87 research outputs found

    ARITMA ÇAMURLARININ TOPRAKLAŞTIRILMASININ UYGULANABİLİRLİĞİ VE MALİYET ANALİZİ

    Get PDF
    Günümüzde arıtma çamurlarının bertarafı çözülmesi gereken en önemli sorunlarından biridir. Arıtma çamurunun yeni ürünlere dönüştürülerek kullanılabilir hale getirilmesi oldukça önemli bir bertaraf alternatifi olacaktır. Bu çalışmada, arıtma çamurunun topraklaştırma yöntemi ile yeni ürünlere dönüştürülmesinin uygulanabilirliği incelenmiştir. Çamurun ve hacim artırıcı malzemelerin miktarları (girdi malzemeleri) dikkate alınarak farklı alternatifler öngörülmüştür. Topraklaştırma işleminin uygulanması durumunda gerekli ilk yatırım maliyetleri hesaplanmıştır. Ayrıca işletme maliyetleri ile birlikte her bir alternatif için elde edilecek ürünlerin birim başına maliyetleri de hesaplanmıştır

    WATER QUALITY MONITORING OF SİVAS 4 EYLÜL DAM AND SIDESTREAMS

    Get PDF
    Bu makalede, Sivas kentinin içme suyu ihtiyacını karşılamak üzere yapılmış olan 4 Eylül Barajı ve barajı besleyen derelerin su kaliteleri değerlendirilmiştir. Baraj göl alanından ve barajı besleyen derelerden kurak ve yağışlı dönemlerde numuneler alınarak kimyasal ve bakteriyolojik analizleri yapılmıştır. Bu analizler sonucunda kaynaklarda herhangi bir ağır metale rastlanmamıştır. Ancak bakteriyolojik açıdan bir kirliliğin olduğu tespit edilmiştir. Organik madde miktarı ise yağışlı ve kurak dönem numunelerinde farklılıklar göstermiştir. Kurak dönemde derelerde sadece baz akım ölçülebilirken, yağışlı dönemde derelerin debisi yağış ve sellenme ile gelen sularla artmaktadır. Bu sırada yüzeyden taşınan organik maddeler derelere gelmekte ve organik madde miktarlarında artışa neden olmaktadır. Sertlik parametresine bakıldığı zaman ise barajı besleyen derelerin sertliklerinin baraj göl alanından daha yüksek olduğu görülmektedir. Baraj göl alanına kurak dönemde debisi düşük, sertliği daha yüksek olan su girişi olmaktadır. Ancak yağışlı dönemde baraj göl alanına debisi yüksek ve yağışlarla beslendiği için sertliği daha düşük su girişi olmaktadır. Dolayısıyla karışımın meydana geldiği göl alanındaki suyun sertliği, barajı besleyen derelerden alınan anlık numunelerin sertliğinden düşük olmaktadır. Baraj mutlak koruma alanı içerisinde bazı yerleşim yerleri bulunmaktadır. Mutlak koruma alanı içinde kalan köyün taşınması diğer yerleşim yerlerinin de atık sularının uygun şekilde deşarjının sağlanması gerekmektedir. Ayrıca bu mutlak koruma alanında yapılacak tarımsal faaliyetler veya herhangi bir faaliyet sonucu çıkan atık suların kontrol altında tutulması böylece göl alanını ve besleyen dereleri kirletmemesi sağlanmalıdır. In this article, the water quality of 4 Eylül Dam constructed to supply potable water to Sivas and sidestreams has been evaluated. Chemical and microbiological analyses were conducted on the samples taken from the dam and sidestreams during the dry and wet periods. As a result of analyses heavy metals have not detected in the sources. However, bacteriological pollution has been determined. Organic matter quantity varies according to dry and wet condition samples. When it is possible to measure only basic flow in dry periods, streams' flowrates increase with the water which comes with precipitation and flood in wet period. Meanwhile, organic matter carried by run-off join the streams and cause increase in the quantity of organic matter. When the hardness parameter is examined, it is seen that the hardness of the streams which feed the dam is higher than hardness of the dam lake.Water with low flow and high hardness teach the dam lake in dry periods. But during rainy weather periods, water comes with high flow rate and low hardness. Therefore, the hardness of the lake where there is a mixture, can be lower than of the dam hardness to move of the streams. There are some residential areas absolute protection area It is essential the village in the absolute protection area and the wastewaters discharge of the other residential areas must be maintained in a appropnate manner . Moreover, the agricultural activities in this absolute area or the wastewater as a result of an activity have to be kept under control. Thus, pollut on of the lake and feeding streams should be minimized

