30 research outputs found
Çukurova koşullarında buğdayda su- verim ilişkilerinin belirlenmesi ve Ceres- Wheat bitki büyüme modelinin test edilmesi
TEZ1568Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1994.Kaynakça (s. 80-98) var.vi, 106 s. : rnk. res. ; 30 cm.…Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir
Çukurova ve Harran ovası koşullarında buğdayda azot- su- verim ilişkilerinin belirlenmesi ve Ceres- Wheat V3 modelinin test edilmesi
TEZ3618Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2000.Kaynakça (s. 153-178) var.xiv, 211 s. ; 30 cm.…Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: FBE. 96. 35
A new method for automatic water supply to furrows: (cablegation)
''Cablegation'' karık sulamada su iletimi ve dağıtımı için kullanılan delikli boru sisteminin otomasyonudur. Bu sistemde karık yöntemi ile sulanan arazide tarla başına yerleştirilen bir boru hattı hem suyun taşınmasına hemde dağıtılmasına hizmet eder. Boru çapı mevcut eğimde uygun akış miktarını boruu tam doldurmadan taşıyacak büyüklükte seçilir. Boru hattı üzerindeki orifisler karık tarafına doğru düşeyle 30o'lık açı yapacak şekilde konumlandırılır. Su, boru içinde bulunan bir tıkaç yardımı ile orifisden akmaktadır. Tıkaç'ın konumu ve hareketi ana boru içinde tıkaca bağlı olan bir kablo ile kontrol edilmektedir.
Bir bilgisayar modeli ve arazi testleri sonuçlarından, tıkaç orifis yakınında iken akış en yüksek; tıkaç menbadan uzaklaştıkça akış giderek azalmakta ve toplam debi, orifis büyüklüğü, orifis aralığı ve boru hattının eğimine bağlı olarak menbadan belirli uzaklıkta akış sıfır olmaktadır. Bu makalede cablegation sisteminin genel özellikleri ve işletim esasları anlatılmaktadır
Türkiye'de kimi önemli bitkilerin su kullanma randımanları (wue) ve randımanların yükseltilme yolları
sürekli artan dünya nüfusu, giderek artan yüksek yaşam standardı istemiyle birlikte tüm dünyada su kaynaklarına olan talebi arttırmakta ve sektörler arası rekabet nedeniyle sınırlı su kaynakları üzerindeki baskılar da artmaktadır. bu durum gıda üretimi için tarımda kullanılan su kaynaklarının daha randımanlı kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. tarımda göreceli düşük su kullanma randımanlarının nedenleri, biyolojik, mühendislik, işletim ve yönetim, sosyal ve ekonomik durum gibi çok sayıda ve karmaşıktır. sorunun karmaşıklığı mevcut durumu analiz etme ve randımanları niceliksel olarak belirlemede esas alınan fiziksel ve biyolojik süreçlerin ayrıntılı bir düşünsel çerçevesinin çizilmesini gerektirir. bu çalışmada ülkemizdeki üniversiteler ve araştırma kurumlarınca yürütülen çalışmalarda elde edilen su kullanma randımanları değerleri irdelenmiş ve su kullanma randımanlarının iyileştirilmesine yönelik alınabilecek önlemler açıklanmıştır. çalışmalar ana ürün olarak nitelendirilebilecek buğday, mısır, pamuk, ayçiçeği ve soya fasulyesi ile sınırlı tutulmuştur. çok sayıdaki araştırma sonuçlarından yararlanılarak yapılan değerlendirmede su kullanma randımanlarının buğdayda 0.42-1.50 kg/m3; mısırda 0.75-2.86 kg/m3; pamukta 0.16-1.54 kg/m3; ayçiçeğinde 0.17-0.82 kg/m3; ve soyada ise 0.26-1.07 kg/m3 arasında değiştiği görülmüştür. anılan değerlerin dünya ölçeğindeki değişim aralıkları ise buğday için 0.6-1.7 kg/m3; mısır için 1.1-2.7 kg/m3; kütlü pamuk ve lif pamuk için sırasıyla 0.41-0.95 kg/m3 ve 0.14-0.33 kg/m3; ve ayçiçeği için 0.38-1.10 kg/m3 arasında değiştiği rapor edilmiştir (zwart ve bastiaansen, 2004). gerek sulu ve gerekse kuru tarım sistemlerinde su kullanma randımanlarının iyileştirilmesi potansiyeli, diğer bir deyişle birim su ile daha fazla üretim, çok yüksektir. su kullanma randımanını (wue) veya su verimliliğini (wp) arttırmaya yönelik önlemler; tarımsal, mühendislik, kurumsal, sosyo-ekonomik faktörler başlıkları altında irdelenmiştir
yield response of quinoa (chenopodium quinoa willd) to different fresh and saline irrigation straregies using drip system and salt accumulation in soil
