5 research outputs found
Evaluation of public knowledge and attitudes regarding self medication with antibiotics in Ankara
AMAÇ: Ankara halkının kendi kendine antibiyotik kullanımı hakkındaki bilgi ve tutumları ile bunları etkileyen faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır. YÖNTEMLER: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastane’sinin Acil Servisi’ne, 01/01/2014 - 01/02/2014 tarihleri arasında başvuran hasta ve hasta yakınlarına kendi kendine antibiyotik kullanımı ile ilgili anket uygulandı. Ankete katılanların demografik bilgileri, öğrenim durumları ve kendi kendine antibiyotik kullanımı ile ilgili bilgileri kaydedildi. İstatistiksel analiz için SPSS 15.0 programı kullanıldı. Gruplar arası karşılaştırmalarda ki kare testi uygulandı ve p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. BULGULAR: Çalışmaya, yaşları 18 ile 86 arasında değişen 322 gönüllü katıldı. Katılımcıların %64,3’ünün kendi kendine antibiyotik kullandığı, kendi kendine en sık antibiyotik başlama sebeplerinin ise soğuk algınlığı ve yüksek ateş olduğu tespit edildi. Katılımcıların %64’ünün herhangi bir sebepten doktora başvurduğunda antibiyotik yazmasını da talep ettiğini bildirdi. Bunun yanı sıra %64,9’u evde antibiyotik bulundurduğunu, %87’si reçetesiz antibiyotik satın alabildiğini belirtti. Katılımcıların %83,9’u gereksiz kullanılan antibiyotiklerin zararlı olabileceğini düşündüklerini ifade ederken, yalnızca %21,7’si gereksiz antibiyotik kullanımı ile ilgili eğitimi aldığını ifade etti. Öğrenim düzeyleri ile hastaların antibiyotik kullanımı hakkındaki bilgi ve tutumları karşılaştırıldığında; gruplar arası istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmazken, gereksiz antibiyotik kullanımı bu konuda eğitim alanlarda anlamlı olarak daha azdı. SONUÇ: Gereksiz antibiyotik kullanımının bu konudaki eğitimlerle azaldığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Ülkemizde gereksiz antibiyotik kullanımının azaltılması için Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü, Dünya Sağlık Günü gibi özel günlerde halka ve hekimlere yönelik etkinlikler ve kampanyalar düzenlenmektedir. Bu tür etkinliklerin ve kampanyaların artmasının gereksiz antibiyotik kullanımını azaltabileceğini düşünmekteyiz.OBJECTIVE: It’s aimed to evaluate the public knowledge and attitude regarding self medication with antibiotics and it’s influencing factors in Ankara. METHODS: A questionairre about self medication with antibiotics had been applied to the patients and patients’ relatives admitted to Emergency Service of Ankara Numune Education and Research Hospital between 01/01/2014 - 01/02/2014. Participants’ demographic information, educational status and their knowledge about self medication with antibiotics were recorded. SPSS 15.0 program was used for statistical analysis. Chi square test was used for comparing groups and p<0.05 was accepted as statisticaly significant. RESULTS: Three hundred twenty-two volunteers aged between 18-86 years participated in the study. It was found that 64.3% of the participants were using self medication with antibiotics. The comon cold and high fever were the leading causes of self medication with antibiotics. 64% of the participants were noted that they demand a prescription for antibiotics from the doctor when they attend any reason. Also 64.9% of the participants this stated that they were keeping antibiotics at home and 87% of them could buy antibiotics without prescription. While the 83.9% of the participants were thinking that unnecessary antibiotics can be harmful only 21.7% of them were received education about unnecessary use of antibiotics. While there was no corelation between the educational status of the participants and the knowledge and attitudes of the participants, self medication with antibiotics was significantly lower in the group that received education about unnecessary use of antibiotics. CONCLUSION: Unnecessary use of antibiotics was shown to be reduced with education about this issue by conducted studies. Activities for public and doctors are organized at special days like European Antibiotic Awareness Day, World Health Day for reducing the unnecessary use of antibiotics in our country. We think that an increase in these types of campaigns and activities may reduce the unnecessary use of antibiotics
The retrospective analysis of children with thoracic trauma in the emergency department
Amaç: Travma, hayatın ilk dört dekatın da başta gelen ölüm
nedenidir. Bütün travmaya bağlı ölümlerin %25’inden göğüs
travması sorumludur.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada acil servise başvuran göğüs
travması olan 65 çocuk hasta dosyası retrospektif olarak
incelendi. Yaş, cinsiyet, travma nedeni, travma tipi, eşlik
eden diğer travmalar, patolojik bulgular ve tedavi yöntemleri
değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların %61.54’ü erkekti. Göğüs travmasına
neden olan travma tiplerinden motorlu araç kazası %53.85
ile ilk sırayı ve yüksekten düşme %30.77 ile ikinci sırayı
alıyordu. Hastaların %18.46'sında kosta kırığı tespit edildi.
