34 research outputs found
Foliar-applied glyphosate substantially reduced uptake and transport of iron and manganese in sunflower (helianthus annuus L.) plants
Evidence clearly shows that cationic micronutrients in spray solutions reduce the herbicidal effectiveness of glyphosate for weed control due to the formation of metal-glyphosate complexes. The formation of these glyphosate-metal complexes in plant tissue may also impair micronutrient nutrition of nontarget plants when exposed to glyphosate drift or glyphosate residues in soil. In the present study, the effects of simulated glyphosate drift on plant growth and uptake, translocation, and accumulation (tissue concentration) of iron (Fe), manganese (Mn), zinc (Zn), and copper (Cu) were investigated in sunflower ( Helianthus annuusL.) plants grown in nutrient solution under controlled environmental conditions. Glyphosate was sprayed on plant shoots at different rates between 1.25 and 6.0% of the recommended dosage (i.e., 0.39 and 1.89 mM glyphosate isopropylamine salt). Glyphosate applications significantly decreased root and shoot dry matter production and chlorophyll concentrations of young leaves and shoot tips. The basal parts of the youngest leaves and shoot tips were severely chlorotic. These effects became apparent within 48 h after the glyphosate spray. Glyphosate also caused substantial decreases in leaf concentration of Fe and Mn while the concentration of Zn and Cu was less affected. In short-term uptake experiments with radiolabeled Fe (59Fe), Mn (54Mn), and Zn (65Zn), root uptake of 59Fe and 54Mn was significantly reduced in 12 and 24 h after application of 6% of the recommended dosage of glyphosate, respectively. Glyphosate resulted in almost complete inhibition of root-to-shoot translocation of 59Fe within 12 h and 54Mn within 24 h after application. These results suggest that glyphosate residues or drift may result in severe impairments in Fe and Mn nutrition of nontarget plants, possibly due to the formation of poorly soluble glyphosate-metal complexes in plant tissues and/or rhizosphere interactions
Glyphosate inhibition of ferric reductase activity in iron deficient sunflower roots
Iron (Fe) deficiency is increasingly being observed in cropping systems with frequent glyphosate applications. A likely reason for this is that glyphosate interferes with root uptake of Fe by inhibiting ferric reductase in roots required for Fe acquisition by dicot and nongrass species.
This study investigated the role of drift rates of glyphosate (0.32, 0.95 or 1.89 mM glyphosate corresponding to 1, 3 and 6% of the recommended herbicidal dose, respectively) on ferric reductase activity of sunflower (Helianthus annuus) roots grown under Fe deficiency conditions.
Application of 1.89 mM glyphosate resulted in almost 50% inhibition of ferric
reductase within 6 h and complete inhibition 24 h after the treatment. Even at lower rates of glyphosate (e.g. 0.32 mM and 0.95 mM), ferric reductase was inhibited. Soluble sugar concentration and the NAD(P)H oxidizing capacity of apical roots were not decreased by the glyphosate applications.
To our knowledge, this is the first study reporting the effects of glyphosate on ferric reductase activity. The nature of the inhibitory effect of glyphosate on ferric reductase could not be identified. Impaired ferric reductase could be a major reason for the increasingly observed Fe deficiency in cropping systems associated with widespread glyphosate usage
Yapraktan azot uygulamasının limon ve mandarinde düşük sıcaklık stresine etkisinin antioksidatif savunma mekanizmaları açısından araştırılması
TEZ4000Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2002.Kaynakça (s. 120-147) var.vii, 147 s. ; 30 cm.
Değişik arpa genotiplerinin çinko eksikliğine duyarlılığı ve bu duyarlılıkta Fitosideroforların önemi
TEZ2198Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1996.Kaynakça (s. 36-39) var.v, 41 s. : rnk. res. ; 30 cm.
