19 research outputs found

    Investigation of the use of waste mineral additives in ultra-high-performance concrete

    Get PDF
    Ovo istraživanje ispituje utjecaj različitog otpadnog materijala na svojstva betona ultravisokih svojstava (UHPC), kao i način njihova projektiranja i idealne omjere mješavine. Primjenom metode Taguchi L16 razvilo se nekoliko UHPC mješavina, a što općenito oblikuje eksperimentalne programe za procjenu svojstava UHPCA-a. Nadalje, izabrani su omjeri sastavnih materijala na temelju približnih dosega nađenih u literaturi. Uzorci su njegovani na dva različita načina, a to su: standardno njegovanje uranjanjem u vodu (SC) i njegovanje uranjanjem u vruću vodu (HC). Primijenjena su svojstva očvrsnulog i svježeg betona. Provedeno je ispitivanje betona u svježem stanju kako bi se odredila obradivost te se provelo standardno ispitivanje gustoće. Kako bi se ispitao očvrsnuli uzorak betona, proučene su tlačna čvrstoća i čvrstoća pri savijanju, a provedena su ispitivanja gustoće, apsorpcije i poroznosti. Rezultati tlačnih čvrstoća nakon 28 dana dobiveni Taguchijevim pristupom iznosili su 20 % u slučaju SF-a, 0 % u slučaju FA-a i 0 % u slučaju GBFS-a, a čvrstoće pri savijanju iznosile su 10 % za SF, 0 % za FA i 0 % za GBFS. Tlačna je čvrstoća bila 147.07 MPa u slučaju SC-a, 150.13 MPa u slučaju HC-a, a čvrstoća pri savijanju bila je 26.88 MPa u slučaju SC-a i 27.31 MPa u slučaju HC-a (jer se provodi nakon 28 dana u mješavini s 10 % SF i 10 % GBFS).This study examined the effects of various waste materials on the properties of ultra-high-performance concrete (UHPC), along with their designs and ideal mix ratios. Several UHPC mixtures have been developed using the Taguchi L16 method, which generally forms part of the experimental programs for evaluating the properties of UHPCs. Furthermore, the proportions of the component materials were chosen based on approximate ranges found in literature. The samples were cured under two different regimes: standard immersion water curing (SC) and hot water immersion curing (HC). The properties of both hardened and fresh concretes were assessed. A flow test was conducted on the fresh concrete to determine the workability, and a standard test was conducted to assess the density. To investigate a hardened concrete sample, the compressive and flexural strengths were examined and density, absorption, and void tests were conducted. The results obtained from the Taguchi approach for the compressive strength at 28 days were found to be 20 % for SF, 0 % for FA, and 0 % for GBFS; the flexural strength was 10 % for SF, 0 % for FA, and 0 % for GBFS. The compressive strength was 147.07 MPa with SC and 150.13 MPa with HC and flexural strength was 26.88 MPa with SC and 27.31 MPa with HC (as conducted at 28 days in a mixture of 10 % SF and 10 % GBFS)

    HIZLI YEMEK (FAST FOOD) SEKTÖRÜNDE PAZARLAMA İNOVASYON KRİTERLERİNİN BELİRLENMESİ VE FİRMA SEÇİMİ: GİRESUN İLİ UYGULAMASI

    Get PDF
    Amaç: Giresun’da kurumsal kimliği olan hızlı yemek işletmelerine yönelik yapılan çalışmada pazarlama inovasyonu kriterlerinin önem derecelerinin tespit edilmesi ve belirlenen önem dereceleri çerçevesinde inovasyon kritelerinin uygulanma düzeyine göre en ideal firmanın seçimi amaçlanmıştır. Yöntem: Amaca uygun olarak literatür taramasından elde edilen kriterler, çok kriterli karar verme yöntemlerinden CRITIC yöntemi ile değerlendirilmiş ve Gri İlişkisel Analiz (GİA) yöntemiyle bütünleşik olarak en ideal firma seçimi yapılmıştır. Bulgular: Elde edilen sonuçlara göre; pazarlama inovasyonu kriterlerinde en yüksek ağırlığa sahip kriter Süreç olmuştur. En az ağırlığa sahip olan pazarlama inovasyonu kriterinin ise Tutundurma olduğu belirlenmiştir. Öte yandan çalışma sonucunda pazarlama inovasyonu kriterlerine göre en ideal firma seçilmiştir. Özgünlük: Bu çalışma, hızlı yemek sektöründe faaliyet gösteren işletmelerinin pazarlama alanı açısından inovasyon kriterlerini ele alarak değerlendirilmesi bakımından özgünlük taşımaktadır

