46 research outputs found

    Tekstil sektöründe Avrupa Birliği IPPC direktifi ile uyum çalışmaları: BAT uygulamaları

    Get PDF
    TÜBİTAK ÇAYDAG15.01.2008Bu çalışma, Türkiye'de bir tekstil işletmesi için IPPC (Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü) Direktifi kapsamında "Mevcut En İyi Teknikler"in ilk uygulaması ve değerlendirmesidir. IPPC Direktifi'nin hayata geçirilmesinde rehber olacak bir "en iyi uygulama örneği" tekstil sektörü için geliştirilmiş ve bu kapsamda işletme için "Mevcut En İyi Teknik" ihtiyaçları belirlenmiştir. Sürdürülebilir hammadde ve atık yönetimi için, ilk olarak, üretim süreçlerinin BREF ("Mevcut En İyi Teknikler" Referans) Dokümanı ile detaylı karşılaştırılması yapılmıştır. Su yoğun bir sektör olması sebebiyle, proseslerde geri kullanımı mümkün olabilecek atıksular belirlenip atıksu karakterizasyon çalışmaları yürütülmüştür. Proses atıksularında ve tesisten çıkan toplam atıksuda geri kazanım olanaklarının araştırılması için atıksu yönetim stratejisi oluşturulmuştur. Bu stratejiyle uyumlu olarak, üretim süreçlerinin BREF Tekstil Dokümanı ile detaylı karşılaştırılması yapılmış, gerek atıksuların geri kullanım amaçlı arıtılabilirliği gerekse su kullanımının ve atıksu üretiminin azaltımı üzerine çalışılmıştır. Uygulanabilir BAT önerileri fabrika yetkilileri ile birlikte çalışarak belirlenmiştir. Atıksu yönetimi çalışmalarının yanı sıra, enerji tüketiminin azaltılması, kimyasal değişikliği ve çevresel risk analizi çalışmaları da yürütülmüştür.This study was undertaken as the first application and evaluation of Best Available Techniques (BAT) within the context of the IPPC (Integrated Pollution Prevention and Control) Directive to a textile mill in Turkey. A “best practice example”, which will form a guideline for the implementation of the IPPC Directive, is to be developed for the textile sector; and within this context BAT requirements for the mill were determined. In order to achieve a sustainable resource and waste management; firstly, a detailed screening of the production processes with respect to BREF (BAT Reference) Textile Document was made. Being a water intensive sector, wastewater characterization study was conducted to identify the possible candidate wastewaters to be reused. A wastewater management strategy was adopted to investigate the possible reuse opportunities in the process wastewaters along with the composite mill effluent. In line with this strategy, production processes were analyzed in depth in accordance with the BREF Document not only to treat the generated wastewaters for their possible reuse but also to reduce the amount of water consumption and wastewater generation. Applicable BAT options were determined in cooperation with the mill staff. Besides studies related to wastewater management, minimization of energy consumption, chemical substitution and environmental risk analysis studies were also conducted

    Monopolar elektrokoterin farklı güçlerde orta kulağa uygulanmasının iç kulağa etkisi

    No full text
    AMAÇ: Çoğu ameliyatta kesi ve kanama kontrolü üçün monopolarelektrokoter yaygın olarak kullanılan cerrrahi bir enstrümandır. Ancakmonopolar elektorkoterin iç kulak üzerine etkisi bilinmemektedir.Çalışmamızda monopolar elektrokoterin iç kulak üzerine etkisinin odyo-lojik ve histopatolojik olarak incelenmesi amaçlandı.GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamıza 32 adet sağlıklı dişi SpragueDawley sıçan (200-240 gr) dahil edildi. Ratlar her biri sekizerli olacakşekilde dört gruba ayrıldı.Grup 1: Monopolar elektrokoter-5WGrup 2: Monopolar elektrokoter-10WGrup 3: Monopolar elektrokoter-20WGrup 4: KontrolTüm gruplardaki ratlara bazal odyometrik ölçümler (DistorsiyonProduct Otoakustik Emisyon (DPOAE) ve Auditory Branstem Respones(ABR)) yapıldı.Grup 1,2 ve 3 e bazal odiyometrik ölçümler yapıldıktan sonra pro-montorium üzerine transtimpanik olarak monopolar elektrokoterin iğneucu ile mikroskop altında 2sn koterizasyon yapıldı. Kontrol grubuna her-hangibir işlem uygulanmadı. Tüm gruplarda çalışmanın 7 ve 14. günle-rinde odiyometrik ölçümler tekrarlandı.Çalışmanın odyolojik aşaması bittikten sonra ratların kokleaları eksizeedildi ve histopatolojik değerlendirme yapıldıBULGULAR: Grup 1,2,3 ve 4 ün bazal 7 ve 14. günlerindeki yüksekfrekans DPOAE amplitütleri (701 Hz, 997 Hz, 1401 Hz, 1977 Hz, 2834.Hz, 4002 Hz, 5636 Hz, 7988 Hz, 11288 Hz, 15991 Hz, 22608 Hz)(veABR eşikleri (10 kHz, 16kHz, 20 KhZ, 32kHz) arasında anlamlı farkyoktu (p>0,05).Tüm gruplarda kokleadaki spiral ganglion hücrelerinde ve sinir lifle-rinde hem hidropik dejenerasyon hemde nükleer kayıp gözlenmedi. Herüç grupda da histopatolojik değerlendirmede normal koklea yapısı göz-lenmiş olup gruplar arasında anlamlı fark bulunmamaktadır (p>0.05)SONUÇ: Farklı güçlerde (5W,10W ve 20 W) monopolar elektorkoteruygulaması sonrasında 7 ve 14. günlerde yapılan odyolojik ve hsitopa-tolojik değerlendirmelerde iç kulakta herhangibir zararlı etki saptanma-mıştır. Bu çalışma iç kulağın yakınında monopolar elektrokoterin güven-le kullanılabileceğini düşündümektedir