Effect of cucumber mosaic virus (CMV) on plant nutrition content of cucumber
Bu çalışma bitki bünyesindeki besin elementi miktarı ile biyotik stres koşulları arasındaki ilişkileri değerlendirmek amacı ile yürütülmüştür. Bu amaca yönelik olarak hıyar mozaik virüsüne (CMV) hassas Cemre F1 ve dayanıklı Melen F1 hıyar çeşitleri su kültüründe yetiştirilmiş ve bitkiler ilk gerçek yapraklı aşamaya geldiğinde CMV inokulasyonu yapılmıştır. Bitkilerin bazı besin elementi içerikleri (Zn, Fe, Cu, Mn, B, P, K, Ca, S ve Mg) ile yeşil aksam ve kökte taze ve kuru ağırlık değerleri incelenmiştir. CMV Cemre F1 çeşidinde yeşil aksam taze (CMV-: 91.63 g; CMV+: 83.67 g) ve kuru ağırlık değerleri (CMV-: 7.13 g; CMV+: 6.73 g) üzerine etkili çıkmazken Melen F1 çeşidinde virüs bitki taze ağırlık (CMV-: 104.90 g; CMV+: 94.60 g) ve kuru ağırlık değerlerini (CMV-: 8.70 g; CMV+: 7.76 g) önemli derecede azaltmıştır. Kök taze ve kuru ağırlıkları bakımından ise CMV yeşil aksamın aksine hassas Cemre F1 çeşidinde etkili olurken Melen F1 çeşidinde önemli bulunmamıştır. Bitki besin elementi analizleri CMV'nin Cemre F1 çeşidinde yeşil aksamdaki B, P, K ve S üzerine etkilerinin istatistiksel olarak önemli olmadığını, incelenen diğer besin elementleri üzerine etkilerinin ise önemli olduğunu göstermiştir. CMV partikülleri hassas çeşit Cemre F1'de Zn, Mn, Ca ve Mg değerlerinin artmasına neden olurken Fe ve Cu değerlerinin azalmasına neden olmuştur. Dayanıklı çeşit Melen F1'de ise CMV sadece Cu değerlerinin düşmesine neden olurken diğer element içerikleri yönünden önemli etkiler oluşturmamıştır. Bitki köklerinde yapılan bitki besin elementi analizleri virüsün hassas çeşit Cemre F1'de Zn değerini (CMV-: 99.97 ppm; CMV+: 93.99 ppm) düşürdüğü ve Fe (CMV-: 1384 ppm; CMV+: 2092 ppm) değerini artırdığını gösterirken diğer besin elementi içeriklerine önemli etkiler yapmamıştır. Öte yandan dayanıklı Melen F1 çeşidinde ise kökteki bitki besin elementi içeriklerine CMV'nin etkisi önemli çıkmamıştır.This study was conducted to investigate the relationship between nutrition content of plant and biotic stress condition. For that purpose CMVsusceptible Cemre F1 and CMV-resistant Melen F1 cucumber cultivars were grown in hydroponic culture. CMV was inoculated when the plants were at the first leaf stage. Plant nutrition content (Zn, Fe, Cu, Mn, B, P, K, Ca, S, Mg) and fresh and dry matter were measured in leaves and roots separately. While CMV has not been found effective on leaf fresh and dry weight values of Cemre F1 it caused to reduction in leaf fresh (CMV-: 104.90 g; CMV+: 94.60 g) and dry weight (CMV-: 8.70 g; CMV+: 7.76 g) values of resistant Melen F1 cultivar. On the other hand while CMV affected root fresh and dry weight values of Cemre F1, it did not found to be effective on Melen F1 cultivar. Results showed that CMV did not affect leaf B, P, K and S content of Cemre F1. However CMV particles increased the Zn, Mn, Ca and Mg content of Cemre F1 leaves but decreased Fe and Cu contents. Nutritional contents of CMV-resistant Melen F1 leaves were not affected statistically significant except Cu. CMV reduced the Cu content of Melen F1 leaves. Nutritional element analysis in roots showed that effects of CMV were found to be significant in Cemre F1 for only Zn (CMV-: 99.97 ppm; CMV+: 93.99 ppm) and Fe (CMV-: 1384 ppm; CMV+: 2092 ppm), but not significant in Melen F1 cultivar
The Role of Nitrogen and Sulphur Nutrition on Zinc and Iron Transport to Wheat Grain