    Kastamonu İlinde Kullanılan Betonların Nicel Analizi

    Get PDF
    Kastamonu’da nüfusunun artmasına bağlı olarak yapılan projelerin, tesislerin, konut yapılarının sayıları hızla artmaktadır. İl merkezi 1997’de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca hazırlanan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’nda 1.dereceden deprem bölgesidir ve Kuzey Anadolu Fayı İl merkezine yaklaşık 70 km uzaklıktaki Tosya İlçe’sinden geçmektedir. Deprem riski bakımından yüksek olan bölgede yapılacak yapı ve tesislerde kullanılacak betonun performansı yüksek olmak zorundadır. Bu çalışmada Kastamonu İli’nde 2008-2013 yılları arasında yapılmış yapı ve tesislerde kullanılan betonların basınç dayanımları istatiksel olarak incelenmiştir. Bölgede kullanılan betonların niteliği yıllara ve beton sınıfına göre belirlenerek, beton basınç dayanımındaki değişkenlikler ortaya konmuştur

    Prioritizion Of Green Port Applications Performance Criteria With Dematel Method: Case Of ?stanbul Province

    No full text
    Pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi sürecinde önemli bir unsur olan dağıtım fonksiyonuözellikle ürün dağıtım yönetiminin küresel çapta faaliyet gösterdiği işletmelerin rekabetüstünlüğü sağlayabilmesinde stratejik bir öneme sahiptir. Günümüzde işletmelerin her alanındayürütülen faaliyetlerin sürdürebilir olması önemli bir hadisedir. Son dönemde ticari ürünleringerek yurtiçi gerekse yurtdışı pazarlara ulaştırılması noktasında da çevre koruma faaliyetlerineönem verilmeye başlanmıştır. Zira sürdürebilirlik kavramı bazen işletmeler tarafından gönüllüolarak uygulanabilmekte iken bazen de tüketiciler ya da devlet tarafından bu tür faaliyetlerinyürütülmesi dayatılabilmektedir. Sürdürülebilirlilik, işletmelerin her alanında uygulanabildiği gibiürettiği ürünlerin dağıtımı sürecinde de uygulanması söz konusudur. Özellikle deniz aşırıülkelerle ihracat ithalat işlemleri yapan işletmelerin çoğunlukla tercih ettiği taşıma türü olandeniz yolu taşımacılığında güncel sürdürülebilir faaliyetler yürütüldüğü gözlemlenmektedir. Buçalışmanın amacı, İstanbul İli’nde yeşil liman sertifikası alan işletmelerde yeşil limanuygulamalarının performans faktörlerinin belirlenmesi ve önceliklendirilmesinin yapılmasıdır. Budoğrultuda Dematel yöntemi ile belirlenen performans kriterlerinin ağırlıklandırılması yapılmış vekonunun paydaşlarına yönelik 13 uzman görüşü alınmıştır. Dematel yöntemi sonuçlarına göre,yeşil liman uygulamaları performans kriterlerinin en önemlileri “Sürdürülebilir Çevre Yönetimi”,“Minumum Kirlilik“ , “İsrafın Minimize Edilmesi” olduğu saptanmıştır. Öte yandan en az önemesahip kiriterlerin sırasıyla “Sera Gazı Emisyonunun Azaltılması”, “Taşıma HareketlerindeKargaşanın Azaltılması”, ”Gürültü Azaltımı”, “Daha İyi Taşıma Yapılarının Oluşturulması”,“Tabiattaki Baskının Yönetilmesi”, “Dağıtım Verimliliğinin Artırılması”, “Kaza ve YaralanmalarınAzaltılması”, “Ekonomik Düzeyde Kara Nakil Yoğunluğunun Azaltılması” olduğu belirlenmiştir.The distribution function, which is an important element in the process of marketingactivities, has a strategic importance especially in ensuring the competitive advantage of theenterprises in which the product distribution management operates globally. Today, thecontinuity of activities carried out in all areas of businesses is an important event. Recently,importance has been given to environmental protection activities in order to bring commercialproducts to both domestic and international markets. Because the concept of sustainability cansometimes be applied voluntarily by the enterprises, sometimes it can be imposed by theconsumers or the state to carry out such activities. Sustainability can be applied in all areas ofthe businesses as well as in the process of distribution of the products. It is observed thatcurrent sustainable activities are carried out in maritime transport, which is the type oftransportation that preferred by the enterprises that export import operations especially withoverseas countries. The aim of this study is to determine the performance factors of green portapplications and to prioritize the determined factors in enterprises with green port certificate inIstanbul. In this respect, the dematel method weighed the performance criteria and 13 expertopinions were received for the stakeholders of the subject. According to the dematel results, itwas determined that the most important performance criteria of green port applications are“Sustainable Environmental Management” , “Minimum Pollution” and “Minimization of Waste”.On the other hand, the least important criteria are respectively; “Reduction of Greenhouse GasEmission” , “Reduction of Disorder in Transport Movements“, “Noise Reduction” “CreatingBetter Transport Structures”, Managing Pressure in Nature” , “Increasing Distribution Efficiency“Reducing accidents and Injuries” “Reducing Land Transport Concentration Density atEconomic Level”

