38 research outputs found
Data mining methods and an application for Turkish music analysis.
TEZ11879Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2019.Kaynakça (s. 75-79) var.xiv, 81 s. : res. (bzs. rnk.), tablo ; 29 cm.Teknolojideki gelişmeler ve teknolojinin kullanımının bireysel boyutlara kadar indirgenmesine paralel olarak veri sayısı da günden güne artmaktadır. Bilgisayar kullanımının artması, akıllı telefon ve tablet kullanımının yaygınlaşması, internet erişiminin büyük düzeyde her yere yayılması insanların sürekli olarak veri oluşturmasına sebep olmaktadır. Veri kümelerinin giderek artması, bu verilerin kontrol altında tutulmasıyla ve etkin bir şekilde kullanımıyla ilgili çalışmaların yapılmasını, verilerin yönetilmesini bir gereklilik haline getirmiştir. Günümüzde veri bilimi daha çok üretim, ekonomi, bilişim, eğitim, sağlık vs. gibi alanlarda kullanılsa da bu bilimin verinin olduğu her yerde kullanılabilmesi mümkündür. Veri madenciliğinin ve veri madenciliği yöntemlerinin incelendiği bu çalışmada Türk Müziği repertuarındaki eserlerden oluşan 42.662 veriyi ihtivâ eden bir veri tabanı oluşturularak veri madenciliği çalışması yapılmıştır. Yapılan veri madenciliği çalışmasında veriler temizlenmiş, bütünleştirilmiş ve güftesinde arûz vezni kullanılan eserlerin Türk Müziğinde “Usûl” dediğimiz ritmik kalıplarla bağlantısının olup olmadığı istatistiksel analizlerle ve farklı veri madenciliği algoritmalarıyla incelenmiştir. Çalışma sonucunda usûl ve form kavramının arûz vezniyle bağlantılı olduğu sonucu ortaya koyulmuştur.As a result of technological development and increasing individual use of technology, data size growing day after day. Increasing PC, tablet PC and smart phone usage, getting easy internet access promates data creating at any moment. As a result of increasing data sets, keeping data under control and analyzing them have become compulsory. Even though data science is generally used in production, economics, informatics, health etc., it is possible to implement it in all sectors where data exist. In this study, data mining methods implemented with Turkish Music repertoire contains 42.662 musical data. And analyses were conducted to determine the relationship between rhythmic patterns in Turkish Music called “usûl” and prosodic patterns called “arûz”. In consequence of analysis follows usûl, arûz and music form data is related
Uşak İli Tarımsal Yapısının Mevcut Durumu
Uşak ili, Ege Bölgesi’nin iç kesiminde yer almakta olup, 5556 km² lik yüzölçümü ile Türkiye’de iller arasında 61. sırada yer almaktadır. İlin yüzölçümünün % 39’unu tekabül eden 2194 km²’lik tarım alanı, Türkiye ortalamasının üzerindedir. Uşak ilinde karasal iklimin hüküm sürmesi, toprak yapısı ve sulanabilir tarım arazilerinin sınırlı olması tarım ürünleri çeşitliliğini sınırlandırmıştır. İl genelinde bitkisel üretimin aldığı pay, hayvansal üretime göre Türkiye ortalamasına göre yüksektir. Bu çalışmada Uşak ilinin tarımsal yapısının mevcut durumu 2004-2020 dönemindeki gelişimi ve genel yapısı, Türkiye verileriyle karşılaştırılarak gerçekleştirilmiştir. İncelenen dönemde sulama alanlarının artması ve sağlanan teşviklerle meyve ekim alanları artmış ancak tahıl ekim alanları azalmıştır. Hayvansal üretimde ise iklim şartlarının uygunluğu tavukçuluk sektörünün ön plana çıkmasını sağlamıştır. Bu araştırmada, Uşak ilinin tarımsal üretim özellikleri ve envanterinin ortaya konulması amaçlanmıştır
Dâhilde işleme rejimi teşvik sisteminin bitkisel yağ endüstrisinde uygulanması : Türkiye örneği
