Does Individual Innovativeness Influence TPACK Development?: The Case of Pre-service EFL Teachers in Türkiye

: This study aims to investigate how pre-service EFL teachers’ individual innovativeness levels affect their TPACK development during an educational technology course. Employing a quasi-experimental research design, the participants were 59 pre-service EFL teachers. The course followed the Diffusion of Innovation Theory steps. Analyzing the data, TPACK and individual innovativeness scales were implemented as pre- and post-tests. The results showed a significant increase in participants\u27 TPACK, while their individual innovativeness did not exhibit a significant change during the course. Although there was a notable difference in pre-service teachers\u27 initial TPACK levels based on their innovativeness, this difference was no longer significant in the end. Education for TPACK development is critical in bridging the initial knowledge gap arising from differing innovativeness levels

التنافس الفرنسي الأمريكي على منطقة المغرب العربي بعد الحرب الباردة

تهدف هذه الدراسة إلى معرفة واستنباط هوامش التنافس والتوافق بين السياستين الفرنسية الأمريكية تجاه منطقة المغرب العربي بعد الحرب الباردة و تحديد الطبيعة العلائقية بين السياستين ، هل هي توافقية تكاملية أم تنافسية صدامية . حيث وبعد التناول المقارن للسياستين الفرنسية و الأمريكية في منطقة المغرب العربي بعد الحرب الباردة ، على المستويات الإستراتيجية الأمنية و الاقتصادية و السياسية ، نجد أن مؤشرات التنافس و تقلص هوامش التوافق في هذا الإطار يعتبر حقيقة واقعة سجلت بداية القطيعة مع معطيات الحرب الباردة التي تميزت بغلبة ما يمكن أن نصطلح عليه " خيار النيابة الإستراتيجية " الذي استفادت منه فرنسا في منطقة المغرب العربي بالتوافق مع الولايات المتحدة الأمريكية . ويعد بروز المحدد الاقتصادي و الاستراتيجي الأمني مع تصاعد حجم المصالح الاقتصادية وارتفاع وتيرة الاكتشافات البترولية في الجزائر،وارتفاع نسبيا مكانة المغرب العربي في أولويات الإستراتيجية الأمريكية لمرحلة مابعد أحداث 11سبتمبر2001،واستفراد الولايات المتحدة الأمريكية بسياسة مكافحة الإرهاب. وعليه يبقى الشيء الذي يتعلق بهامش تحرك دول المغرب العربي الذي يظل رهانا قائما على استغلال هامش الثانية التنافسية الفرنسية الأمريكية لخدمة مصالح شعوبها ،تبقى غياب الارادة السياسية والخلافات الثنائية والاندفاع الانفرادي للدول المغاربية تجاه مبادرات الشراكة مع الطرف الأخرى،أكثر مما يخدم مصالح وطموحات شعوب المنطقة المغاربية كك

Evaluation of depression, anxiety, stress, and postgraduate plans of dentistry students

Amaç: Bu çalışmada DASS-21 kullanılarak diş hekimliği öğrencilerinin depresyon, kaygı ve stres düzeylerinin ölçülmesi amaçlanmıştır. Ayrıca bu düzeyler arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi ve bu stres düzeylerinin kariyer motivasyonu üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Google Formlar kullanılarak dört bölümden oluşan çevrimiçi bir anket geliştirilmiştir. İlk bölüm, katılımcıların sosyodemografik verileriyle ilgilidir. İkinci bölüm DASS-21 sorularını içermektedir. Diğer bölümler, öğrenciler için diş hekimliği ve lisansüstü planları seçme ile ilgilidir. Veriler IBM SPSS V23 ile analiz edildi. Verilerin üç ve üzeri gruplara göre karşılaştırılmasında Kruskall-Wallis H testi, çoklu karşılaştırmalar Dunn testi ile incelenmiştir. Anlamlılık düzeyi p<0,050 olarak alınmıştır. Bulgular: Çalışmaya toplam 791 dişhekimliği lisans öğrencisi katılmıştır. Araştırmanın örneklemini %61,2 kadınlar (n=484) ve %8 evliler (n=6) oluşturmaktadır. Cinsiyete göre stres puan ortancaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0,001). Stres düzeyinin 5. sınıfta istatistiksel olarak anlamlı düzeyde arttığı görüldü (p<0,001). Evlilerin depresyon düzeyi istatistiksel olarak daha düşüktü (p=0,046). Katılımcıların sadece %5,2'si herhangi bir branşta uzmanlaşmak istemediğini belirtmiştir. Sonuç: Diş hekimliği eğitimi karmaşık bir süreçtir ve öğrencilerin stres, kaygı ve depresyon düzeylerinde artışa neden olabilir. Öğrencilere psikolojik olarak sağlıklı yetişmeleri için stresle baş etme yöntemleri öğretilmelidir. Öğrencilerin kariyer seçimlerinde ve mezuniyet sonrası planlarında en uygun kararları vermeleri desteklenmelidir. Anahtar Kelimeler: DASS, diş hekimliği eğitimi, depresyon, kariyer motivasyonu, lisansüst