    Diatomit ve hidrofob kil ile üretilen prefabrik yapı malzemesinin bazı özellikleri

    No full text
    Bu çalışmada, prefabrike yapı elemanı üretiminde diatomit (D) ve su itici özelliğe sahip hidrofob kilin (HK) çimento ile farklı oranlardaki karışımlarının fiziksel ve mekanik özelliklerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla diatomit tozu yerine diatomit ağırlığının %5, %10 ve %15’i oranında hidrofob kil ve %10, %20 ve %30’u oranlarında da çimento kullanılarak örnekler hazırlanmıştır. Pres ve buhar kürü uygulanmış örnekler üzerinde basınç dayanımı, birim hacim ağırlık ve su emme özellikleri incelenmiştir. Diatomitin düşük oranlı çimento ve hidrofob kil ile karıştırılmasıyla üretilen örneklerin 1000-1300 kg/m3 birim hacim ağırlık ve 4-18 MPa arasında değişen basınç dayanımlarına sahip olduğu görülmüştür. Geleneksel yapı malzemeleriyle karşılaştırıldıklarında ise, benzer fiziksel ve mekanik özelliklere sahip olduğu belirlenmiştir

    Jeopolimer Betonun Hayvan Barınaklarında Kullanılabilme Potansiyelinin Araştırılması