Bu çalışma, bitkisel yağ üretimi ve dış ticareti yapan işletmelerde dâhilde işleme rejiminin uygulanabilirliği ve etkilerinin araştırılması amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla 26 bitkisel yağ işletmesine yüz yüze ve/veya posta yoluyla anket uygulanmıştır. Anket çalışmasının yanında yağlı tohum ve bitkisel yağlara ait üretim, ihracat ve ithalat verileri yardımcı veri olarak kullanılmıştır. Verilerin analizinde frekans tabloları, yüzde oranlar kullanılmıştır. Ayrıca sektörün güçlü ve zayıf yönleri ile sektördeki fırsat ve tehditlerin belirlenmesi amacıyla GZFT analizi ve bazı değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla korelasyon analizi kullanılmıştır. Ankete katılan 25 işletmenin (%96) dâhilde işleme rejiminden faydalandığı belirlenmiştir. Dâhilde işleme rejiminin uygulanmasıyla birlikte işletmelerin hammaddeyi kolay ve ucuz temin eder olduğu, kapasite kullanım oranının arttığı, pazar payı ve ihracat değerlerinin arttığı belirlenmiştir. Ayrıca, bitkisel yağ sanayindeki önemli gider kalemlerinden biri hammadde olup, en önemli sorunların hammaddenin kalite ve miktarındaki yetersizlik ve girdi fiyatlarındaki yükseklik olduğu tespit edilmiştir.This study was conducted to determine applicability of the Inward Processing Regime (IPR) in enterprises which are vegetable oil producers and exporters. The data was obtained from 26 vegetable oil producer and exporter enterprises by using survey method. Frequency tables, indices, and percentage calculating were used to analyse Data. Also, SWOT analysis was used to determine the strengths, weaknesses, opportunities and threats in the sector, and relationship among some variables were examined with correlation coefficient. According to research findings, 25 of the enterprises (96%) utilised the IPR. Since the enterprises started to use that system; availability of cheap raw material, rate of capacity utilisation, market share, and export value all have increased. In addition, raw material was found as an important expense item, and the most important problems were qualified as raw material inadequacy and high input prices
Investigation of the effects of inward processing regime in foreign trade of processed agricultural products by trend analysis method in Turkey
İhracatı artırmak için geliştirilen politikaların uygulanmasında kullanılan araçlardan biri de Dâhilde İşleme Rejimi (DİR) teşvik sistemidir. DİR sistemi, temelinde ithal girdi kullanılan işlem görmüş ürün ihracatını artırmaya yönelik bir sistemidir. Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olması ve Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliği anlaşması yapması ihracatı teşvik mevzuatının AB mevzuatıyla uyumlu olması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bu bağlamda önceden uygulanan nakit teşvikler kaldırılarak faaliyetlerin desteklendiği DİR sisteminin uygulanmasına başlanmış ve Türkiye'de ihracatın artırılması için uygulanan en önemli teşvik sistemi olmuştur. Bu çalışma ile DİR teşvik sistemi uygulamasının başladığı 1996 yılından bu yana Türkiye'nin işlenmiş tarım ürünleri dış ticaretinin gelişimi incelenerek Trend Analizi yöntemiyle yakın gelecekteki seyri tahmin edilmiştir. Çalışmanın ana materyalini Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Dünya Gıda ve Tarım Örgütü'nden (FAO) alınan veriler oluşturmaktadır. Bununla birlikte konu ile ilgili yapılmış çalışmalardan faydalanılmıştır. Yöntem olarak zaman serileri analiz yöntemlerinden Trend analizi kullanılmıştır. Çalışma, işlenmiş tarım ürünlerinde DİR teşvik sisteminin uygulamasının ülke ihracatına dolayısıyla milli gelire katkılarını göstermesi açısından önemlidir. DİR sisteminin devam ettirilmesi işletmelerin atıl kapasitesini değerlendirebilmeleri ve işletmelere daha fazla kazanç sağlamaları için fırsat oluşturacaktırOne of the political tools to boost export is Inward Processing Regime (IPR) promotion system. IPR is a system to improve export of processed goods made by imported input. It is because Turkey is a member of World Trade Organization and customs unions agreement between Turkey and EU, it is essential to synchronize Turkey’s export promotion regulations with EU. In this study, foreign trade development of Turkey’s processed agricultural products was examined since 1996 when the time IPR promotion system has started and near future progress was predicted by using of Trend Analysis. The main data of the study was gathered from Ministry of Economy, Turkish Statistical Institute (TÜİK, its Turkish acronym) and Food and Agriculture Organization (FAO), and also previous studies about the topic were used. As method, Trend Analysis which is one of the serial analysis methods was used. The study is important in terms of presenting IPR’s contribution to country’s foreign trade of agricultural products and national income as well. Maintaining IPR will provide an opportunity to utilize spare capacity, and increasing agricultural enterprises’ incom
