17 research outputs found

    İzmir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine üye işletmelerde tank sütü somatik hücre sayısı ile sürü yönetim uygulamaları arası ilişkiler

    No full text
    Bu çalışmanın amacı, İzmir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (İDSYB) üyesi işletmelerde tank sütü somatik hücre sayısı (TSSHS) düzeyinin belirlenmesi ve TSSHS üzerine etkili sürü yönetim uygulamalarının saptanmasıdır. Çalışmanın materyalini, İDSYB'ye üye işletmeler arasından seçilen 136 süt sığırı işletmesi oluşturmuştur. Bu işletmelerin 81'inde de TSSHS ile sürü yönetim uygulamaları arası ilişkiler araştırılmıştır. Çalışma İzmir ilinde süt sığırcılığının yaygın olduğu 9 ilçede yürütülmüştür. İşletmelerin seçiminde ulaşılabilirlik, süt tankı bulunması, iş birliğine yatkınlık ve TSSHS'ye ilişkin ön bilgi bulunması gibi faktörler etkili olmuştur. Seçilen 136 işletme yaklaşık bir ay aralıklarla ziyaret edilmiş ve bu işletmelerden toplam olarak 1680 adet tank sütü örneği alınmıştır. Alınan örneklerde elektronik somatik hücre sayımı yapılmıştır. Düzenli olarak tank sütü örneği alınan 136 işletmeye ait aritmetik ve geometrik TSSHS ortalaması sırasıyla, 495,000 ve 463,000 hücre/mL olarak saptanmıştır. İşletmelere ait ortalama TSSHS değerleri elde edildikten sonra, farklı TSSHS değerine sahip işletmelerdeki sürü yönetim uygulamalarının durumunu saptamak üzere 2 farklı TSSHS grubu oluşturulmuştur. Gruplama 0-400,000 hücre/mL (düşük) ve >400,000 hücre/mL (yüksek) olacak şekilde yapılmıştır. Düşük TSSHS grubunda 40, yüksek TSSHS grubunda da 41 işletme yer almıştır. Düşük TSSHS grubunda yer alan işletmelere ait aritmetik ve geometrik TSSHS ortalaması sırasıyla, 263,000 ve 240,000 hücre/mL düzeyinde bulunmuştur. Yüksek TSSHS grubunda yer alan işletmelere ait aritmetik ve geometrik TSSHS ortalaması da sırasıyla, 685,000 ve 649,000 hücre/mL düzeyindedir. TSSHS gruplarında yer alan işletmelerde sürü yönetim uygulamaları ve yapısal özellikler bakımından durumu belirlemek amacıyla bir bilgi formu oluşturulmuştur. Bilgi formu her işletmede bizzat gözlem yoluyla, işletme sahibine ve/veya çalışanlarına sorular yöneltilmek suretiyle ve Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği (TDSYMB) verilerinden yararlanılarak doldurulmuştur. Sürü yönetim uygulamaları ile TSSHS grupları arasındaki ilişki lojistik regresyon analizi kullanılarak test edilmiştir. Birçok sürü yönetim uygulamasının birlikte ele alındığı çoklu analiz sonucuna göre, bir işletmenin düşük TSSHS grubunda olma olasılığını önemli derecede (P0.05) arttıran sürü yönetim uygulamaları; ineklerde yatma yerinin kirli olmaması, doğum bölmesi bulunması, sağım öncesi meme başı dezenfeksiyonu uygulanması, sağım başlığı çıkarılmadan önce vakumun kesilmesi olarak belirlenmiştir. Ayrıca altlıksız beton vb. zeminli duraksız barınak tipinin tercih edilmesi, bir işletmenin yüksek TSSHS grubunda olma olasılığını önemliye yakın düzeyde arttırmaktadır (P0.10). Sürü yönetim uygulamalarının tek başına ele alındığı tekli lojistik regresyon analizi sonuçlarına göre, bir işletmenin düşük TSSHS grubunda olma olasılığını önemli derecede (P0.05) arttıran sürü yönetim uygulamaları; gezinme alanının kirli olmaması, ineklerde serinletme yapılması, meme sağlığı ile ilgili kayıt tutulması, sağım başlığı takılırken meme başlarının kuru olması, sağım sonrası meme başı dezenfeksiyonu uygulanması ve sağım sisteminde otomatik başlık çıkarıcı bulunmasıdır. Ayrıca yine tekli analiz sonuçlarına göre bir işletmenin düşük TSSHS grubunda olma olasılığını önemli derecede (P0.05) arttıran yapısal özellikler de işletmedeki günlük ortalama süt veriminin inek başına 15-20 kg'dan yüksek olması ve işletmecinin öğrenim düzeyinin yükseköğretim olmasıdır. Sonuç olarak, çalışmamız kapsamında incelenen işletmelerde, TSSHS ile birçok sürü yönetim uygulaması arasında değişik düzeyde ilişkiler tespit edilmiştir. Meme