bu çalışmada akdeniz iklim koşullarında damla yöntemiyle tatlı ve tuzlu su kullanılarak uygulanan farklı sulama stratejilerinin quinoa (chenopodium quinoa willd) bitkisinin vejetatif gelişimi ve verimiyle bitki kök bölgesindeki tuz birikimi üzerine etkileri araştırılmıştır. araştırma 2009-2010 yıllarında, çukurova üniversitesi ziraat fakültesi tarımsal yapılar ve sulama bölümü deneme akanında,q-52 quinoa çeşidi kullanılarak yürütülmüştür. araştırmada ilk yıl tatlı su (kanal suyu) ile tam sulama (fıf), %50 geleneksel kısıntılı sulama (dı), %50 yarı ıslatmalı sulama (prd) ve tuzluluk düzeyi 5ds/m olan tuzlu su ile tam sulama (fıs) konuları; 2010 yılında ise yine kanal suyu ile tam sulama (fıf) farklı elektriksel iletkenlik değerlerine sahip tuzlu sularla tam sulama konuları: (fıs-40 ds/m; fıs-30 ds/m; fıs-20 ds/m; fıs-10 ds/m), kanal suyunun kullanıldığı kısıntılı sulama (dıf-50 and dıf-75; prd) konularıyla sulamasız konu ele alınmıştır. araştırmanın ilk yılında akdeniz iklim koşullarında quinoa bitkisinin geleneksel kısıntılı sulama veya yarı ıslatmalı prd sulama uygulanarak tam sulamaya göre %50 daha az suyla ya da tuzluluuk düzeyi 5ds/m olan tuzlu su ile sulamanın istatistiksel olarak verimde azalmalara neden olmadığı saptanmıştır. araştırmanın ikinci yılında ise sulama suyu tuzluluğu arttıkça (10, 20, 30 ds/m) tane verimi giderek azalmıştır. ancak, 40 ds/m'lik tuzlu su konusunda en yüksek tane verimi ölçülmüştür. bununla birlikte anılan konu, toprakta dispersiyona neden olmuş, agregatların teksel taneye dönüşmesine yol açmıştır. fıs-10, fıs-20 ve fıs-30 konularında kanal suyu ile tam sulamaya göre verim azalışları sırasıyla %13.7, %25.5 and %31.7 olarak belirlenmiştir. en yüksek toprak tuzluluğu beklendiği gibi fıs-40 konusunda üst 10 cm'lik toprak katmanında belirlenmiştir. bu konuyu dıs-50 ve fıs-30 konuları izlemiştir. toprakta tuz birikimi tüm konularda artan toprak derinliği ile azalmıştır. sulama suyu tuzluluğu arttıkça toprakta tuz birikimi de artmıştır
Water-yield relations and economic evaluation of quinoa irrigated with drainage water in the Çukurova Region
Bu çalışmanın amacını 2014 ve 2015 yıllarında Çukurova bölgesinde Tarsus’ta yetişen kinoa (Titicaca çeşidi) bitkisinde farklı büyüme dönemlerinde uygulanan drenaj suyunun verim, verim bileşenleri, su kullanım etkinliği ve tuz birikimi üzerine etkisini değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Çalışmada çizgi kaynaklı yağmurlama sulama sistemi kullanılarak farklı sulama düzeyleri oluşturulmuştur (I1-I5). Kinoa bitkisinin 4 farklı gelişme döneminde (erken vejetatif, geç vejetatif, çiçeklenme ve dane dolum) laterale en yakın konuda (I1) 60 cm toprak profilinde eksik nem tarla kapasitesine tamamlanmıştır. Laterale en yakın (I1) konusuna uygulanan toplam sulama suyu miktarı iki deneme yılında 344-400 mm, mevsimlik su tüketimi (ET) ise 459-514 mm arasındadır. Sulama düzeyleri (I1-I4) kinoa dane verimi ve verim bileşenlerini önemli derecede etkilemiştir. En yüksek verim I1 konusundan 4510-4880 kg ha-1, en düşük verim ise susuz konudan (I5) 1430-1880 kg ha-1 elde edilmiştir. Verim ile su tüketimi arasında önemli doğrusal ilişkiler elde edilmiştir. Verim tepki etmeni (ky) 2014 yılında 1.17, 2015 yılında ise 1.06 olarak hesaplanmıştır. Tüm konularda toprak tuzluluğu artan derinlikle azalmıştır. Sonuçta, Çukurova bölgesinde yağmurlama yöntemi kullanılarak sulanan kinoa bitkisinden daha yüksek verim elde etmek için 1.6 dS m-1 tuzluluk düzeyinden daha düşük drenaj suyu ile tam sulama programı önerilebilir.The objectives of the present study were to evaluate the effect of drainage water at different growth stages of quinoa (cv. Titicaca) in the Çukurova region of Turkey in 2014 and 2015 on yield, yield components, water use efficiency and salt accumulation in the plant root zone. The line-source sprinkler lateral was used in order to create gradually varying deficit irrigation treatments (I1 through I5). Drainage water was applied to replenish soil water deficit in the 60 cm depth to the field capacity during four growth stages of quinoa (early vegetation, late vegetation, flowering and grain filling) in treatment plots adjacent to sprinkler lateral (I1). Total amount of drainage water applied to