Progress, pitfalls, and path forward of drug repurposing for COVID-19 treatment

On 30 January 2020, the World Health Organization (WHO) declared the novel severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2) epidemic a public health emergency of international concern. The viral outbreak led in turn to an exponential growth of coronavirus disease 2019 (COVID-19) cases, that is, a multiorgan disease that has led to more than 6.3 million deaths worldwide, as of June 2022. There are currently few effective drugs approved for treatment of SARS-CoV-2/COVID-19 patients. Many of the compounds tested so far have been selected through a drug repurposing approach, that is, by identifying novel indications for drugs already approved for other conditions. We here present an up-to-date review of the main Food and Drug Administration (FDA)–approved drugs repurposed against SARS-CoV-2 infection, discussing their mechanism of action and their most important preclinical and clinical results. Reviewed compounds were chosen to privilege those that have been approved for use in SARS-CoV-2 patients or that have completed phase III clinical trials. Moreover, we also summarize the evidence on some novel and promising repurposed drugs in the pipeline. Finally, we discuss the current stage and possible steps toward the development of broadly effective drug combinations to suppress the onset or progression of COVID-19

Renewable Energy Utilization and Environmental Pollution Control in the New City Area Mamminasata Metropolitan, Indonesia

The dynamics of the development of the Mamminasata Metropolitan new city area has an impact on environmental quality degradation. The increase in development activities causes land use conversion and contributes to an increase in energy demand. This study aims to analyze: the allocation of work space utilization as a determinant of environmental quality degradation in the Mamminasata new city area, the effect of controlling space utilization, renewable energy utilization, and transportation management on improving the environmental quality of the Mamminasata new city area; and formulate a model for the use of renewable energy and the sustainable development of the Mamminasata Metropolitan new city area. This study uses an explanatory suqiental approach. Data were obtained through observation, surveys, in-depth interviews, and documentation. The results of the study indicate that the allocation of land for the development needs of socio-economic activities in the new city area has an impact on increasing the burden of pollution on soil, water, and air as well as the complexity of the transportation system in the direction of decreasing environmental quality. Control of space utilization, renewable energy utilization, and transportation management simultaneously have an effect on improving the environmental quality of the Mamminasata new city area with a coefficient of determination of 94.84%. This study recommends the use of renewable energy in supporting socio-economic activities towards the sustainability of the Mamminasata Metropolitan new city area development

Fen bilgisi öğretmenlerinin teknolojik pedagojik alan bilgisini etkileyen bağlamsal faktörlere yönelik bir model önerisi = A model proposal for contextual factors influencing technological pedagogical content knowledge of science teachers