Son yıllarda yapılan araştırma sonuçları, tahıl tanelerinin mineral element (çinko ve demir) konsantrasyonları bakımından fakir olduğunu ortaya koymuştur. Bu nedenle tahılların beslenme kalitesinin arttırılması gerekmektedir. Buğdayda tane verimi ve protein konsantrasyonuna, azot ve kükürt beslenmesinin önemli etki yaptığı bilinmektedir. Bazı fiziksel ve moleküler mekanizmalardan dolayı bitkilerin azot beslenme statüleri çinko ve demir alımlarını ve birikimini etkileyen en önemli kompenent olduğu gösterilmektedir. Buğdayın kükürt ihtiyacı azota göre azdır. Ancak, kükürt eksikliğinde protein olmayan azotlu bileşikler (asparagine, glutamine) birikmekte, kükürt içeren amino asitlerin (sistein, methionine) sentezi ve tanedeki birikimleri azalmaktadır. Buğday tanesinin çinko (ve demir) içeriğinin arttırılması çabaları; çinkonun kök bölgesinden absorbsiyonu, kökten bitki dokularına taşınması, floemde taşınımı, çinkonun bitkinin vejetatif dokusundan gelişmekte olan tohuma taşınması ve tohumda çinkonun depolanması gibi, süreçlerdeki bilgi eksikliğinden dolayı engellenmektedir. Literatürde artan kanıtlar, yukarıda sayılan faktörlerin azotlu gübreleme veya bitkinin azot metabolizması tarafından etkilendiğini işaret etmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalarda, tanenin çinko ve demirkonsantrasyonunun, azot uygulamasıyla arttırılabileceği ve çinko ve azot uygulamalarının makarnalık buğdayın tane çinko konsantrasyonunun arttırılmasında sinerjik etki yaptığı belirtilmiştir. Çinkonun floem yoluyla taneye taşınabilmesi için, kükürt içeren amino asitlerle ligand oluşturması gerektiği belirtilmiştir. Bu çalışmada, buğday tanesinde çinko ve demir birikiminde, azot ve kükürt beslenmesinin önemi vurgulanmıştır.Research results in recent years, revealed that cereal grains are low in mineral element (zinc and iron) concentrations. Therefore, improving the quality of nutrition is required. Significant effects of nitrogen and sulphur nutritionon grain yield and protein concentration of wheat were reported. Nitrogen nutrition of plants appears to be a critical component for an effective bio-fortification of food crops with Zn and Fe due to several physiological and molecular mechanisms.The sulphur requirement of wheat is lower than nitrogen. However, in case of sulphur deficiency, nitrogenous compounds (asparagines, glutamine) are accumulated, S-containing amino acid (sistein, methionine) synthesis and accumulation decreased in grain. Efforts to increase the Zn concentration (and Fe) in wheat grain are root uptake, root-toshoot transport, phloem loading, remobilization of Zn from source tissues into developing seeds and seed deposition of Zn.Researches provide increasing evidences about possible effects of nitrogenous fertilization on plant nitrogen mechanisms of the above mentioned factors. Recently, it has been reported that grain concentration of Zn and Fe can be enhanced by increasing the nitrogen (N) supply and N and Zn applications have a synergistic effect on grain Zn concentration of durum wheat. Zinc needs to form ligand with S-containing amino acids in order to be carried by phloem. In this study, the importance of nitrogen and sulfur nutrition on zinc and iron accumulation in the grain of wheat has emphasized
The Roleof Nitrogen and Sulphur Nutrition on Zinc and Iron Transport to Wheat Grain
Research results in recent years, revealed that cereal grains are low in mineral element (zinc and iron) concentrations.Therefore, improving the quality of nutrition is required. Significant effects of nitrogen and sulphur nutritionon grain yield and protein concentration of wheat were reported. Nitrogen nutrition of plants appears to be a critical component for an effective bio-fortification of food crops with Zn and Fe due to several physiological and molecular mechanisms.The sulphur requirement of wheat is lower than nitrogen.However, in case of sulphur deficiency, nitrogenous compounds (asparagines, glutamine) are accumulated, S-containing amino acid (sistein, methionine) synthesis and accumulation decreased in grain.Efforts toincreasethe Zn concentration (and Fe) in wheat grain areroot uptake, root-to-shoot transport, phloem loading, remobilization of Zn from source tissues into developing seeds and seed deposition of Zn.Researchesprovide increasing evidences about possible effects of nitrogenous fertilization on plant nitrogen mechanisms of the above mentioned factors.Recently, it has been reported that grain concentration of Zn and Fe can be enhanced by increasing the nitrogen (N) supply and N and Zn applications have asynergistic effect on grain Zn concentration of durum wheat.Zincneeds to form ligand with S-containing amino acids in order to be carried by phloem.In this study, the importance of nitrogen and sulfur nutrition on zinc and iron accumulation in the grain of wheat has emphasized
