25 research outputs found
Yönetsel amaçla kurulmuş whatsApp gruplarının akademisyenler tarafından değerlendirilmesine yönelik bir durum çalışması
Technological developments have enabled the traditional nature of communication to evolve into group messaging. These developments gained momentum amid the COVID-19 process and brought instant messaging and social media communication to the forefront. WhatsApp, one of the most commonly used instant messaging applications for informal communication, has also started being favored more for formal communication in organizational management. WhatsApp has become a powerful professional communication tool that organizational administrators preferred, has become to serve organizational purposes as an alternative to formal information and document sharing platforms. This study aims to investigate whether WhatsApp messaging effectively serves organizational purposes in higher education, and evaluates how it is perceived and utilized by academicians. This case study is a type of qualitative research where the data collected from the workgroup are analyzed by descriptive analysis to obtain findings. Five main themes are derived from the analysis; namely group structure and characteristics, communication, cooperation, psycho-social impact, negative opinions, and related ten sub-themes were detected. According to the results derived from the study, the participants expressed mostly positive and some negative perceptions regarding the communication made through the WhatsApp groups established for administrative purposes.Teknolojik gelişmeler iletişimin geleneksel doğasının sayısal mesajlaşmaya doğru evrilmesini sağlamıştır. Bu gelişmeler COVID-19 sürecinde ivme kazanarak anlık mesajlaşma ve sosyal medya iletişimini ön plana çıkarmıştır. Anlık mesajlaşma uygulamalarından biri olan WhatsApp, biçimsel olmayan iletişimin yanı sıra biçimsel olarak da yönetim amaçlı kullanılmaya başlanmıştır. Örgütlerde yöneticilerin sıklıkla tercih etmeye başladığı güçlü bir iletişim aracı haline gelen WhatsApp’ın resmi bilgi ve belge paylaşımı platformlarının yerini alarak örgütsel amaca hizmet edecek şekilde kullanımı yaygınlaşmıştır. Yönetici akademisyenlerin konuya ilişkin yaklaşımları uygulamanın etkin kullanımı ve sürdürülebilirliği açısından önemlidir. Mesajlaşma uygulamalarının bu şekilde resmi bir niteliğe büründürülmesinin örgütsel amaca hizmet edip etmediğinin ve çalışanlar tarafından nasıl algılandığının araştırılması çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Bu araştırma nitel bir araştırma yöntemi kullanılarak açıklayıcı/tanımlayıcı durum çalışması türünde desenlenmiş ve çalışma grubundan toplanan veriler betimsel analiz yapılarak bulgulara ulaşılmıştır. Yapılan analiz sonucunda; grup yapısı ve özellikleri, iletişim, iş birliği, psiko-sosyal etki, olumsuz görüşler olarak beş ana tema ve on alt tema belirlenmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre yönetsel amaçla kurulan WhatsApp gruplarından yapılan paylaşımlarla ilgili olarak çoğu katılımcı olumlu bazıları ise olumsuz görüş bildirmişlerdir
A research on cyber human values levels of university students using social media
Bu çalışmanın amacı, sosyal medya kullanıcısı olan üniversite öğrencilerinin siber insani değerler bağlamında saygılı, doğru ve dürüst davranma, hoşgörülü, barışçıl ve dayanışma içinde olma olarak tanımlanan değerler bakımından incelenmesidir. Nicel araştırma yöntemine göre tasarlanan bu çalışmada tarama deseni kullanılmıştır. Araştırmanın evren ve örneklemini 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Aksaray Üniversitesi İİBF ile Ortaköy MYO’da öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Toplanan verilerin analizinde non-parametrik testlerden faydalanılmıştır. Araştırma verileri ile yapılan analizler sonucunda; üniversite öğrencilerinin Siber İnsani Değer (SİD) puan ortalamaları dikkate alındığında, katılımcıların tutum ve davranışlarının insani değer merkezli olduğu, kadın ve erkek öğrencilerin sosyal medya mecrasında insani değerler bakımından benzer hassasiyete sahip oldukları belirlenmiştir. Ayrıca, öğrencilerin sosyal medya bağımlısı oldukları, sosyal medyada insani ve etik değerlerle bağdaşmayan paylaşımların yaygınlığına karşın, siber insani değerler konusunda oldukça hassas oldukları tespit edilmiştir. Öğrencilerin cinsiyet, yaş, öğrenim gördükleri birim ve sınıf düzeyi değişkenlerine göre siber insani değer puan dağılımları arasında anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir.The main purpose of this study is to examine university students who are social media users in terms of values defined as