hastalıklarının ve dolasıyla TSSHS'nin kontrolünde etkili bu uygulamalarda iyileşmeler sağlandığı takdirde, meme sağlığı sorunlarının görünme sıklığı azalacak ve TSSHS düşecektir.The objective of this study was to determine the level of bulk tank somatic cell count (BTSCC) and their associations with herd management practices in dairy operations of Izmir Cattle Breeders' Association (ICBA). The material of the study consisted of registered 136 dairy cattle operations. Associations between BTSCC and herd management practices were investigated in 81 of these operations. The study was carried out in 9 districts where dairy cattle breeding is common in Izmir Province. Having a bulk milk tank, accessibility, to be open to cooperation and level of BTSCC were taking into consideration for selection of the operations. The selected 136 operations were visited at approximately one-month intervals and a total of 1680 tank milk samples were taken from these operations. Somatic cell count was determined electronically in the milk samples. The arithmetic and geometric BTSCC means of 136 operations, from which tank milk samples were taken regularly, were found to be 495,000 and 463,000 cells/mL, respectively. After obtaining the average BTSCC values of the operations, 2 different BTSCC groups were created to determine the herd management practices in the operations with different BTSCC values. The first group (low BTSCC) included 40 operations with an average BTSCC of 0-400,000 cells/mL. The second group (high BTSCC) included 41 operations with an average BTSCC >400,000 cells/mL. The arithmetic and geometric means of BTSCC of the operations in the low BTSCC group were 263,000 and 240,000 cells/mL, respectively. These values were 685,000 and 649,000 cells/mL, respectively for the high BTSCC group. A questionnaire form was created to determine the herd management practices and structural features in the operations included in the BTSCC groups. The questionnaire data were collected in each operation through personal observation, by asking questions to the owner and/or employees, and by using the data of the Cattle Breeders' Association of Turkey (CBAT). The association between herd management practices and BTSCC groups was tested using logistic regression analysis. According to the results of multivariate analysis, the probability for an operation belong to the low BTSCC group was increased significantly (P0.05) when; maintaining clean resting surface in lactating cows, having a calving pen, applying pre-milking teat disinfection, and shutting off vacuum to the claw before removing the milking cluster. In addition, according to the results of the multivariate analysis, the probability for an operation belong to the low BTSCC tended to be high (P=0.075) when; not preferring free barn without stall and with concrete etc. resting base in milking cow housing. According to the results of univariate analysis, the probability for an operation belong to the low BTSCC group was increased significantly (P0.05) when; maintaining cleaner exercise area in lactating cows, cooling the lactating cows, keeping records about udder health, ensuring that the teats are dry while attaching the milking cluster, applying post-milking teat disinfection, and having an automatic cluster remover in the milking system. In addition, according to the results of univariate analysis, the structural features of the operations that increased the probability of being in the low BTSCC group significantly (P0.05) were as follows; having an operation where daily average milk yield higher than 15-20 kg per cow and having an operator whose educational status was higher education. Consequently, many management practices associated with low BTSCC in our study. If improvements are made in these management practices, the incidence of udder health problems and BTSCC will decrease