The Examination the Anthropometric and Respiratory Parameters of the Subjects Aged Between 20-25 Years Old and Who Were Active Soccer Players, Who Were Not Active Soccer Players Anymore and Who Did Not Do Sports Regulary in Niğde University
Araştırmanın amacı; Niğde Üniversitesindeki 20-25 yaş arası futbol oynayan, futbolu bırakan ve düzenli spor yapmayan öğrencilerin antropometrik ve solunum parametrelerinin incelenmesidir. Çalışmaya Niğde Üniversitesinde öğrenim gören futbol oynayan (FO), futbolu bırakmış (FB) ve düzenli spor yapmamış (DSY) 60 öğrenci dahil edilmiştir. Bu çalışmada veriler deneysel ölçüm metotlarıyla elde edilmiştir. Verilerin analizinde tek yönlü varyans analizi (ANOVA) testi ve post-hoc testlerinden “duncan” tekniği kullanılmıştır. Seçilen denek grupları arasında vücut ağırlık, karın yağ, uyluk yağ oranı, biiliak çap, femurbikondüler çap, normal göğüs çevresi, karın çevresi, diz çevresi, baldır çevresi, FEV%, ve MVV değerleri arasında p?0,05 önem seviyesinde anlamlı farklılıklar saptanmamıştır. FO, FB ve DSY grupların antropometrik ve solunum değerlerinin normal sınırlarda olduğu görülmekle beraber p?0,05 önem seviyesinde anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. FO’ların FB’a, FB DSY’a oranla daha az vücut yağ yüzdesine daha iyi çap, çevre ve solunum parametreleri ölçümlerine sahip oldukları gözlendi. Sonuç olarak bu çalışma Niğde Üniversitesinin FO’ın FB’a, FB’ın DSY’a oranla solunum ve fiziksel uygunluk yönünden daha iyi durumda olduklarını ortaya çıkarmaktadır.The purpose of this study was to investigate the anthropometric and respiratory parameters of the subjects aged between 20-25 years old and who were active soccer players (ASP), who were not active soccer players (NASP) anymore and who did not do sports regularly (DNDSR). Subject group was composed of 60 who were students in Niğde Üniversitesy. Twenty of the subjects were ASP, 20 of them were NASP anymore and 20 of them were DNDSR. To estimate if any significant difference occurred between the subject groups’ estimations, and to identify the difference causing groups analysis of variance (ANOVA) and Post-Hoc. Duncan test were applied in the statistical analysis of the data. There were no significent (P0,05) difference found between the subjects groups accoding to their weigth, abdomen fat measurement, thigh fat, bi-iliac caliper, femur bicondüler caliper, waist circumference measurement, abdomen circumference, knee circumference, calf circumference, FEV% and MVV values. ASP had lower body fat percentage and better caliper, circumference and respiratory parameters than the subjects who were NASP anymore and the subjects who were NASP anymore had lower body fat percentage and better caliper, circumference and respiratory parameters than the subjects who were DNDSR. These results revealed that the Niğde University subjects who were ASP were better than the subjects who were NASP and subjects who were better than the subjects who DNDSR according to the parameters related respiration and physical fitness parameters
Effect of knee strength and body mass index on 30 m and 1500 m running performance
