Psychosocial Achievements of Social Studies Teacher Candidates in Outdoor Geography Courses

The academic outcomes of courses are evaluated by teacher grades or achievement tests; however, their psychological and interpersonal benefits are usually unknown. Therefore, the purpose of this study was to investigate the views of social studies teacher candidates on the psychological and interpersonal outcomes of the outdoor education courses they took, namely Geography Teaching and Museum Education. A descriptive qualitative research methodology was employed with a homogeneous sampling technique. the participants, who were voluntarily recruited, included 24 social studies teacher candidates who took the Geography Teaching and Museum Education classes as part of the Social Studies Teacher Education Program. Data were collected through focus group interviews. Recorded interviews were transcribed and then analyzed thematically. the results showed that participation in outdoor courses improved students’ relationships with their peers and lecturers, increased their motivation for class attendance, and helped them manage their stress

Hemodiyaliz hastalarında hastalık algısı ve yeti yitimi ilişkisi

Objective: End-stage renal disease is a chronic situation requiring life-long dialysis or kidney transplantation. The objective of this study is to determine the relationship between illness perception and disability in hemodialysis due to chronic kidney failure. Material and Methods: This is a descriptive study. The sample group is comprised of 86 hemodialysis patients who were in compliance with the study criteria and who could be reached throughout the duration of the study.Study data were collected using Questionnaire on Sociodemographic and Illness Characteristics, Illness Perception Questionnaire and Brief Disability Questionnaire. Necessary permissions were obtained beforehand. Data collection was carried out between September, 2 - November, 29, 2013. The data were analyzed by using percentage, t test, Kruskall Wallis Variance analysis, Mann Whitney-U test, and pearson correlation analysis. Results: According to the results of the study, it was found that 53.5% of the patients were female, 77.9% were married. As for other demographic data, 73.2% of the patients had primary education or were illiterate, 86.0% were covered under social insurance. Participants with a high level of disability also had high perceptions of consequences (r=0.425, p=0.000), timeline (r=0.145, p=0.184), emotional representations (r=0.312, p=0.003), and psychological references (r=0.297, p=0.006); they cannot explain (r=-0.210, p=0.022) or control the illness (r=-0.288, p=0.007) and they also had a high illness identity perception (r=0.339, p=0.001). Conclusion: Relationship was identified between the patients? negative perception of illness and disability.Kronik bir hastalık olan son dönem böbrek hastalığı, tedavi seçenekleri yaşam boyu diyaliz ya da böbrek transplantasyonu olan bir hastalıktır. Çalışmanın amacı kronik böbrek yetmezliği nedeniyle hemodiyaliz uygulanan hastaların hastalık algısı düzeyi ile yeti yitimi arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntemler: Çalışma tanımlayıcı niteliktedir. Çalışmaya dahil edilme kriterlerine uyan ve çalışma süresince ulaşılabilen 86 hemodiyaliz hastası çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Veriler Sosyo-demografik ve Hastalık Özelliklerine İlişkin Anket Formu, Hastalık Algısı Ölçeği ve Kısa Yeti Yitimi Anketi kullanılarak gerekli izinler alındıktan sonra 2 Eylül- 29 Kasım 2013 tarihleri arasında toplanmıştır. Verilerin analizinde yüzdelik, t testi, Kruskall Wallis Varyans analizi, Mann Whitney-U testi, pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan hastaların %53,5'i kadın ve (%77,9) evliydi. Hastaların %30,2'si okur yazar değil, %43,0'ı ilkokul mezunu, %86,0'ının sosyal güvencesi vardır. Yeti yitimi derecesi yüksek olan hastaların, sonuçlar (r=0,425, p=0,000), süre (akut/kronik) (r=0,145, p=0,184), duygusal temsiller (r=0,312, p=0,003), psikolojik atıflar algısının yüksek olduğu (r=0,297, p=0,006), hastalığını anlamlandıramadığı (r=-0,210, p=0,022) ve hastalığı kontrol edemediği (r=-0,288, p=0,007), ayrıca hastalık tipi algısının (r=0,339, p=0,001) yüksek olduğu saptanmıştır. Sonuç: Hastaların hastalıklarını olumsuz algılamaları ile yeti yitimi arasında ilişki olduğu görülmüştür

"We Can Resolve Our Conflicts": A Conflict Resolution Education Program and Its Psycho-Social Effects

Kişiler arası çatışma ile nasıl baş edeceklerini bilmedikleri ve onlara doğru çatışma çözümü yolları öğretilmediği için çocuklar, yaşadıkları çatışmaları ya şiddet kullanarak ya da boyun eğerek çözmeye çalışmaktadır. Bu çalışmanın amacı, araştırmacılar tarafından geliştirilen “Anlaşmazlıklarımızı Çözebiliriz Eğitim Programı”nı kullanarak ilköğretim öğrencilerine çatışmalarını yapıcı yollarla çözmeyi öğretmek ve bu eğitimin öğrencilerin çatışma çözme becerileri, saldırganlık eğilimleri, davranım sorunları ve akran istismarı üzerindeki etkilerini incelemektir. Araştırma, 166 ilköğretim öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada ön-test son-test kontrol gruplu araştırma deseni kullanılmıştır. Uygulama grubundaki öğrencilere öfke kontrolü, empati ve yapıcı çatışma çözümü eğitimi verilmiştir. Bu eğitim kapsamında öyküler, fotoğraflar, karikatürler, posterler, çizgi filmler kullanılmış ayrıca, kalem kağıt aktiviteleri, sınıf tartışmaları, oyun, rol oynama, drama gibi farklı tekniklerden de yararlanılmıştır. Kontrol grubuna ise böyle bir eğitim verilmemiştir. Eğitimin öncesinde ve sonrasında hem uygulama hem de kontrol grubundaki öğrencilerin çatışma çözme becerileri, saldırganlık eğilimleri, davranım sorunları ve akran istismarına maruz kalma düzeyleri ölçülmüştür. Bulgular, çatışma çözümü eğitiminin öğrencilerin yapıcı çatışma çözme becerilerini artırdığını göstermiştir. Ancak bazı sınıflardaki öğrencilerin saldırganlık eğilimleri ve davranım sorunları eğitim sonrasında azalırken, bazı sınıflarda değişim gözlenmemiştir.Children have a tendency to resolve their conflicts by aggressive or submissive behaviors because they are not taught how to manage their conflicts constructively. The purpose of the study was to implement “We Can Resolve Our Conflicts” education program to elementary school students and to examine the effects of this program on students’ conflict resolution skills, aggression levels, conduct problems, and peer victimizations. A hundred and sixty-six elementary school students participated in the study. A pretest-posttest control group design was used. The training classrooms received the training 2 times a week in 40 minute sessions over a 10 week-period. The conflict resolution training program included cooperation, empathy, anger management, and conflict resolution skills. To teach these skills, different activities, such as games, films, stories, photos, cartoons, role-play and class discussions were utilized. Before and after the training both training and control groups were assessed in terms of their conflict resolution skills, aggression levels, conduct problems and peer victimization. Results indicated that the conflict resolution education increased students’ constructive conflict resolution skills. However, trained students’ aggression levels and conduct problems decreased in some grades