8 research outputs found
A general outlook of Japanese education as a mother tongue: The examination of the elementary school Japanese curriculum guidelines and elementary school 1st grade Japanese textbook
Japonca eğitimi denildiğinde, bu ifadenin Japoncada iki farklı karşılığı bulunmaktadır.
Bunlardan biri “Nihongo Kyōiku”, diğeri ise “Kokugo Kyōiku”dur. Her iki ifadede de
eğitim yani “kyōiku” sözcüğünün ortak olduğu, ancak “Nihongo” ve “Kokugo”
sözcüklerinin farklılık gösterdiği görülmektedir. Yapılan araştırmalar göz önünde
bulundurulduğunda, her ne kadar bu iki sözcük Japoncayı işaret ediyor olsa da genel
itibari ile “Nihongo” sözcüğünün “yabancı dil olarak Japonca”; “Kokugo” sözcüğünün ise
“ana dil olarak Japonca” anlamına geldiği söylenebilir. Dolayısıyla, Nihongo Kyōiku
yabancı öğrencilere yönelik gerçekleştirilen Japonca eğitimi iken Kokugo Kyōiku
Japonya'daki okullarda ana dili Japonca olan öğrencilere yönelik gerçekleştirilen Japonca
eğitimidir. Son yıllarda Türkiye’de Japonca Eğitimi (Nihongo Kyōiku) konusunda yapılan
çalışmaların artış gösterdiğinden söz etmek mümkündür. Ancak Türkiye’de ana dil olarak
Japonca eğitimine ilişkin bir çalışma bulunmamaktadır. Buradan hareketle bu çalışmada,
ana dil olarak Japonca eğitimi (Kokugo Kyōiku) konusu genel hatları ile ele alınmış olup,
ilkokul öğretim programı temel alınarak ilkokul ana dil (Kokugo) derslerinin amaçları ve
içerikleri betimlenmiştir. Diğer taraftan, ana dili eğitiminin ilk basamağı olan ilkokul 1.
sınıf Japonca ders kitabı şekil ve içerik açısından incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda,
kitabın 1. cildinde kalem tutuş şeklinden telaffuza kadar birçok ayrıntıya yer verildiği,
insanları selamlama ya da tanışma gibi kültürel öğelere dikkat çekildiği,2. ciltte ise okuma
metinlerine ağırlık verildiği görülmüştür. Ayrıca kitaplara şiir ile başlanması Japon
kültürüne özgü önemli bir ayrıntıdır. Bunun yanında, arkadaşlığın öneminin
vurgulanması, doğaya ve hayvanlara karşı duyarlılık kazandırılması gibi insani değerlerin
de ön planda tutulduğu dikkat çekmektedir.When it comes to Japanese education, this expression has two different translations in
Japanese. One of them is “Nihongo Kyōiku” and the other is “Kokugo Kyōiku”. In both
expressions, it is seen that the word “kyōiku” is the same, but the words “Nihongo” and
“Kokugo” are different. Considering the researches, although these two words refer to
Japanese, generally the word “Nihongo” means “Japanese as a foreign language”; and
“Kokugo” means “Japanese as the mother tongue”. Hence, Nihongo Kyōiku is Japanese
education for foreign students, while Kokugo Kyōiku is Japanese education for native
Japanese students in schools in Japan.In recent years in Turkey, it can be said that the
studies on Japanese Education (Nihongo Kyōiku) have increased. But in Turkey, there is
no study on Japanese education as a mother tongue. Based on this, in this study, the
subject of Japanese education as a mother tongue (Kokugo Kygoiku) is discussed in
general terms and the aims and contents of elementary school mother tongue (Kokugo)
courses are described based on the elementary school curriculum guidelines. On the other
hand, elementary school 1st grade Japanese textbook, which is the first step of mother
tongue education, was analyzed in terms of form and content. As a result of this analysis,
it has been seen that in the first volume of the book, many details are included from the
way of holding the pencil to the pronunciation, it is seen that cultural elements such as
greeting people or meeting people are emphasized, and there were many reading texts in
the second volume. Moreover, starting books with poetry is an important detail unique to
Japanese culture. Besides, human values such as emphasizing the importance of friendship
and providing sensitivity to nature and animals are also prioritized in the textbook
Conceptual/semantic comparison between Japanese and Turkish idioms including the words “hara” and “karın
Bilişsel dilbilim, diğer dilbilim alanlarından farklı olarak, insanı ve insanın algısını
merkez alan alanlar arası bir bilim dalıdır. İnsan algısında beden ve bedenin dile
yansımasının bir bütün olarak değerlendirilip; dilsel algı oluşumunda insan
bedeninin öneminin betimlenmesi özellikle bilişsel dilbilim ile birlikte hızla artmıştır.