    No full text
    Önemli miktarda enerji ve ham madde tüketimine neden olan portland çimentosu CO2 emisyonunun yaklaşık %7’sinden sorumludur. Çimento üretiminden kaynaklı CO2 salınımı azaltılmasında farklı yöntemlerin araştırılması ya da CO2 salınımı daha az olan bir bağlayıcı kullanılarak çimentoya alternatif malzeme kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Jeopolimer malzeme ise, beton üretiminde kullanılan portland çimentosunun (PÇ) aksine CO2 salınımı oldukça az, tuzlara ve asitlere dayanımı yüksek, sıcaklık ve ateşe dayanımı yüksek olması gibi birçok farklı özelliği sayesinde çimentoya alternatif malzeme olarak kullanım potansiyeli olan ve araştırılan bir malzemedir. Çalışma kapsamında hayvan barınaklarında jeopolimer betonun etkileri araştırılması amacıyla jeopolimer malzemenin alkali aktivatörü olarak yüksek fırın cürufunun (YFC) %20’si oranında seramik tozu (ST), sodyum silikat (Na2SiO4) ile sodyum hidrosit (NaOH) %60 – 40 oranında aktivasyon çözeltisi ile kalsit agregası kullanılarak numuneler hazırlanmıştır. Boyutları 4×4×16 cm numunelerde eğilme ve basınç dayanımları ile 25×25×285 mm numuneler üzerinde de büzülme oranları belirlenmiştir. Jeopolimer betonların hayvan barınaklarındaki durumlarının belirlenmesi amacıyla numuneler %10’luk sülfirik asit (H2SO4) ve sülfat (SO4) solüsyonunda bekletilmiş ve numuneler 28, 56 ve 90. günlerdeki dayanımları karşılaştırılmıştır. Jeopolimer betonun hayvan barınaklarında kullanılmasının avantajlar sağlayabileceği görülmüştür

    Investigation of usability potential geopolimer concrete at animal barns abstract

    No full text
    Önemli miktarda enerji ve ham madde tüketimine neden olan portland çimentosu CO2 emisyonunun yaklaşık %7'sinden sorumludur. Çimento üretiminden kaynaklı CO2 salınımı azaltılmasında farklı yöntemlerin araştırılması ya da CO2 salınımı daha az olan bir bağlayıcı kullanılarak çimentoya alternatif malzeme kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Jeopolimer malzeme ise, beton üretiminde kullanılan portland çimentosunun (PÇ) aksine CO2 salınımı oldukça az, tuzlara ve asitlere dayanımı yüksek, sıcaklık ve ateşe dayanımı yüksek olması gibi birçok farklı özelliği sayesinde çimentoya alternatif malzeme olarak kullanım potansiyeli olan ve araştırılan bir malzemedir. Çalışma kapsamında hayvan barınaklarında jeopolimer betonun etkileri araştırılması amacıyla jeopolimer malzemenin alkali aktivatörü olarak yüksek fırın cürufunun (YFC) %20'si oranında seramik tozu (ST), sodyum silikat (Na2SiO4) ile sodyum hidrosit (NaOH) %60 - 40 oranında aktivasyon çözeltisi ile kalsit agregası kullanılarak numuneler hazırlanmıştır. Boyutları 4×4×16 cm numunelerde eğilme ve basınç dayanımları ile 25×25×285 mm numuneler üzerinde de büzülme oranları belirlenmiştir. Jeopolimer betonların hayvan barınaklarındaki durumlarının belirlenmesi amacıyla numuneler %10'luk sülfirik asit (H2SO4) ve sülfat (SO4) solüsyonunda bekletilmiş ve numuneler 28, 56 ve 90. günlerdeki dayanımları karşılaştırılmıştır. Jeopolimer betonun hayvan barınaklarında kullanılmasının avantajlar sağlayabileceği görülmüştür.Portland cement, which causes significant energy and raw material consumption, is responsible for about 7% of CO2 emissions. In order to reduce CO2 emissions from cement production, with the aim of using a binder with a lower CO2 release or investigation of different methods, alternative materials to cement are required. In contrast to portland cement (PO), which is used in concrete production; geopolimer is a material that is potentially useful as an alternative to cement and is still being explored provides a very low CO2 emission, a high resistance to salts and acids, and a high temperature and fire resistance. In this study, the effects of geopolymer concrete were investigated in animal barn. For this purpose, samples were prepared using calcite aggregate, alkali activator and activation solution. As alkali activator of geopolymer material ceramic sludge (ST) is used at 20% of blast furnace slag (YFC). Sodium silicate (Na2SiO4) and sodium hydroside (NaOH) were used as the activation solution in 60-40% mixing ratio. Bending and compressive strengths were determined in 4×4×16 cm specimens and shrinkage ratios were determined on 25×25×285 mm specimens. In order to determine the conditions of the animal shelters of the geopolymer concrete, the strengths of the samples in 10% sulfuric acid (H2SO4) and sulphate (SO4) solution were compared with 28th, 56th and 90th days. It has been seen that the use of geopolymer concrete in animal barn can provide advantages