respectful, correct, and honest behavior, tolerant, peaceful, and solidarity in the context of cyber humanitarian values. A scanning design was used in this study, which was designed according to the quantitative research method. The universe and sample of the research consist of students studying at Aksaray University Faculty of Economics and Administrative Sciences and Ortaköy Vocational School in the 2021-2022 academic year. Non-parametric tests were used in the analysis of the collected data. As a result of the analyzes made with the research data; When the Cyber Human Value (SID) mean scores of university students are taken into account, it has been determined that the attitudes and behaviors of the participants are based on human values, and that male and female students have similar sensitivity in terms of human values in social media. In addition, it has been determined that students are addicted to social media, and despite the prevalence of social media posts that are incompatible with humanitarian and ethical values, they are very sensitive about cyber-human values. It has been determined that there is no significant difference between the cyber-human value point distributions of the students according to the variables of gender, age, unit of education, and grade level
A research upon discipline applications in organizations
Örgütlerde değer yaratmanın çalışanların açık ve örtülü yeteneklerini organize etme becerilerine bağlı hale geldiği küresel rekabet ortamında, psikolojik ve sosyolojik temelli incelemelerde insan ve davranışları konusunda birçok araştırma yapılma ihtiyacı doğmuştur. Çalışanların iş gereklerine uygun davranış kalıpları geliştirmeleri ve bu uygulamaların çalışanların performansları üzerindeki etkileri disipline duyulan ilgiyi artırmaktadır. Disiplin çok kapsamlı ve uygulanmasında birtakım yönetsel beceriler gerektiren kritik bir konu olması nedeniyle işletme faaliyetleri içerisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Örgütsel ve bireysel sonuçlar üretmenin önemli bir aracı konumunda olması, dış kaynaklı disiplin uygulamalarını yetersizleştirmekte ve dikkatlerin özdisiplin üzerine yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Çalışmada, disiplin kavramı, kuramları ve örgütsel önemi teorik çerçevede ele alınarak, örgüt çalışanlarının disiplin uygulamalarına yönelik algıları bağlamında özdisiplin sağlamanın önemi ve araçları tartışılmıştır.Create value in organizations of workers to organize an open and covert capabilities become dependent on the skills in the global competitive environment, based on psychological and sociological observations about the behavior of people and made many research needs was born. Employees must work to develop appropriate behavior patterns and practices impact on employee performance is increasing interest in the discipline. Discipline in implementing comprehensive and requires some managerial skills is a critical issue because a very important place in business activities has. Organizational and individual results to produce a vehicle in a position to have significant external source of discipline and attention makes them inadequate concentration on self-discipline causes. In the study, the concept of discipline, and organizational theories discussed in the framework of theoretical importance, the organization for employees to discipline them in the context of perceptions of the importance ofproviding self discipline and tools are discussed
A research on the impacts of the rapid change of knowledge upon leader/administrators' decision making process
Değişim her zaman vardı ve gelecekte de olacaktır. Ancak değişim hızının sanayi çağında aritmetik diziyle arttığı kabul edilirse, bilgi çağındaki değişim hızının geometrik bir dizi ile olduğu söylenebilir. Bilginin hızla değiştiği ortamlarda karar vericilerin etkin olabilmesi için aynı hızda değişime cevap vermeleri gerekir. Aksi durumda karar vericiler bilginin meydana getirdiği yeni durumlara eski yöntemlerle yanıt vermiş olacaklardır. Örgütün başarısı ve sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlaması, liderin alacağı kararlara bağlıdır. Bilgideki hızlı değişim liderleri acele karar vermeye zorlar. Çoğu kez bilgideki hızlı değişim, lideri yoğun zaman baskısı altına almakta ve kararların eksik verilerle verilmesine yol açabilmektedir. Bu nedenle, bilgideki hızlı değişimin meydana getirdiği baskı liderlerin karar alma tarzları üzerinde de etkili olmaktadır? Bilgideki hızlı değişimin lider/yöneticilerin karar alma sürecine etkileri üzerine bir araştırma? adlı bu çalışmanın teorik kısmında; bilgideki değişim ve bu değişimde yeniliğin