Tourmaline nanoparticles doped polyvinylidene fluoride (PVDF) nanofibers

The aim of this work is to produce tourmaline (TM) doped polyvinylidene fluoride (PVDF) nano-composite fibers. TM-containing PVDF nanofibers were produced via a horizontally located electrospinning unit. N,N-dimethylformamide (DMF) and acetone were used as solvents. The amount of PVDF or PVDF/TM in the polymer solution was 20 wt.%. PVDF was dissolved in DMF in presence of heat by using a magnetic stirrer while TM powder was dispersed in Acetone in absence of heat by using an ultrasonic stirrer. These two solutions were then mixed for TM/PVDF nanocomposite fiber production. Pristine PVDF nanofibers were also electrospun as control samples. Produced nano-surfaces were analyzed under scanning electron microscopy (SEM), Fourier-transform Infrared Spectroscopy (FTIR), X-Ray Diffraction (XRD). Voltage generation capacities were investigated by recording the voltage outputs of samples under an applied rotational impact. The peak voltage produced by the TM doped PVDF nanocomposite fibers was higher than the PVDF nanofibers. © 2019, Kauno Technologijos Universitetas. All rights reserved.NKUBAP.06This work was supported by Scientific Research Projects Coordination Unit of Tekirdag Namik Kemal University. “Project number NKUBAP.06.GA.17.093

Elektro Lif çekim Yöntemi ıle Piezoelektrik Nanolif üretimi Ve Karakterizasyonu

NKUBAP.06.GA.17.093 nolu proje kapsamında gerçekleştirilmiş olan bu çalışmada PVDF polimeri turmalin nano kristalleri ile katkılandırılmıştır. Burada amaç, turmalin kristalinin PVDF polimerinin piezoelektrik özelliği üzerinde bir artışa neden olup olmadığını incelemektir. Bu nedenle turmalin katkılandırılmış PVDF polimerinin uygun çözücülerde çözdürülmesi sonucunda elde edilen polimer çözeltisi elektro lif çekim ünitesine beslenerek nano lif üretimi gerçekleştirilmiştir. Gerek çözelti hazırlanması sırasında kullanılacak çözücü cinsi ve miktarı gerekse elektro lif çekim esnasında uygulanacak besleme hızı, gerilim miktarı, iğne-toplayıcı arası mesafe gibi lif çekim ünitesi parametreleri, literatürün de yardımıyla denenerek tespit edilmiştir. Yapılan çalışmalar neticesinde en uygun parametreler belirlenerek üretimler bu doğrultuda gerçekleştirilmiştir. Bu proje kapsamında, PVDF homopolimeri ve farklı oranlarda turmalin nano kristalleri ile katkılandırılmış PVDF polimerleri DMF, DMAC, Aseton gibi çözücüler yardımıyla çözündürülmüştür. Hazırlanan polimer çözeltileri elektro lif çekim ünitesinden çekilerek nano yüzeyler elde edilmiştir. Üretilen nano yüzeyler SEM, FTIR ile analiz edilmiş ve aynı zamanda voltaj üretim kapasiteleri incelenmiştir. Hazırlanan numunelerin voltaj çıktıları osiloskop ile değerlendirildiIn this work, which was carried out within the scope of NKUBAP.06.GA.17.093 project, PVDF polymer was compounded with tourmaline nanocrystals. The aim of this work is to investigate whether tourmaline crystals cause an increase in the piezoelectric properties of PVDF. For this reason, nanofiber production was carried out by feeding the polymer solution, which was obtained by dissolving tourmaline-added PVDF polymer in suitable solvents, into the electrospining unit. The type and the amount of solvent to be used during the preparation of the polymer solution, electrospinnig parameters such as the feed rate, the amount of applied voltage and the distance between the needle and the collector were tried and determined with the help of literature. The most suitable parameters were determined as a result of trials and the productions were realized in this direction. Within this project, PVDF homopolymer and PVDF polymers compounded with tourmaline nanocrystals at different ratios were dissolved by the help of solvents such as DMF, DMAC, Acetone. The prepared polymer solutions were withdrawn from the electrospinning unit to obtain nano-surfaces. The produced nano-surfaces were analyzed with SEM, FTIR and their voltage generation capacities were investigated. Voltage outputs of the prepared samples were evaluated by using an oscilloscope

Comparative evaluation of cotton and polyester woven fabrics finished with nanoparticles water repellent materials