    Artificial Neural Network Estimation of the Effect of Varying Curing Conditions and Cement Type on Hardened Concrete Properties

    No full text
    The use of mineral admixtures and industrial waste as a replacement for Portland cement is recognized widely for its energy efficiency along with reduced CO2 emissions. The use of materials such as fly ash, blast-furnace slag or limestone powder in concrete production makes this process a sustainable one. This study explored a number of hardened concrete properties, such as compressive strength, ultrasonic pulse velocity, dynamic elasticity modulus, water absorption and depth of penetration under varying curing conditions having produced concrete samples using Portland cement (PC), slag cement (SC) and limestone cement (LC). The samples were produced at 0.63 and 0.70 w/c (water/cement) ratios. Hardened concrete samples were then cured under three conditions, namely standard (W), open air (A) and sealed plastic bag (B). Although it was found that the early-age strength of slag cement was lower, it was improved significantly on 90th day. In terms of the effect of curing conditions on compressive strength, cure W offered the highest compressive strength, as expected, while cure A offered slightly lower compressive strength levels. An increase in the w/c ratio was found to have a negative impact on pozzolanic reactions, which resulted in poor hardened concrete properties. Furthermore, carbonation effect was found to have positive effects on some of the concrete properties, and it was observed to have improved the depth of water penetration. Moreover, it was possible to estimate the compressive strength with high precision using artificial neural networks (ANN). The values of the slopes of the regression lines for training, validating and testing datasets were 0.9881, 0.9885 and 0.9776, respectively. This indicates the high accuracy of the developed model as well as a good correlation between the predicted compressive strength values and the experimental (measured) ones

    Kastamonu İlinde Kullanılan Betonların Nicel Analizi

    No full text
    Kastamonu’da nüfusunun artmasına bağlı olarak yapılan projelerin, tesislerin, konut yapılarının sayıları hızla artmaktadır. İl merkezi 1997’de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca hazırlanan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’nda 1.dereceden deprem bölgesidir ve Kuzey Anadolu Fayı İl merkezine yaklaşık 70 km uzaklıktaki Tosya İlçe’sinden geçmektedir. Deprem riski bakımından yüksek olan bölgede yapılacak yapı ve tesislerde kullanılacak betonun performansı yüksek olmak zorundadır. Bu çalışmada Kastamonu İli’nde 2008-2013 yılları arasında yapılmış yapı ve tesislerde kullanılan betonların basınç dayanımları istatiksel olarak incelenmiştir. Bölgede kullanılan betonların niteliği yıllara ve beton sınıfına göre belirlenerek, beton basınç dayanımındaki değişkenlikler ortaya konmuştur

    Kastamonu İlinde Kullanılan Betonların Nicel Analizi

    No full text
    Kastamonu’da nüfusunun artmasına bağlı olarak yapılan projelerin, tesislerin, konut yapılarının sayıları hızla artmaktadır. İl merkezi 1997’de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca hazırlanan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’nda 1.dereceden deprem bölgesidir ve Kuzey Anadolu Fayı İl merkezine yaklaşık 70 km uzaklıktaki Tosya İlçe’sinden geçmektedir. Deprem riski bakımından yüksek olan bölgede yapılacak yapı ve tesislerde kullanılacak betonun performansı yüksek olmak zorundadır. Bu çalışmada Kastamonu İli’nde 2008-2013 yılları arasında yapılmış yapı ve tesislerde kullanılan betonların basınç dayanımları istatiksel olarak incelenmiştir. Bölgede kullanılan betonların niteliği yıllara ve beton sınıfına göre belirlenerek, beton basınç dayanımındaki değişkenlikler ortaya konmuştur
    corecore