4 research outputs found

    The relationship between the gender of newborn babies and weight gained during pregnancy, mode of delivery and some parameters for newbornYenidoğanın cinsiyetinin gebelikte kazanılan kilo, doğum şekli ve yenidoğanın bazı parametreleri ile ilişkisi

    Get PDF
    The study aimed to examine the relationship between the gender of newborn with weight gained during pregnancy, mode of delivery and some parameters for newborn. This study used a descriptive and cross-sectional research design. A total of 632 women who gave birth in the postpartum service at a hospital were included in the study. The data were collected using a participant information form prepared by the researcher. Chi-square test and independent sample t-test were used to analyze the data. This study found that the mean pregnancy number and whether the current pregnancy was planned or not were higher for the women whose newborn babies were girls than for those whose newborn babies were boys, and that the mean birth weight of newborn girls was lower than that of newborn boys (p<0.05). No statistically significant relationship was found between the gender of newborn babies and the weight gained during pregnancy, mode of delivery, APGAR score, the time of beginning breastfeeding and giving supplementary food to the newborn babies (p>0.05). This study found that the gender of newborn affected their birth weight and is a determinant factor for the fertility rate of women. In these cases against girls, careful attention of health professionals is needed to ensure continuous and different victimization, close attention to risky couples, is recommended for the development of women's health.Extended English abstract is in the end of PDF (TURKISH) file. ÖzetAraştırma, yenidoğanın cinsiyetinin gebelikte kazanılan kilo, doğum şekli ve yenidoğanın bazı parametreleri ile ilişkisini incelemek amacıyla yapıldı. Araştırma tanımlayıcı ve kesitsel tiptedir. Araştırmaya bir hastanenin postpartum servisinde doğum yapan 632 kadın alındı. Veriler araştırmacı tarafından hazırlanan katılımcı bilgi formu aracılığıyla toplandı. İstatistiksel analizde ki-kare testi, independent sample t testi analizi kullanıldı. Araştırmada, kız yenidoğana sahip olan kadınların ortalama gebelik sayısı ve mevcut gebeliğin planlı olma durumu erkek yenidoğana sahip olanlara göre daha yüksek (p<0.05); kız yenidoğanların ortalama doğum kilosunun ise erkeklere oranla daha düşük olduğu saptandı (p<0.05). Araştırmada yenidoğanın cinsiyeti ile gebelikte kazanılan kilo, doğum şekli, APGAR skor, emzirmeye başlama zamanı ve yenidoğana ilk 24 saat içinde ek gıda verilmesi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p>0.05). Araştırmada yenidoğan cinsiyetinin yenidoğanın doğum kilosunu etkilediği ve kadının doğurganlık hızında belirleyici bir faktör olduğu belirlenen çalışmada; kadın sağlığının geliştirilmesi için, kız çocuklar aleyhine olan bu durumlarda, sürekli ve farklı mağduriyetlerin yaşanmaması için sağlık profesyonellerinin dikkatli olması, riskli çiftlerin yakından ele alınması önerilmektedir

    Cosmetic product use features in pregnancy and prenatal attachment: Gebelerin kozmetik ürün kullanım özellikleri ve prenatal bağlanma

    Get PDF
    Objective: The aim of this study was to investigate the relationship between prenatal attachment and the use of cosmetic products during pregnancy. Materials and Methods: The study included healthy pregnant women between the ages of 20-35 who applied to the gynecology and obstetrics outpatient clinic of a state hospital in Adıyaman province, and between 15 February and 15 May 2018 in the NST-treated room. The sample of the study consisted of 250 pregnant women. Random sampling method was used in the sample selection. The study included women in the first, second and third trimesters of pregnancy who did not have any health problems in their infants and who had a single fetus without any skin disease without treatment. The data were collected by using the face-to-face interview method with the Individual Presentation Form and Prenatal Attachment Inventory developed by the researchers from the literature. Results: All pregnant women used any cosmetic product. The mean total PBE score of the pregnant women was 55.04 ± 17.51; the average cosmetic product used was 3.32 ± 1.69. In the study, there was no statistically significant difference between the number of cosmetic product use and PBE total score. Conclusion: In the study, it was determined that pregnant women mostly used cosmetic products for personal hygiene and they didn't know about the cosmetic products they used and they didn't know what the effects of these products on mother and baby were. Health professionals should inform women about cosmetic products and prevent them from using products whose effects on maternal and infant health have not been investigated. ​Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file.   Özet Amaç: Gebelerin kozmetik ürün kullanımın özelliklerini ve prenatal bağlanma ile ilişkisini incelemek amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma Adıyaman ilindeki bir devlet hastanesinin kadın hastalıkları ve doğum polikliniğine başvuran 20-35 yaş aralığında olan sağlıklı gebeler ile 15 Şubat- 15 Mayıs 2018 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini 250 gebe kadın oluşturmuştur. Örneklem seçiminde gelişigüzel örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya, gebeliğin birinci, ikinci ve üçüncü trimesterinde olan,  kendisinde-bebeğinde herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan, tek fetüse sahip, tedavi gebeliği olmayan herhangi bir cilt hastalığı olmayan kadınlar dahil edilmiştir. Veriler araştırmacılar tarafından literatürden yararlanılarak geliştirilen Birey Tanıtım Formu ve Prenatal Bağlanma Envanteri (PBE) ile yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak toplanmıştır. Bulgular: Gebelerin tamamının bir kozmetik ürün kullandığı ve kullanılan kozmetik ürün ortalamasının ise 3.32±1.69 olduğu saptanmıştır. Araştırmada gebelerin PBE toplam puan ortalaması 55.04±17.51 olduğu, kozmetik ürün kullanım sayısı ile PBE toplam puanı arasında istatiksel olarak anlamlı bir farkın olmadığı saptanmıştır. Sonuç: Araştırmada, gebelerin daha çok kişisel hijyen amaçlı kozmetik ürün kullandıkları belirlenmiş olup kullandıkları kozmetik ürünler hakkında bilgileri daha çok sosyal çevreden öğrendikleri ve bu ürünlerin anne ve bebeğe etkilerinin ne olduğunu bilmedikleri saptanmıştır. Sağlık profesyonellerinin gebeleri kozmetik ürünler konusunda bilgilendirmesi ve anne ve bebek sağlığı üzerine etkileri araştırılmamış ürünleri kullanmamaları konusunda kadınlar ile görüşmelidirler