Akademik ve endüstriyel olarak, nanometre ölçeğinde üretim miktarında bir artış görülmektedir. Ayrıca günlük hayatta ve malzeme teknolojilerindeki ileri uygulamaların kullanım taleplerinde de büyüme söz konusu olmaktadır. Moleküler seviyedeki nano teknoloji, yüksek kopma mukavemeti, sağlamlık, yumuşak tutum, su iticilik, güç tutuşurluk, anti mikrobiyal özellikler gibi istenen tekstil karakteristiklerin geliştirilmesinde kullanılabilmektedir. Nano teknolojideki son gelişmeler, tekstil endüstrisinde büyük fırsatlar yaratmaktadır. Tekstil materyallerine hidrofobik karakter kazandırmak için yapılan işlemler birçok çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Diğer taraftan, nano partiküllü su itici materyallerle işlem görmüş kumaşların performanslarının değerlendirilmesi yeni bir konu olarak görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, su itici nano teknolojik bitim işlemlerinin araştırılması ve değerlendirilmesidir. Bu araştırmada ticari olarak kullanılan nano partiküllü su itici materyaller ile konvansiyonel su itici materyaller karşılaştırılmaktadır. Pamuk, polyester ve pamuk/polyester karışım kumaşlar kullanılmıştır. Numuneler iki farklı nano partiküllü kimyasal ile emdirildikten sonra termofiksaj işlemi yapılmıştır. Her tipte su iticilik maddesi ile işlem görmüş kumaşların yüzey özellikleri incelenmiştir. Kumaşların performanslarını ölçmek için sprey test cihazı ve hidrostatik test cihazı kullanılmış, ayrıca deneysel sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Deney sonuçları, nano partiküllü su iticilik maddeleriyle yapılan bitim işlemlerinin kumaşların su iticilik özelliklerini arttırdığını göstermektedir.There is an increasing amount of academic and industrial activity to produce multifunctional nanometre -scale containers and a growing demand for their use in sophisticated applications in the life and materials sciences. Nanotechnology at the molecular level can also be used to develop desired textile characteristics, such as high tensile strength, durability, soft hand, water repellent, fire retardant, antimicrobial properties and more alike. Recent advances in Nanotechnology have, indeed, created enormous opportunities and challenges for the textile industry, including the cotton industry. Treatment of textile materials in order to attain hydrophobic character has been the subject of many researches. On the other hand, finishing of fabrics with. Nano particles Water Repellent Materials and evaluation of quality performances of the resultant fabrics appear to be a receptive issue. The focus of this paper is, therefore, to investigate and evaluate applications of Nanotechnology finishing concerning water repellence

Farklı Takviye Malzemeleriyle Desteklenmiş Plastik Esaslı Hybrid Kompozit Malzemelerde Termal Şekil Değiştirme Ve Burkulma Davranışının İncelenmesi