Bu çalışmanın amacı, fen bilgisi öğretmenlerinin Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisini (TPAB) etkileyen faktörlere yönelik bir model önerisi sunmak ve bu modeli test etmektir. Keşfedici sıralı karma desen kullanılan bu araştırma üç aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada nitel araştırma yöntemi kullanılarak 12 fen bilgisi öğretmeni ve 7 eğitim teknolojileri uzmanı ile görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerin içerik analizi sonucunda fen bilgisi öğretmenlerinin TPAB’larını etkileyen yaygın bağlamsal faktörler tespit edilmiştir. Bu faktörler öğrenci etkisi, öğretmenlerin inanç ve tutumları, teknolojik altyapı, yönetim desteği, teknik destek, meslektaş etkileşimi, zaman eksikliği, mesleki gelişim ve eğitim teknolojileri deneyimidir. Araştırmanın ikinci aşamasında hipotez model geliştirilmiştir. Bu kapsamda nitel aşamada elde edilen yaygın bağlamsal faktörler arası ilişkiler analiz edilmiş ve alanyazın taraması yapılmıştır. Çalışmanın üçüncü aşamasında, nitel araştırma bulgularına dayalı olarak belirlenen yaygın bağlamsal faktörleri ortaya koymak için bir ölçek geliştirilmiştir. Bu doğrultuda madde havuzu oluşturulmuş, bilişsel görüşmeler yapılmış ve uzman görüşleri alınmıştır. Pilot uygulama için 152 fen bilgisi öğretmeninden elde edilen verilerle Açımlayıcı Faktör Analizi yapılmıştır. Sonuç olarak 7 boyut ve 37 maddeden oluşan geçerli ve güvenilir sonuçlar veren Bağlamsal Faktörler Ölçeği geliştirilmiştir. Bu aşamada ayrıca açımlayıcı faktör analizi sonuçlarına göre ortaya çıkan faktör yapısına dayalı olarak hipotez model güncellenmiştir. Son olarak TPAB-Uygulama Ölçeği ile birlikte araştırma kapsamında geliştirilen Bağlamsal Faktörler Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu aracılığıyla özel okul veya devlet okulunda görev alan 348 fen bilgisi öğretmeninden veriler toplanmıştır. Hipotez model, yol analizi yöntemiyle test edilmiştir. Sonuç olarak yaygın bağlamsal faktörlerin modeldeki doğrudan, dolaylı ve toplam etkileri hesaplanmıştır. TPAB’a ilişkin açıklanan varyans %45 olarak bulunmuş olup analiz sonuçlarına göre fen bilgisi öğretmenlerinin TPAB’ı üzerinde en çok mesleki gelişim faktörünün etkili olduğu görülmektedir. Ardından öğretmenlerin TPAB’ını en çok etkileyen faktörlerin sırasıyla öğretmenlerin inanç ve tutumları, yönetim desteği, öğrenci etkisi, teknolojik altyapı ve destek, meslektaş etkileşimi, eğitim teknolojileri deneyimi ve zaman eksikliği olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla TPAB’ın çok sayıda faktörden etkilendiği ve faktörler arası ilişkilerin karmaşık olduğu söylenebilir. Araştırma sonuçları, okullardaki teknoloji entegrasyon süreçlerinin iyileştirilmesi için hem okul müdürlerine hem de öğretmenlere rehberlik sağlayacak bir model sunmaktadır. Ayrıca model, karar vericilere bağlamsal faktörlerin öğretmenlerin TPAB'ı üzerindeki etkisine dayalı olarak öğretmen yetiştirme stratejilerini belirlemede yardımcı olabilir. Son olarak çalışmanın sonuçlarına göre araştırmacılara ve uygulayıcılara yönelik öneriler sunulmuştur.--------------------The aim of this study is to propose and test a model including the factors influencing the science teachers’ Technological Pedagogical Content Knowledge (TPACK). Using exploratory sequential mixed design, this study consists of three phases. In the first phase, interviews were undertaken with 12 science teachers and 7 educational technology experts using qualitative research method. As a result of the content analysis of the interviews, common contextual factors influencing the science teachers’ TPACK were determined. These factors were student influence, teachers' beliefs and attitudes, technological infrastructure, administrative support, technical support, colleague interaction, lack of time, professional development, and educational technology experience. In the second phase of the research, a hypothesis model was developed. In this context, the relationships between common contextual factors revealed in the qualitative phase were analyzed and a literature review was conducted. In the third phase of the study, a scale was developed to measure common contextual factors determined based on qualitative research findings. In this regard, an item pool was generated, cognitive interviews were conducted and expert opinions were received. For the pilot implementation, Explanatory Factor Analysis was performed based on the data obtained from 152 science teachers. As a result, Contextual Factors Scale, which provides valid and reliable results, consisting of 7 dimensions and 37 item was developed. Furthermore, the hypothesis model was updated according to factor structure gained from exploratoty factor analysis results. Finally, data were collected from 348 science teachers working in private or public schools through the Contextual Factors Scale and Personal Information Form developed within the scope of the study along with the TPACK-Practical Scale. The hypothesis model was tested by path analysis method.As a result, direct, indirect and total effects of common contextual factors in the model were calculated. According to the results of the analysis, the variance explained regarding TPACK was 45% and the professional development factor was found to have the most influence on the TPACK of science teachers. Furthermore, the current study showed that the other factors that mostly influence teachers’ TPACK included teachers' beliefs and attitudes, administrative support, student influence, technological infrastructure and support, colleague interaction, educational technology experience and lack of time. Therefore, it can be suggested that TPACK was influenced by many factors and the relationships between factors were complex. The results of the study offer a model that provides guidance to both school principals and teachers to improve technology integration process in schools. In addition, the model can help decision-makers to determine teacher training strategies based on the influence of contextual factors on teachers' TPACK. Finally, some suggestions for practitioners and researchers were put forward based on the results of the study