Increasing level of oleic acid in vegetable oil and it's effects on oil quality
Son yıllarda yağ kalitesi ve sağlık üzerine olumlu etkilerinin belirlenmesiyle bitkisel yağlarda yağ asidi kompozisyonu önemli hale gelmiştir. Yağlı tohumların yağ asitleri kompozisyonu sürekli sabit olmayıp türlere özgü karakteristik farklılıklar gösterdiği gibi, genetik, ekolojik, morfolojik, fizyolojik ve kültürel faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle, bitkisel yağlarda yağ asitleri kompozisyonunda hangi koşullarda nasıl bir değişim meydana geleceğinin bilinmesi, yağ kalitesi açısından önemlidir. Yağ asitleri kompozisyonunu değiştirmek amacıyla bir çok çalışma yapılmaktadır. Özellikle oleik asit miktarı artışının yağın raf ömrü, oksidasyon stabilitesi ve sağlık (kalp, damar hastalıkları, kanser) üzerine olumlu etkileri yapılan çalışmalarla belirlenmiştir. Bu derlemede bitkisel yağlarda oleik asit miktarının artırılmasına yönelik çalışmalar, yağ kalitesi üzerine etkileri ve gıda sanayinde kullanım alanı üzerinde durulmuştur.In recent years fatty acid composition of vegetable oil has become important due to determination of its positive effects on oil quality and health. Fatty acid composition of oil seed is not always constant and characteristic differences among species exist. In addition to that fatty acid composition varies depending on genetic, ecological, morphological, physiological and cultural factors. Thus, it is important to determine how fatty acid composition changes at which conditions because it effects oil quality. Many scientific studies have been done to alter fatty acid composition. It was determined that particularly increase of oleic acid content has positive effects on shelf and life oxidation stability of oil, and health (heart, vascular diseases and cancer). In this review it had been focused on the studies to increase oleic acid level in vegetable oil, its effects on quality of vegetable oil and its usage areas in food industry
METHODS FOR THE VALUATION OF ENVIROMENTAL GOODS AND SERVICES IN TURKEY
Until the 1980s, while environmental goods were considered unlimited and free goods, with the increasing
population and globalization after the 1980s, it was accepted that the supply of environmental goods was
between limited and scarce resources. Especially due to cause by environmental pollution agricultural
decreased in production and social costs, for the sustainable use of environmental goods and services the
valuation of environmental goods became compulsory. The valuation of environmental goods and services
was started for the first time in the USA in the 1950s, valuation studies in Turkey were started at the end
of the 1990s. The main purpose of the valuation of environmental goods and services is to determine the
value of the benefit that will ensure the rational use for present and future generations of existing
resources. The Economic value of the exchange of environmental goods and services, ex-ante and ex-post
is calculated in two methods. In the valuation of environmental goods and services without monetary
value difficult and insufficient of cost-benefit analysis, different methods have led to developments. These
methods are divided into two as direct and indirect valuation methods. The indirect valuation method is
consists of contingent valuation method; the direct valuation method is divided into two as travel cost
method and hedonic pricing. In this study, the main direct and indirect methods used for the valuation of
environmental goods and services were examined in Turkey.Çevresel malların, 1980’li yıllara kadar sınırsız ve serbest mallar olduğu kabul edilmiş olup, 1980’li