treatment (I1) was 344 and 400 mm; and seasonal water use (ET) was 514, and 459 mm, respectively, for two years. Irrigation levels (I1-I4) influenced significantly quinoa yields and yield components. Maximum yield was obtained from the I1 treatment as 4510-4880 kg ha-1; and the lowest yield was obtained from the rainfed treatment (I5) as 1880 and 1430 kg ha-1, respectively. Significant linear relationships were found between seed yield and ET. The yield response factor (ky) was 1.17 in 2014 and 1.06 in 2015. Soil salinity decreased with increasing depth in all treatments. In conclusion, full irrigation using drainage water (1.6 dS m-1) is recommended for sprinkler irrigated quinoa in order to obtain higher yield in the Çukurova region
natural spread regions of drought-tolerating crambe plants in turkey
bazı petrol yan ürünlerinin doğayı geri dönüşümsüz kirletmesi, üretiminde ve kullanımında sağlık sorunlarına yol açması günümüzde bu ürünlere alternatifler bulunması gerçeğini ortaya koymuştur. plastikler, boyalar, koruyucu vernikler, deterjan önleyiciler, kozmetikler, sağlık malzemeleri gibi bir çok ürünler bir petrol yan ürünü olarak bu konuda ön plana çıkmıştır. kolay şekil alabilen ve farklı sertliklerde oluşturulabilen plastikler diğer alternatiflerine göre daha hafif ve ucuz olmaları nedeniyle bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de kabul görmüş ve çok hızlı yayılarak günlük hayatımızda kullandığımız pek çok ürünün ham maddesi haline gelmiştir. petrol yan ürünlerinden yapılan plastiklerdeki phthalate'lerin özellikle küçük çocuklarda ölümlere varabilen alerjik şoklara neden olabilme riski, bazı yağlı besinlerin ambalajlanmasında ve küçük çocukların oyuncaklarında, emziklerinde bu ürünün kullanımında sakıncalar yaratmaktadır. crambe yağındaki erusik asitten elde edilen erucamide biyoplastik yapımında kullanılmaktadır. biyolojik ayrışabilir biyoplastik özelliği ile çevre dostu olan crambe bitkisi ülkemizde doğal olarak bulunmaktadır. sanayi yüksek erusik asitli crambe türlerini talep etmektedir. kurak bölgelerde, karasal iklim ve geçit bölgelerinde doğal olarak yetişiyor olması mevcut ürün yetiştirme programlarını etkilemeden potansiyel alanlarda yetiştirilme olanağını sunmaktadır. bu nedenle ülkemiz doğal florasında bulunan crambe türlerinin tespiti ve sonrasında kalite özelliklerinin saptanması önem arz etmektedir
Şanlıurfa Harran Ovası’nda pamuk üretimi ve su artırımı için farklı karık işletim teknikleri
Abstract: In this study, the water saving and conservation potential of various furrow irrigation management techniques for irrigated cotton were compared. Conventional every-furrow irrigation with open-end furrows (EFO) and blockedend furrows (EFB), and alternate every-other-furrow management with open-end furrows (AFO) and blocked-end
furrows (AFB), were considered. Considerable seasonal water savings were obtained with AFO and AFB fl ows, on average from 717 mm to 906 mm, respectively, when compared to EFO. Alternate furrows showed the ability to reduce
tailwater runoff considerably. When compared with EFO, water use was reduced by 9063 m3
ha–1 (60%) using AFB and 7167 m3 ha–1 (48%) using AFO, with decreases in yield of 765 kg ha–1 (27%) and 492 kg ha–1 (17%), respectively. Similarly, average water use effi ciencies were 0.36 kg m–3 for AFB and 0.31 kg m–3 for AFO, compared to 0.20 kg m–3 for EFO. Results showed the possibility of applying alternate-fl ow furrow management techniques for water conservation
in cotton irrigation. Additionally, the alternate furrow method could also be considered as a defi cit irrigation approach in the Harran Plain.Özet: Bu çalışmada, pamuk tarımında, su artırımı ve korunumu ile ilişkili olarak, farklı karık işletim biçimleri karşılaştırılmıştır. Geleneksel sürekli karıklarlarla ardışık karıklar, serbest drenajlı (SKSD, AKSD) ve gölendirmeli (SKG, AKG) olarak, ele alınmıştır. Sürekli karık yöntemine göre, ardışık karıklardan ortalama 717-906 mm mevsimlik su artırımı sağlanmıştır. Ardışık karık sulama tekniklerinin, yüzey akış kayıplarını önemli ölçüde azalttığı saptanmıştır. Ucu açık karıkla (serbest drenajlı) karşılaştırıldığında, su kullanımı, sırasıyla, AKG tekniğinde 9063 m3 ha–1 (% 60), AKSD’de ise 7167 m3 ha–1 (% 48); verim, anılan tekniklerde sırasıyla, 765 kg ha–1 (% 27) ve 492 kg ha–1 (% 17) azalmıştır. Aynı şekilde, su kullanım randımanı, AKG’de 0.36 kg m–3 ve AKSD’de 0.31 kg m–3, SKSD’de ise 0.20 kg m–3 olarak elde edilmiştir. Sonuçlar, pamuk sulamasında su artırımı için ardışık karık yönteminin kullanılabileceğini göstermiştir. Ayrıca, ardışık karık yönteminin Harran Ovası’nda bir kısıntılı sulama yaklaşımı olarak kabul edilebileceği anlaşılmıştır
