Klinik ilaç araştırmalarından doğan sorumluluk

Klinik ilaç araştırmaları, yeni tedavi yöntemlerinin bulunabilmesi için, bir zorunluluktur. Ancak doğuracağı sakıncalar gözden uzak tutulmamalıdır. Zira araştırmanın uygulandığı kişi, bu araştırmalar sebebiyle, birçok zarara uğrayacaktır. Dolayısı ile ilaç araştırması ve gönüllünün hakları arasında ince bir çizgi vardır. Bu ince çizginin aşılmaması, bir takım sıkı koşulların gerçekleşmesi ile mümkündür. Aksi takdirde, gönüllüye karşı araştırmayı yapanların hukuki ve cezai sorumlulukları gündeme gelecektir. Çalışmamız ise, yalnızca ilaç araştırmasından doğan hukuki sorumluluğu konu edinmektedir

Synthesis of C2-Symmetric Bisphosphines and Their Application in Enantioselective Transition Metal Catalysis

C2-symmetric bisphosphine ligands (with a dioxolane backbone) have been synthesized by using corresponding chiral bromo-substituted hydrobenzoin derivatives in two steps with moderate yields. The last step for desired bisphosphines defined the electronic and steric properties of the chelating atoms by the treatment of aryl or alkyl substituted chlorophosphine compounds in the presence of a base. These synthesized ligands have been evaluated in different catalytic reactions. The first application has been the palladiumcatalyzed enantioselective allylic alkylation which is regarded as a remarkable reaction for forming enantioselective carbon-carbon bond (up to 63 % ee and 98 % chemical yield). The ruthenium-catalyzed enantioselective transfer hydrogenation reaction has been the second application for the evaluating of the catalysts (up to > 99 % conversion with no enantioselectivity). This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License

Kişilik hakkına saldırıda üstün nitelikte özel ve kamusal yarar

ZUSAMMENFASSUNG Da die Menschen zusammenleben müssen und auch die technologische Fortschritte führen zur Regelung vom Schutz der Rechtspersönlichkeitsrechte. Nicht jedes Verhalten stellt Eingriff in die Persönlichkeit dar. Die Schranke des Eingriff muss bestimmbar sein . Die Schranken können mit dem Begriff “ Rechtswidrigkeit” erklaert werden. Anders kann man auch sagen, dass die Personen rechtsmaesige Eingriffe dulden muss. Gegenstaende meier Arbeit sind überwiegende private und öffentliche Interessen, die die Rechtswidrigkeit des Eingriffs in die Persönlichkeitsrechte aufheben. Meine Arbeit besteht aus drei Teilen. Damit der Gegenstand beser verstanden wird, wurden manche Begriffe ohne Nennung der Rechtsfertigungsgründen in der Einführung behandelt. In den zweiten und dritten Teilen wurden die Rechtsfertigungsgründen behandelt. Da es sich Interesse, darüber auch in der Lehre diden diskutiert wird, führt zu den Schwierigkeiten über Bestimmen von den Grenzen des Inhalts. Deswegen sind die in mener Arbeit gennanten Beispiele bezüglich beiden Interessen keine absoluten Beispiele. Trotz dieser Situation werden private und öffntliche Interessen zur Konkretisierung meiner Arbeit in Verbindung mit streitigen Faellen und Bundesgerichtsentscheide behandelt. Im Falle vom Bestehen eines Konflikts von privaten und öffentlichen Interessen , werden beide Interessen nicht rein als privates oder öffentliches Interesse rechtsmaessig angenommen , sondern beide werden als Ganze überwiegend rechtsmaessig angenommen. Dieses Ergebnis führt dazu, dass das Interesse unter Titel Rechtsmaessigkeit als überwiegendes Interesse gezaehlt

Die Höherrangigen Privaten Sowie Öffentlichen Rechte Aus Sicht Der Grenzen, Die Im Rahmen Der Pressetaetigkeit Dem Eigentun Urheberrechts Geseztwerden