Bu çalışmada bedenin bir bölümünü ifade eden hara ve karın sözcüklerinin kullanıldığı deyimler ele alınarak kavramsal/anlamsal bir karşılaştırma yapılmıştır.
Bu karşılaştırma ile, her iki dildeki hara ve karın sözcüklerinin etki ettiği kavramlaştırmadaki algısal benzerlik ve farklılıklar ortaya konmuştur.
Sonuç olarak, sözlük anlamları açısından ele alındığında, hara ve karın sözcüklerinin bedenin aynı bölümünü işaret ettiği ve sahip oldukları anlamsal çerçevenin
birkaç farklık dışında birbirine oldukça yakın olduğu anlaşılmıştır. Ancak bu
sözcükleri içeren deyimler göz önünde bulundurulduğunda, her iki dilde de aynı
anlama gelen sadece birkaç deyim tespit edilmiştir. Karşılaştırma sonucunda ise
Japonca hara sözcüğünün daha geniş ve daha derin bir kavramsal çerçeveye sahip
olduğu görülmüştür.Cognitive linguistics, unlike the other fields of linguistics, is a interdisciplinary field
which puts human and human perception in the center. Considering human and
human body as a whole in human perception and describing the importance of the
human body in the formation of linguistic perception have increased rapidly
especially with cognitive linguistics.
In this study, Japanese and Turkish idioms are compared including body parts of
hara and karın conceptually and semantically. With this comparison, perceptual
similarities and differences in both languages have been revealed.
As a result, considering in terms of meanings, it is understood that hara and karın
refer to the same part of body and semantic frameworks of this words are quite
close to each other except for a few differences. However cosidering the idioms
including this words, it is identified that both languages have just a few phrases
with the same meaning. The result of this study, it is found that hara has a wider
and deeper conceptual framework
Turkish - Japanese similes containing animal names and a vıew from the perspective of encyclopedic meaning
Bu çalışmada Türkçe ve Japoncada hayvan adları içeren benzetmelerin anlamsal olarak karşılaştırılması ve ansiklopedik anlam bakış açısı ile çözümlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini 53 Türkçe, 30 Japonca benzetme oluşturmaktadır. Karşılaştırmalı açıdan ele alınan benzetmeler 5 kategori altında toplanmıştır. Her iki dilde de aynı hayvan adı içeren ve aynı anlama sahip 1 benzetme, aynı hayvan adı içeren farklı anlama sahip 16 benzetme, aynı hayvan adı içeren hem benzer hem de farklı anlamlara sahip 7 benzetme, farklı hayvan adı içeren ancak benzer anlamlı olan 3 benzetme tespit edilmiştir. Buradan, Türk ve Japon toplumunda hayvanlar hakkındaki algının çoğunlukla farklılık gösterdiği anlaşılmıştır. Diğer taraftan bu çalışmada ansiklopedik anlam bakış açısıyla çözümlenen benzetmelerin neredeyse tamamının geleneksellik ilkesini yerine getirdiği, bunun yanında genellik ve içsellik ilkelerinin de bazılarını karşıladıkları, geleneksellik ilkesini sağlamayan Japonca bazı benzetmelerde ise geleneksellik derecesini arttırmak için hayvan adı önüne açıklamalar eklendiği görülmüştür. Sonuç olarak geleneksellik ilkesinin benzetmelerin oluşumunda ve anlaşılmasında önemli bir ölçüt olduğu fikrine ulaşılmıştır.In this study, it is aimed to compare the similes containing animal names in Turkish and Japanese semantically and to analyze
them from the perspective of encyclopedic meaning. The sample of the study consists of 53 Turkish similes and 30 Japanese
similes. The similes considered from a comparative perspective are grouped under 5 categories. In both languages, 1 simile