    Identifying the effects of modifications as data dependencies

    No full text
    Dependence analysis on an extended finite state machine (EFSM) representation of the requirements of a system under test has been used in model-based regression testing for regression test suite (RTS) reduction (reducing the size of a given test suite by eliminating redundancies), for RTS prioritization (ordering test cases in a given test suite for early fault detection), or for RTS selection (selecting a subset of a test suite covering the identified dependencies). These particular uses of dependence analysis are based on the definitions of various types of control and data dependencies (between transitions in an EFSM) caused by a given set of modifications on the requirements. This paper considers the existing definitions of data dependencies for capturing the effects of the modifications, gives examples of their inaccuracy and incompleteness, proposes new definitions, and proves the soundness and completeness of these new definitions. Any previous work on regression testing using definitions of data dependencies capturing the effects of modifications can benefit from the proposed definitions

    Column generation approaches to a robust airline crew pairing model for managing extra flights

    No full text
    The airline crew pairing problem (CPP) is one of the classical problems in airline operations research due to its crucial impact on the cost structure of an airline. Moreover, the complex crew regulations and the large scale of the resulting mathematical programming models have rendered it an academically interesting problem over decades. The CPP is a tactical problem, typically solved over a monthly planning horizon, with the objective of creating a set of crew pairings so that every ight in the schedule is covered, where a crew pairing refers to a sequence of ights operated by a single crew starting and ending at the same crew base. This paper discusses how an airline may hedge against a certain type of operational disruption by incorporating robustness into the pairings generated at the planning level. In particular, we address how a set of extra fights may be added into the fight schedule at the time of operation by modifying the pairings at hand and without delaying or canceling the existing fights in the schedule. We assume that the set of potential extra fights and their associated departure time windows areknown at the planning stage. We note that this study was partially motivated during our interactions with the smaller local airlines in Turkey which sometimes have to add extra fights to their schedule at short notice, e.g., charter fights. These airlines can typically estimate the potential time windows of the extra fights based on their past experiences, but prefer to ignore this information during planning since these flights may not need to be actually operated. Typically, these extra flights are then handled by recovery procedures at the time of operation which may lead to substantial deviations from the planned crew pairings and costs. The reader is referred to [3] for an in-depth discussion of the conceptual framework of this problem which we refer to as the Robust Crew Pairing for Managing Extra Flights (RCPEF). In [3], the authors introduce how an extra flight may be accommodated by modifying the existing pairings and introduce a set of integer programming models that provide natural recovery options without disrupting the existing flights. These recovery options are available at the planning stage and render operational recovery procedures that pertain to crew pairing unnecessar

    Advances in test generation for testing software and systems

    No full text
    Among the software quality assurance techniques, testing stands out as one of the most frequently used techniques in practice. Consequently, testing is also widely studied in research. An important aspect in testing that receives much attention is the problem of automated test generation. This introductory paper summarizes the papers selected from the 25th IFIP International Conference on Testing Software and Systems (ICTSS 2013), which all deal with this topic. The field is briefly introduced by pointing out to some of the existing survey articles and relating the selected papers in this issue to each other and to the known body of knowledge

    Biçimsel yöntemler ile dağılımlı yazılımların doğrulanması ve geçerlileştirilmesi

    No full text
    TÜBİTAK EEEAG COST01.10.1997Gerçek zaman iletişim yazılımlarında kullanılan dagımlı yazılımların betimlenmesi ve doğrulanması için iki ticari SDL ürünü olan SDT (Telelogic) ve GEODE (Verilog) paketleri kullanılarak uygulamalar yapıldı ve yeni teknikler geliştirildi, özellikle Lucent Technologies'de geliştirilmiş olan COSPAN doğrulayıcısının SDL platformunda kullanılabilmesi için SDL-S/R derleyicisi gerçekleştirildi ve SDL dili ile COSPAN doğrulayıcısının donanım/yazılım entegre tasarımı (HW/SW co-design) için genişletilmiş SDL tanımı yapıldı.Bunun yanısıra SDL kullanımında durum patlaması olarak anılan karmaşıklık sorununa çözüm getirmek üzere teknikler geliştirildi.( In order to specify and validate embedded real-time software used in communication systems the commercial products SDT and GEODE were applied to numerous examples and techniques were developed for that purpose. In particular to use COSPAN verifier developed at Lucent Technologies within an SDL platform a restricted SDL to S/R compiler was implemented and SDL was extended as the first step of implementing a HÏV/SW codesign tool using the COSPAN verifier. In addition complexity relief techniques were developed to overcome the problem of state explosion when using SDL)
    corecore