PANDEMİ SÜRECİNDE HEMŞİRE ÇİZELGELEME PROBLEMİ İÇİN HEDEF PROGRAMLAMA MODELİ

Pandemi sürecinde sağlık kuruluşlarında çalışan hemşirelerin, uzun çalışma saatlerinin psikolojik ve fiziksel anlamda hemşireleri olumsuz etkilediği görülmektedir. Pandemi süreciyle hastanelerde artan iş yükü, özellikle 24 saat süren vardiya ve nöbet sistemi içinde çalışmanın ağır ve yorucu olması ve hemşirelerin düzensiz bir iş programına maruz kalması sonucunda personellerin iş ve kişisel yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilenmektedir. Bunun sonucu olarak hastalara verilen hizmetin kalitesi de düşmektedir. Hem hemşirelerin çalışma şartlarından kaynaklı olumsuzlukların giderilmesi hem de müşteri memnuniyetinin artırılması amacıyla bu çalışmada hemşire çizelgeleme problemi ele alınmıştır. Bir devlet hastanesinin nöroloji yoğun bakım ünitesinde çalışan 18 hemşirenin çizelgelenmesi problemi için iki çözüm önerisinde bulunulmuştur. İlk olarak hastanenin mevcut çalışma şartları dikkate alınarak 0-1 hedef programlama yöntemi ile çözüm sunulmuştur. İkinci olarak 24 saatlik vardiyadan kaynaklı oluşabilecek risklerin önüne geçebilmek için 8 ve 16 saatlik iki vardiya sistemi üzerinde çalışılarak yeni bir model önerisinde bulunulmuştur. Önerilen modellerde hastanenin kuralları, hemşire özel istekleri ve tecrübeleri dikkate alınarak adil ve dengeli bir çalışma programı oluşturulmuştur. Bu çalışma gerçek hayat problemini ele almakla birlikte mevcut durum analizi ve yeni vardiya sistemi önerisiyle hemşire çizelgeleme problemine yeni bir bakış açısı sunmaktadır

Laparoscopically Assisted Vaginal Hysterectomy: Analysis of 35 Consecutive Cases

OBJECTIVE: The aim of this study was to ev aluate indications, effectiv eness and safety of laparoscopically assisted v aginal hysterectomy f or benign adnexal or uterine pathologies. STUDY DESIGN: We rev iewed the records of 35 consecutive women who underwent laparoscopically assisted v aginal hysterectomy f or benign reasons between January 2002 and December 2004. All the patients were not suitable candidates for abdominal or vaginal hysterectomy either because of concomitant adnexal masses or lack of uterine prolapse. The exclusion criteria included prolapse, uterine or adnexal neoplasm, pelv ic inflammation, vaginal stenosis and any pathology with a uterine size of more than 14 weeks. RESULTS: Indications for laparoscopically assisted v aginal hysterectomy were leiomyoma uteri (45.7%), intractable uterine bleeding (17.1%), myoma uteri with adnexal masses (14.3%), postmenopausal (8.6%) or bilateral (8.6%) adnexal masses and tamoxifen related endometrial pathology (5.7%). Mean operating time was 149.31 minutes (range 90-210) and the mean postoperative hospital stay was 2.4 days (range 2-10). Only one bladder laceration occurred during the operations which required conv ersion to laparotomy (2.8%). CONCLUSION: Laparoscopically assisted vaginal hysterectomy was f ound as a f easible and safe approach in the surgical management of a selected group of patients with benign pathologies

Bilateral Borderline Serous Ovarian Tumor Following Three Cycles of Clomiphene Treatment in 19 Years Old Subfertile Woman with Polycystic Ovaries: A Case Report

Clomiphene Citrate (CC) is one of the most comprehensively registered agent for ovulation induction in women with polycystic ovarian syndrome (PCOS). CC is regarded as safe and cost effective agent with very f ew complications. During the last 20 years, the potential association between the use of ovulation induction agents and the risk of ovarian neoplasm has become a topic of considerable scientific and public health interest. We report a woman who developed bilateral serous borderline ovarian tumor following three cycles of CC f rom normal appearing ovaries. The condition was diagnosed using baseline ultrasound of the aftercoming CC cycle and immediate diagnostic laparoscopy followed by a converting laparotomy for an accurate staging was performed. We also review published case reports of borderline ovarian tumors following ovulation induction to update the medical literature about this rare yet serious condition may be encountered by physicians providing infertility treatment. A borderline ovarian neoplasm in polycystic ovaries should be considered if a patient develops unforeseen ovarian mass (es) following ovulation induction