30 research outputs found
Geç Osmanlı Döneminde Batılılaşma Ekseninde Beden Eğitimi ve Spor
Bu çalışmada OsmanlıDevletinde, Geç Osmanlıdöneminden, Cumhuriyetin ilanın kadar geçen süreç içerisinde gerçekleştirilmeye çalışılmışBatılılaşma hareketleri, bu hareketlerin spor ve spor eğitimi alanına yansımalarıve dönemin spor kültürünün incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada verilerin toplanmasıamacıyla “alan yazın taraması” yapılmıştır. Bu amaçla çeşitli kütüphanelerde, dergilerde ve kurumlarda bu döneme ilişkin kaynaklar taranmışve buradan elde edilen veriler çalışmada kullanılmıştır. “Çağdaşlaşma” adına olumlu adımların atıldığıTanzimat dönemiyle birlikte, Osmanlıda askeri alan dışında edebiyat, siyaset, sosyal yaşantı, eğitim, devlet hukuku ve devlet kuruluşlarında olduğu gibi “spor ve spor eğitimi" alanında da ilk kez Batıdakine benzer reformlar gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu dönemde ilk kez 1863 Mekteb-i Hayriye’de Avrupai tarzda gerçekleştirilen cimnastik etkinlikleri Riyazat-ıbedeniye” adıaltında ders programına dahil edilmiştir. Aynıdönemde Osmanlıtopraklarında yaşayan azınlıklar ve yurt dışından ülkeye gelmişolan yabancıuyruklu ailelerin çabalarıile futbol, tenis ve basketbol gibi spor dallarında faaliyetler gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Osmanlıdevletinde ilk kez batılıanlamda spor faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla 1872 yılında spor kulübü The Imperid Yatching and Boating Club kurulmuştur. Bu dönemin beraberinde getirdiği bir başka gelişmenin de, ilk kulüpleşme çalışmalarının yabancılar tarafından gerçekleştirilmeye başlanmışolmasıdır. OsmanlıDevleti resmi olarak ilk kez 1912 yılında Stockholm’de düzenlenen Olimpiyat oyunlarında temsil edilmiştir. 1906 yılında Atina’da düzenlenen ara olimpiyatlarda ve 1908 yılında Londra’da düzenlenen oyunlarda da OsmanlıDevleti sporcularının müsabakalara katıldığına ilişkin belgelerin bulunduğu ifade edilmektedir.Toplumların spor tarihlerinin ve spor kültürlerinin incelenmesi, onların bugünkü durumlarınıaçıklayabilmede önemli bir rol oynayacağıdüşünülmektedir. Ayrıca, geçmişte hangi sporların gelişmişolduğu, sporun örgütlenme ve kurumsallaşma göstergelerinin neler olduğu, sporun işlevlerinin neler olduğu sorularına verilecek yanıtlar spor vasıtasıyla kültürümüz hakkında fikir sahibi olmamıza yardımcı olacaktır
A Qualitative Study on E-Sports Players’ Leadership Perceptions Regarding Their Team Coaches
Having emerged following the professionalization of digital gaming, e-sports has created its ecosystem and become a large-scale industry itself. Teams involved in this industry experience a social environment just like in other organizational structures. As e-sports is a relatively newer branch when compared to other sports branches, leadership in e-sports is not a commonly studied topic in the literature. Therefore, the aim of this study is to explore leadership perceptions of e-sports players in a comprehensive way. A team coach is often considered the leader in e-sports. The study was designed according to the principles of phenomenology, which is a qualitative research method. The semi-structured interview form developed by the researchers was used as the data collection instrument. The interviews were conducted with a group of e-sports players who met the predetermined criteria for participation in the study. The data was analyzed by using the content analysis method. First, the codes were determined, and later, the categories, and finally, the themes were identified out of these categories. Accordingly, it was found that leadership in e-sports is perceived under five themes: physical characteristics, personality traits, professional qualifications, technical skills, and management skills. Finally, it can be concluded that leadership in e-sports is quite similar to leadership in other traditional sports in many ways. However, the study showed that it has unique characteristics that need studying within the framework of the digital age and technological advancements
The Historical Adventure of Anatomy of the Heart
