic demand. At this point, a flexible and dynamic control mechanism is needed that diminishes the complexity in physical topology. SDcN, is one of the novel next generation approaches that makes it easier to orchestrate physical devices in Data Plane with its centralized control fashion. SDcN paradigm provides a simple management strategy for network equipments in physical topology by moving their control logic to Control Plane. These equipments in physical topology release their complex decision heuristics to the Controller, so they become simple, dummy equipments. However; on one hand, SDcN provides scalability and flexibility on network management with dummy OpenFlow (OF) switches and its nature of centralized authority; on the other hand, these properties cause spatial and temporal complexity in the Data Plane that should not be regarded according to Quality of Service (QoS) of a flow. Spatial complexity, described in this thesis as Memory UsageMemory~Usage and/or Hardware CostHardware~Cost in an OF switch, should be minimized by removing redundancy in OF switch flow table pipeline. Temporal complexity, defined in this thesis as Flow Forwarding DelayFlow~Forwarding~Delay, should also be reduced by lowering number of comparison in flow table pipeline to enhance QoS of a flow. There are many studies in the literature that try to minimize spatial-temporal complexity in OF switch architecture and also to enhance QoS of a flow. However; most of these works violate dummy characteristic of OF switches because of the fact that they implement some wiser decision mechanism such as hashing, caching and search heuristics within the switch architecture. Any mechanism offered to lower spatial-temporal complexity of OF switch architecture should not violate dummy characteristic of these devices. Otherwise, management of physical devices by a central controller becomes slower, more difficult and complicated. Therefore, we propose a novel OF switch architecture to lower spatial-temporal complexity by using Multi-stage Switch model in flow table pipeline. The proposed model is able to forward a flow by less header matching with its architectural model. The proposed model also protects dummy characteristic with a little alteration in OF protocol header fields. In order to define the next table in the pipeline of proposed Multi-stage model, an additional field called next table identifier is integrated with existing OF protocol header entries. Flow forwarding in each pipeline of Multi-stage model is performed according to this next table identifier. Moreover, the advantages of NoC paradigm are also applied to OF forwarding mechanism with such a Multi-stage switch model by assigning a microcontroller to each flow table in each of pipeline stages. Consequently, thanks to multiple pipeline stages that can serve flows concurrently, the number of flows served per unit time is increased and the QoS of each flow is enhanced. For the performance investigation of proposed model we consider Queuing Theory in the light of a spatial complexity parameter (CC) and a temporal complexity parameter (TT) defined in this work. Total memory usage in a flow table pipeline is measured with spatial complexity parameter and flow forwarding delay is meausered in terms of temporal complexity parameter. These parameters are considered during the performance comparison between conventional OF switch architecture and proposed MsOF switch architecture with CON_{CON} and MsOF_{MsOF} indexes respectively. According to performance evaluation results, MsOFMsOF switch architecture is less spatial complex than conventional one as the number of input ports in an OF switch (NN) increases that corresponds denser topologies. MsOF gains much more memory space by deploying more tables with lower memory sizes, total of (nkn\cdot k). Moreover, MsOFMsOF switch model has less temporal complexity compared to conventional OF switch model, especially in urban areas. With such a Multi-stage deployment for flow tables, proposed MsOF architecture provides approximately 7 times less flow forwarding delayflow~forwarding~delay, TMsOF<7×TCONT_{MsOF} < 7 \times T_{CON}, compared with a conventional OF Switch by virtue of processing flows at different stages of pipeline simultaneously.Yüksek LisansM.Sc

    Cache based optimization of stencil computations : an algorithmic approach

    Get PDF
    We are witnessing a fundamental paradigm shift in computer design. Memory has been and is becoming more hierarchical. Clock frequency is no longer crucial for performance. The on-chip core count is doubling rapidly. The quest for performance is growing. These facts have lead to complex computer systems which bestow high demands on scientific computing problems to achieve high performance. Stencil computation is a frequent and important kernel that is affected by this complexity. Its importance stems from the wide variety of scientific and engineering applications that use it. The stencil kernel is a nearest-neighbor computation with low arithmetic intensity, thus it usually achieves only a tiny fraction of the peak performance when executed on modern computer systems. Fast on-chip memory modules were introduced as the hardware approach to alleviate the problem. There are mainly three approaches to address the problem, cache aware, cache oblivious, and automatic loop transformation approaches. In this thesis, comprehensive cache aware and cache oblivious algorithms to optimize stencil computations on structured rectangular 2D and 3D grids are presented. Our algorithms observe the challenges for high performance in the previous approaches, devise solutions for them, and carefully balance the solution building blocks against each other. The many-core systems put the scalability of memory access at stake which has lead to hierarchical main memory systems. This adds another locality challenge for performance. We tailor our frameworks to meet the new performance challenge on these architectures. Experiments are performed to evaluate the performance of our frameworks on synthetic as well as real world problems.Wir erleben gerade einen fundamentalen Paradigmenwechsel im Computer Design. Speicher wird immer mehr hierarchisch gegliedert. Die CPU Frequenz ist nicht mehr allein entscheidend für die Rechenleistung. Die Zahl der Kerne auf einem Chip verdoppelt sich in kurzen Zeitabständen. Das Verlangen nach mehr Leistung wächst dabei ungebremst. Dies hat komplexe Computersysteme zur Folge, die mit schwierigen Problemen aus dem Bereich des wissenschaftlichen Rechnens einhergehen um eine hohe Leistung zu erreichen. Stencil Computation ist ein häufig eingesetzer und wichtiger Kernel, der durch diese Komplexität beeinflusst ist. Seine Bedeutung rührt von dessen zahlreichen wissenschaftlichen und ingenieurstechnischen Anwendungen. Der Stencil Kernel ist eine Nächster-Nachbar-Berechnung von niedriger arithmetischer Intensität. Deswegen erreicht es nur einen Bruchteil der möglichen Höchstleistung, wenn es auf modernen Computersystemen ausgeführt wird. Es gibt im Wesentlichen drei Möglichkeiten dieses Problem anzugehen, und zwar durch cache-bewusste, cache-unbewusste und automatische Schleifentransformationsansätze. In dieser Doktorarbeit stellen wir vollständige cache-bewusste sowie cache-unbewusste Algorithmen zur Optimierung von Stencilberechnungen auf einem strukturierten rechteckigen 2D und 3D Gitter. Unsere Algorithmen erfüllen die Erfordernisse für eine hohe Leistung und wiegen diese sorgfältig gegeneinander ab. Das Problem der Skalierbarkeit von Speicherzugriffen führte zu hierarchischen Speichersystemen. Dies stellt eine weitere Herausforderung an die Leistung dar. Wir passen unser Framework dahingehend an, um mit dieser Herausforderung auf solchen Architekturen fertig zu werden. Wir führen Experimente durch, um die Leistung unseres Algorithmen auf synthetischen wie auch realen Problemen zu evaluieren
    corecore