10 research outputs found

    Kuros’lar: İkonografileri Üzerine Bir Tartışma

    No full text
    The kouros type of a standing nude youth, generally broad-shouldered and narrow waisted, standing erect in a frontal pose, one leg, usually the left, advanced, the weight evenly distributed, the arms hanging by the sides, the hands either clenched or, more rarely, laid flat against the thighs. That the kouros type derived inspiration from Egypt, in the second half of the seventh century B.C. What about was the meaning of this type in Greek Culture? It used to be assumed that every statue in this primitive scheme repsesented Apollo. But that all kouroi do not represent Apollo is also certain. Many have been discovered in cemeteries where they must have served as tombstones representing human beings. Also, the type was used in archaic times for victories in the olympic games and heros on the acropolis at Athens. Dressed type kouroi, from Ionia, must be represent a aristocrat persons. A large number of kouroi have beeen found not in sanctuaries of Apollo, but in those of other deites, for instance, in the precinct of Poseidon at Sounion, and the temenos of Hera at Samos. Because of the fact that all kouroi do not repsesent Apollo. In my opinion, they were offered as a gift to that gods. Especially, the kouroi which were found in sanctuaries of gods, involved with human sacriface of earlier times. Lastly It is clear, that the kouros type was not Apollo but was a favourite expression of the early Greek sculptor, with a variety of meanings. It may represent a victorious athlete, a hero, a aristocrat, a youth who died before his time or a offer/sacriface for the gods.Kuros’lar, geniş omuzlu, ince belli, genellikle sol olmak üzere bir bacakları önde, vücut ağırlıkları bu bacaklara eşit olarak dağıtılmış, kolları yanlardan serbest olarak sarkıtılmış, elleri açık ve vücuda yapı- şık, ayakta frontal bir pozisyonda betimlenen, mermerden çıplak erkek heykelleridir. Bu tipler İ.Ö. VII. yüzyılın ikinci yarısında Mısır etkisiyle ortaya çıkmışlardır. Peki, Hellen kültüründe bu heykellerin anlamları nedir? İlk zamanlar bu heykellerin Apollon’u temsil ettiği düşünülmüştür. Fakat kuros’ların Apollon’u temsil etmedikleri bellidir. Mezarlıklarda bulunmuş olanları, mezar stelleri gibi kullanılmışlardır. Atina akropolisi’nde bulunanlar, olimpiyat galipleri ve kahramanları temsil eder. Ionia’da bulunan giyimli tipler, aristokrat kişileri temsil ediyor olmalıdır. Poseidon ve Hera gibi tanrı ve tanrıçaların kutsal alanlarında da yoğun olarak bulunmuş olan kuros’lar, bunların Apollon’u temsil etmediğinin bir başka göstergesidir. Bizim düşüncemize göre kutsal alanlarda bulunan kuros’lar, tanrılara sunulmuş hediyelerdir. Bu durum daha erken dönemlerde, tanrılara yapılan insan kurbanlarının değiştirilmiş bir şeklini yansıtıyor olmalıdır. Sonuç olarak Apollon’u temsil etmedikleri belli olan, Hellen heykeltraşlığının bu en erken örnekleri, buluntu yerlerine göre, galip bir atleti, bir kahramanı, bir aristokratı, zamanından önce ölmüş bir kişiyi ya da bedel olarak tanrılara kurban edilmiş bir bireyi temsil ediyor olmalıdır

