10 research outputs found

    Kronik sklerozan osteomiyelit tedavisinde oluklaştırma ve kas taşıma tekniğinin uzun dönem sonuçları

    No full text
    Objectives: We evaluated long-term results of treatment including creation of a gutter and muscle transposition in patients with chronic sclerosing osteomyelitis (CSO). Methods: Between 1980 and 1996, 11 patients (5 women, 6 men; mean age 36 years; range 17 to 69 years) with CSO were treated with creation of a gutter and muscle transposition. Seven patients had femoral, and four patients had tibial involvement. The main complaint was pain. The patients were evaluated with respect to complaints and radiologically (X-ray, computed tomography, and magnetic resonance imaging) after a mean follow-up of 12.4 years (range 6 to 24 years). Results: During the follow up period, all the patients remained symptom-free without the need for antibiotic treatment except for one patient with tibial involvement, whose pain recurred after ;amp;#64257;ve years. The patient;amp;#8217;s complaint disappeared following reoperation with the same technique. Histologic examination of surgical biopsies showed nonspeci;amp;#64257;c changes consistent with low-grade chronic osteomyelitis. Cultures were negative in all cases. Control radiographies showed no progression of sclerosis. Computed tomography showed cortical bone formation surrounding the transposed muscle, and magnetic resonance imaging showed fatty degeneration in the transposed muscle, without any signs of active osteomyelitis. Conclusion: The aim of gutter creation and muscle transposition is to increase blood supply to the diseased bone segment, without the need for microsurgical interventions and secondary reconstructive procedures. Our long-term results show that this technique is ef;amp;#64257;cacious in patients with femoral and tibial involvement.Amaç: Kronik sklerozan osteomiyelit (KSO) tedavisinde oluklaştırma ve kas taşıma tekniğinin uzun dönem sonuçları değerlendirildi. Çalışma planı: 1980-1996 yılları arasında, KSO’lu 11 hasta (5 kadın, 6 erkek; ort. yaş 36; dağılım 17-69) oluklaştırma ve kas taşıma tekniği ile tedavi edildi. Yedi hastada femur, dört hastada tibia tutulumu vardı. Tüm olgularda temel yakınma ağrı idi. Ortalama 12.4 yıl (dağılım 6-24 yıl) olan takip süresi sonunda yakınmaları sorgulanan hastalar düz gra?ler, bilgisayarlı tomogra? ve manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirildi. Sonuçlar: Takip süresi içinde bir olgu dışında hiçbir olguda semptomlarda tekrarlama ve antibiyotik gereksinimi olmadı. Tibia tutulumlu bir hastada ameliyattan beş yıl sonra ağrının tekrarladığı görüldü. Bu hasta aynı teknikle tekrar ameliyat edildi ve sonrasında herhangi bir sorunla karşılaşılmadı. Ameliyattalınan biyopsilerin patolojik incelemesinde spesi?k olmayan, düşük dereceli kronik osteomiyelit bulguları saptandı. Kültürlerde ise üreme olmadı. Kontrol radyogra?lerinde kemikteki sertleşmede ilerleme görülmedi. Bilgisayarlı tomogra?de taşınan kas kitlesi çevresinde kortikal kemik oluşumu, manyetik rezonans görüntülerinde ise taşınan kas yapısında yağlı dejenerasyon geliştiği izlendi. Hiçbir olguda aktif osteomiyelit bulgusuna rastlanmadı. Çıkarımlar: Oluklaşt ırma ve kas taşıma tekniğinde amaç, mikrocerrahi girişimlere ve ikincil rekonstrüktif girişimlere ihtiyaç duyulmadan, tutulmuş kemik bölümündeki kanlanmayı artırmaktır. Uzun dönem sonuçlarımız, femur ve tibia tutulumlu olgularda bu tekniğin etkili olduğunu göstermektedir

    Long-term results of treatment including creation of a gutter and muscle transposition for chronic sclerosing osteomyelitis