    Kadınların Doğuma Yönelik Kullandıkları Geleneksel Yöntemler ve Etkileyen Faktörler

    No full text
    Amaç: Araştırma, kadınların doğuma yönelik kullandıkları geleneksel yöntemler ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma, Türkiye’nin doğusunda bulunan bir devlet hastanesinin postpartum servisinde vajinal doğum yapan 316 kadın ile yürütülmüştür. Veriler araştırmacı tarafından oluşturulan katılımcı bilgi formu ile toplanmıştır. İstatistiksel analizlerde yüzde, ortalama, bağımsız guruplarda t-testi, Kruskal Wallis ve One-way ANOVA testleri kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmada kadınların tamamı, doğuma ilişkin en az bir tane geleneksel yöntem kullandığı, doğuma yönelik kullanılan geleneksel yöntemlerin sayısının ortalama 2,52±1,18 olduğu saptanmıştır. Araştırmada, gebelik sayısı fazla, çekirdek aile tipine sahip ve düşük deneyimi yaşamayan kadınların daha fazla geleneksel yöntem kullandıkları saptanmıştır (p<0,05). Kadınların doğum ağrısını azaltmak için kullandıkları geleneksel yöntemlerin sırasıyla, kuran okumak, muska kullanmak ve türbelere gitmek ya da gitmemek olduğu, doğum eylemini hızlandırmak için kullandıkları geleneksel yöntemlerin ise karna sabun sürmek, çeşitli sebzeler yemek, eş ile sık ilişkiye girmek ve yumurta tozu yemek olduğu saptanmıştır. Kadınların %84,8’inin geleneksel yöntemleri sosyal çevreden öğrendikleri ve %75,3’ünün kendisinin geleneksel yöntem kullanmasını eşinin onayladığını belirtmiştir. Sonuç: Araştırmada, doğum sürecini değiştirmek için, kadınların hala yüksek oranda geleneksel yöntem kullandıkları saptanmıştır. Kadınların geleneksel yöntemleri daha çok sosyal çevrelerinden öğrenmeleri ve eşlerinin de büyük oranda geleneksel yöntemleri onaylaması, geleneksel yöntem kullanımının ileriki zamanlarda da yaygınlığını koruyacağını göstermektedir. Bu nedenle, sağlık çalışanlarının kadınların kullandıkları geleneksel yöntemlere ilişkin duyarlı olması gerektiği düşünülmektedir

    The correlation between social support during the postpartum period and the level of readiness for hospital discharge

    Get PDF
    This is a descriptive study, aimed at determining the correlation between social support in the postpartum period and the level of readiness for hospital discharge. Methods: The study was conducted with 291 women during their stay in the postpartum unit of a public hospital in eastern Turkey. The participants to be included in the study sample were selected using random sampling. The study data were collected using an individual introduction form RHDS-NMF, and the MSPSS.The researchers used the chi square test, the test for the significance of the difference between two means (t test), and the Pearson's Correlation Analysis to complete the statistical analyses. Results: In the study, the RHDS-NMF total mean score of the participating women was 140.37±25.81, and their total score on the MSPSS was 66.65±14.28. The study also found that 93.9% of the women felt ready to go home, and the MSPSS mean score of those who felt ready was higher than those who did not (p&lt;0.05). Conclusion: The women's readiness for hospital discharge was affected by their perceived social support, and the level of their readiness would increase when the level of social support provided to them increased as well
    corecore