    Synthesis of well-defined polystyrene macrophotoinitiators by ATRP

    Get PDF
    Bu çalışmada, yeni tek ve çift fonksiyonlu atom-transfer radikal polimerizasyon (ATRP) başlatıcıları, 2-brompropanoil bromür’ün, 2-hidroksi-2-metil-1-fenil propan-1-on (HMPP) ve [4-(2-hidroksietoksi) fenil]-2-metil propan-1-on) (HE-HMPP), fotobaşlatıcıları ile  kondenzasyonu sonucu elde edildi ve karakterizasyonu yapıldı. ATRP başlatıcıları ve bakır(I) kompleksi, Cu(I)Br/bipiridin, varlığında çözücüsüz ortamda, 110 0C’de gerçekleştirilen stirenin (St) atom transfer radikal rolimerizasyonundan,  fotoaktif alkoksi fenil keton gruplarını içeren tasarlanmış polistiren makrofotobaşlatıcıları  elde edildi. Başlama etkinliğinin kantitatif olduğu ve zincir ucunda veya ortasında istenilen fotobaşlatıcı fonksiyonu içeren dar molekül ağırlığı dağılımına sahip polistiren polimerlerinin sentezlendiği, Jel Geçirgenlik Kromatografisi, spektroskopik ve fotodegradasyon çalışmaları ile ispatlandı. Anahtar Kelimeler: Atom-transfer radikal polimerizasyon (ATRP), makrofotobaşlatıcı, polistiren.Macrophotointiators are polymers with a photoinitiator functionality at side chains or in the end or middle of the chain. These materials are of great scientific and technological interest because of their application in UV-curable coatings and as precursors for graft and block copolymers depending on the position of the photoinitiator moiety incorporated. Many macrophotoinitiators have been synthesized and their utilization in both applications have been studied. The major concern for their uses particularly in the latter application was related to the efficiency of functionalization, well-defined and predetermined structures, and low polydispersities. Obviously, if the all chains are not functionalized, upon irradiation non-funtionalized chains will not be activated and consequently remain as homopolymers in the system. In this study, new mono and bifunctional atom transfer radical polymerization (ATRP) initiators were synthesized by the condensation of 2-bromopropanoyl bromide with 2-hydroxy-2-methyl-1-phenyl propan-1-one (HMPP) and 2-hydroxy-1-[4- (2-hydroxyethoxy) phenyl]-2-methyl propan-1-one (HE-HMPP), respectively and characterized. The ATRP of styrene (St) in bulk at 110oC by means of these initiators in conjunction with a cuprous complex Cu(I)Br/bipyridine yields polystyrenes with photoactive alkoxy phenylketone groups.GPC, spectroscopic and photodegradation studies revealed that the initiation efficiency was quantitative and low-polydispersity polystyrenes with photoinitiator functionality in the end or middle of the chain were obtained.  Keywords: Atom transfer radical polymerization (ATRP), macrophotoinitiator, polystyrene

    Mean Platelet Volume in Patients with Obstructive Sleep Apnea and Its Relationship with Simpler Heart Rate Derivatives

    Get PDF
    Some studies show increased mean platelet volume (MPV) in obstructive sleep apnea (OSA). The aim of this study was to evaluate MPV in OSA patients without cardiovascular risk factors and the possible association of heart rate derivatives with MPV. A total of 82 patients (aged 30–70 years) were divided into 2 groups according to the presence of either OSA or non-OSA as the control group. The OSA group consisted of 52 patients and the control group consisted of 30 subjects. Neither group was significantly different in terms of MPV values as well as heart rate (HR) derivatives such as minimum HR, maximum HR, the difference between maximum HR and minimum HR, mean HR, and heart rate performance index (HRPI) [(HR max. − HR min.)/HR mean] (P > 0.05 for all variables). In multivariate analysis, platelet count and percentages of recording time spent at arterial oxygen saturation < 90% significant variables are associated with MPV (β±SE: −0.004 ± 0.002, 95% CI, −0.008 to −0.001; P = 0.034) and (β±SE: 2.93 ± 1.93, 95% CI, 0.167 to 5.69; P = 0.038). Consequently, our findings predominantly suggest that there is a casual and reciprocal interaction between MPV and autonomic activation