Göğüs travmasına eşlik eden diğer patolojilere baktığımızda
abdominal yaralanmalar %66, iskelet travması %65, kafa
travması %42 olarak gözlemlendi. Travmaya bağlı göğüs
patolojileri incelendiğinde %73 ile akciğer kontüzyonu ilk
sırayı, %36 ile pnömotoraks ikinci sırayı, %32 ile hemotoraks
üçüncü sırayı almaktaydı. Hastaların %78'i konservatif yaklaşım
ile tedavi edildi. Hastaların %20'sine tüp torakostomi
uygulanmıştır. Mortalite oranı %9.23 idi.
Sonuç: Çocuk hastalarda göğüs travması sonrası komplikasyonlar
konservatif olarak veya küçük cerrahi müdahalelerle
kolayca tedavi edilebilmektedir.Objective: Trauma is the first leading cause of death in the
first four decades of life. Chest trauma is responsible for
25% of all deaths due to trauma.
Materials and Methods: In this study, 65 children presented
to emergency room with chest trauma were retrospectively
analyzed. Age, gender, cause of trauma, trauma
type, associated injuries, pathological findings and treatment
methods were recorded.
Results: 61.54% of the patients were male. Motor vehicle
accident was the most common trauma type that causes to
the thoracic trauma (53.85%) the second one was falls
(30.77%). 18.46% of the patients had rib fracture. When we
look at the other pathologies associated with chest trauma,
abdominal injury was observed in 66% patients, skeletal
trauma was 65%; head trauma was 42% of patients. The
most common chest pathology was lung contusion (73%),
the second was pneumothorax (36%), the third was hemothorax
(32%). 78% of patients treated with conservative
approach, tube toracostomy was applied 20% of the patients.
Mortality rate was 9.23%.
Conclusion: Complications after thoracic trauma could be
treated easily wi
The retrospective analysis of children with thoracic trauma in the emergency department
Amaç: Travma, hayatın ilk dört dekatın da başta gelen ölüm
nedenidir. Bütün travmaya bağlı ölümlerin %25’inden göğüs
travması sorumludur.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada acil servise başvuran göğüs
travması olan 65 çocuk hasta dosyası retrospektif olarak
incelendi. Yaş, cinsiyet, travma nedeni, travma tipi, eşlik
eden diğer travmalar, patolojik bulgular ve tedavi yöntemleri
değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların %61.54’ü erkekti. Göğüs travmasına
neden olan travma tiplerinden motorlu araç kazası %53.85
ile ilk sırayı ve yüksekten düşme %30.77 ile ikinci sırayı
alıyordu. Hastaların %18.46'sında kosta kırığı tespit edildi.
Göğüs travmasına eşlik eden diğer patolojilere baktığımızda
abdominal yaralanmalar %66, iskelet travması %65, kafa
travması %42 olarak gözlemlendi. Travmaya bağlı göğüs
patolojileri incelendiğinde %73 ile akciğer kontüzyonu ilk
sırayı, %36 ile pnömotoraks ikinci sırayı, %32 ile hemotoraks
üçüncü sırayı almaktaydı. Hastaların %78'i konservatif yaklaşım
ile tedavi edildi. Hastaların %20'sine tüp torakostomi
uygulanmıştır. Mortalite oranı %9.23 idi.
Sonuç: Çocuk hastalarda göğüs travması sonrası komplikasyonlar
konservatif olarak veya küçük cerrahi müdahalelerle
kolayca tedavi edilebilmektedir.Objective: Trauma is the first leading cause of death in the
first four decades of life. Chest trauma is responsible for
25% of all deaths due to trauma.
Materials and Methods: In this study, 65 children presented
to emergency room with chest trauma were retrospectively
analyzed. Age, gender, cause of trauma, trauma
type, associated injuries, pathological findings and treatment
methods were recorded.
Results: 61.54% of the patients were male. Motor vehicle
accident was the most common trauma type that causes to
the thoracic trauma (53.85%) the second one was falls
(30.77%). 18.46% of the patients had rib fracture. When we
look at the other pathologies associated with chest trauma,
abdominal injury was observed in 66% patients, skeletal
trauma was 65%; head trauma was 42% of patients. The
most common chest pathology was lung contusion (73%),
the second was pneumothorax (36%), the third was hemothorax
(32%). 78% of patients treated with conservative
approach, tube toracostomy was applied 20% of the patients.
Mortality rate was 9.23%.
Conclusion: Complications after thoracic trauma could be
treated easily wi
The evaluation of patients with b lunt thoracic trauma in the emergency room
Amaç: Tüm travma olguları içinde baş-boyun ve ekstremite
travmalarından sonra üçüncü sıklıkta göğüs travmaları
görülmektedir. Bu çalışmada, acil servise toraks travması ile
başvuran hastaların demografik özellikleri, travma
nedenleri, gelişen patolojiler, tedavi yaklaşımları ve
mortalite nedenlerinin analizlerini yapmak amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: 2010 yılında künt göğüs travması nedeniyle acil servise başvuran 18 yaş ve üstü 305 hastanın
hastane kayıtları geriye dönük olarak incelendi.