Çalışmamızda, TMK m. 24/2 hükmü uyarınca hukuka uygunluk sebeplerinden üstün nitelikte özel ve kamusal yararın, fikri mülkiyet hukukunda, eser sahibinin eser üzerindeki hakkının kısıtlanması merkezinde incelenmesi hedefl enmektedir. Üstün nitelikte özel yarar ve kamusal yarar kavramları, hukuka uygunluk sebebi olarak zaten yeterince sınırları belirsiz ve öğreti tarafından tartışmaya açıktır. Fikri mülkiyet hukukunda basın faaliyetlerinin, üçüncü kişiler tarafından haberin sahibinin izni olmaksızın çoğaltılması ise, her iki hukuka uygunluk sebebini irdeleyebildiğimiz önemli bir alanı oluşturmaktadır ve bu sebeple incelemeye değerdir. Bu noktada çatışan yararların tartılması ilkesi yapacağımız açıklamalar açısından yol göstericidir.In unserer Arbeit wird beabsichtigt, die entsprechend TMK Art. 24/Abs. 2 als Rechtfertigungsgründe geltenden höherrangigen privaten und öff entlichen Interresen, im Lichte der Begrenzung der Rechte des Urhebers hinsichtlich des Werkes durch diese höherrangien privaten Urhebers hinsichtlich des Werkes durch diese höherrangien privaten und öff entlichen Interressen im Recht des Geistigen Eigentums zu erlautern. Die Begriff e der höherrangigen privaten Interessen und öff entlichen Interessen sind ohnehin als Rechtfertigungsgründe im Hinblick auf ihre Grenzen unbestimmt und sind in der Lehre umstritten im Recht des geistigen Eigentums stellt das Vervielfachen der Pressetaetigkeiten durch Dritte ohne die Genehmigung des Inhabers, ein wichtiges Gebiet dar, um die Rechtfertigungsgründe unter die Lupe zu nehmen, und ist aus diesem Grund wert, es zu erlautern. Der Grundsatz des Abwiegens der in diesem Punkt kollidierenden Interessen sind im Hinblick auf die Erlauternungen, die hier erfolgen sollen, wegweisend

Subjective Impossibility Concept and Distinguishing from Similar Concepts

Sübjektif imkansızlık kavramı, öğretide aksini kabul eden bir yaklaşım olmakla birlikte, benzer hukuki kurumlarınuygulama alanlarını belirlemek bakımından önemli bir işleve sahiptir. Bu bağlamda hukuki sonuç ve uygulama şartlarıbakımından, farklılığı olan benzer kavramlardan ayırt edilmesi itibariyle gri bir alanın var olduğu görülmektedir.Bu sebeple hukuki kurumları birbirine alternatif olarak görmekten ziyade, uygulama alanlarının sınırını belirlemekgerekmektedir. Sübjektif imkansızlık kavramı da, bu çerçevede kavramlar arasında en kesişmeye eğilimli kavramolarak, aşırı ifa güçlüğü, temerrüt ve objektif imkansızlık kavramları arasında ayırımı yaparak, belirleyici bir sınırçizebilecek niteliktedir.Although the concept of subjective impossibility is an approach that accepts the opposite in teaching, it has animportant role in determining the application areas of similar legal institutions. In this context, it is seen thatthere is a gray area in terms of distinguishing it from similar concepts that differ in terms of legal conclusion andimplementation conditions. For this reason, it is necessary to determine the boundaries of the application areasrather than seeing the legal institutions as alternatives to each other. As the most intersecting concept among theconcepts in this framework, the concept of subjective impossibility has the quality of drawing a definitive boundaryby distinguishing among the concepts of over-performance difficulty, delinquency and objective impossibility

