50 research outputs found

    Sleep Habits and Quality of Life of Intellectually Disabled Children with and without Regular Physical Activity

    Get PDF
    Objective: This study was conducted to determine sleep habits and life qualities of intellectually disabled children who performed or did not perform regular physical activity. Methods:This descriptive study was done with 126 children between February and June 2017. The data were collected by using the Children’s Sleep Habits Questionnaire-Short Form and KIDSCREEN-27. The data were analyzed by using the SPSS package software. The descriptive properties of demographic characteristics are given as percentiles and means. Chi-squared test was used for the comparison of two groups. Independent paired-sample t-test was used to compare intergroup measures. The confidence interval was 95%; p<0.05 was considered to be statistically significant.Results:The children with regular physical activity obtained lower score from Children’s Sleep Habits Questionnaire-Short Form. It was found that the children who did not engage regular physical activity, obtained a lower score from KIDSCREEN-27 and its subscales than the children who engaged regular physical activity. The differences between the two groups in terms of general mood and mean scores of your child’s feeling, friends, school and learning subscales were also found to be statistically significant (p<0.05).Conclusion:A significant difference in sleep patterns and sleep habits was not found between groups. It was found that intellectually disabled children who engaged regular physical activity had better quality of life

    Hemşirelik 1. Sınıf Öğrencilerinin Otomatik Olumsuz Düşünce Düzeyleri ile Karar Stratejileri Arasında İlişki

    No full text
    ÖZETAmaç: Bu araştırmanın amacı hemşirelik bölümü 1. sınıföğrencilerinin olumsuz otomatik düşüncelerinin bazıdeğişkenler ve karar verme stratejileri ile ilişkisini belirlemektir.Yöntem: Bu tanımlayıcı araştırmanın evrenini 2018-2019eğitim-öğretim dönemi Güz yarıyılında Kütahya Sağlık BilimleriÜniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü 1.sınıfına kayıtlı 128 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmayakatılmayı kabul eden evrenin tümü çalışma kapsamına alındığıiçin herhangi bir örneklem seçimi yöntemine gidilmemiş,araştırma 111 (%92) öğrenci ile tamamlanmıştır. Verilerintoplanmasında araştırmacılar tarafından hazırlanan TanıtıcıBilgiler Formu, “Otomatik Düşünceler Ölçeği (ODÖ)” ve “KararStratejileri Ölçeği (KSÖ)” kullanılmıştır. Verilerin analizi SPSS 20paket programında yapılmıştır.Bulgular: Araştırmada ODÖ’nin cronbach alfa değeri 0.95,KSÖ’nin ise 0.70 bulunmuştur. Öğrencilerin ODÖ toplam puanortalaması 61.79±25.55 (min:30, max:150) olaraksaptanmıştır. Araştırmada hemşirelik bölümünü istemeyerekseçen, akademik başarı düzeyini kötü olarak ifade eden, fizikselve emosyonel anlamda kendini kötü hisseden, hemşirelikmesleğini sevmeyen ve mesleğe yönelik olumsuz düşünceleresahip olan öğrencilerin ODÖ toplam puan ortalamalarının dahayüksek olduğu ve gruplar arasında farkın önemli olduğusaptanmıştır (p&lt;0.05). Öğrencilerin ODÖ toplam puanortalamaları ile iç tepisel ve kararsız karar stratejileri arasındapozitif yönde anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır.Sonuç: Araştırmada hemşirelik 1. sınıf öğrencilerin olumsuzotomatik düşüncelerinin karar vermelerini etkilediğibulunmuştur. Öğrencilerin etkili kararlar alabilmesi içinolumsuz otomatik düşüncelerinin ortaya çıkartılması, pozitifdüşünme şeklinin geliştirilmesi için eğitim ve danışmanlıkprogramların planlanması önerilebilir.Anahtar Kelimeler: Hemşirelik öğrencisi, Otomatik olumsuzdüşünce, Karar stratejisiABSTRACTPurpose: In this study, it is aimed to investigate the effect ofvarious variables on automatic negative thinking levels anddecision making strategies of nursing department 1st yearstudents.Methods: The population of the descriptive study consisted of128 students enrolled in the 1st class of the NursingDepartment of the Faculty of Health Sciences of KütahyaUniversity of Health Sciences in the fall semester of 2018-2019academic year. Since all of those who agreed to participate inthe study were included in the study, no sample selectionmethod was used. The research was completed with 118students (92%). Data were collected using theSociodemographic Information Form, Automatic ThoughtsScale(ATS) and Decision Strategies Scale(DSS) prepared by theresearchers. Data were analyzed using SPSS 20.0.Results: In the study, the Cronbach's alpha value of ATS wasfound to be 0.95 and DSS was 0.70. The mean total score of thestudents’ ATS was 61.79 ± 25.55 (min: 30, max: 150). In thestudy, students who came to the nursing departmentunintentionally, who expressed poor academic success, whofelt bad in physical and emotional terms, who did not like thenursing profession and who had negative thoughts about theprofession were found to have higher ATS total score means,and the difference was significant between the groups (p &lt;0.05). It was found that there was a significant positivecorrelation between the ATS total score mean and internalreactive and indecisive decision strategies.Conclusion: In the study, it was found that the negativeautomatic thoughts of the first year nursing students affecttheir decision making. In order to make effective decisions, itcan be suggested to reveal negative automatic thoughts and toplan education and consultancy programs to develop positivethinking.Key words: Nursing student, Negative automatic thought,Decision strategies</p