    INVESTIGATION OF EFFECTS OF FLOWRATE AND BOD5 LOADING ON INVESTMENT AND ENERGY COSTS OF AERATION TANK

    Get PDF
    Günümüzde atıksu arıtma tesislerinin tasarımında, atıksu debileri ve kirlilik yükleri genellikle yeterince inceleme yapılmadan, belli emniyet payları bırakılarak tahmin edilmektedir. Ayrıca bu tasarımlarda, tesisin türüne bağlı olarak değişen projelendirme parametrelerinin seçiminde literatürde verilen sınır değerleri göz önünde tutularak ön kabuller yapılmaktadır. Bu çalışmada; gereğinden fazla emniyet payları bırakılarak tahmin edilen atıksu debileri ve kirlilik yüklerinin ve projelendirme parametrelerinin havalandırma havuzu ilk yatırım ve enerji maliyetlerine olan etkileri araştırılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda; BOİ5, debi, F/M ve UAKM miktarındaki değişimlerin inşaat maliyetlerini önemli ölçülerde değiştirdiği ve incelenen parametreler arasında MALİYET=(BOİ5)A * B şeklinde bir ilişkinin mevcut olduğu belirlenmiştir. Burada verilen A ve B katsayılarının farklı BOİ5, F/M ve UAKM değerlerindeki sayısal ifadeleri bulunmuş ve aralarında Ln(B) = 4.097*ln(A) + (0.281) gibi bir bağıntının var olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte difüzörlü havalandırma sisteminin techizat maliyetleri kirlilik yükünün büyüklüğüne bağlı olarak %30'a varan oranlarda daha yüksektir. Ayrıca difüzörlü havalandırma sistemlerin enerji maliyetlerinin mekanik havalandırma sistemlerine göre yaklaşık olarak %10 oranında daha az olduğu görülmüştür. Sonuç olarak; arıtma tesislerinin tasarımında kullanılacak debi, kirlik yükü ve diğer tasarım parametrelerinin seçiminde oldukça titiz çalışmaların yapılması ve gereğinden fazla bırakılan emniyet paylarından da mümkün olduğunca kaçınılmasının ilk yatırım ve enerji maliyetlerini önemli ölçülerde düşüreceği belirlenmiştir. The wastewater flow rates and BOD5 loading to be used for the design of the wastewater treatment plants are generally estimated within proper tolerance ranges without sufficient investigation. In addition the values of some design parameters which differ depending on the type of the plant are selected considering the limit values given in literature. In this study; the effects of the flow rates and BOD5 loading estimated wide tolerance ranges and design parameters on the investment and energy costs of the aeration tanks were investigated. The studies revealed that the variations in BOD5, flow rate, F/M ratio and MLVSS effect significantly the investigation cost and there is a relation between the parameters which can be expressed as COST = (BOD5)A * B. The values of A and B were calculated for different BOD5, F/M and MLVSS amounts and relation between them were determined as Ln(B) = 4.097*ln(A) + (0.281). In addition, equipment coasts of diffused aeration systems are higher 30% ratio related on pollution load activities. Furthermore; it was observed that diffused aeration systems energy coasts are 10% cheaper than mechanical aeration systems. It has been concluded that, the determination of the flow rates, pollution loading and other design parameters for the treatment plant design should be made sensitively and avoiding from wide tolerance ranges for these parameters will reduce significantly investment and energy costs of the treatment plant

    DETERMINATION OF THE INERT COD FOR THE JEANS DYING TEXTILE WASTEWATER

    Get PDF
    Atıksuların arıtma tesisine girişteki karakteristiklerinin tanımlanması biyolojik arıtma tesislerinin tasarımı ve işletilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Atıksulardaki kompleks organik madde içeriği Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOİ), Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ), Toplam Organik Karbon (TOK) analizleri ile belirlenmektedir. Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ), atıksulardaki organik madde içeriğinin belirlenmesinde yaygın biçimde kullanılan bir parametredir. Bu parametre diğerlerine tercih edilmesine rağmen biyolojik olarak kolay ayrışan organik madde ile kalıcı organik madde arasındaki farkı belirleyememektedir. Girişteki kalıcı çözünmüş organik madde (inert KOİ) biyolojik arıtma tesislerinde hiç bir değişikliğe uğramadan sistemden çıkmaktadır. Kot boyama tekstil atıksuyunda çözünmüş kalıcı KOİ'nin hesaplanması bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Kalıcı KOİ, toplam atıksu ve filtre edilmiş atıksu ile beslenen 2 L hacimli kesikli aerobik reaktörler kullanılarak hesaplanmıştır. Çözünmüş kalıcı KOİ konsantrasyonu (SI) 91 mg/l, çözünmüş mikrobiyel inert ürün konsantrasyonu (Sp) 47 mg/l ve bu toplamın (SI+Sp) başlangıç toplam KOİ konsantrasyonuna (CTo) olan oranı 21 olarak bulunmuştur. Determination of the characteristics of the influent wastewaters is very important in design and operation of biological treatment plants. Content of complex organic substrate in wastewaters is determined by analyzing Biological Oxygen Demand (BOD), Chemical Oxygen Demand (COD), Total Organic Carbon (TOC) parameters. Chemical Oxygen Demand (COD) is the parameter to commonly used into determined content of organic substrate in wastewaters. Although this parameter is preferred to others it doesn't define discrimination between readily biodegradable material and inert substrate. Influent inert soluble organic substrate (inert COD) exits without change from system in biological treatment plants. The aim of this study is to determine of inert soluble COD in wastewaters of the jeans dying textile effluents. Inert fraction of COD was determined by using 2-liter volume aerobic batch reactors fed with total wastewater and filtered wastewater. Inert Soluble COD (S) concentration and residual soluble microbial products concentration (Sp) was found as 91 mg/l and 47 mg/l which is about 21 ratios of Total Initial COD (CTo)

