106 research outputs found
Enfel Doğan, Şeyhoğlu Sadrüddin’in Kabus-Nāme Tercümesi: Metin, Sözlük, Dizin, Notlar, Tıpkıbasım
Türklerin İslamiyeti kabul ettikten sonra girdiği İslami-İrani kültür coğrafyasında
11. yüzyıldan sonra “edeb” eğitimi ve kültürü bağlamı içinde popüler olmuş
nasihatname türü eserleri yazma ve okuma konusuna önem verdikleri kültür tarihi
uzmanları tarafından çeşitli vesilelerle dile getirilmiştir. Daha çok devlet yöneticilerine
öğüt vermek ve onlara hem özel hayatlarında hem de devlet yöneticiliği
hayatlarında yol göstermek için kaleme alınan nasihatnamelere bazen siyasetnāme
bazen de pendnāme denmiştir. Batı edebiyatınde “mirror for princes” adı verilen
ve Ortaçağda yaygın olan bu edebi geleneğin İslam coğrafyasında özellikle İran
kültür coğrafyasında önem kazandığı ve Türklerin bu coğrafyada 11. asırdan sonra
siyasi hakimiyeti ele geçirmelerinden sonra da bu geleneğin güçlenerek devam
ettiğini biliyoruz. Nasihatname geleneğinin temel eseri sayılan Kelile ve Dimne
hikayelerinin 7. asırda Buzroye tarafından Pehleviceye ve 8. asırda İbn Mukaffa
tarafından Arapçaya tercüme edilmesinden sonra bu tür, hem dolaylı allegorik eserler
olarak, hem de doğrudan tavsiye türü nasihatnameler olarak önem kazanmıştır.
10. asırdan sonra ise devlet yöneticilerine nasihat vermek için manzum ve mensur
eserler yazmak ve yazdırmak sultanlar için adeta bir moda haline gelmiştir.
10. yüzyılın sonlarında Gazneliler Devletinin kurucu Sebüktegin’in, oğlu Sultan
Mahmud için yazdığı Pendnāme ile başlayan bu siyasi nasihatname anlayışı Karahanlı
topraklarında Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’i, İran’ın Taberistan bölgesinde
Keykavus ibn İskender’in Kābūsnāme’si ve Selçuklularda Nizamülmülk’ün
Siyāsetnāme’si ve Gazzali’nin Nasihatü’l-Mülūk’u ile zirve eserlerini meydana
getirmiştir. Nasihatname - siyasetname türü daha sonra Hindistan’da Babürlüler
İmparatorluğunda ve daha sınırlı olarak Osmanlı İmparatorluğunda yeni eserlerle
sonraki yüzyıllarda varlığını sürdürmeye devam etmiştir
Symbolae Turcologicae: Studies in Honour of Lars Johanson on his Sixtieth Birthday 8 March 1996
[No Abstract Available
F. Nihan Ketrez, A Student Grammar of Turkish
Ketrez’in elimizdeki çalışması Türkçenin
gramer yapısını, kalıplaşmış ifade kalıplarını, kural dışı istisnai kullanımları ve
temel kelime hazinesini kolaydan zora doğru aşama aşama işleyen ve oldukça
yararlı alıştırma ve öğrenme uygulamaları içeren bir Türkçe öğrenme grameri
olmuştur. Yazar, Yale Üniversitesinde Türkçe öğretirken geliştirdiği ve uygulama
alanı bulduğu yöntem ve dil malzemelerini bu eserinde kullandığı için yabancı
dilli öğrencinin Türkçe öğrenirken karşılaştığı sorunlarla zorlandığı konuları
daha kolay öğrenilebilir bir şekilde ele almıştır. Mesela, yazar, –mIş belirsiz geçmiş
zaman ekinin hangi durumlarda ve ne gibi anlamsal işlevlerde kullanıldığını
ayrıntılı bir şekilde anlattıktan sonra konuyu çok sayıda örnek cümleler üzerinde
uygulamalı bir şekilde aktarmıştır. Benzer şekilde, yazarın Türkçede devrik
cümleler üzerine ortaya koyduğu bilgi ve örnek çalışma malzemesi de konuyu
doyurucu bir şekilde ele almıştır. Konuya dair birçok örnek üzerinde geniş bilgi
verilmiş, ayrıntılı açıklama yapılmıştır
On Risale-i Zeban and Formation of Turkish Grammar Tradition in Anatolia
14-16. yüzyıllar arasında Anadolu' da yazılan gramer kitaplarında Anadolu Türkçesinde kullanılan bazı morfolojik ve sentaktik yapılar gramer formları olarak değerlendirilirken bazı yaygın formlar düzenli olarak gramer kitaplarının dışında tutulmuştur. Bu makale, bu dönem telif ve tercüme gramer kitaplarında bir gelenek olarak izlenen Anadolu gramerciliği anlayışının hangi özelliklere sahip olduğunu ve bu anlayışın hangi şartlar sonucu meydana geldiğini Risâle-i Zebân isimli Farsça-Türkçe gramer kitabı temelinde incelemektedir.