with the same animal name and the same meaning, 16 similes with the same animal name with different meanings, 7 similes
with the same animal name with both similar and different meanings, 3 similes with different animal names but with similar
meanings have been identified. From this, it is understood that the perception of animals in Turkish and Japanese society is
mostly different. On the other hand, it was seen that almost all of the similes analyzed in this study from the perspective of
encyclopedic meaning fulfill the traditionality principle, as well as some of the generality and interiority principles, and in
some Japanese similes that do not provide the traditionality principle, explanations are added in front of the animal name to
increase the degree of traditionality. As a result, it was concluded that the principle of traditionality is an important criterion
in the formation and understanding of similes
JAPONCADAKİ “KOKORO GA HARERU”, “MUNE GA HARERU” VE “KI GA HARERU” DEYİMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Algının dildeki yansıması açısından önemli bir işleve sahip olan deyimler, insanların dünya görüşü, düşünce biçimi, gelenek, görenek ve inançları hakkında bilgiler taşıyan temel dil öğeleridir. Bu açıdan değerlendirildiğinde kültürel değerleri ve toplumsal özellikleri içerisinde barındıran deyimlerin, ait oldukları kültürün algı belleği işlevini üstlendiğini söylemek yerinde olacaktır.
Bu çalışmada, sözlüklere göre,“içi rahatlamak, huzur bulmak” anlamlarına gelen “kokoro ga hareru”, “mune ga hareru” ve “ki ga hareru” deyimleri ele alınmaktadır. Bunlardan "kokoro ga hareru" ve "mune ga hareru" deyimleri üzerine daha önce yapılan araştırmada, Japonca anadili konuşucuları tarafından çoğunlukla "kokoro ga hareru" deyiminin kullanıldığı anlaşılmıştır (Varoğlu, 2016: 366-373). Bu çalışmada ise, araştırmaya "kokoro ga hareru" ve "mune ga hareru" deyimleri ile benzer anlama sahip “ki ga hareru” deyimi de dahil edilmektedir.
Bu çalışmanın amacı, benzer anlama sahip gibi görünen bu deyimlerin birbirleri yerine kullanılabilip kullanılamayacağını ve Japonca anadil konuşucularının günlük hayatta bu 3 deyim arasından en çok hangisini ya da hangilerini kullanmayı tercih ettiklerini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda, yaşları 30 ile 70 arasında değişen, tamamı üniversite mezunu toplam 40 Japonca anadil konuşucusu ile görüşme yapılmıştır. Yapılan görüşmeler sonucunda, mune ga hareru deyiminin sözlüklerde yer almasına rağmen anadil konuşucuları tarafından pek bilinmediği ve dolayısıyla kullanılmadığı, kokoro ga hareru ve ki ga hareru deyimlerinin ise neredeyse eşit oranlarda kullanıldığı ve benzer anlama sahip oldukları anlaşılmıştır
A research on word learning process of 1st year students of Japanese language and literature department of Nevsehir Hacı Bektas Veli University
Bu çalışmada, Japon Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı 1. sınıf öğrencilerinin Japonca sözcük bilgilerini arttırmak için kullandıkları kaynakların, yöntemlerin, sözcük öğrenimleri sırasında karşılaştıkları sorunların ve bu sorunları ortadan kaldırmak için öğrenciler tarafından sunulan çözüm önerilerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu amaçla 2017-2018 eğitim öğretim yılında Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Japon Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte olan 18 öğrenci ile görüşme yapılmıştır. Araştırma, gönüllülük esasına dayalı olarak bahar yarıyılı sonunda gerçekleştirilmiştir. Yapılan görüşmeler sonucunda öğrencilerin kaynak