    DETERMINATION OF AMOUNT AND CHARACTERISTICS OF HOSPITAL WASTEWATER IN SIVAS CITY

    Get PDF
    Bu çalışmada; Sivas kentinde bulunan hastanelerin atıksu miktar ve özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca elde edilen bu sonuçlardan, çalışma kapsamında incelenen veya benzer özellikteki hastanelerin atıksularının arıtılması için yapılacak arıtma tesislerinin tasarımında kullanılabilecek değerlere ulaşılmaya çalışılmıştır. Her bir hastane için belirli periyotlarda alınan 24 saatlik kompozit ve iki saatlik anlık numuneler üzerinde KOİ, BOİ5, AKM, Toplam Kjeldahl Azotu (TKN), Toplam Fosfor (TP), Sülfür, Fenol, çeşitli ağırmetal ve metal iyonlarının analizleri yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, hastane atıksularının genellikle orta-kuvvetli evsel atıksuya benzer nitelikte olduğu belirlenmiştir. Ancak, bu suların kirlilik miktarlarında günlük ve mevsimsel değişimlerin söz konusu olması nedeniyle, hastane atıksularının arıtılması için yalnızca biyolojik arıtma birimlerinin kullanılmasının yeterli olamayacağı düşünülmek-tedir. İnceleme kapsamındaki hastanelerin atıksu miktarlarının gün içerisindeki salınımlarının belirlenebilmesi amacıyla, iki hastanede ayrıntılı debi ölçümleri yapılmıştır. Bu debi ölçümleri aynı zamanda teorik olarak belirlenen atıksu miktarlarının doğruluğunun test edilmesinde kullanılmıştır. Yukarıda anılan bu ölçüm ve analizler yardımıyla, inceleme kapsamındaki hastanelerin tasarım debileri ve kirlilik yükleri belirlenmiştir. Ayrıca Türkiye ‘deki hastaneler için, arıtma tesislerinin tasarım debilerinin teorik olarak hesaplanmasında faydalanılacak kişi başına su kullanım miktarlarının ve yatak başına kirlilik yüklerinin tahminine çalışılmıştır. In this study; It was aimed that the determination of hospital wastewater amounts and characteristics in Sivas city. In addition, based on the results, the design parameters for the hospital wastewater or similar to this type of wastewater have been searched in order to get design information for wastewater treatment plants. COD, BOD5, SS, TKN, TP, Sulfur, Phenol, several heavy metal and metal ions analyses for each hospital at sampled 24 hours composite and 2 hours samples have been analyzed. According to these analysis results, the hospital wastewater showed medium strength domestic wastewater characteristics. However, It was thought that only biological treatment methods are not enough for the treatment of hospital wastewater because of daily and seasonal variations on pollution loads. Flow measurements in two hospitals have been done in order to point out variations on wastewater pollution loads. Flow measurements also have been used to validate the theoretical parameters for wastewater. Based on these measurements and analyses, design flow and pollution loads have been determined in investigated hospitals. Moreover, the water use per person and pollution loads per hospital bed have been guessed in order to help calculation of design flow rate for wastewater treatment plants of hospital in Turkey

    CT-guided transthoracic biopsy: histopathologic results and complication rates

    Get PDF
    PURPOSEWe aimed to investigate the effectiveness and complications of transthoracic CT-guided biopsy techniques.METHODSA total of 94 CT-guided percutaneous transthoracic biopsy procedures performed in 85 patients were retrospectively evaluated. Core biopsy technique was used in 87 procedures and transthoracic fine-needle aspiration biopsy was used in seven procedures.RESULTSDiagnostic results were achieved in 79 of 94 biopsy procedures. Pathology results were malignant in 54 patients, suspicious for malignancy in three patients, benign in five patients, and benign nonspecific in 17 patients. Specific diagnoses were obtained in 59 patients (62.8%) using core biopsy, but no specific diagnosis could be reached with transthoracic fine-needle aspiration biopsy. Complications included pneumothorax in 27 patients (28.7%) and parenchymal hemorrhage during and after the procedure in eight patients (8.5%). CONCLUSIONSCT-guided percutaneous transthoracic needle biopsy is a highly accurate procedure for histopathological diagnosis of thoracic masses. In addition, percutaneous transthoracic biopsy has an acceptably low complication rate and it reduces the need for more invasive surgical procedures
    corecore