yıllardan sonra artan nüfus ve küreselleşmeyle birlikte çevresel mal arzının da sınırlı ve kıt kaynaklar
arasında olduğu benimsenmiştir. Özellikle çevre kirliliğinin tarımsal üretimde neden olduğu azalma ve
sosyal kayıplar nedeniyle çevresel mal ve hizmetlerin sürdürülebilir kullanımı için çevresel malların
değerlemesi zorunlu hale gelmiştir. Çevresel mal ve hizmetlerin değerleme yöntem çalışmaları ilk kez
1950’li yıllarda ABD’de başlamış olup, Türkiye’de değerleme çalışmaları 90’lı yılların sonunda
başlamıştır. Çevresel mal ve hizmetlerin değerlemesindeki temel amaç var olan kaynakların şimdiki ve
gelecek kuşaklara rasyonel kullanımını sağlayacak fayda değerinin belirlemektir. Çevresel mal ve
hizmetlerin değişiminin ekonomik değeri, olay öncesi (ex-ante) ve olay sonrası (ex-post) olmak üzere iki
şekilde hesaplanmaktadır. Parasal olarak değeri olmayan çevresel mal ve hizmetlerin değerlemesinde
fayda-maliyet analizinin zor ve yetersiz olması, farklı yöntemleri geliştirilmesine neden olmuştur. Bu
yöntemler doğrudan ve dolaylı değerleme yöntemi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Dolaylı değerleme
yöntemi, koşullu değerleme yönteminden oluşurken, doğrudan değerleme yöntemi ise seyahat maliyet yöntemi ve hedonik fiyatlandırma olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de çevresel
mal ve hizmetlerin değerlemesinde uygulanan doğrudan ve dolaylı yöntemleri incelenmiştir
THE EVALUATION OF PERCEIVED RISK OF PEOPLE USE ONLINE SHOPPING IN TERMS OF GENDER DIFFERENCES IN TURKEY
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de internetten alış veriş yapan bireylerin risk algılarının cinsiyet
farklılığı açısından değerlendirilmesidir. Araştırmada kullanılan veri seti, Türkiye’nin çeşitli
illerinden yaşayan ve internetten alış veriş yapan 160 kişiden 2017 yılı Nisan ve Mayıs Aylarında
internet aracılığıyla toplanmıştır. Algılanan risk ile ilgili faktörlerin daha az sayıda faktöre
indirgenmesi için veri azaltımında faktör analizi kullanılmıştır. Ardından, algılanan risk skorlarının
gruplar arasındaki farklılığının incelenebilmesi için t test, ANOVA ve tanımlayıcı istatistikler
kullanılmıştır. Algılanan risk, 21 maddeden oluşan ve iç tutarlılık katsayısı (Cronbach's Alpha)
0,885 olan bir ölçekle değerlendirilmiştir. Faktör analizi sonucu, risk ölçeğinin toplam varyansın
%62,41’ini açıklayan 4 faktörden oluştuğunu göstermiştir. Bu faktörler, faktör yüklerine göre
sırasıyla “zaman ve performans riski”, “psikolojik risk”, sosyal risk” ve “mahremiyet riski” olarak
adlandırılmıştır. Mahremiyet riski, psikolojik risk ve zaman ve performans riski ortalama skorları
cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı farklılığa sahiptir. Buna ek olarak, kadınların ortalama
risk algısı skorları üç risk grubunda da erkeklerin ortalama skorlarından daha yüksektir.The main purpose of this study was evaluation of perceived risk of people use shopping in terms
of gender differences in Turkey. The bulk of data used in the study was collected from 160 people
use online shopping and living in various provinces of Turkey via internet in April and May, 2017.
Factor analysis was used in data reduction to identify a small number of factors related to
perceived risk. Then, t-test, ANOVA and descriptive statistics were used to evaluate differences of
perceived risk score between groups. Perceived risk was evaluated using a scale consist of 21
items and the internal consistency coefficient of it (Cronbach's Alpha) was 0.885. The results of
factor analysis showed that the risk scale consists of 4 factors explaining 62.41% of total variance.
These factors according to the factor loading were named as "time and performance risk",
"psychological risk", "social risk" and "privacy risk". The mean scores of privacy risk, psychological
risk and time and performance risk have statistically significant differences within gender groups.
In addition, female's average risk perception scores higher than male's for three risk groups to