önemi, örgütler ve işgörenler üzerindeki etkileri irdelenmiştir. Bilgi temelli değişimin liderin karar alma eylemi ve süreci üzerine yaptığı etkiler tartışılmıştır. Değişimin her alanda yarattığı etkinin karar alma eyleminin yapı, süreç ve uygulamasına olan etkileri ve liderlik tarzının karar alma eylemi ile ilişkisi ele alınmıştır. Çalışmanın ampirik kısmında ise, teorik kısımda verilen bilgileri sınamak amacıyla, bankalarda yönetici/liderlik yapanları kapsayan, ankete dayalı bir araştırmaya yer verilmiştir. Bu araştırmanın sonucunda elde edilen bilgiler doğrultusunda, bilgideki hızlı değişimin liderin karar alma sürecine etkileri tespit edilmeye çalışılmış ve sonuçlara ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır.There has always been change. However, while it was true to claim that change had a arithmetical speed in industrial age, it can now be contended that change accelerates with a geometrical speed. In a milieu knowledge changes so fast, decision makers are required to respond this change with an equal speed for keeping their efficiency. Otherwise, decision-makers will respond to these new situations, which are generated by knowledge, with older methods.The success of the organization and sustaining a competitive edge depend on the leaders? decisions. The speed of the knowledge change pushes the leaders to make decisions hastily. Most of the times, it puts leaders under a time pressure and leads them to make decisions with inadequate information. Hence, this pressure generated by speedy changes in knowledge base significantly affects the leaders? decision making styles.In the theoretical part of this study, which is titled as ?A Research on the Impact of the Rapid Change of Knowledge upon Leader/Administrators? Decision Making Process?, the changes in knowledge, the importance of innovation within these changes, and their impact on organizations and employees is inquired about. The impact of the knowledge-based change on the decision making act and process of leaders is discussed. The relationship between the leadership style and the act of decision making and also impacts of changes in all areas on the structure, process, and implementation of decision making act are examined.In the empirical part of the study, a questionnaire is applied on some bank leaders/managers to test the accuracy of the information provided in the theoretical part. In accordance with the findings, it is attempted to ascertain the impacts of the rapid changes in the knowledge on leaders? decision making styles; and evaluations on these results are presented
A conceptual examination on the psychological wellbeing perceptions of employees
Bu çalışma, Konya Ereğli Kemal Akman Meslek Yüksek Okulu tarafından düzenlenen 2. Ulusal tebliğ günlerinde sunulan bildirinin genişletilmiş halidir.Örgütlerin en temel sorunlarından biri çalışanların bilgi, beceri ve yeteneklerini örgütün amaçları doğrultusunda organize etmelerini sağlamaktır. Örgütlerin sür- dürülebilir rekabet gücü de buna bağlı hale gelmektedir. Örgütten elde edecekle- ri maddi çıkarları temsil eden değerlerin çalışanların örgütsel amaçlara yönelme- sinde yeter şart olmadığı görüşü ağırlık kazanmakta; yöneticiler çalışanların artı değer yaratma kapasitelerinden yararlanabilmek için yeni arayışlara yönelmek- tedirler. Katılımcı, işi ile ilgili bağımsız karar alabilen, daha çok sorumluluk alma- ya istekli, örgütsel bağlılık duyguları gelişmiş çalışanlara sahip olmak, yöneticile- rin örgütlerde yaratacakları psikolojik refah ortamına ve bunun çalışanlarca algı- lanışına bağlı hale gelmektedir. Bu çalışmanın amacı; çalışanların psikolojik refah algılarının temel belirleyicileri olan örgüt kültürü, kararlara katılımı teşvik, sorumluluk alma, personel güçlendir- me gibi unsurlara vurgu yaparak psikolojik refah yaratmada örgüt yöneticilerinin sorumluluğunu tartışmaya açmaktır.Making employees’ knowledge, skills and talents readily available for the ends of the organization is a central concern for all organizations. A sustainable compe- titive edge depends on it. As the pecuniary rewards don’t appear to be satisfac- tory enough to direct employees toward organizational goals, executives look for innovative approaches to seize secure a surplus value. Possessing employees who are eager to take charge, able to make decisions independently, participa- tive, and committed depends on psychological wellbeing milieu provided by ma- nagement and on its perception by employees. The purpose of this study is to stimulate a debate over the responsibility of ma- nagers in terms of providing such an environment through focusing on the ele- ments critical on the employees’ psychological wellbeing perceptions including organizational culture, incentives for participation, assuming responsibility, and empowerment