Bu çalısmanın amacı Beden Egitimi ve Spor Bölümü özel yetenek sınavına giren adaylarda diz fleksiyon ve ekstansiyon kuvveti ile Beden Kitle ndeksinin 30 metre sürat ve 1500 metre kosusuna etkisinin arastırılmasıdır. Bu amaçla arastırmaya, Beden Egitimi ve Spor Bölümü özel yetenek sınavına giren 1093 erkek ve 259 bayan alınmıstır. Adaylara önce 1500 m kosusu yaptırılmıs; erkeklerde 5 dakika 10 saniye ve altında, bayanlarda 6 dakika 40 saniye ve altında kosan adaylar bir sonraki asamaya geçebilmislerdir. Bir sonraki asamada adaylar 30 m sürat kosusuna tabi tutulmuslar ve sn olarak en iyi kosan adaylar sınavı kazanmıslardır. Sınava katılan adayların branslara göre aralarındaki farklılıkları belirlemek için varyans analizi (ANOVA) yapılmıs farklılıkların kaynagının tespiti içinse LSD testi uygulanmıstır. Kazanan ve kaybedenler arasındaki farklılıklar independent t-testi ile tespit edilmistir. 1500 metreyi verilen sürede kosarak özel yetenek sınavını kazanan ve kaybedenlerde diz kuvvetleri istatistiksel anlamda farklı degildir (p>0.05). 1500 metre kosusuna girenlerde spor branslarına göre diz kuvvetleri hem erkeklerde hem de bayanlarda istatistiksel olarak anlamlı degildir (p>0.05). 30 metre kosusuna göre degerlendirmede kazanan ve kaybedenlere baktıgımızda hem erkeklerde hem de bayanlarda kazananların diz kuvvetleri, kaybedenlerden daha iyi olmakla beraber anlamlı fark bulunmamıstır (p>0.05). Yine 30 metre kosusuna göre degerlendirmede, bayanlarda kazanan ve kaybedenler arasında diz kuvvetleri agırlıklı olarak kaybedenlerde istatistiksel olarak anlamsız bir sekilde daha fazladır (p>0.05). Sonuç olarak diz ekstansiyon ve fleksiyon kuvvetlerinin 30 metre ve 1500 metre kosusunda sınavı kazanma ve kaybetmede etkisinin olmadıgı görülmüstür. Beden Kitle ndeksinin yüksekliginin 1500 metre kosusunda olumsuz etki ettigi söylenebilir.The aim of this study is to search the effect of knee flexion and extension strength on 30 m sprint and 1500 m running time who attend to special ability exam of physical education and sports department. To this purpose 1093 male candidate and 259 female candidate participated the exam. First of all they run 1500 m. Males who run 1500 m in or under 5 minute 10 second; female who run 1500 m in or under 6 minute 40 second could participate the second stage of exam, the others were eliminated. In the subsequent stage 30 m sprint test was applied. A one-way analysis of variance and LSD tests were performed to assess differences between sports. Independent t-test was used to evaluate the differences between winners and losers. Knee strength values were not significantly different between 1500 m winners and losers (p<0.05) in both females and males. Knee strength values were not significantly different according to sport branches of 1500 m winners and losers (p>0.05). As a result of 30 m sprint test the winners knee strength was better than losers but this difference was not significant (p>0.05) in males. As a result of 30 m sprint test the losers knee strength was better than winners but this difference was not significantly (p>0.05). Knee extension and flexion strength don't affect the winning or loosing of 30 m and 1500 m running exam. High body mass index negatively affect 1500 m running time
Hatun Barut1* Sait Aykanat1 Tuğba Şimşek2 Selim Eker3
Bu çalışma Çukurova’da yaygın olarak yetiştirilen ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerinin azot-kullanma etkinliklerinin (NUE) belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Denemeler 2000-2001 ve 2001-2002 yıllarında Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünün Doğankent lokasyonunda yürütülmüştür. Çalışmada materyal olarak, 7 ekmeklik (Adana-99, Ceyhan-99, Yüreğir-89, Doğankent-1, Panda, Seyhan-95 ve Genç-99) ile 3 makarnalık (Amanos-97, Fuatbey-2000 ve Gediz-75) buğday çeşidi kullanılmıştır. Denemeler bölünmüş parseller deseninde 3 tekerrürlü olarak kurulmuş, azot dozları (0, 5, 10, 20 kg N da- 1) ana parsellere, buğday çeşitleri ise alt parsellere tesadüfi olarak dağıtılmıştır. Genel ortalama olarak buğday çeşitleri, %29-66 arasında NUE değerlerine sahip olmuşlardır. İki yıl yürütülen denemelerde, fazla yağışlı yıl (737.4 mm) normal yağışlı yıldan (346.7 mm) daha düşük NUE vermiştir (%58’e karşılık %34). Adana-99 ve Ceyhan-99 çeşitleri en yüksek NUE değerine ulaşmışlardır. Her iki yılda da Adana-99 ve Ceyhan-99 çeşitleri yıl ortalaması üzerinde azot-alım etkinliği (NUpE) ve azot- değerlendirme etkinliği (NUtE) göstermişlerdi