    Ağrı Kontrolü: Geleceği, Maliyeti ve Yaşam Kalitesi

    No full text
    ÖZET Hastanede yatan çocuklar arasında ağrının yaygın olduğu, üçten birinden fazlasının orta yada şiddetli düzeyde ağrı yaşadığı bildirilmektedir. Günümüzde yetişkinlerde olduğu kadar çocuklardada ağrı, prevalansının yüksekliği, yaşam kalitesine olumsuz etkisi ve getirdiği ekonomik yük nedeniylebüyük bir sağlık sorunu olarak kabul edilmektedir. Ağrı yönetiminin nasıl olması gerektiğineyönelik klinik rehber ve standartların geliştirilmiş olmasına rağmen çocuk hemşirelerinin ağrı yönetimiuygulamaları halen istenilen düzeye ulaşamamıştır. Çocuklarda ağrı kontrolünde amaç, ağrıyıdeğerlendirdikten sonra yaşam kalitesini artırmak amacıyla ağrıyı gidermek ve çocuğun ağrı ilebaş etmesini sağlamaktır. Çocuklarda kronik ağrının toplumsal maliyeti, hem sağlık harcamaları hemde aileleri üzerindeki ekonomik sonuçlarla ilişkilidir. Kronik ağrı yaşayan çocukların sağlık hizmetikullanımındaki artış da sağlık sisteminde yüksek maliyetlere yol açmaktadırlar. Çocuklarda kronikağrının maliyetine ilişkin çok az araştırma bulunmaktadır. Bu makalede, çocuklarda ağrı kontrolü,ağrı kontrolündeki engeller, geleceği, çocuk ve ailenin yaşam kalitesi üzerindeki etkisi ve getirdiğiekonomik yük tartışılmıştır.Anah tar Ke li me ler: Ağrı; çocuk; hemşirelik; ekonomi; yaşam kalitesi</p

    ANNELERİN ÇOCUKLARININ EV KAZALARI İLE İLİŞKİLİ GÜVENLİK ÖNLEMLERİNİ TANILAMASI

    No full text
    ÖZETAmaç: Bu araştırma 0-6 yaş grubu çocuğu olan annelerin ev kazalarına yönelik güvenlik önlemlerini tanılama düzeylerini ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır.Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırma Mayıs- Haziran 2019 tarihleri arasında Türkiye’nin kuzeyinde bulunan bir üniversite hastanesinin çocuk kliniklerinde tedavi olan 334 çocuğun annesi ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında Tanımlayıcı Bilgi Formu ve “0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Güvenlik Önlemlerini Tanılama Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzde, ortalama, standart sapma ve ortanca, bağımsız iki örnek t testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve Tukey testi kullanılmıştır.Bulgular: Annelerin % 24.6’sı çocuğunun evde kaza geçirdiği ve evde geçirilen kaza şeklinin ise en sık (%64.6) düşme olduğu belirlenmiştir. Annelerin ev kazalarına yönelik güvenlik önlemlerini tanılama ölçeği toplam puan ortalaması 162.00±22.22’dir. Anne yaşı, eğitim durumu ve çocuğunun daha önce kaza geçirme durumunun annelerin ev kazalarına yönelik güvenlik önlemlerini tanılama düzeyini etkilediği bulunmuştur (p&lt;0.05).Sonuç: Annelerin ev kazalarına yönelik güvenlik önlemlerini tanılama düzeyleri yüksek bulunmuştur. Annelerin yaş ve eğitim seviyeleri arttıkça, ev kazalarına yönelik güvenlik önlemlerini tanılama düzeylerinin arttığı görülmüştür.Anahtar kelimeler: Ev kazaları; Güvenlik önlemleri; Tanılama</p
    corecore