irrigation water requirements of drip irrigated tomato grown under glasshouse and greenhouse conditions on volcanic ash and peat materials using claas a pan evaporation method for irrigation scheduling
bu araştırma, cam ve plastik seralarda tek ürün yetiştiriciliğinde, damla sulama sistemiyle sulanan domatesin topraksız (volkanik tüf, torf, ve tüf+torf) koşullarında en uygun sulama programını ve sulama suyunun domatesin verimine olan etkilerini saptamak amacıyla 1997 ve 1998 yıllarında alata bahçe kültürleri araştırma enstitüsünde yürütülmüştür. deneme plastik ve cam serada tüf, torf ve tüf+torf materyallerinde 4 farklı class a pan katsayısı (kpc1=0.75, kpc2=1.00, kpc3=1.25 ve kpc4=1.50) üzerinde çalışılmıştır. katsayılara göre hesaplanan sulama suyu miktarının tamamı gün içerisinde 1 ve 2 defada verilecek şekilde uygulanmıştır. araştırmada domates verimleri ile sulama suyu miktarları göz önünde tutularak yapılan 2 yıllık değerlendirme sonucunda; plastik serada torf+tüf 1:1 karışım ortamında günde bir kez sulama ile kpc4 katsayısı veya günde iki kez sulama ile kpc3 katsayısı kullanılmalıdır. plastik serada önerilen konulara uygulanan toplam su miktarı; ilk yıl 870, 726 mm iken, ikinci yıl 714 ve 598 mm'dir. cam serada ise torf+tüf karışımı 1:1 oranında kullanılmalı, sulama sayıları arasında istatistiksel olarak fark olmaması nedeniyle gerekli işgücü göz önüne alınarak kpc4 katsayısı seçilebilir. uygulanacak sulama suyu tasarrufu göz önüne alındığında ise günde iki sulama yapılarak kpc3 katsayısı kullanılabilir. cam serada önerilen konularda uygulanan toplam su miktarı; ilk yıl 371 ve 309 mm iken, izleyen yıl 375 ve 313 mm olarak belirlenmiştir
Effect of different drip irrigation regimes on yield and oil quality of sunflower
This study examines the effects of different irrigation regimes on yield, yield components, oil yield and quality and water use of sunflower (Oleko variety) irrigated with a drip system under field conditions in 2010 and 2011 growing seasons at the Alata Horticultural Research Institute, Tarsus Soil and Water Resources area in the Mediterranean region of Turkey. Irrigation regimes consisted of three irrigation intervals (A1:= 25 mm; A2:= 50 mm; A3: = 75 mm of cumulative pan evaporation) and six irrigation levels (I1=0.50, I2=0.75, I3=1.00 and I4=1.25). In addition, I5=PRD75 and I6=PRD50 treatments were considered. They received 75 and 50% of the full irrigation (I3) treatment from alternative laterals, respectively. Also, rainfed treatment is a control plot in the experiment. Maximum and minimum yields were obtained from the A2I4 and rainfed treatments, respectively in all experimental years. As the irrigation level value decreased the total yields in each irrigation interval also decreased. Seasonal irrigation amounts in the treatments varied from 199 mm to 563 mm in the experimental years. Seasonal evapotranspiration values in the treatments varied from 243 mm to 611 mm in the experimental years. Both irrigation amounts and irrigation frequencies had significantly effects on oil content of sunflower. The saturated (palmitic and stearic acid) and unsaturated (oleic and linoleic acid) fatty acid contents were significantly affected by water stress. In conclusion, A2I4 irrigation regime is recommended for sunflower production in the Mediterranean region in order to attain higher yields with improved quality. In case of water shortage, A2I13 irrigation regime is recommended to increase sunflower yield and quality