Medicine has existed with humanity and it is an indispensable element of human life. Throughout history, the heart has been believed to possess an important function in the body. Our aim historical development of the heart is evaluate in terms of the anatomical developments. In the ancient civilizations, it was demonstrated that there were both blood and the air in the vessels in the body. Moreover, the heart beats have been mentioned. In ancient Greece, it was identified that the arteries and veins had different functions. In Alexandria Medical School were discussed the tricuspid valve and its functions. According to Galen some blood from the right ventricle to the left ventricle transfers via pores found in the septum. This theory domiated Western medicine until 17th centruy due to “strict obedience to authority”. Avicenna, as the successor of Galen has been recognized. Ibn al-Nafis unlike Galen and Avicenna clearly described that blood came from the right heart to the lungs and mixed there with air and then returned to the left heart. Ibn al-Nafis discovery of pulmonary circulation in 13th centruy. In the historical process, the first study subject were about anatomical and physiological structures of the heart. Then the process have included all stages form determination of blood groups to a heart transplant
The Historical Adventure of Anatomy of the Heart
Tıp, insanlıkla birlikte varlığını sürdüren ve insan hayatının vazgeçilmez bir unsurudur. Tarih boyunca kalbin vücutta önemli bir fonksiyonu olduğuna inanılmıştır. Amacımız, tarih boyunca vücutta önemli bir fonksiyonu olduğu inanılan kalbin tarihsel gelişimini, anatomik gelişmeler açıdan değerlendirmektir. Eski uygarlıklarda damarlarda sadece kan değil aynı zamanda havanın olduğu kabul ediliyordu. Bu döneme ait eserlerde kalp atışlarından da bahsedilmektedir. Antik Yunan döneminde arterler ile venlerin farklı yapılar olduğu tespit edilmiştir. İskenderiye Tıp Okulunda kalbin bir pompa gibi çalıştığından, trikuspid kapak ve fonksiyonlarından bahsedilmiştir. Roma dönemi bilginlerinden Galen yaptığı çalışmalar sonucunda kanın ventriküller arası bölmeden geçiş yaptığını ileri sürmüştür. Bu görüş “otoriteye koşulsuz bağlılık” düşüncesi nedeniyle, 17. yy’a kadar varlığını devam ettirmiştir. İbn Sînâ, Galen’in halefi olarak kabul edilmiştir. İbn ün-Nefis yaptığı araştırmalar sonucunda Galen ve İbn Sina’nın aksine ventriküller arası bölmeden geçişin olmadığını belirtir. Ayrıca İbn ün-Nefis 13. yy da küçük pulmoner dolaşımı keşfetmiştir. 1500’lü yıllardan itibaren kan dolaşım sisteminden, koroner damarlardan, kalp kapakçıklarından ve kılcal damarlardan bahsedilmiştir. Tarihsel süreçte kalbin anatomik yapısı ve çalışma sisteminin tespiti ilk çalışma konuları olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha sonra ki süreç kan gruplarının tespitinden kalp naklinin gerçekleştirilmesine kadar ki aşamaları içermektedir.Medicine has existed with humanity and it is an indispensable element of human life. Throughout history, the heart has been believed to possess an important function in the body. Our aim historical development of the heart is evaluate in terms of the anatomical developments. In the ancient civilizations, it was demonstrated that there were both blood and the air in the vessels in the body. Moreover, the heart beats have been mentioned. In ancient Greece, it was identified that the arteries and veins had different functions. In Alexandria Medical School were discussed the tricuspid valve and its functions. According to Galen some blood from the right ventricle to the left ventricle transfers via pores found in the septum. This theory domiated Western medicine until 17th centruy due to “strict obedience to authority”. Avicenna, as the successor of Galen has been recognized. Ibn al-Nafis unlike Galen and Avicenna clearly described that blood came from the right heart to the lungs and mixed there with air and then returned to the left heart. Ibn al-Nafis discovery of pulmonary circulation in 13th centruy. In the historical process, the first study subject were about anatomical and physiological structures of the heart. Then the process have included all stages form determination of blood groups to a heart transplant
İlköğretim okulu müdürlerinin öğretim liderliği davranışları(Adana il merkezi örneği)
TEZ4338Tez (Yüksek Lisans)m-Çukurova Üniversitesi, Adana, 2002.Kaynakça (s. 83-86) var.viii, 96 s. ; 30 cm.
