6 research outputs found
Morphological aspect on surgical approach to the cases with carpal tunnel syndrome
Amaç: Bu çalışma Karpal Tünel Sendromu (KTS)
olan hastalara güvenli cerrahi yaklaşım şansı tanınabilmesi
için bölgedeki karmaşık anatomik yapılanmanın anlaşılması
amacıyla planlanmıştır.
Materyal-Metod: Eylül 2002- Aralık 2008 tarihleri arasında
Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji,
Nöroşirürji ve Acil Servis’e el bileğinde ağrı, uyuşukluk
yakınması ile başvuran ve Nöroşirurji polikliniğine sevk
edilerek Karpal Tünel Sendromu (KTS) tanısı cerrahi tedavi
uygulanan 21 olgunun sonuçları retrospektif olarak
arşiv taraması yoluyla değerlendirildi.
Bulgular: Tamamı kadın olan olguların 6’sı bilateral, 8’i
sağ ve 7’si sol tarafta karpal tünel sendromu tanısı konularak
opere edilmişti. Yaş ortalaması 54,8 olan olguların izleme
süresi ortalama 42,1 ay olarak belirlendi. Olguların
izlemi vizüel ağrı skalası (VAS) kullanılarak yapıldı.
Preoperatif VAS skorları 9,5 olarak saptandı. Sağ karpal
tünel tanısı ile opere edilen 1 olgu dışında nüks görülmedi
(%4,8). Yirmibir olgunun 2’si dışında postoperatif dö-
nemde ağrı yakınması tama yakın geçti. Postoperatif VAS
skorları ortalama 3,4 olarak bulundu.
Sonuç: Anatomik oryantasyon noktalarına bağlı kalınarak
yapılan cerrahi girişimlerde gerek olgu memnuniyetinin
yüksek, gerekse de nüks oranının daha düşük olması
karpal tünel sendromu olgularında güvenli cerrahi yapılabileceğini
düşündürmektedir.Background: This study is planned to
explain the sophisticated anatomic structure of the region
at carpal tunnel syndrome to give a chance for safe
surgical approach.
Material-method: 21 operated cases who admitted to
Neurosurgery clinic by the same neurosurgeon from Afyon
Kocatepe University School of Medicine NeurologyNeurosurgery
and Emergency Departments with elbow
pain and numbness between September 2002 to December
2008 with carpal tunnel syndrome were evaluated,
retrospectively.
Results: 6 bilateral, 8 right and 7 left side purely female
cases with carpal tunnel syndrome were operated by the
same neurosurgeon. The mean age was 54.8 and the
follow-up period was 42.14 months. Visual pain scale
(VPS) was used for evaluating the cases. Preoperative
mean score was 9.5. Only one recurrence was obtained
who was operated from right side (rate=4.76%). The
complaints of the cases were improved postoperatively
except 2 of the 21 cases. The mean of the postoperative
VPS score was 3.4.
Conclusion: We thought that the surgery which was done
hold to anatomic landmarks, could provide higher case
satisfaction and lower recurrent rates with a safe surgery at
carpal tunnel syndrome
Epidemiology of childhood pedestrian injuries
AMAÇ: Çocukluk yaş grubunda araç dışı trafik kazalarına
ait epidemiyolojik verilerin incelenmesi ve bu kazaları
önlemeye yönelik olarak çeşitli risk faktörlerinin belirlenmesi.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bir üniversite acil servisine başvuran
beş yıllık trafik kazası kayıtları içinden 0-18 yaş grubuna
ait araç dışı trafik kazaları (ADTK) retrospektif olarak
incelendi. Kaza kodları, yaş, cinsiyet, kazanın şehir içinde
veya şehir dışında olması, saati, gün, ay, kaza sırasında
aile birlikteliği, yaralanan organ sistemleri, hastaneye
yatış olup olmadığı, yatan hastaların yatış süreleri ve
sonuç kaydedildi. Elde edilen veriler uygun istatistiksel
yöntemler kullanılarak değerlendirildiler.
BULGULAR: Toplam 272 kayıt incelendi. Cinsiyetlere göre
dağılım 178 erkek (%65,4), 94 kız (%34,6) şeklindedir.
Aylara göre dağılıma bakıldığında %22,8 ile Eylül ayı
kazaların en çok gerçekleştiği ay, %2,9 ile Ocak ve Şubat
ayları kazaların en az gerçekleştiği aylar olarak tespit
edilmiştir. Verilere göre %16,5 ile Salı günü kazaların en
çok gerçekleştiği gün iken, %10,7 ile Cumartesi kazaların
en az gerçekleştiği gün olmuştur. En sık kaza görülen
saatler 08:00-15:59 (138 çocuk, %50.7) ve 16:00-23:59
saatleri (119 çocuk, %43.8) arasıdır. Kazaların %63.6’sının
şehir içinde olduğu, %51.7’sinin çocuk ailesiyle birlikte
değilken gerçekleştiği öğrenildi. Toplam 12 hastada
kaza sonrası epilepsi, ensefalopati, serebral palsi, işitme
kaybı, spastik hemipleji, fasiyal sinir bozukluğu, fleksiyon
kısıtlılığı şeklinde kalıcı sakatlıkların oluştuğu, 6 hastanın
(%2,2) da kaybedildiği tespit edilmiştir.