Bu çalışmanın amacı tekstilesaslı takviye malzemelerinden üretilmiş hibrid kompozit malzemelerin termal şekil değiştirme ve termal burkulma davranışınıincelemektir. Çalışmada dokuma karbon elyaf takviyeli, dokuma aramid elyaf takviyeli ve kıvrımsız karbon elyaf (NCF) takviyeli vinlester epoksi reçine lamine kompozitler infüzyon yöntemiyle üretilmiştir. Çalışmada düşük katman sayıları için hibrid dizilişte ve farklı dizilişteki lamina kompozitlerde termal stabiliteve termal şekil değiştirme davranışı incelenmiştir. Öncelikle üretilmiş malzemelerden çekme numuneleri çıkartılarak mekanik karakterizasyon işlemi çekme testi yardımıyla gerçekleştirilmiştir.Daha sonra termal stabilite deneylerine geçilmiş kendi tasarladığımız bir termal kabin yardımıyla iki ucundan ankastre sabitlenmişlaminalar için testler yapılmıştır. Testlerden belirlenen burkulma sıcaklıklarından yola çıkarak laminaların termal uzama katsayıları belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar karışımlar kuralıyla belirlenmiş termal uzama katsayısı değerleriyle karşılaştırılmıştır. Termal burkulma mod şekillerini, termal uzama ve termal gerilme değerlerini belirlemek için deney koşullarına bağlı olarak bir sonlu elemanlar modeli tasarlanmış düşük katman sayıları için hibrid dizilişte ve farklı açısal dizilişteki lamina kompozitlerde termal burkulma , termal şekil değiştirme ve termal gerilme değerleri belirlenmiştir. Açılı yönlerden alınmış dokuma numunelerde termal burkulma yükü ve termal burkulma sıcaklığında oluşan gerilmeler düşük, şekil değiştirmeler yüksek bulunmuştur. Karbon yanında kevlar ile takviyelendirilmiş numunelerde kevların yüksek şekil değiştirme kabiliyetinden dolayı karbon elyafta oluşan hasar sonucunda çekme testi ve üç nokta eğilme testleri sonlanmıştır. Kevlar (Aramid) takviyeli numunelerde kevların düşük termal şekil değiştirme davranışı sebebiyle termal uzama değerleri daha düşük çıkmıştır. Çalışmada ayrıca termal çevrimin termal burkulma davranışına etkisi incelenmiş termal çevrim arttıkça burkulma sıcaklıklarının düştüğü tespit edilmiştir. Ayrıca numunelerde iç yapı incelendiğinde reçine elyaf arayüzeylerinde delaminayonlar ve bozulmalar gözlenmiştir.In this study it is aimed to study the thermal displacements and thermal buckling properties of textile fabric reinforcedhybrid composites. In the work carbon fabric, aramid fabric and NCF (Non-Crimp Fabric) reinforced vinlester epoxy composites were produced by vacuum infusion molding. The thermal stability study was performed for relatively thin composites and for different lay up compositions. First of all mechanical characterisation of composite specimens were done by using tensile test. Then thermal stability of composite beam specimens restraint from opposite edges were studied by predesigned thermal cabine. Thermal expansion coefficients were determined from thermal stability tests.The results were compared with rule of mixture thermal expansion results. Finite element modelling technique was used for determination of thermal buckling mode shapes, thermal displacements and thermal stresses of hybrid composites tested in experiments.Thermal buckling loads and thermal stresses of composite specimens at shear angle directions were found lower where as thermal strains were higher than the other specimens. The carbon fabric dominated failure at hybrid composites was observed at tensile and three bending tests beceuse of higher strain capabilities of aramid fabrics. Thermal displacement of kevlar fabric reinforced hybrid composites were found lower than the other composites beceuse of the lower thermal expansion coefficient of kevlar fabrics. In our work the effect of thermal cycling on thermal buckling temperature was also studied. The thermal buckling temperature was lowered by increasing thermal cycle. It was also found that the delaminations at resin fiber interface were observed as a result of thermal cycling

Synthesis and characterization of Fe3O4@Cs@Ag nanocomposite and its use in the production of magnetic and antibacterial nanofibrous membranes

Electrospinning is a promising technique to produce polymeric as well as metal oxide nanofibers in diverse domains. In this work, different weight ratios (5%, 7.5% and 10%) of Fe3O4@Cs@Ag magnetic nanoparticles were added in PVP (polyvinylpyrrolidone) polymer and fabricated via electrospinning method to produce magnetic nanofibers (MNFs). Structural, magnetic, morphological, spectroscopic and thermal properties of produced nanofibers were characterized. Furtheremore, antibacterial effects of Fe3O4@Cs@Ag nanofibrous membrane was investigated. Obtained SEM images showed that produced nanofibers were uniform and defect free. Moreover, crystallinity and magnetic moment of fibers was tested by using X-ray diffraction and a vibrating sample magnetometer. The results showed that produced nanofibrous membranes exhibited good antibacterial activity versus Staphylococcus aureus, Bacillus subtilis, Enterococcus faecalis, Escherichia coli, Proteus mirabilis and Pseudomonas aeruginosa. © 2020National Science Foundation, NSF; Directorate for Mathematical and Physical Sciences, MPS: 1726617This work was supported in part by Scientific Research Unit of Nam?k Kemal University within NKUBAP.06.GA.19.195 coded project. Magnetic Characterization at Virginia Commonwealth University was partially supported by National Science Foundation, Award Number: 1726617.This work was supported in part by Scientific Research Unit of Namık Kemal University within NKUBAP.06.GA.19.195 coded project. Magnetic Characterization at Virginia Commonwealth University was partially supported by National Science Foundation , Award Number: 1726617