Hidrojen yakıtlı motor teknolojisi
Sanayi devriminin lokomotifi rolünü üstlenmiş olan fosil yakıtlar (petrol, kömür) ve devamı olan doğal gaz rezervleri sınırlıdır. Aynı zamanda çevre problemlerinde de en büyük etmenlerdendir. Tüm bu nedenler, alternatif yakıt ya da kaynaklara gereksinimi ortaya çıkarmıştır. Hidrojen bu alternatiflerden olmaya aday; sınırsız, temiz ve verimli bir yakıttır. Diğer alternatif enerji kaynaklarının depo edilme sürecinde taşıyıcı rolü üstlenebilecektir. Bu çalışmada hidrojen yakıtlı motorteknolojisinin tanıtılması amaçlanmıştır. Hidrojenin direkt olarak içten yanmalı motorda kullanımı ve bunun motor performansına etkileri incelenmiştir. Yeni bir enerji dönüşüm sistemi olan ve yakıt kimyasal enerjisinin direkt elektriğe dönüşümünü sağlayan yakıt pilinin yapısı, çeşitleri, çalışma prensibi araştırılmıştır. Yakıt pili teknolojisi ile hareket eden taşıt sistemi ve sistem üniteleri incelenmiştir.Fossil fuels, (oil, coal) playing a role of industrial revolution's locomotive and natural gas are restricted with their sources. They are also great factors of the environmental problems. All these reasons require alternative fuels or sources. Hydrogen fuel is a candidate for one of them which is unlimited, clean, efficient. It may play a role as canier for storing the other alternative energy sources. In this study, it is aimed to introduce the hydrogen fueled engine technology. Hydrogen usage directly in the internal combustion engines and its effects of the engine performance are investigated. Fuel cell that is a now energy conversion system and directly converts the chemical energy to electrical are examined based on structural, kind and working principal. Vehicle system working fuel cell technology and system units are studied
Numerical evaluation of an autofrettaged thick-walled cylinder under dynamically applied axially non-uniform internal service pressure distribution
A dynamical moving pressure structural numerical calculation model using the internal ballistics calculation pressure-time results was constituted and the vicinity of the internal ballistics and quasi-internal ballistics structural model was checked. The Von Mises stresses obtained by the dynamical structural numerical model calculations and the Von Mises stresses calculated from the shot test strain measurements were compared. The difference for the worse case was 20% and for the best case was 0.1%. Furthermore, the model gave better agreement for the higher charge masses. The numerical structural quasi-internal ballistics computation model created was verified for the top charge mass which represents the highest stress condition and used in a gun barrel design. Keywords: Gun tube design, Thick wall cylinder, Residual stress, Internal ballistics, Service pressure, Wall thickness, Numerical modeling of internal ballistic
Performance maps of a diesel engine
This paper suggests a mechanism for determining the constant specific-fuel consumption curves of a diesel engine using artificial neural-networks (ANNs). In addition, fuel-air equivalence ratio and exhaust temperature values have been predicted with the ANN. To train the ANN, experimental results have been used, performed for three cooling-water temperatures 70, 80, 90, and 100 °C for the engine powers ranging from 1000 to 2300 - for six different powers of 75-450 kW with incremental steps of 75 kW. In the network, the back-propagation learning algorithm with two different variants, single hidden-layer, and logistic sigmoid transfer function have been used. Cooling water-temperature, engine speed and engine power have been used as the input layer, while the exhaust temperature, break specific-fuel consumption (BSFC, g/kWh) and fuel-air equivalence ratio (FAR) have also been used separately as the output layer. It is shown that R2 values are about 0.99 for the training and test data; RMS values are smaller than 0.03; and mean errors are smaller than 5.5% for the test data.Artificial neural-network Performance maps Fuel-air equivalence ratio Diesel engine
Determination of centrifugal pump bearing health through vibration analysis
Bu makale çalışmasında titreşim analizine dayalı kestirimci bakım tekniğinin işleyişi kısaca ele alınmış ve tekniğin gerçek bir sistemde yapılan uygulaması sunulmuştur. Bir santrifüj pompanın rulmanlarının çalışabilirliği titreşim analizi yardımıyla incelenmiştir. Rulman titreşimlerinde görülen titreşim genlik artışlarından dolayı pompa rulmanları değiştirilmiş ve rulmanların tahmin edildiği gibi ömürlerini tamamlamak üzere olduğu belirlenmiştir. Yeni rulmanların takılmasından sonra titreşim seviyesinde gözle görülür bir düşüş meydana gelmiştir.Vibration based condition monitoring is briefly desaribed in this paper and a case study is given in order to show the application of the technique. Determination of the health of bearings which are installed in a centrifugal pump is investigated. The increase in the vibration level has indicated that the bearings are about to fail and they are replaced. It is observed that the bearings were on the rank of fail. The vibration level is observed to be relatively low after replacement