    No full text
    Amaç: Kronik sklerozan osteomiyelit (KSO) tedavisinde oluklaştırma ve kas taşıma tekniğinin uzun dönem sonuçları değerlendirildi. Çalışma planı: 1980-1996 yılları arasında, KSO’lu 11 hasta (5 kadın, 6 erkek; ort. yaş 36; dağılım 17-69) oluklaştırma ve kas taşıma tekniği ile tedavi edildi. Yedi hastada femur, dört hastada tibia tutulumu vardı. Tüm olgularda temel yakınma ağrı idi. Ortalama 12.4 yıl (dağılım 6-24 yıl) olan takip süresi sonunda yakınmaları sorgulanan hastalar düz gra?ler, bilgisayarlı tomogra? ve manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirildi. Sonuçlar: Takip süresi içinde bir olgu dışında hiçbir olguda semptomlarda tekrarlama ve antibiyotik gereksinimi olmadı. Tibia tutulumlu bir hastada ameliyattan beş yıl sonra ağrının tekrarladığı görüldü. Bu hasta aynı teknikle tekrar ameliyat edildi ve sonrasında herhangi bir sorunla karşılaşılmadı. Ameliyattalınan biyopsilerin patolojik incelemesinde spesi?k olmayan, düşük dereceli kronik osteomiyelit bulguları saptandı. Kültürlerde ise üreme olmadı. Kontrol radyogra?lerinde kemikteki sertleşmede ilerleme görülmedi. Bilgisayarlı tomogra?de taşınan kas kitlesi çevresinde kortikal kemik oluşumu, manyetik rezonans görüntülerinde ise taşınan kas yapısında yağlı dejenerasyon geliştiği izlendi. Hiçbir olguda aktif osteomiyelit bulgusuna rastlanmadı. Çıkarımlar: Oluklaşt ırma ve kas taşıma tekniğinde amaç, mikrocerrahi girişimlere ve ikincil rekonstrüktif girişimlere ihtiyaç duyulmadan, tutulmuş kemik bölümündeki kanlanmayı artırmaktır. Uzun dönem sonuçlarımız, femur ve tibia tutulumlu olgularda bu tekniğin etkili olduğunu göstermektedir.Objectives: We evaluated long-term results of treatment including creation of a gutter and muscle transposition in patients with chronic sclerosing osteomyelitis (CSO). Methods: Between 1980 and 1996, 11 patients (5 women, 6 men; mean age 36 years; range 17 to 69 years) with CSO were treated with creation of a gutter and muscle transposition. Seven patients had femoral, and four patients had tibial involvement. The main complaint was pain. The patients were evaluated with respect to complaints and radiologically (X-ray, computed tomography, and magnetic resonance imaging) after a mean follow-up of 12.4 years (range 6 to 24 years). Results: During the follow up period, all the patients remained symptom-free without the need for antibiotic treatment except for one patient with tibial involvement, whose pain recurred after five years. The patient’s complaint disappeared following reoperation with the same technique. Histologic examination of surgical biopsies showed nonspecific changes consistent with low-grade chronic osteomyelitis. Cultures were negative in all cases. Control radiographies showed no progression of sclerosis. Computed tomography showed cortical bone formation surrounding the transposed muscle, and magnetic resonance imaging showed fatty degeneration in the transposed muscle, without any signs of active osteomyelitis. Conclusion: The aim of gutter creation and muscle transposition is to increase blood supply to the diseased bone segment, without the need for microsurgical interventions and secondary reconstructive procedures. Our long-term results show that this technique is efficacious in patients with femoral and tibial involvement

    Kondromalazi Patella ve İşkence

    No full text
    Amaç: Kondromalazi Patella özellikle sporcularda patellar artiküler kartilajda dejeneratif değişiklikler ve ön diz ağrısı ile karakterize bir sendromdur. Kartilaj hasarı uzun süreli kullanım sonucu ya da akut bir şekilde travmatik olarak oluşabilir. İşkence iddiası ile gelen olgularda dize yönelik direkt travmalar sonucu da meydana gelebilir. Literatürde Kondromalazi Patella’nın travma ile ilişkisi net olarak tanımlanmasına rağmen işkence ile ilişkisini tartışan bir yayın bulunmamaktadır. Bu çalışmada, işkence olgularında kondromalazi patella gelişebileceğine dikkat çekmek, varlığında detaylı bir öykü, muayene ve radyolojik incelemelerin önemini vurgulamak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 2002-2012 yılları arasında, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Tedavi merkezlerine başvuran toplam 2901 işkence mağduru arasında 23 olguda kondromalazi patella tespit edildi. Yakınmaları bir spor yaralanması ve herhangi bir kaza sonucu başlayan ya da işkence öyküsünden uzun yıllar sonra başlayan 13 olgu çalışma dışı bırakıldı. İşkence olayından hemen sonra yakınmaları başlayan 10 olgu çalışmaya alındı. Travma ve kondromalazi patella ilişkisi; öykü, fiziksel ve radyolojik bulgular ışığında değerlendirildi. Bulgular: Olguların hepsi erkekti, işkence sürecindeki ortalama yaş 29.7±6.72 yıldı. İşkence üzerinden geçen süre 5 ay ile 9 yıl arasında değişiyordu. İşkence yöntemleri; dize tekme ya da bir aletle direkt vurma, uzun süre diz üzerinde bekletme/sürükleme ya da yere yatırıp diz üzerinde zıplama şeklinde aktarıldı. Tipik olarak yakınmalar; ön diz ağrısı, uzun süreli oturma, çömelme, merdiven çıkma/inme ve diğer aktiviteler ile ağrının artmasıydı. Evreleme Magnetik Resonans incelemeye göre yapılmıştı, evre ile işkence metodu arasındaki ilişki tartışıldı. Sonuç: Yakınmalar ve semptomlar varlığında; işkencenin de Kondromalazi Patellanın etiyolojik faktörlerinden biri olabileceği akılda tutulmalıdır. Anahtar kelimeler: Kondromalazi patella; Etiyolojik faktör; Travma; İşkenc
    corecore