olarak çoğunlukla ders kitaplarını, çeşitli akıllı telefon uygulamalarını ve sözlükleri kullandıkları anlaşılmıştır. Sözcük dağarcıklarını arttırmak için kullanılan yöntemlerin ise çeşitlilik gösterdiği görülmüştür. Sözcük öğrenimleri ile ilgili çeşitli problemleri dile getiren öğrencilerin karşılaştıkları en büyük sorunun ise kullandıkları materyallerin Japonca-İngilizce olmasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Son olarak, öğrencilerin sözcük öğrenimi sürecinde karşılaştıkları sorunları ortadan kaldırmak için benzer öneriler sundukları sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışmada, benzer çözüm önerileri 3 kategori altında toplanmıştır.In this study, it is aimed to present the materials, methods and problems encountered by the 1st year students of Japanese Language and Literature Department to increase their Japanese vocabulary, and the solutions offered by the students themselves in order to eliminate these problems. For this purpose, in 2017-2018 academic year, 18 students of Japanese Language and Literature Department of Nevşehir Hacı Bektaş Veli University were interviewed. The research was conducted at the end of the spring semester with volunteer students. As a result of the interviews, it was understood that the students mostly used textbooks, various smart phone applications and dictionaries. The methods used to increase the vocabularies have varied. It is determined that the biggest problem faced by students, who expressed various problems about the vocabulary learning, is that the materials they use are Japanese-English. Finally, it is concluded that students offer similar suggestions to eliminate the problems they encounter during the word learning process. In this study, similar solutions are grouped under 3 categories
Japoncadaki “kokoro ga hareru”, “mune ga hareru” ve “kı ga hareru” deyimleri üzerine bir araştırma
Algının dildeki yansıması açısından önemli bir işleve sahip olan deyimler, insanların dünya görüşü, düşünce biçimi, gelenek, görenek ve inançları hakkında bilgiler taşıyan temel dil öğeleridir. Bu açıdan değerlendirildiğinde kültürel değerleri ve toplumsal özellikleri içerisinde barındıran deyimlerin, ait oldukları kültürün algı belleği işlevini üstlendiğini söylemek yerinde olacaktır.
Bu çalışmada, sözlüklere göre,“içi rahatlamak, huzur bulmak” anlamlarına gelen “kokoro ga hareru”, “mune ga hareru” ve “ki ga hareru” deyimleri ele alınmaktadır. Bunlardan "kokoro ga hareru" ve "mune ga hareru" deyimleri üzerine daha önce yapılan araştırmada, Japonca anadili konuşucuları tarafından çoğunlukla "kokoro ga hareru" deyiminin kullanıldığı anlaşılmıştır (Varoğlu, 2016: 366-373). Bu çalışmada ise, araştırmaya "kokoro ga hareru" ve "mune ga hareru" deyimleri ile benzer anlama sahip “ki ga hareru” deyimi de dahil edilmektedir.
Bu çalışmanın amacı, benzer anlama sahip gibi görünen bu deyimlerin birbirleri yerine kullanılabilip kullanılamayacağını ve Japonca anadil konuşucularının günlük hayatta bu 3 deyim arasından en çok hangisini ya da hangilerini kullanmayı tercih ettiklerini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda, yaşları 30 ile 70 arasında değişen, tamamı üniversite mezunu toplam 40 Japonca anadil konuşucusu ile görüşme yapılmıştır. Yapılan görüşmeler sonucunda, mune ga hareru deyiminin sözlüklerde yer almasına rağmen anadil konuşucuları tarafından pek bilinmediği ve dolayısıyla kullanılmadığı, kokoro ga hareru ve ki ga hareru deyimlerinin ise neredeyse eşit oranlarda kullanıldığı ve benzer anlama sahip oldukları anlaşılmıştır