    Ekşitilmiş soğuk süt ikame yemi ve kolostrum karışımı ile büyütülen siyah alaca buzağılarda büyüme performansı üzerine bir araştırma

    No full text
    The objective of this study was to investigate the effect of the mixture of cold acidified milk replacer and colostrum on growth performance of Holstein calves. In the study, 40 calves were randomly assigned, within sex, to one of two groups at 4 d of age. Calves were fed either warm (30-35 ;deg;C) whole milk (control) or the mixture of cold (18-20 ;deg;C) acidified milk replacer and colostrum (AMR+C). Calves were fed 4 L whole milk or AMR+C per day in two equal feedings for 6 wk. Body weights (BW) were mesaured weekly from the beginning of the experiment to 42 d of experiment. Body measurements were measured at the beginning and at the end of the experiment. Fecal fluidity scores were monitored daily. Dry matter intake from liquid feed of calves fed AMR+C was lower (P;lt;0.01) than that of calves on control diet, but calf starter intake of calves on AMR+C was higher (P;lt;0.05) than that of calves on control diet during the experiment. BW gains, feed efficiencies, and skeletal growth were unaffected by treatment. Average fecal fluidity scores of calves fed AMR+C were significantly lower (P;lt;0.10) than those of calves on control diet for d 4 through 24 (2.34 and 2.47, respectively). Similarly, percent calf days with scours of calves fed AMR+C were significantly lower (P;lt;0.10) than those of calves on control diet for d 4 through 24 (23.81% and 33.10%, respectively). Although there was no significant difference in percent calf days treated for scours, it was lower for calves on AMR+C treatment than for calves on control diet particularly for d 4 through 24 (4.05% and 7.14%, respectively). The cost of drug per calf for treatment of scours was found to be lower 1.41forcalvesonAMR+Ctreatmentthanthatforcalvesoncontroltreatmentduringtheexperiment.ThecostoffeedingpercalfonAMR+Ccalveswasfoundtobelower1.41 for calves on AMR+C treatment than that for calves on control treatment during the experiment. The cost of feeding per calf on AMR+C calves was found to be lower 24.11 compared to control calves during the experiment.Bu çalışmanın amacı, ekşitilmiş soğuk süt ikame yemi ve kolostrum karışımının Siyah Alaca buzağılarda gelişme performansı üzerine etkisini araştırmaktır. Çalışmada 40 baş buzağı 4 günlük yaşta cinsiyet dikkate alınarak iki gruptan birine rasgele dağıtılmıştır. Kontrol grubunda yer alan buzağılara ılık (30-35 °C) tam yağlı süt, deneme grubunda yer alan buzağılara ise soğuk (18-20 °C), ekşitilmiş süt ikame yemi ve kolostrum karışımı (ESİY+K) verilmiştir. Deneme 6 hafta sürmüş ve buzağılara günde 4 L tam yağlı süt ya da ESİY+K iki eşit öğünde içirilmiştir. Deneme süresince buzağılar haftalık olarak tartılmıştır. Denemenin başında ve sonunda vücut ölçüleri saptanmıştır. Buzağıların dışkı kıvamı her gün izlenmiştir. ESİY+K grubundaki buzağılar kontrol grubunda bulunan buzağılara göre kuru madde bazında daha az sıvı yem (P0.01) ancak daha fazla başlangıç yemi tüketmiştir (P0.05). Buna karşılık canlı ağırlık artışı, yemden yararlanma ve iskelet gelişimi bakımından gruplar arası fark önemli bulunmamıştır. Ortalama dışkı kıvam puanı, 4-24 günlük yaş döneminde ESİY+K grubundaki buzağılarda kontrol grubundaki buzağılara göre önemli düzeyde (P0.10) daha düşük bulunmuştur (sırasıyla 2.34 ve 2.47). İshal görülen günlerin oranı da 4-24 günlük yaş döneminde ESİY+K grubundaki buzağılarda kontrol grubundaki buzağılara göre önemli düzeyde (P0.10) daha düşük bulunmuştur (sırasıyla %23.81 ve %33.10). İshal nedeniyle tedavi uygulanan günlerin oranı bakımından ise gruplar arasında önemli bir farklılık bulunmamakla birlikte, ESİY+K grubundaki buzağılarda özellikle 4-24 günlük yaş döneminde bu oran kontrol grubundaki buzağılara göre daha düşük saptanmıştır (sırasıyla %4.05 ve %7.14). Deneme süresince ishal tedavisine yönelik ilaç masrafı, ESİY+K grubunda kontrol grubuna göre buzağı başına 1.85 YTL (1.41)dahadu¨s\cu¨kbulunmus\ctur.Sıvıyemlebu¨yu¨tmedo¨nemine(6hafta)aitbeslememaliyetideESI˙Y+Kgrubundakontrolgrubunago¨rebuzag˘ıbas\cına31.65YTL(1.41) daha düşük bulunmuştur. Sıvı yemle büyütme dönemine (6 hafta) ait besleme maliyeti de ESİY+K grubunda kontrol grubuna göre buzağı başına 31.65 YTL (24.11) daha düşük saptanmıştır

    Süt sığırı ahırlarında inek konforu esaslı serbest durak tasarımı

    No full text
    A comfortable, clean and dry resting area should be provided for welfare, health and performance of cows in dairy cattle production. Cows generally lie down 10 to 14 hours in a day in five or more lying bouts. Lying is an important behavior that allows cows to rest. Well designed and managed freestalls provide a comfortable, clean, dry lying area for cows and minimize injuries. In other words, freestalls in dairy cow barns have a quite important effect on cow comfort. Primary components of a freestall are curb, neck rail, brisket locator, stall base or lying surface, and freestall partitions. Characteristics and installation of freestall components underlie the freestall design. In this study, design principles of freestall components to increase comfort of cows in dairy cattle barns were examined. In this context, constructional characteristics and dimensions of freestalls were discussed in detail related with cow comfort.Süt sığırcılığında ineklerin refahı, sağlığı ve verimliliği için rahat, temiz ve kuru bir dinlenme alanı sağlanmalıdır. İnekler genellikle günün 10-14 saatini (gün içinde beş veya daha fazla aralıkla) yatarak geçirmektedir. Yatma, ineklerin dinlenmesine olanak sağlayan önemli bir davranıştır. İyi tasarlanmış ve düzenli olarak bakımı yapılan serbest duraklar ineklere rahat, temiz, kuru bir yatma alanı sağlar ve yaralanmaları en aza indirir. Diğer bir ifadeyle, süt ineği ahırlarında duraklar, inek konforu üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Bir durağın başlıca unsurları durak eşiği, boyunduruk, göğüslük, durak tabanı veya yatma yeri ve durak ayırma demiridir. Durak unsurlarının özellikleri ve durak üzerinde yerleşimi serbest durak tasarımının temelini oluşturmaktadır. Bu çalışmada, süt ineği ahırlarında ineklerin konforunu artıracak şekilde serbest durak unsurlarının tasarım esasları ele alınmıştır. Bu kapsamda, serbest durakların yapısal özellikleri ve boyutları inek konforuyla ilişkilendirilerek ayrıntılı biçimde incelenmiştir