Öğretmenlik staj yönetim sisteminin tasarlanması, geliştirilmesi ve uygulanması

ÖZETBu araştırmanın amacı fakülte-okul işbirliğinde yer alan paydaşlar arasındaki etkileşimi güçlendirmeye yönelik olarak Öğretmenlik Staj Yönetim Sistemi (ÖS-YS)’ni tasarlamak, geliştirmek, uygulamak ve etkililiğini sınamaktır. Araştırmanın çalışma grubunda 6 öğretim elemanı, 5 uygulama öğretmeni ve 42 öğretmen adayı yer almaktadır. Çalışma kapsamında dört basamaktan oluşan tasarım tabanlı araştırma yöntemi kullanılmıştır. İlk basamakta fakülte-okul işbirliğinde bulunan fakülte öğretim elemanları, öğretmen adayları ve uygulama öğretmenlerinin staj süreçlerinde karşılaştıkları sorunlar belirlenerek çözüm önerileri ortaya konmuştur. İkinci basamakta ÖS-YS’nin tasarım sürecine ilişkin kararlar alınmış ve ürün geliştirilmiştir. Üçüncü basamakta okul deneyimi ve öğretmenlik uygulaması dersleri ÖS-YS destekli olarak yürütülmüş ve etkililiği değerlendirilmiştir. Derslerde öğretmen adaylarına sunulan staj etkinliklerine TPAB (Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi) temelli etkinlikler eklenerek güncellenmiştir. Uygulama boyunca kullanıcılardan alınan geri bildirimler ile sistemde sürekli iyileştirmeler yapılmıştır. ÖS-YS’nin etkililiğini sınamak için tek grup öntest - sontest deneme öncesi modeli ile dönem başında ve sonunda öğretmen adaylarına öğretmen öz yeterlik, TPAB ve Bilgi ve İletişim Teknolojilerine (BİT) yönelik tutum ölçekleri uygulanmıştır. Buna göre öğretmen adaylarının BİT’e yönelik tutum ve TPAB sontest puanlarının öntest puanlarına göre anlamlı olarak arttığı görülmüştür. Dönem sonunda öğretmen adayları ÖS-YS’yi değerlendirme formu aracılığıyla değerlendirmişlerdir. Yarı yapılandırılmış görüşmeler vasıtasıyla öğretim elemanlarının ÖS-YS destekli yürütülen staj süreçlerine dair görüşleri alınmıştır. Yöntemin son basamağında ise fakülte-okul işbirliğini iyileştirmeye yönelik olarak geliştirilen bir sisteme ilişkin tasarım ilkeleri geliştirilmiş ve tüm süreçten elde edilen bulgular yansıtılmıştır. Anahtar Kelimeler: Öğretmen Yetiştirme, Fakülte-Okul İşbirliği, Öğretmenlik Stajı, Okul Deneyimi, Öğretmenlik Uygulaması, TPABABSTRACTThe aim of this study is to design, develop, implement and evaluate the effectiveness of the Teacher Field Practice Management System (ÖS-YS), which seeks to reinforce during School Experience and Field Practice courses the communications between the stakeholders in the faculty-school partnership model, namely the pre-service teachers, their supervising faculty members and guiding in-service teachers. The study group consists of 6 academicians, 42 pre-service teachers and 5 mentor teachers. The pursued method of research has been design-based research, which is comprised of four stages. The first stage involves an analysis of the problems that academics, pre-service teachers and in-service teachers face during field practice courses and formulation of possible solutions. The second stage involves decisions on design principles based on outcomes of the first step, followed by the actual design and development of a product for solution. The third stage involves implementation of the product within School Experience and Field Practice courses as a supporting tool and the evaluation of this process. Field Practice activities assigned to students during the courses have been updated in compliance with the TPACK (Technological Pedagogical Content Knowledge). paradigm. Feedback received from users of the product enabled the product to be continually improved. The effectiveness of ÖS-YS has also been evaluated using a pre-test post-single group pre-experiment with measurements at the beginning and end of the semesters pertaining to the self-efficacies of pre-service teachers and their attitudes towards TPACK and ICT use. Results have shown that attitudes of pre-service teachers towards TPACK and ICT use have increased significantly after using the ÖS-YS. The system has also been evaluated using open-ended evaluation forms filled by its users and by semi-structured interviews conducted with academicians at the end of the semester. The last stage involved determining design principles for this system and reflecting findings collected throughout the entire design process. Keywords: Teacher Training, Faculty-School Partnership, Field Practice, School Experience, Teacher Intersnhip, TPAC