Bulgular: Göğüs travması acil servise başvuran hastalarda
en sık etiyolojik faktörün motorlu araç kazaları olduğu
görüldü (%75.1). Kot kırığı çalışma hastalarında en sık
görülen göğüs patolojisiydi (%45.2). Hastaların %63.9'unda
eşlik eden diğer vücut bölgelerinde travma saptandı;
bunların da en sık görüleni ekstremite yaralanmalarıydı
(%33.1). Göğüs travmalı olguların 62’sinde (%20.3) tüp
torakostomi, 5’inde (%1.6) torakotomi, 238'ünde (%78.1)
ise konservatif tedavi uygulanmıştı. Mortalite oranı %11.1
idi.
Sonuç: Tüp torakostomi, künt travmaya bağlı intratorasik
yaralanmalarda çoğu kez gerekli ve yeterli olmakta;
torakotomi gereği oldukça nadir görülmektedir. Mortalite
travma nedenine, müdahale zamanına ve eşlik eden travma
tipine bağlıdır.Aim: Chest trauma is the third most common cause of
trauma. The purpose of this study is to analyze the
demographic characteristics, trauma causes, pathological
conditions, the causes of mortality and treatment
approaches of patients admitted to the emergency room with chest trauma.
Materials and Methods: The hospital records of the 305
patients admitted to the emergency department in 2010
with thoracic trauma were retrospectively analyzed.
Results: The most common etiological factor of the chest
trauma was motor vehicle accidents (75.1%). Rib fracture is
the most common chest pathology among the patients with
chest trauma (45.2%). 63.9% of the patients have additional
trauma of the other body regions, the most common
additional traumas are extremity injuries ( 33.1%). Tube
thoracostomy were performed to 62 patients (20.3%),
thoracotomy were required for five of them. 238 of the
patients (78.1%) were treated with conservative
management. 11.1% of the patients have died.
Conclusion: Tube thoracostomy is often required and
enough for intrathoracic injuries due to blunt chest trauma;
the need for thoracotomy was quite rare. Mortality
depends on the cause of trauma, intervention time,
additional trauma types
The evaluation of patients with b lunt thoracic trauma in the emergency room
Amaç: Tüm travma olguları içinde baş-boyun ve ekstremite
travmalarından sonra üçüncü sıklıkta göğüs travmaları
görülmektedir. Bu çalışmada, acil servise toraks travması ile
başvuran hastaların demografik özellikleri, travma
nedenleri, gelişen patolojiler, tedavi yaklaşımları ve
mortalite nedenlerinin analizlerini yapmak amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: 2010 yılında künt göğüs travması nedeniyle acil servise başvuran 18 yaş ve üstü 305 hastanın
hastane kayıtları geriye dönük olarak incelendi.
Bulgular: Göğüs travması acil servise başvuran hastalarda
en sık etiyolojik faktörün motorlu araç kazaları olduğu
görüldü (%75.1). Kot kırığı çalışma hastalarında en sık
görülen göğüs patolojisiydi (%45.2). Hastaların %63.9'unda
eşlik eden diğer vücut bölgelerinde travma saptandı;
bunların da en sık görüleni ekstremite yaralanmalarıydı
(%33.1). Göğüs travmalı olguların 62’sinde (%20.3) tüp
torakostomi, 5’inde (%1.6) torakotomi, 238'ünde (%78.1)
ise konservatif tedavi uygulanmıştı. Mortalite oranı %11.1
idi.
Sonuç: Tüp torakostomi, künt travmaya bağlı intratorasik
yaralanmalarda çoğu kez gerekli ve yeterli olmakta;
torakotomi gereği oldukça nadir görülmektedir. Mortalite
travma nedenine, müdahale zamanına ve eşlik eden travma
tipine bağlıdır.Aim: Chest trauma is the third most common cause of
trauma. The purpose of this study is to analyze the
demographic characteristics, trauma causes, pathological
conditions, the causes of mortality and treatment
approaches of patients admitted to the emergency room with chest trauma.
Materials and Methods: The hospital records of the 305
patients admitted to the emergency department in 2010
with thoracic trauma were retrospectively analyzed.
Results: The most common etiological factor of the chest
trauma was motor vehicle accidents (75.1%). Rib fracture is
the most common chest pathology among the patients with
chest trauma (45.2%). 63.9% of the patients have additional
trauma of the other body regions, the most common
additional traumas are extremity injuries ( 33.1%). Tube
thoracostomy were performed to 62 patients (20.3%),
thoracotomy were required for five of them. 238 of the
patients (78.1%) were treated with conservative
management. 11.1% of the patients have died.
Conclusion: Tube thoracostomy is often required and
enough for intrathoracic injuries due to blunt chest trauma;
the need for thoracotomy was quite rare. Mortality
depends on the cause of trauma, intervention time,
additional trauma types