2 research outputs found

    Yoğun bakım ünitesinde yatan hastalardan alınan kültürlerdeki üreyen mikroorganizmalar ve direnç paterni

    No full text
    Amaç: Enfeksiyon, yoğun bakım ünitelerinde artmış morbidite, mortaliteve maliyetlerle ilişkili önemli bir sorundur. Bu çalışmanın amacı iç hastalıkları yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) yatan hastalarda saptanan enfeksiyonajanları, enfeksiyon odakları ve antibiyotik direnç paternlerini belirlemektir.Gereç-Yöntem: Ocak 2016 – Nisan 2019 tarihleri arasında KütahyaSağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesiİç Hastalıkları YBÜ’de 24 saatten uzun yatan tüm hastalar retrospektifolarak taranmıştır. Yatışı sırasında veya yattığı süre içinde trakeal aspirat,kan-katater dolaşım, yumuşak doku ve üriner sistemden alınan kültürmateryallerinde üremesi olan hastaların enfeksiyon etkenleri ve antibiyotikdirençleri incelenmiştir. Veriler Windows SPSS 22 programına girildiktensonra tanımlayıcı değerler sayı (n), yüzde (%), ortanca (medyan) olarakbelirtilmiştir. Değişkenler dağılımının normal olup olmadığı KolmogorovSmirnov testi ile değerlendirilerek ve antibiyotik duyarlılıklarının istatistiksel olarak karşılaştırılmasında ki-kare ve Fisher’s exact testi kullanılmıştırBulgular: Çalışma boyunca yoğun bakım ünitesinde yatan 326 hastadan215 hastanın alınan çeşitli kültürlerinden üremeleri saptanmıştır. Alınankültürlerden en fazla mikroorganizma üremesi üriner sistem kültürlerinden(n=90 (%41.8)) elde edilmiştir. En fazla üreyen mikroorganizma gramnegatif bakterilerdi(n:152(%70.6)). En sık izole edilen Gram negatif bakteriler Escherichia coli (%27.4), Klebsiella spp. (%19), Acinetobacter spp.(%17.2) Pseudomonas spp. (%6) idi. En etkili antibiyotikler; Acinetobacterspp.’ye karşı kolistin, Klebsiella spp. Escherichia coli ve Pseudomonasspp.’ye karşı aminoglikozidler ve kolistin idi. En sık izole edilen Gram pozitifbakteriler koagülaz negatif stafilokok(KNS) (%14.1) ve Enterococcus spp.(%11.3) idi. KNS’lerde metisilin direnci %67,4 olarak belirlendi. Tüm KNSsuşlarının vankomisin, teikoplanin ve linezolide duyarlı olduğu görüldü.Sonuç: Yoğun bakım ünitesinde, özellikle gram negatif organizmalarınneden olduğu enfeksiyonların tedavisi zordur. Uygun antimikrobiyal tedavinin hızlı bir şekilde başlatılması mortaliteyi azaltmak için çok önemlidir.Yoğun bakım ünitesindeki direnç oranları, antimikrobiyal seçimine bağlıolarak artabilir. Çoklu ilaç direnci olan (MDR) Gram-negatif basillerin nedenolduğu enfeksiyonların tedavisinde seçilecek ilaçlar çok kısıtlıdır. MDRorganizmaları, teşhis, tedavi ve enfeksiyon kontrolünde sağlık sistemi içinönemli zorluklar oluşturmaktadır. YBÜ’lerde üreyen mikroorganizmalarve bunların antibiyotik direnç paternlerinin bilinmesi; hem uygun ampiriktedaviye, hem de hastaları dirençli mikroorganizmalarla kontaminasyondan korumaya yardımcı olabilir.</p

    Yoğun bakımda yatan hastalarda gelişen basınç ülseri sıklığı ve etkileyen faktörler