    M. Ö. birinci bin yılda nekrolojik eserler ışığında Batı Anadolu'da ölüm ikonografisi

    No full text
    Beliefs and thoughts of death and afterlife, have been reflected on the graves by Western Anatolian civilizations from 1st Millennium B.C. These reflections have been categorized into 8 titles, being, Kline, War, Hunt, Prosession, Funeral, Sports, Mythologic-Unique and Other Settings, and have been examined within this categorization. Our work; `Death Iconography in Western Anatolia in 1st Millennium B.C.? aimed to appoint the roots of these reflection types, their motives and connections to the afterlife. Regarding our subject, numerous grave structure in Bithynia, Troas, Mysia, Aiolis, Ionia, Lydia, Karia and Lykia have been studied. Throughout the studies, iconographic analysis was used to render the reflections on the graves. During the analysis, religious beliefs, socio-cultural life and mythos of Nigh East, Egypt, Hittite, Persia and Hellene have been considered. As being the outcome of these studies, there was a common strong belief in Western Anatolian civilizations of 1st millennium B.C., death is not the end and human soul is to be departed to another realm and carry out its existence. The most important common feature in this belief was that, for those who are dead in this World, should embrace or to be with their loved ones in the afterlife. Happy and eternal afterlife has had a bond with personality. It was evident that, while men have been glorified with their bravery, wisdom and nobility, women have been glorified with their maternal abilities, being a good wife, nobility and chastity. These personalities have been reflected on graves in various types: aim was to help human soul to depart to a happy afterlife and to be always remembered in this world.Ölüm? ve ?Öteki Dünya? ile ilgili düşünce ve inanışlar, M.Ö. I. Bin yılda yaşamış Batı Anadolu toplumları tarafından mezarları üzerine çeşitli şekillerde yansıtılmıştır. Bu yansıtılma biçimleri, tarafımızdan Kline, Savaş, Av, Prosesyon, Cenaze merasimi, Spor, Mitolojik-Ünik ve Diğer sahneler olarak sekiz ana bölüme ayrılarak incelenmiştir. ?M.Ö. I. Bin Yılda Nekrolojik Eserler Işığında Batı Anadolu'da Ölüm İkonografisi? adlı çalışmamız, genel olarak bu yansıtılma biçimlerinin kökenleri, nedenleri ve öte dünya inançları ile olan bağlantılarının saptanması ile ilgilidir. Konu ile ilgili olarak, Bithynia, Troas, Mysia, Aiolis, Ionia, Lydia, Karia ve Lykia'da bulunan birçok mezar yapısı üzerinde çalışılmıştır. Bu çalışma, mezarların üzerinde betimlenmiş çeşitli sahnelerin ikonografik olarak analiz edilmesi şeklinde olmuştur. Bu analizler yapılırken, Yakındoğu, Mısır, Hitit, Pers ve Hellen dini inanışları, sosyo-kültürel yaşamları ve mitosları dikkate alınmıştır. Ortaya çıkan sonuç, M.Ö. I. Bin yılda Batı Anadolu'da yaşamış toplumların, ortak bir şekilde ölümün bir son olmadığı ve ölümden sonra da insan ruhunun başka bir mekanda yaşamını devam ettirdiğine dair inancı son derece güçlü bir biçimde benimsemiş olduklarıdır. Bu ortak inançtaki en önemli olgulardan biri, öte dünyada, ölenlerin sevdiklerine kavuşması ya da sevdikleri ile beraber olmasıdır. Mutlu ve sonsuz bir öte dünya yaşamına kavuşabilmek ise, kişilerin bireysel özellikleri ile ilgili görülmüştür. Ölen erkekler genel olarak kahramanlıkları, bilgelikleri ve soylulukları ile yüceltilmiştir. Kadınların ise, anaçlıkları, iyi eş olmaları, soylulukları ve iffetleri ile yüceltildiği görülebilmektedir. Ölü bireylerin bu kişilik özellikleri, mezarları üzerine çeşitli biçimlerde yansıtılmıştır. Amaç, onların bu özellikleri ile mutlu bir öte dünyaya yolcu edilmesi ve onların bu dünyada unutulmaz kılınmasıdı

    M.Ö. I. bin yılda nekrolojik eserler ışığında Batı Anadolu'da ölüm ikonografisi

    No full text
    Ölüm" ve "Öteki Dünya" ile ilgili düşünce ve inanışlar, M.Ö. I. Bin yılda yaşamış Batı Anadolu toplumları tarafından mezarları üzerine çeşitli şekillerde yansıtılmıştır. Bu yansıtılma biçimleri, tarafımızdan Kline, Savaş, Av, Prosesyon, Cenaze merasimi, Spor, Mitolojik-Ünik ve Diğer sahneler olarak sekiz ana bölüme ayrılarak incelenmiştir. "M.Ö. I. Bin Yılda Nekrolojik Eserler Işığında Batı Anadolu'da Ölüm İkonografisi" adlı çalışmamız, genel olarak bu yansıtılma biçimlerinin kökenleri, nedenleri ve öte dünya inançları ile olan bağlantılarının saptanması ile ilgilidir. Konu ile ilgili olarak, Bithynia, Troas, Mysia, Aiolis, Ionia, Lydia, Karia ve Lykia'da bulunan birçok mezar yapısı üzerinde çalışılmıştır. Bu çalışma, mezarların üzerinde betimlenmiş çeşitli sahnelerin ikonografik olarak analiz edilmesi şeklinde olmuştur. Bu analizler yapılırken, Yakındoğu, Mısır, Hitit, Pers ve Hellen dini inanışları, sosyo-kültürel yaşamları ve mitosları dikkate alınmıştır. Ortaya çıkan sonuç, M.Ö. I. Bin yılda Batı Anadolu'da yaşamış toplumların, ortak bir şekilde ölümün bir son olmadığı ve ölümden sonra da insan ruhunun başka bir mekanda yaşamını devam ettirdiğine dair inancı son derece güçlü bir biçimde benimsemiş olduklarıdır. Bu ortak inançtaki en önemli olgulardan biri, öte dünyada, ölenlerin sevdiklerine kavuşması ya da sevdikleri ile beraber olmasıdır. Mutlu ve sonsuz bir öte dünya yaşamına kavuşabilmek ise, kişilerin bireysel özellikleri ile ilgili görülmüştür. Ölen erkekler genel olarak kahramanlıkları, bilgelikleri ve soylulukları ile yüceltilmiştir. Kadınların ise, anaçlıkları, iyi eş olmaları, soylulukları ve iffetleri ile yüceltildiği görülebilmektedir. Ölü bireylerin bu kişilik özellikleri, mezarları üzerine çeşitli biçimlerde yansıtılmıştır. Amaç, onların bu özellikleri ile mutlu bir öte dünyaya yolcu edilmesi ve onların bu dünyada unutulmaz kılınmasıdır
    corecore