Bu çalışmanın amacı, İzmir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (İDSYB) üyesi işletmelerde tank sütü somatik hücre sayısı (TSSHS) düzeyinin belirlenmesi ve TSSHS üzerine etkili sürü yönetim uygulamalarının saptanmasıdır. Çalışmanın materyalini, İDSYB'ye üye işletmeler arasından seçilen 136 süt sığırı işletmesi oluşturmuştur. Bu işletmelerin 81'inde de TSSHS ile sürü yönetim uygulamaları arası ilişkiler araştırılmıştır. Çalışma İzmir ilinde süt sığırcılığının yaygın olduğu 9 ilçede yürütülmüştür. İşletmelerin seçiminde ulaşılabilirlik, süt tankı bulunması, iş birliğine yatkınlık ve TSSHS'ye ilişkin ön bilgi bulunması gibi faktörler etkili olmuştur. Seçilen 136 işletme yaklaşık bir ay aralıklarla ziyaret edilmiş ve bu işletmelerden toplam olarak 1680 adet tank sütü örneği alınmıştır. Alınan örneklerde elektronik somatik hücre sayımı yapılmıştır. Düzenli olarak tank sütü örneği alınan 136 işletmeye ait aritmetik ve geometrik TSSHS ortalaması sırasıyla, 495,000 ve 463,000 hücre/mL olarak saptanmıştır. İşletmelere ait ortalama TSSHS değerleri elde edildikten sonra, farklı TSSHS değerine sahip işletmelerdeki sürü yönetim uygulamalarının durumunu saptamak üzere 2 farklı TSSHS grubu oluşturulmuştur. Gruplama 0-400,000 hücre/mL (düşük) ve >400,000 hücre/mL (yüksek) olacak şekilde yapılmıştır. Düşük TSSHS grubunda 40, yüksek TSSHS grubunda da 41 işletme yer almıştır. Düşük TSSHS grubunda yer alan işletmelere ait aritmetik ve geometrik TSSHS ortalaması sırasıyla, 263,000 ve 240,000 hücre/mL düzeyinde bulunmuştur. Yüksek TSSHS grubunda yer alan işletmelere ait aritmetik ve geometrik TSSHS ortalaması da sırasıyla, 685,000 ve 649,000 hücre/mL düzeyindedir. TSSHS gruplarında yer alan işletmelerde sürü yönetim uygulamaları ve yapısal özellikler bakımından durumu belirlemek amacıyla bir bilgi formu oluşturulmuştur. Bilgi formu her işletmede bizzat gözlem yoluyla, işletme sahibine ve/veya çalışanlarına sorular yöneltilmek suretiyle ve Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği (TDSYMB) verilerinden yararlanılarak doldurulmuştur. Sürü yönetim uygulamaları ile TSSHS grupları arasındaki ilişki lojistik regresyon analizi kullanılarak test edilmiştir. Birçok sürü yönetim uygulamasının birlikte ele alındığı çoklu analiz sonucuna göre, bir işletmenin düşük TSSHS grubunda olma olasılığını önemli derecede (P0.05) arttıran sürü yönetim uygulamaları; ineklerde yatma yerinin kirli olmaması, doğum bölmesi bulunması, sağım öncesi meme başı dezenfeksiyonu uygulanması, sağım başlığı çıkarılmadan önce vakumun kesilmesi olarak belirlenmiştir. Ayrıca altlıksız beton vb. zeminli duraksız barınak tipinin tercih edilmesi, bir işletmenin yüksek TSSHS grubunda olma olasılığını önemliye yakın düzeyde arttırmaktadır (P0.10). Sürü yönetim uygulamalarının tek başına ele alındığı tekli lojistik regresyon analizi sonuçlarına göre, bir işletmenin düşük TSSHS grubunda olma olasılığını önemli derecede (P0.05) arttıran sürü yönetim uygulamaları; gezinme alanının kirli olmaması, ineklerde serinletme yapılması, meme sağlığı ile ilgili kayıt tutulması, sağım başlığı takılırken meme başlarının kuru olması, sağım sonrası meme başı dezenfeksiyonu uygulanması ve sağım sisteminde otomatik başlık çıkarıcı bulunmasıdır. Ayrıca yine tekli analiz sonuçlarına göre bir işletmenin düşük TSSHS grubunda olma olasılığını önemli derecede (P0.05) arttıran yapısal özellikler de işletmedeki günlük ortalama süt veriminin inek başına 15-20 kg'dan yüksek olması ve işletmecinin öğrenim düzeyinin yükseköğretim olmasıdır. Sonuç olarak, çalışmamız kapsamında incelenen işletmelerde, TSSHS ile birçok sürü yönetim uygulaması arasında değişik düzeyde ilişkiler tespit edilmiştir. Meme hastalıklarının ve dolasıyla TSSHS'nin kontrolünde etkili bu uygulamalarda iyileşmeler sağlandığı