An application in banking industry on the impacts of fast knowledge change over the manager's/leader's decision- making process
Bilgide meydana gelen hızlı değişim, örgütlerin başarısı ve sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlamalarında liderin alacağı kararları daha önemli hale getirmiştir. Rekabet üstünlüğü sağlamak, yenilikçi ve bilgi temelli karar almayı gerektirmektedir. Teknolojik gelişmeler, küreselleşme ve bilgide yaşanan hızlı değişim, örgüt yöneticilerini belirsizlik ortamında karar almaya zorlamaktadır. Bu da, liderin karar alma eylemindeki yeri ve önemini artırmakta; bilgideki hızlı değişim, liderin karar alma süreci üzerindeki denetimini zorlaştırmakta ve çalışanların kararlara katılımının önemini artırmaktadır. Otoriter, demokratik ve serbesiyetçi liderlik tarzına sahip liderlerin karar alma eylemlerinin bilgi ve yenilikçilikten hangi yönde etkilendikleri bu çalışmada alan yazına dayalı olarak ele alınmıştır. Anket tekniği kullanılarak elde edilen veriler, bankacılık sektöründe çalışan toplam 184 lider/ yöneticiden elde edilmiştir. Bu bağlamda liderlik tarzı ile bilgi, yenilik ve karar alma ile ilgili değişkenlerin istatistikî değerlemesi yapılmıştır.Accelerating changes in knowledge made the leaders’ decisions vital for the success and sustainable competitive edge of organizations. Maintaining the competitive edge requires innovative and knowledge-based decision making. Technological developments, globalization, and rapidly changing knowledge compel the managers to make decisions in an uncertain environment. Consequently, the importance of the role of the leaders in decision-making act escalates, while the control of the leaders over the decision-making process gets harder and the participation of employees becomes more critical. Based on the relevant literature, this paper examines the direction of the impacts of innovation and knowledge on decision making acts of the leaders with the authoritarian, democratic and free-rider leadership styles. The data were obtained from184 leaders/managers working in the banking industry by means of questionnaire technique. In this context, the variables related to leadership styles and knowledge, innovation, and decision-making have been evaluated statistically
A research in furniture industry concerning the factors having an impact on implementation of knowledge management
Araştırmanın temel amacı, mobilyacılık sektöründe bilgi yönetimi uygulamasında etkili olan faktörlerin uygulama düzeylerini ortaya koymaktır. Bu bağlamda, Ankara İlinde Sitelerde, Mobilyacılık sektöründe faaliyet gösteren işletmeler üzerine bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma 35 büyük boy işletme yöneticisi ile yapılmıştır. Verilerinin toplanmasında anket yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın temel amacına bağlı olarak mobilyacılık sektöründe bilgi yönetimi uygulamasında etkili olan temel faktörler belirlenmiştir. Bu faktörler, bilgi altyapısı, bilgi paylaşımı, bilişim sistemleri, bilgi destekli insan kaynakları yönetimi, liderlik ve politika, performans ölçümü olarak tespit edilmiştir. Çalışmada söz konusu bu faktörlerin uygulanma düzeyleri ortaya konularak bulgulara ilişkin sonuç ve önerilere yer verilmiştir.The basic purpose of this paper is to find out the application levels of the factors affecting the implementation of knowledge management in the furniture industry. In this context, a research has been conducted among the furniture manufacturing companies in the Siteler district of Ankara. The research has been conducted with 35 large scale enterprise managers application. The data has been collected by means of a questionnaire. The basic factors which are decisive in the implementation of knowledge management have been identified in accordance with the purpose of the study. These factors are knowledge infrastructure, knowledge sharing, information systems, knowledge-based human resources management, leadership and politics, performance and appraisal. Exposing the exploitation levels of these factors, the results and recommendations are presented in view of the findings
Cyberloafing behaviors of university students and an examination of such behaviors in view ofassortedvariables: An empirical research
Teknoloji kullanımının örgütsel çıktıları önemli oranda etkilediği ve örgüt performansını artırdığı genel kabul
görmektedir. Ancak, teknoloji ve internet kullanımı, kullanıcılarını kendi amaçları doğrultusunda hareket etmeye