Tüketici Sözleşmelerinde Bilgilendirme Yükümlülüğü

Bu çalışmanın konusu, tüketici sözleşmeleri ve tüketicinin korunması bağlamında bilgilendirme yükümlülüğü merkezindedir. Tüketici sözleşmeleri için bilgilendirme yükümlülüğü vazgeçilmez niteliktedir. Gerçekten de tüketici talep etmiş olduğu mal veya hizmeti karşılıklı bir dengenin olmadığı, kendine göre daha bilgili olan sağlayıcı karşısında ve birçok ürün çeşitliğinin olduğu bir ortamda edinebilecektir. Dolayısıyla böyle bir ortamda tüketicinin dezavantajlı olan konumu, bilgilendirme yükümlülüğü vasıtasıyla düzeltilebilecektir. Bu kapsamda, tüketicinin mevcut durumu, piyasadaki şeffaf olmayan yapı ve çok sayıdaki ürün karşısındaki tecrübesizliği ve doğru ve yeterli biçimde bilgilendirmeyle sağlayacağı yeni konumunu inceleyebilmek amacıyla çalışmamızda bilgilendirme yükümlülüğünün tanımı, niteliği, kapsamı, yöntemi ve şekline 4077 Sayılı TKHK ve 6502 Sayılı TKHK'ların karşılaştırılması suretiyle yer verilmiştir. Öte yandan tüketici hukuku açısından önemli bir yere sahip olan AB Direktifleri ve 6502 Sayılı TKHK'un uygulama usul ve esaslarını düzenlemek üzere yönlendirdiği bir dizi yönetmelik de rehber niteliğinde olacaktır.The subject of this study is in the center of information obligations in the context of consumer contracts and consumer protection. Information center has the indispensable quality for consumer contacts. Indeed, consumer will be able to obtain the goods or services that she/he has requested in an environment where there is no mutual balance and there are many product diversity against the provider having more knowledge than himself. Therefore, in such an environment, position which is disadvantageous of the consumer can be corrected by the information obligation. In this context, our study includes the definition, nature, scope, method and type of information obligation by comparison of TKHK No 4077 and TKHK No 6502, in order to examine the consumer's current situation, non-transparent structures in the market and his inexperience in the face of the numerous products and position to be provided with accurate and adequate information. On the other hand, a series of regulations directed to arrange EU Directives which has an important place in terms of law, and TKHK No 6502 application procedures and principles have the nature of guidance

Kişilik hakkına saldırıda üstün nitelikte özel ve kamusal yarar

ZUSAMMENFASSUNG Da die Menschen zusammenleben müssen und auch die technologische Fortschritte führen zur Regelung vom Schutz der Rechtspersönlichkeitsrechte. Nicht jedes Verhalten stellt Eingriff in die Persönlichkeit dar. Die Schranke des Eingriff muss bestimmbar sein . Die Schranken können mit dem Begriff “ Rechtswidrigkeit” erklaert werden. Anders kann man auch sagen, dass die Personen rechtsmaesige Eingriffe dulden muss. Gegenstaende meier Arbeit sind überwiegende private und öffentliche Interessen, die die Rechtswidrigkeit des Eingriffs in die Persönlichkeitsrechte aufheben. Meine Arbeit besteht aus drei Teilen. Damit der Gegenstand beser verstanden wird, wurden manche Begriffe ohne Nennung der Rechtsfertigungsgründen in der Einführung behandelt. In den zweiten und dritten Teilen wurden die Rechtsfertigungsgründen behandelt. Da es sich Interesse, darüber auch in der Lehre diden diskutiert wird, führt zu den Schwierigkeiten über Bestimmen von den Grenzen des Inhalts. Deswegen sind die in mener Arbeit gennanten Beispiele bezüglich beiden Interessen keine absoluten Beispiele. Trotz dieser Situation werden private und öffntliche Interessen zur Konkretisierung meiner Arbeit in Verbindung mit streitigen Faellen und Bundesgerichtsentscheide behandelt. Im Falle vom Bestehen eines Konflikts von privaten und öffentlichen Interessen , werden beide Interessen nicht rein als privates oder öffentliches Interesse rechtsmaessig angenommen , sondern beide werden als Ganze überwiegend rechtsmaessig angenommen. Dieses Ergebnis führt dazu, dass das Interesse unter Titel Rechtsmaessigkeit als überwiegendes Interesse gezaehlt