Praxeological learning approach in the development of pre-service EFL teachers' TPACK and online information-seeking strategies

Abstract This study is purposed to implement and test a praxeological learning approach to enhance pre-service EFL teachers’ technological pedagogical content knowledge and online information-seeking skills. This study was conducted based on a convergent parallel mixed design involving thirty-seven sophomore pre-service EFL teachers. Multiple data collection tools were administered at the beginning and end of the course, and data were analyzed aligning with quantitative and qualitative methods complementarily. Active and decisive participation of the pre-service teachers shaped the course design following the sections of independent study, context orientation, and context-based study within the Technological Pedagogical Content Knowledge Framework. Findings showed that pre-service teachers’ technological pedagogical content knowledge and online information-seeking strategies of evaluation, selecting main ideas, and trial & error were significantly improved. Praxeological learning, following the Technological Pedagogical Content Knowledge Framework step-by-step and highlighting context-sensitivity, scaffolded pre-service teachers’ knowledge construction cumulatively and provided them with authentic learning experiences. The praxeological learning approach can support long-term motivation for technology integration knowledge and skills acquisition for pre-service teachers’ future careers

Dijital eğitsel oyun geliştirme öz-yeterlik ölçeğinin geliştirilmesi

Bu çalışmanın amacı geçerli ve güvenilir bir Dijital Eğitsel Oyun Geliştirme Öz-yeterlik Ölçeği (DEOGÖÖ) geliştirmektir. Bu bağlamda ilk olarak alanyazın taraması yapılmış ve madde havuzu oluşturulmuştur. Sonrasında, uzman görüşlerine göre her bir ölçek maddesi göz önünde bulundurularak kapsam geçerlik oranı hesaplanmıştır. 24 madde içeren ilk taslak ölçek, 418 kişiye uygulanarak geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yürütülmüştür. Veriler SPSS programı kullanılarak analiz edilmiştir. DEOGÖÖ’nün yapı geçerliğini test etmek amacıyla Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) yapılmıştır. AFA’ya uygunluğu test etmek için Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) katsayısı .965 olarak hesaplanmış ve Bartlett Küresellik Testi p =.000 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. AFA analizi sonucunda 21 maddeden oluşan ölçeğin Eğitim ve Oyun geliştirme şeklinde tanımlanan iki faktörlü bir yapıya sahip olduğu ve bu faktörlerin toplam varyansın %70.25’ini açıkladığı saptanmıştır. Ölçek maddelerinin ayırt edicilik düzeylerini belirlemek amacıyla yapılan madde analizi sonucunda, maddeler arasındaki farkın .01 düzeyinde anlamlı olduğu ortaya çıkmıştır. Son olarak ölçek için Cronbach alfa güvenirlik katsayısı .972 olarak hesaplanmıştır. DFA sonucunda, model kabul edilebilir düzeydedir

Review of the Educational Software Evaluation Forms and Scales

The main purpose of this study is to review existing evaluation forms and scales that have been prepared for educational software evaluation. In addition to this purpose, the study aims to provide insight and guidance for future studies in this context. In total, forty-two studies that including evaluation forms and scales have been taken into consideration. “Educational software evaluation”, “Software evaluation”, “Educational software evaluation forms/scales” were searched as keywords in the: “Education Resources Information Centre (ERIC)”, “Marmara University e-Library”, “National Thesis Center” and “Science Direct” databases. Twenty-nine of them have met the review selection criteria and been evaluated. There is an increase in the number of evaluation tools between 2006 – 2010. However, it was noticed that there is no sufficient number of evaluation tools targeting “educational games”. It was concluded that reliability and validity studies are very important part of developing educational software evaluation tools and this is a matter that should be considered in future studies