Fuels of the Diesel-Gasoline Engines and Their Properties

Hydrocarbon-based fuels which are gasoline, diesel, natural gas, and liquefied petroleum gas (LPG) have been generally used in the diesel and gasoline engines as a fuel. In this study, hydrocarbon-based fuels such as alkanes (paraffins), naphthenes (cycloparaffins), alkenes (olefins), alkynes (acetylenes), and aromatics (benzene derivatives) have been classified. Their molecular structure and properties have been comprehensively explained. In addition to this, some of the important fuel properties of the commonly used fossil-based fuels such as gasoline and diesel in the internal combustion engine have been evaluated. Thus, hydrocarbon derivative fuels which are diesel, gasoline, natural gas, and liquefied petroleum gas (LPG) have been investigated as an internal combustion engine fuel. Their physical and chemical properties were explained and compared to each other. Octane number and cetane number substantially affect the fuel ignition delay period and self-ignition temperature properties. Therefore, the gasoline and diesel engine running is dominantly affected by the octane and cetane numbers, respectively. As a result, fossil-based fuel’s physical and chemical properties, advantages, and disadvantages have been comprehensively explained and compared to each other. The fuels, which are commonly used in the diesel and gasoline engine, have been investigated, and their important properties have been revealed

Climate justice at the local level: the case of Turkey

Climate change is an issue of social justice, as it affects different social groups in the urban space differently. Yet, while formulating climate action plans, local governments often disregard the relationship between climate change and justice. By using content analysis, this article explores climate change action plans of Turkish municipalities from the perspective of climate justice. It concludes that action plans of Turkish municipalities do not consider climate change as a problem of justice despite the emerging or exacerbated inequalities in the urban space caused by climate change

Bioenergy Potential of Turkey’s Forest Sources, Biomass Energy Conversion Methods, Products, and Applications

Forests have been an important bioenergy source for mankind through the long ages, and they will continue as biomass feedstock sources in the future. This study aims to investigate Turkey’s forest source, biomass resource, fuel wood, and forest residue potential to discover the bioenergy potential of Turkey. How to convert this potential to energy was evaluated in terms of applications and products. Thus, the most common biomass conversion methods such as thermal processes, pyrolysis, gasification, and combustion, and biological processes, fermentation, anaerobic digestion, and biophotolysis processes, have been explained as biomass energy conversion methods. Besides, the products of biomass are explained by its energy application fields. Overall, the bioenergy potential of Turkey’s forest sources and biomass energy conversion methods will be overviewed by this study. Thus, this study will be attracted attention to forests’ biomass source the effects on economic, ecological, and socio-economic respects

Enhancing Convergence Speed of Standard Ant Colony System

In this paper, we focus on a hybrid implementation of the Ant ColonySystem (ACS) algorithm for the traveling salesman problem. The motivation forthis hybrid approach is to combine the divergence capabilities of ACS with thefast convergence capabilities of the Tabu Search (TS) algorithm. To achievethis aim, we modified the standard ACS algorithm to improve convergence speedwith a frequency parameter inspired by the TS algorithm. We added a newparameter to reinforce the exploration more around the best global solution andexperimented with standard ACS and the proposed ACS approaches on some TSPproblems. As a result of the experiments, we observed faster convergenceperformance in the modified ACS algorithm.</p

Yerel iklim değişikliği politikalarında kentsel iklim adaleti : Bursa, İzmir, Karşıyaka ve Nilüfer örnekleri

İklim değişikliğinin etkileri ve politika yapım süreçlerinin doğurduğu sonuçlar, kentteki farklı toplumsal grupları ve sınıfları farklı şekillerde etkilemektedir. Bu nedenle iklim değişikliği bir kentsel adalet sorunudur. Yerel yönetimler ise iklim değişikliğinin kentsel düzeyde yol açtığı veya pekiştirdiği eşitsizliklerin hem bir parçası hem de çözümüdür. Fakat yerel yönetimler tarafından hazırlanan iklim eylem planlarında iklim ve adalet arasındaki ilişki genellikle göz ardı edilmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’deki belediyelerin ve örneklem olarak seçilen Bursa Büyükşehir Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi’nin hazırladığı iklim eylem planlarını ve eylem planlarının yapım sürecini, kentsel iklim adaletini oluşturan unsurlarla birlikte değerlendirmektir.--------------------The consequences of climate change and the policy-making processes affect different social groups and classes in different ways in the urban areas. For this reason, climate change is an issue of urban climate justice. Therefore local governments are both a part and a solution to the inequalities that climate change has led or exacerbated at the local level. However local governments often neglect the relationship between climate change and justice in their climate action plans. The aim of this study is to assess sustainable energy and climate change action plans of the municipalities in Turkey and the selected municipalities, which are Bursa Metropolitan Municipality, Izmir Metropolitan Municipality, Nilüfer Municipality, and Karşıyaka Municipality, with the elements of urban climate justice