    No full text
    Amaç: Basınç ülseri, vücudun özellikle kemik çıkıntılarının bulunduğu bölgelerinde, tek başına basınç veya yırtılma ile basıncın birlikte sebep olduğuülser ve nekroz durumudur.Basınç ülserleri; hastanın yaşam kalitesinietkilemesinden ve sağlık bakım maliyetlerini arttırmasından dolayı sağlıkbakım kurumlarında önemli bir problem olarak görülmektedir.Çalışmanın amacı yoğun bakım kabulü sırasında basınç ülseri olan veyoğun bakım yatışı süresince basınç ülseri gelişen hastaları karşılaştırmakve etkileyen faktörleri belirlemektir.Gereç-Yöntem: Çalışmaya 01.09.2017 – 28.02.2019 tarihleri arasındaKütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve AraştırmaHastanesi iç hastalıkları yoğun bakım ünitesinde 24 saatten uzun süreyatan hastalar alınmıştır. Hastalar, yoğun bakım kabulünde basınç ülseriolan ve yoğun bakım yatış süresince basınç ülseri gelişen hastalar olarakiki gruba ayrılmıştır. Her bir grubun yaş, cinsiyet, sosyodemografik özellikleri, hastalık şiddeti SAPSII skoru, komorbid hastalıkları, mekanik ventilatörkullanma oranı, yoğun bakımda yatış süresi ve mortalite arasındaki ilişkiincelenmiştir. Veriler Windows SPSS 22 programına girildikten sonra verilerminimum,maximum ve median olarak verildi. Değişkenler dağılımının normal olup olmadığı Kolmogorov-Smirnov testi ile değerlendirildi ve kalitatifdeğişkenler için Fisher’sexact test, kantitatif değişkenler Mann-Whitneytesti kullanıldı.Bulgular: 01.09.2017 – 28.02.2019 tarihleri arasında iç hastalıkları yoğunbakım ünitesine yatan 312 hastanın 59(%18.9)’unda yoğun bakım kabulünde basınç ülseri varken, 24(%7.6) hastada yoğun bakım yatışı süresinceyeni basınç ülseri gelişmiştir. Yoğun bakım kabulü sırasında basınç ülseriolan hastaların yaş ortalaması 73.66 ±14.73 yıl, SAPSII skoru 60.3±30.10,Braden skoru 12.12 ±2.38 bulunmuştur. Yoğun bakım yatışı sırasındayeni gelişen basınç ülseri olan hastaların yaş ortalaması 76.75 ±9.19 yıl,SAPSII skoru 57.7 ±19.8, Braden skoru 11.75 ±3.904 bulunmuştur. İkigrup arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmamıştır(sırasıyla p=0.413,p=0.894,p=0.184).Mekanik ventilatöre bağlı kaldığı süre yoğun bakımkabulünde basınç ülseri olan hasta grubunda 3±7.15 gün, yoğun bakımyatışı süresinde yeni basınç ülseri gelişen hasta grubunda 12.5±14.2 günbulunmuştur(p&lt;0.001). yoğun bakımda kalış süresi yoğun bakım kabulünde basınç ülseri olan hasta grubunda 12.58 ±14.43 gün, yoğun bakımyatışı süresinde yeni basınç ülseri gelişen hasta grubunda 21.25 ±15.20gün bulunmuştur(p=0.001).Sonuç: Yoğun bakım yatışı sırasında basınç ülseri gelişen hastalar, yoğunbakıma kabul sırasında daha önce gelişmiş basınç ülseri olan hastalarlakarşılaştırıldığında mekanik ventilatörde kalma süresi ve mortalitenindaha yüksek olduğu bulunmuştur. Yoğun bakım hastalarında oluşan basınçülserleri, hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkilemekte, iyileşme sürecini yavaşlatmakta, hastanede kalış süresini uzatmakta, komplikasyongelişme riskini, bakım maliyetini arttırmakta ve yaşamı tehdit etmektedir.&nbsp;</p
    corecore