Türkiye’ de üretilen erkek çoraplarının incelenmesi

Bu tezde Türkiye'de erkek çorap üretiminin tarihsel gelişimi, üretim şekilleri, üretilen çorapların son kullanım özellikleri ve kalite açısından standartlara uygunluğu incelenmiştir. Tezde, materyal seçimi toplumun çeşitli kesimlerinden erkeklere yapılan anket çalışması sonucunda, piyasada en çok satılan çorap markalarının belirlenip, satın alınmasıyla gerçekleştirilmiştir. Asker ve erkek çoraplarının standartlar dahilinde belirlenmiş olan, fiziksel ve kimyasal son kullanım özellikleri, kalite ve ayak konforu açısından gerekli testler yapılarak incelenmiştir. İnceleme sonuçları tablo ve grafikler halinde verilmiştir.Elde edilen bilgiler sonucunda, çorapların, üretim, kalite, son kullanım uygunluğu ve standartlar hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. ABSTRACT In this thesis, the historical development of Turkish men socks production, type of production, the end-usesproperties of produced socks and their matching to quality standarts have been analysed. The choise of material using for this thesis is required the questionaries asked to several men in several districts, being searched the best-seller socks brands and being bought several socks- brands as samples. The pyschical and chemical end-uses properties of men and military socks which are declared into standarts are analysed by making tests requiredfor quality and foot comfort. The results has been shown by graphics and tables. According to the results available, there has been values a bout production,quality, end-uses properties and standarts

Investigation of Thermal Conductivity and Sound Absorption Properties of Rice Straw Fiber/Polylactic Acid Biocomposite Material

In the last decade, there has been an increasing trend in the use of agricultural wastes as reinforcements for high value-added composite materials as an ecological approach. In our previous study, a nonwoven fabric was produced from rice straw fibers. In this study, the previously obtained nonwoven reinforcement material and the polylactic acid (PLA) in granule form are used in the hot press process to produce new single- and double-layered biocomposite materials. The characterization of the obtained composite materials is made using Scanning Electron Microscope (SEM), Fourier-Transform Infra-red Spectroscopy (FTIR), and Differential Scanning Calorimetry (DSC) instrumental methods. The thermal conductivity and sound absorption properties of the materials are also investigated. The double-layer composite material has the highest sound absorption coefficient value, which is almost 0.99 while the single-layer material's is around 0.34. According to the thermal conductivity measurement results, the thermal conductivity of the single-layer composite material is 0.02564 W/m.K and that of the nonwoven material produced with rice straw which is 0.01618 W/m.K. The thermal conductivity of the single-layer composite material is approximately 50% higher than that of the nonwoven material. The single-layer composite material can be preferred in industrial insulation applications since the material with a low thermal conductivity coefficient is the best choice for thermal insulation purposes.Trakya University Scientific Research Projects Unit [2017/221]This work was supported by the Trakya University Scientific Research Projects Unit [2017/221]

Türkiye’ de üretilen erkek çoraplarının incelenmesi

ÖZETBu tezde Türkiye'de erkek çorap üretiminin tarihsel gelişimi, üretim şekilleri, üretilen çorapların son kullanım özellikleri ve kalite açısından standartlara uygunluğu incelenmiştir.Tezde, materyal seçimi toplumun çeşitli kesimlerinden erkeklere yapılan anket çalışması sonucunda, piyasada en çok satılan çorap markalarının belirlenip, satın alınmasıyla gerçekleştirilmiştir.Asker ve erkek çoraplarının standartlar dahilinde belirlenmiş olan, fiziksel ve kimyasal son kullanım özellikleri, kalite ve ayak konforu açısından gerekli testler yapılarak incelenmiştir.İnceleme sonuçları tablo ve grafikler halinde verilmiştir.Elde edilen bilgiler sonucunda, çorapların, üretim, kalite, son kullanım uygunluğu ve standartlar hakkında değerlendirmeler yapılmıştır.ABSTRACTIn this thesis, the historical development of Turkish men socks production, type of production, the end-usesproperties of produced socks and their matching to quality standarts have been analysed.The choise of material using for this thesis is required the questionaries asked to several men in several districts, being searched the best-seller socks brands and being bought several socks- brands as samples.The pyschical and chemical end-uses properties of men and military socks which are declared into standarts are analysed by making tests requiredfor quality and foot comfort.The results has been shown by graphics and tables. According to the results available, there has been values a bout production,quality, end-uses properties and standarts

Aloe vera jel katılımının biyopolimer karışımlarından üretilmiş nanokompozitin mekaniksel ve termal özelliklerine etkileri