de sevk etmektedir. Bu da, örgütsel amaçlardan sapmalara neden olmaktadır. Üniversite öğrencileri de
ders içi ve okul dışı ders çalışma saatlerinde çeşitli nedenlerle teknolojiyi kullanarak sanal kaytarma davranışı
göstermektedirler. Bu bağlamda, araştırmada ders içi ve okul dışı ders çalışma saatlerinde sergilenen sanal
kaytarma davranışlarının cinsiyet, yaş, bölüm, sınıf ve sosyal medya kullanım süresi açısından farklılaşıp farklılaşmadığı
belirlenmeye çalışılmıştır. 808 üniversite öğrencisinden anket tekniğiyle toplanan veriler, SPSS 18’de
analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, öğrencilerin ders içi ve okul dışında ders çalışma saatlerinde sanal
kaytarma davranışlarına yöneldikleri tespit edilmiştir. Ayrıca, öğrencilerin derslerde işlenen konu hakkında da
internet üzerinden araştırma yaptıkları sonucuna ulaşılmıştır.It is generally acknowledged that using technology significantly influence the organizational outputs and improves
theorganizational performance. However, using technology and internet also leads the users to act in
accordance with their own personal drives, and to veer away from organizational goals. University students
also exhibit cyberloafing behavior by using technology for various reasons in their class times and out of school
studying times. In this context, this study attempts to ascertain if such in class and out of school cyberloafing
behavior differs or not in terms of their gender, age, department, class and social media usage time. The data
collected from 808 university students has been analyzed through SPSS statistical program. The findings indicated
that the students sway toward cyberloafing behavior both in their class times and out of school studying
times. Additionally, it has been found that students make searches about their course subjects over internet
Cyberbullying awareness for mitigating consequences in higher education
WOS: 000459570900003Technology has many positive effects on education, but negative effects also exist. One of the negative effects is cyberbullying spreading out of school boundaries to the social networks. The increasing popularity of social media among youngsters engenders cyberbullies who exploit the virtual environment besides the usual emails. This distresses the students and adversely affects their families, teachers, and others around them. Although research studies mainly concentrate on prior education, there seems to be a need to investigate the situation in higher education. This study focuses on students studying technology and related disciplines, who are hence likely to be well connected with cyberspace, and explores their awareness about cyberbullying. The findings reveal that female students have significantly less awareness than males. This study will help address some gender issues in cyberbullying
Investigating organizational political behaviours: The case of the health sector in Kyrgyzstan
Bu çalışmanın temel amacı, Kırgızistan’da sağlık sektöründe karşılaşılan örgüt içi politik davranışlara
ilişkin kurum çalışanlarının algılama düzeylerini ortaya koymaktır. Bu bağlamda, çalışmada
Kırgızistan’da sağlık sektöründe sık sık karşılaşılan örgüt içi politik davranışlar bir bütün olarak ortaya
konularak, sektör çalışanları üzerine bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede; iltimas, eleştirilere
açık olup olmama, liyakate verilen önem, hizip ve gruplaşmaların varlığı, haksızlıklar karşısında sessiz
kalma, yönetici desteği, kaynak ve ödüllerin dağılımı, terfi sistemi, işbirliği, güven, iletişim, saygı,
performans ve ücret politikalarına ilişkin davranış algılarına yönelik değişkenler araştırılmıştır.
Çalışmada söz konusu faktörlerin kurum içi uygulamasına yönelik olarak çalışanların algılama
düzeyleri ortaya konularak bulgulara ilişkin sonuç ve önerilere yer verilmiştir.This study aims to determine the perceptions of employees on organizational political behaviors in
health sector in Kyrgyzstan. In this context, the study was conducted on the employees in health sector,
considering frequently encountered organizational political behaviors in the sector. The study searched
on the perception of employees on variables such as nepotism, clientelism, groupings, remaining silent
on inequality, tolerance, merit system, managerial support, distribution of resources and awards,
promotion system, cooperation, trust, communication, respect, performance and payment policies in the
workplace. As concluding remarks, several suggestions and recommendations will be made in the light of
outcomes by examining the relation between aforementioned factors and perception of employees