15 research outputs found

    Anticarcinogenic effect and carcinogenic potential of the dietary phenolic acid: o-Coumaric acid

    No full text
    Among hydroxycinnamic acids, caffeic, ferulic and p-coumaric acids have received considerable attention due to their biological activities. However, studies related to the biological activities of o-coumaric acid (OCA) are limited. In this regard, this study was designed to determine the chemopreventive potential of OCA in human breast cancer cells (MCF-7). The EC50 value of OCA was found to be 4.95 mM and was used throughout the study. Caspase-3 protein and mRNA levels increased by 59% and 72%. Similarly, protein and mRNA levels of Bax were increased by 115% and 152%. However, OCA treatment caused 48% and 35% decreases in Bcl-2 protein and mRNA levels. Cyclin D1 and cyclin dependent kinase-2 protein and mRNA levels decreased significantly. Moreover, p53 protein and mRNA levels increased by 178% and 245%, respectively. In addition to p53, PTEN protein and mRNA levels were induced. Although, CYP1A1, CYP1A2 and CY2E1 mRNA levels increased, CYP3A4 and CYP2C9 mRNA levels decreased in response to OCA treatment. These results suggest that OCA demonstrates anticarcinogenic activity on MCF-7 cells by activating multiple pathways. However, it also has high carcinogen activating and drug interaction potential. Therefore, serious precautions must be taken before using OCA

    The relationship between coping styles, depressive symptom levels and caregiver burden in caregivers of children with disability

    Get PDF
    Engelli çocukların ailelerinin bakım verme durumuna uyumda güçlük yaşayabildikleri ve bakım yükü olarak adlandırılan bu durumun başa çıkma tutumları ile ilişkili olabileceği bildirilmiştir. Çalışmamızda engelli çocukların bakımverenlerinde başa çıkma tutumlarının bakım yükü ve depresyon düzeyleriyle ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Araştırmaya 1 Mart 2018 – 1 Mayıs 2018 tarihleri arasında özel bir bakım merkezinde ayaktan takipleri devam etmekte olan engelli çocukların bakımverenlerinden oluşan 84 birey dahil edilmiştir. Katılımcılara sosyo-demografik veri formu, Zarit Bakım Yük Ölçeği (ZBYÖ), Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Fonksiyonel Olmayan Tutumlar Ölçeği (FOTÖ-A), Ruminatif Düşünme Biçimi Ölçeği (RDBÖ) ve Başa Çıkma Tutumlarını Değerlendirme Ölçeği (COPE) uygulanmıştır. Verilerin analizinde Pearson korelasyon analizi ve aşamalı çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Pearson Korelasyon Analizi uygulanarak saptanan sonuçlara göre RDBÖ ile BDÖ (r=0,290), FOTÖ (r=0,242) ve COPE alt ölçek puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde pozitif yönlü düşük korelasyon saptanırken; ZBYÖ ile BDÖ (r=0,338) ve FOTÖ (r=0,235) ölçek puanları arasında yine istatistiksel olarak anlamlı düzeyde pozitif yönlü düşük korelasyon bulunmuştur. Yapılan aşamalı çoklu doğrusal regresyon analizi sonucunda ise BDÖ toplam puanı ve eğitim ayının ZBYÖ toplam puanı üzerine pozitif yönde yordayıcı etkisi olduğu, FOTÖ-A, RDBÖ ve COPE alt ölçek toplam puanlarının ise ZBYÖ puanları üzerinde anlamlı yordayıcı etkisi olmadığı görülmüştür. Bakım yükü şiddetinin genel ruminatif düşünme biçimi ile işlevsel olmayan tutumlar ve ara inançlar tarafından yordanmadığını gösteren bulgularımız dikkate alındığında; bakım yükü üzerinde bilişsel süreçlerden ziyade davranışsal başa çıkma yöntemlerinin etkili olduğu ileri sürülebilir. Bakım veren bireylerde kaçınma davranışlarını hedef alan müdahalelerin kullanılması yaşam kalitesini arttırmada etkili olabilir.Parents of children with disabilities may have difficulty in adapting to the caregiving situation and this situation, called caregiver burden, has been reported to be related to coping styles. In our study, it was aimed to investigate the relationship between caregiver burden, depression levels and coping styles in caregivers of children with disability. 84 caregivers of children with disability who applied to special care center were included into the study between 1 March 2018 and 1 May 2018. Sociodemographic data form, Zarit Caregiver Burden Interview (ZBI), Beck Depression Inventory (BDI), Dysfunctional Attitudes Scale (DAS-A), Ruminative Thought Style Questionnaire (RTSQ) and COPE Inventory were applied to the participants. Pearson correlation analysis and multiple linear regression analysis were used to analyze the data. According to Pearson Correlation Analysis, while a statistically significant positive correlation was found between RTSQ and BDI (r=0.290), DAS-A (r=0.242) and COPE subscale scores; there was also a statistically significant low positive correlation between ZBI and BDI (r=0.338) and DAS-A (r=0.235). As a result of the multiple linear regression analysis, the BDI total score and the training duration had a positive predictive effect on the total score of ZBI while the total score of the DAS-A, RTSQ, and COPE subscales did not have a significant predictive effect on ZBI. Considering our findings shows that the caregiver burden levels are not predicted by general ruminative thinking and dysfunctional attitudes and intermediate beliefs; it can be said that behavioral coping methods are more effective than cognitive processes on caregiver burden. Interventions targeting avoidance behaviors in may be more effective in improving the quality of life in caregivers
    corecore