As certain morphological and syntactic forrus of Anatolian Turkish were accepted as formal grammatical forrus in the grammar works that written between the 14th and 16th centuries in and around Anatolia, some common forrus were regularly disregarded. Based on the data gathered of the Persian-Turkish interlinear grammar work Risâle-i Zebân, this article discusses the questions of what characteristics this Anatolian grammar writing had that was followed as traditional method, and of what basic factors were behind the creation and development of it
Modern Türkçede Fiil Tabanlarıyla Sesteş İsim Soylular ve Bir Terim Teklifi : Fiil-İsimler
[No Abstract Available
Translation Techniques and Philological Problems in Bahşayiş Lügati
Bahşayiş Lügati is one of the earliest lexicons on Early Oghuz Turkish composed as an interlinear translation of an Arabic-Persian dictionary. It includes many archaic lexical and syntactical forms and features. This article is concerned with the analysis of methods and structures of word, word groups and sentences appear as the Turkish translation of Arabic and Persian vocabulary as well as of philological problems remaining
Daily Life, Actual Issues and Everyday Language in the Handwritten Anthologies (Mecmuas): Scope of the Localisation in the 18th Century Ottoman Literature
Elyazması mecmualarda gündelik hayata dair konuların günlük konuşma dili
unsurlarıyla ifadesi 18. yüzyılda yaygınlaşmaya başlar. Bu metinlerde toplum
içinde tartışma ve çatışma konusu olan kahve, tütün, tarikat-medrese çekişmesi,
güncel olaylara tarih düşürme gibi konu ve uygulamalar farklı görüş ve bakış
açılarıyla ortaya konarken mecmuaların farklı düşüncelerin dile getirildiği bir düşünce
forumu işlevine sahip olduğu görülür
Margarete I. Ersen-Rasch, Türkische Grammatik
Uzun yıllardan beri Almanya’da yabancılar için Türkçe dersleri veren ve bu
konuda birçok kitap ve makale yayınlamış olan Ersen-Rasch’ın elimizdeki eseri,
kendisinin daha önce dil öğretimi amacıyla kaleme aldığı ve çeşitli ses CD’lerini
de içeren başlangıç, orta ve ileri düzey Türkçe öğretimi kitaplarında anlatılan
konuların daha geniş bir persektiften işlendiği Türkçenin grameri çalışmasıdır.
Eserde Türkçenin gramer özellikleri geleneksel Batı gramerciliğinin temelleri
doğrultusunda alfabe, imla, ses bilgisi, kelime bilgisi, edatlar, bağlaçlar ve
söz dizimi bağlamında ele alınmıştır. Batı dillerinde yan cümle yapılarında olan
ancak Türkçede morfolojik görüntü içinde isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil olarak
ortaya çıkan yapılar anlamsal özelliklerinden ötürü sözdiziminin bölümleri olarak
ele alınmış, bu yapıların varyantları ve çeşitli anlam incelikleri Almancada
var olan yapıların karşılığı olarak anlatılmıştır. Ayrıca, eserde günlük konuşma
dilinde çokça kullanılan kalıp halindeki ifadeler, var-yok yapıları, deyimler, ikili
şekiller ve anlamdaş kelime ve kelime birlikleri çok sayıda örnek cümleler üzerinde
Almanca tercümeleriyle birlikte sunulmuştur
- …