SONUÇ: Özellikle erkek çocukları Eylül ayında, şehir
içinde, mesai saatlerinde daha fazla kazaya maruz
kalmıştır. Kazaların artış nedenlerinin ve önleme yollarının
saptanabilmesi için ek çalışmalar gerekmektedir.OBJECTIVE: To investigate the epidemiological data of
the childhood pedestrian injuries and determine some
risk factors for prevention of such injuries.
MATERIAL AND METHODS: The patients aged 0-18 years
that had pedestrian injuries (PI) within the last 5 years that
were admitted to a university hospital emergency ward
were examined retrospectively. Injury codes, age,
gender, the place of the accident, time, day, and
month of the accident, presence of family during the
accident, injured organ systems, duration of
hospitalization, and results were analyzed. Appropriate
statistical examinations were done to evaluate the data.
RESULTS: In total 272 accidents were evaluated. There
were 178 boys (65.4%) and 94 girls (34.6%). The highest
number of accidents were detected in September (22.8%)
and on Tuesdays (16.5%), and the lowest were in January
and February (2.9%), and on Saturdays (10.7%). The most
frequent time intervals that the accidents were happened
were between 08:00 and15:59 (138 children, 50.7%),
and between 16:00 and 23:59 (119 children, 43.8%). It
was found that 63.6% of the accidents took place in the
city grounds, and 51.7% happened when the child was
not with the family. Twelve patients had permanent injuries
including epilepsy, cerebral palsy, hearing loss, spastic
hemiplegia, facial nerve injury, and flexion deformity.
Six patients died (2.2%).
CONCLUSIONS: Boys are more prone to pedestrian
injuries, mainly in the city grounds, during working hours
and in September. More studies are needed to determine
the risk factors of pedestrian injuries and prevention
measures
Morphological aspect on surgical approach to the cases with carpal tunnel syndrome
Amaç: Bu çalışma Karpal Tünel Sendromu (KTS)
olan hastalara güvenli cerrahi yaklaşım şansı tanınabilmesi
için bölgedeki karmaşık anatomik yapılanmanın anlaşılması
amacıyla planlanmıştır.
Materyal-Metod: Eylül 2002- Aralık 2008 tarihleri arasında
Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji,
Nöroşirürji ve Acil Servis’e el bileğinde ağrı, uyuşukluk
yakınması ile başvuran ve Nöroşirurji polikliniğine sevk
edilerek Karpal Tünel Sendromu (KTS) tanısı cerrahi tedavi
uygulanan 21 olgunun sonuçları retrospektif olarak
arşiv taraması yoluyla değerlendirildi.
Bulgular: Tamamı kadın olan olguların 6’sı bilateral, 8’i
sağ ve 7’si sol tarafta karpal tünel sendromu tanısı konularak
opere edilmişti. Yaş ortalaması 54,8 olan olguların izleme
süresi ortalama 42,1 ay olarak belirlendi. Olguların
izlemi vizüel ağrı skalası (VAS) kullanılarak yapıldı.
Preoperatif VAS skorları 9,5 olarak saptandı. Sağ karpal
tünel tanısı ile opere edilen 1 olgu dışında nüks görülmedi
(%4,8). Yirmibir olgunun 2’si dışında postoperatif dö-
nemde ağrı yakınması tama yakın geçti. Postoperatif VAS
skorları ortalama 3,4 olarak bulundu.
Sonuç: Anatomik oryantasyon noktalarına bağlı kalınarak
yapılan cerrahi girişimlerde gerek olgu memnuniyetinin
yüksek, gerekse de nüks oranının daha düşük olması
karpal tünel sendromu olgularında güvenli cerrahi yapılabileceğini
düşündürmektedir.Background: This study is planned to
explain the sophisticated anatomic structure of the region
at carpal tunnel syndrome to give a chance for safe
surgical approach.
Material-method: 21 operated cases who admitted to
Neurosurgery clinic by the same neurosurgeon from Afyon
Kocatepe University School of Medicine NeurologyNeurosurgery
and Emergency Departments with elbow
pain and numbness between September 2002 to December
2008 with carpal tunnel syndrome were evaluated,
retrospectively.
Results: 6 bilateral, 8 right and 7 left side purely female
cases with carpal tunnel syndrome were operated by the
same neurosurgeon. The mean age was 54.8 and the
follow-up period was 42.14 months. Visual pain scale
(VPS) was used for evaluating the cases. Preoperative
mean score was 9.5. Only one recurrence was obtained
who was operated from right side (rate=4.76%). The
complaints of the cases were improved postoperatively
except 2 of the 21 cases. The mean of the postoperative
VPS score was 3.4.
Conclusion: We thought that the surgery which was done
hold to anatomic landmarks, could provide higher case
satisfaction and lower recurrent rates with a safe surgery at
carpal tunnel syndrome