takdirde, meme sağlığı sorunlarının görünme sıklığı azalacak ve TSSHS düşecektir.The objective of this study was to determine the level of bulk tank somatic cell count (BTSCC) and their associations with herd management practices in dairy operations of Izmir Cattle Breeders' Association (ICBA). The material of the study consisted of registered 136 dairy cattle operations. Associations between BTSCC and herd management practices were investigated in 81 of these operations. The study was carried out in 9 districts where dairy cattle breeding is common in Izmir Province. Having a bulk milk tank, accessibility, to be open to cooperation and level of BTSCC were taking into consideration for selection of the operations. The selected 136 operations were visited at approximately one-month intervals and a total of 1680 tank milk samples were taken from these operations. Somatic cell count was determined electronically in the milk samples. The arithmetic and geometric BTSCC means of 136 operations, from which tank milk samples were taken regularly, were found to be 495,000 and 463,000 cells/mL, respectively. After obtaining the average BTSCC values of the operations, 2 different BTSCC groups were created to determine the herd management practices in the operations with different BTSCC values. The first group (low BTSCC) included 40 operations with an average BTSCC of 0-400,000 cells/mL. The second group (high BTSCC) included 41 operations with an average BTSCC >400,000 cells/mL. The arithmetic and geometric means of BTSCC of the operations in the low BTSCC group were 263,000 and 240,000 cells/mL, respectively. These values were 685,000 and 649,000 cells/mL, respectively for the high BTSCC group. A questionnaire form was created to determine the herd management practices and structural features in the operations included in the BTSCC groups. The questionnaire data were collected in each operation through personal observation, by asking questions to the owner and/or employees, and by using the data of the Cattle Breeders' Association of Turkey (CBAT). The association between herd management practices and BTSCC groups was tested using logistic regression analysis. According to the results of multivariate analysis, the probability for an operation belong to the low BTSCC group was increased significantly (P0.05) when; maintaining clean resting surface in lactating cows, having a calving pen, applying pre-milking teat disinfection, and shutting off vacuum to the claw before removing the milking cluster. In addition, according to the results of the multivariate analysis, the probability for an operation belong to the low BTSCC tended to be high (P=0.075) when; not preferring free barn without stall and with concrete etc. resting base in milking cow housing. According to the results of univariate analysis, the probability for an operation belong to the low BTSCC group was increased significantly (P0.05) when; maintaining cleaner exercise area in lactating cows, cooling the lactating cows, keeping records about udder health, ensuring that the teats are dry while attaching the milking cluster, applying post-milking teat disinfection, and having an automatic cluster remover in the milking system. In addition, according to the results of univariate analysis, the structural features of the operations that increased the probability of being in the low BTSCC group significantly (P0.05) were as follows; having an operation where daily average milk yield higher than 15-20 kg per cow and having an operator whose educational status was higher education. Consequently, many management practices associated with low BTSCC in our study. If improvements are made in these management practices, the incidence of udder health problems and BTSCC will decrease