    Farklı Düzeylerde Öğütülmüş Dane Mısır İlavesinin Yonca Silajının Yem Değeri Üzerine Etkisi

    No full text
    The aim of current experiment was to determine the effects of different levels ground corn supplement as carbohydrate source on the nutrient composition, and fermentation traits of alfalfa silages. The forages were harvested at flowering stage and chopped to about 1.5-2.0 cm length then added 0%, 5%, 10% and 15% DM based ground corn in alfalfa fresh material. and stored for 7 years. Supplementation of ground corn had a significant (P;lt;0.05) effect on the chemical composition of alfalfa silage depending on the level of ground corn supplementation. The supplementation of ground corn significantly (P;lt;0.05) increased the dry matter, organic matter, crude protein, ether extract, nitrogen free extract (NFE) and metabolizable energy (ME) content of alfalfa silage. Adding ground corn in alfalfa silage decreased total ash (TA) and crude cellulose (CC) with increasing level of ground corn (P;lt;0.05). The supplementation of ground corn decreased the pH, acetic acid and butyric acid whereas increased the lactic acid, total silo acid proportion in volatile fatty acids content of alfalfa silage (P;lt;0.05). Meanwhile the smell, structure, total score and Flieg Score as physical evaluation parameters in alfalfa silage were significantly improved with increasing level of ground corn (P;lt;0.05). On the other hand visual color parameteras one of the physical property criteria in alfalfa silage was similar in all groups (P;gt;0.05). In conclusion, ground corn can be used as a carbohydrate source in the level of 15 percent DM when alfalfa plant is ensiled.Bu araştırma, yonca silo yeminde karbonhidrat kaynağı olarak kullanılan farklı düzeylerdeki öğütülmüş dane mısırın laboratuvar koşullarında yapılan silolarının besin madde içeriği ve fermantasyon üzerindeki etkilerinin saptanması amacıyla düzenlenmiştir. Araştırmada kullanılan yonca, çiçeklenme döneminde hasat edilmiş ve yaklaşık 1.5-2.0 cm boyutunda parçalanan taze materyale %0 (kontrol), 5, 10 ve 15 kuru madde düzeyinde öğütülmüş dane mısır ilave edilmiştir ve 7 yıl süre ile depolanmıştır. Yonca silo yemlerine yapılan dane mısır ilavesi, ilave düzeyine bağlı olarak silo yemlerinin ham besin maddeleri içeriğini istatistiksel düzeyde etkilemiştir (P0.05). Mısır, ilave düzeyine bağlı olarak silo yemlerinin kuru madde (KM), organik madde (OM), ham protein (HP), ham yağ (HY), nitrojensiz öz madde (NOM) ve metabolik enerjiyi (ME) istatistiksel olarak önemli düzeyde artmıştır (P0.05). Öğütülmüş mısır ilavesi düzeyi arttıkça yonca silo yemlerinin ham kül (HK) ve ham selüloz içeriği düşmüştür (P0.05). Aynı şekilde öğütülmüş mısır ilavesi silo yemi kalite parametresi olarak pH, asetik asit ve bütrik asit içeriklerini düşürürken laktik asit ve toplam silo asit içeriğini arttırmıştır (P0.05). Ayrıca, yonca silo yemlerinde fiziksel değerlendirme para metreleri olan koku, strüktür, toplam puan ve Flieg Puan’ları dane mısır ilavesi ile önemli düzeyde iyileşmiştir (P?0.05). Diğer taraftan fiziksel özellik kriterlerinden birisi olan görsel renk parametresi silo yemleri arasında birbirilerine benzerdir (P>0.05). Sonuç olarak iyi nitelikte bir yonca silo yemi elde etmek için karbonhidrat kaynağı olarak öğütülmüş mısır %15 kuru madde düzeyinde yonca ile karıştırılabilir
    corecore