ÖZETALOE VERA JEL KATIMLININ BİYOPOLİMER KARIŞIMLARINDAN ÜRETİLMİŞ NANOKOMPOZİTİN MEKANİKSEL VE TERMAL ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİBu çalışmada, birinci aşamada, poli-L-laktik asid ve PLGA (poli-L-laktid-co-glikolid) 50:50 ve (75:25) kopolimerleri ile Aloe vera jel/Polivinilalkol (PVA) biyopolimer karışımlarından elektro eğirme ile nano lif olarak elde edilmiş iki tabakalı nanobiyokompozit malzeme elde edilmiştir. İkinci aşamada elde edilen malzemelere, mekaniksel ve termal karakterizasyon yapılmıştır. Üçüncü aşamada ise belirli oranlarda malzemeye eklenen Aloe Vera Jel katılım miktarının yapıya kattığı özellikler, karekterizasyon verileri üzerinden yorumlanmıştır. Nanokompozit üretiminde PLLA, PLGA (50:50), PLGA (75:25) biyopolimerleri, CH3Cl/DMF (80:20) karışımı çözücü içerisde, ağırlıkça %10’luk homojen çözelti haline getirilmiştir. Üst katman olarak kullanılacak PVA/AVG çözeltileri ise 95:5, 90:10, 80:20 oranlarında ultrason karıştırıcıda karıştırılarak homojenize edilmiştir. Bu karışımda, %12’lik ağırlıkça PVA polimerinin suda çözünmesi sağlanmış, üzerine 0.5, 1, 2 ml olmak üzere Aloe vera bitki özü eklenerek toplam 10 mililitreye tamamlanmıştır. Elde edilen çözeltilerden, elektroeğirme işlemi ile nanokompozit yapılar oluşturulmuştur. Bu numunelere, Mukavemet, DSC, FT-IR, XRD ve Temas açısı ölçümü analizi yapılarak, karakterize edilmiş ve AVG katılımının nanokompozit yapıya etkileri incelenmiştir.ABSTRACTTHE EFFECTS OF NANOCOMPOSITE PRODUCED FROM BIOPOLYMER BLENDS WITH ALOE VERA GEL ADDITION ON ITS MECHANICAL AND THERMAL PROPERTIESIn this study, in the first place, mechanical and thermal characterization of the bi-layer nanobiocomposite material which is gained as nano fiber via electrospinning of polilactic acid, copolymers and Aloe Vera Jel/PVA biopolymer blend is done. In the second place, the features of Aloe Vera Gel addition amount added to the material at certain proportions is analysed. In the production of nanocomposite, PLLA, PLGA (50.50), PLGA (75:25) biopolymers are uniformly solved in CH3CI/DMF (80:20) mixture solvents in 10 %by weight. The PVA/AVG solutions to be used in the upper layer is homogenized by blending in the ultrasonic agitation in proportions of 95:5 90:10, 80:20. In this solution, PVA by weight 12%is solved in water, and Aloe Vera is completed to 10 ml as 0.5, and 2,2 ml. From the solutions gained, nanocomposite structures are formed by electro spinning process. Tensile test, DSC, FT-IR, XRD and contact angle measurement analyses are done on these samples and characterized. The effects of AVG addition to nanocomposit structure is studied

Yuvarlak örme kumaş hatalarinin kontrol kartlariyla i?stati?sti?ksel anali?zi?]

One of the main objectives of all sectors of production nowadays is to increase the production quality. Quality control practices are an activity performed by fabric producers at the end of each production process. In this study, fabric defects were analyzed by using control charts in a textile factory which produces knitted fabric by 10 circular knitting machines in total. First, fabric defect classification was performed, then defects which were out of the control limits were determined for both machine and defect types using the statistical quality control methods (traditional and Laney) u-control chart. Fabric defect causes have been investigated and suggestions have been given to minimize those defects. © 2012 Journal of Textiles and Engineer.Günümüzde üretim yapan tüm sektörlerin temel hedeflerinden biri üretim kalitesini arttirmaktir. Kalite kontrol uygulamalari, özellikle kumaş üreticilerinin her ürün çiktisinda gerçeklestirdiği bir faaliyettir. Bu çalismada da, toplamda 10 adet yuvarlak örme makinesi ile kumaş üretimi yapan bir tekstil isletmesinde, kumaş hatalari kontrol kartlari kullan ilarak analiz edilmiştir. öncelikle kumaş hata siniflandirilmasi gerçekleştirilmis, ardindan istatistiksel kalite kontrol yöntemlerinden (geleneksel ve Laney) u-kontrol karti kullanilarak hem makine hem de hata tipleri açisindan kontrol limitleri disindaki hatalar tespit edilmiştir. Kumas hatasi nedenleri arastir ilarak hatalar in minimize edilmesi için gerekli öneriler verilmiştir. © 2012 Journal of Textiles and Engineer