Domateslerde (Lycopersicon lycopersicum L.) Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis’in enfeksiyon modeli üzerinde araştırmalar

Bu çalışmada domateslerde solgunluk ve kansere yol açan, tohum kaynaklı önemli bir bakteriyel patojen olan Clavibacter michiganensis ssp. michiganensis’in tohumdan bitkiye geçiş aşamaları ve yeni bitkilerde meydana gelecek enfeksiyon durumunun araştırılması amaçlanmıştır. Bu araştırmada etmenin in-vitro koşullarda, tohumda ve fidelerdeki gelişim süreci incelenmiştir. Tohum uygulamalarında; tohumlar bakteri süspansiyonunda bekletilerek ekilmiş, Fide uygulamalarında; özel fide firmalarından temin edilen fideler köke yara açılıp bakteri süspansiyonunda bekletilerek dikilmiştir. Ayrıca gövdelere steril bir ahşap kürdan ucuna bakteri bulaştırılarak delinmesi suretiyle verilmiştir. Tohum ve fide uygulamalarında da sistemik bir enfeksiyon söz konusu olmuştur. Tohum uygulamalarında genç fideler 5-6 yapraklı devrede iken hızla solup ölmüş, fide uygulamalarında ise bu süre iki aya yayılmıştır. Ayrıca hastalanma şekilleri çok çeşitlilik göstermiş ve her bitkide dayanıklılık farklılıkları olmuştur

BIST100 Endeksi Fiyat Tahmini için Derin Öğrenme Ağı ile Birlikte Kullanılan Boyut İndirgeme Yöntemlerinin Başarımı

Çok fazla etkenin girdi olarakdeğerlendirilebildiği ve bu nedenle karmaşık bir yapıya sahip olan finansalpiyasalarda, tahmin görevi oldukça zordur. Bu durum, araştırmacılar için dikkatçekici ve popüler bir araştırma konusu olmasını sağlamaktadır. Araştırmacılarıngeliştirdiği son teknoloji analiz ve tahmin modelleri, yatırımcılara hızlıkarar alma ve risk azaltmada yardımcı olabilmektedir. Çalışma kapsamında, derinöğrenme ağına dayalı bir fiyat tahmin modeli ile Borsa İstanbul 100 (BIST100)endeksinin 5 gün sonraki fiyatı tahmin edilmeye çalışılmaktadır. Bunugerçekleştirirken Faktör Analizi (FA), Temel Bileşen Analizi (PCA), BağımsızBileşen Analizi (ICA) gibi boyut indirgeme yöntemleri; veri ön işlemeaşamasında kullanılarak Uzun-Kısa Süreli Bellek (LSTM) derin öğrenme ağıbaşarımı üzerindeki etkileri izlenmeye çalışılmıştır.&nbsp; Veri seti, BIST100 endeksine ait günlükgeçmiş verilere ve bu bilgilerden türetilen teknik göstergelerden oluşmaktadır.Deneyler sırasında R2 ve RMSE, değerlendirme ölçütleri olarakkullanılmıştır. Derin öğrenme modeli parametreleri dışındaki, tahmin modelininperformansını etkiyeceği düşünülen parametreler iyileştirilmeye çalışılmıştır.Buna göre LSTM modelinin tek başına elde ettiği sonuçları, R2 için%4.60 ve RMSE için %13.35 iyileştiren PCA+LSTM hibrit modelinin, diğer boyutindirgeme yöntemleri ile oluşturulan hibrit modelleri geride bıraktığı verekabetçi bir performans sergilediği gözlenmiştir.&nbsp;</p