12 research outputs found

    Functional status, handicap and life quality of the patients after stroke

    Get PDF
    Objective: The study was performed with the aim of the determination of the validity and reliability of the London Handicap Scale (LHS), a general quality of life scale, and also to determine functional status, handicap and quality of life of the stroke patients. Methods: Patient-Disease Assestment Form, LHS, Modified Barthel Index (mBI) and Modified Rankin Scale (mRS) were used for data collection. During the scale reliability part of the study internal consistency reliability, test-retest and paralel form technics were done. Results: The internal consistency reliability coefficient (Chronbach’s alpha) was calculated as 0,901 both for test and retest. During the scale validity part of the study content, scale-dependant and construct validity mesurements were performed. For scale-dependant validity, mBI was used as similar scale. The correlation coefficient between LHS and mBI was calculated as 0,837 for test and 0,839 for re-test. During construct validity, study factor weights were calculated between 0,678 and 0,934 for test, and 0,701 - 0,941 for re-test. At the result of confirmatory analize the Chi-squire test indicated presence of adaptation advantage (p=0,043). Because of the high correlation (r=0,840) between the scales used at the second part of the study it is found that there was a direct relation between functional status, handicap and life quality of stroke patients. Conclusion: As a result, it was decided as the LHS is a valid, reliable and easily applicable scale for using the determination of the handicap severity and life quality of patients after stroke, living in Turkey

    Lise Öğrencilerinde Akran İstismarı

    No full text
    Giriş Akran istismarı medyada ya da okulda ölüm gibi bir sebebe neden olduğunda ciddi bir problem haline gelir1 . Son yüz yılda şiddet davranışının giderek arttığına dair kanıtlar vardır2 . Metod Araştırma; lise öğrencilerinin akran istismarında bulunma ve akran istismarına uğrama şekillerinin bazı değişkenlerle olan ilişkisini incelemek amacıyla tanımlayıcı olarak gerçekleştirildi. İstanbul il sınırları içinde Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı bir devlet okulunda okuyan 1557 öğrenciden; 1 Aralık 2008 – 31 Ocak 2009 tarihleri arasında okulda devamsızlık yapmayan, araştırmaya katılmayı kabul eden, soruları doğru ve eksiksiz dolduran 1231 öğrenci ile gerçekleştirildi. Araştırmanın verileri literatür taranarak oluşturulan 28 soruluk sosyo-demografik anket formu ve akran istismarı davranışı içeren anket formu ile toplandı. 208 anket formu eksik doldurulduğu için çıkartıldı. Veri sonuçları, yüzdelik ve ki kare testleri ile analiz edildi. Bulgular Akran istismarında bulunma davranışlarına bakıldığında; öğrencilerin en çok yaptığı fiziksel istismar davranışın %24,6 (n=303) ile “itme” ve en çok yaptığı sözel istismar davranışın ise %27,2 (n=335) ile “lakap takma” olduğu görülmektedir. Akran istismarına uğrayan öğrencilerin, akran istismarına uğrama durumlarına bakıldığında; %26,7’sinin (n=329) akranları tarafından alay edilip/lakap takılması olduğu görülmektedir. Araştırmada; sınıf düzeylerinin akran istismarında bulunmada bir fark yaratmadığı, her sınıftaki öğrencilerin akran istismarında bulanabildiği görüldü. Erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha fazla istismarda bulunduğu saptandı (p<0,01). Her türlü gelir durumuna ve her türlü anne/baba eğitim seviyesine sahip olan öğrencinin akranlarını istismar ettiği görüldü. Aileleri ve kardeşleri ile kavga eden öğrencilerin akran istismarında bulunduğu saptandı. Başarı durumunu kötü ya da orta düzeyde tanımlayan öğrencilerin akran istismarında bulunduğu görüldü. Sıklıkla ve ara sıra devamsızlık yapan öğrencilerin de akran istismarında bulunduğu saptandı. Sonuç Akran istismarında bulunan öğrenciler ile sınıf düzeyleri, cinsiyet, gelir durumu, ebeveyn eğitim durumu, ebeveyn/kardeş kavga etme durumu, okulda devamsızlık yapma ve tanımladığı okul başarı durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler saptandı. Akran istismarına uğrayan öğrencilerde; sınıf düzeyleri ile anne/baba eğitim durumları arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görüldü. Anahtar kelimeler: Akran istismarı, lise öğrencileri, sosyo-demografik özellik, akademik özellik KAYNAKLAR 1. Brunner R., Parzer P., Haffner J., Sten R., Roos J., Klett M., Resch F. (2007): Prevalence and Psychological Correlates of Occasional and Repetitive Deliberate Self-harm in Adolescents. Arch Pediatr Adolesc Med. 161(7):641-649. 2. Özönder C., Sağlam S., Aksoy E., Köktürk G. V., Uluocak Ş. (2005): İlköğretim okullarının 7 ve 8. sınıflarında okuyan öğrencilerin “okulda şiddet” ve “taciz” kavramlarına ilişkin kavramsallaştırmaları. Türk Eğitim Sen, Ankara

    Nursing students' of autonomy and submissive behaviours: Four-year follow up

    Get PDF
    Hemşirelik Öğrencilerinin Boyun Eğici Davranışları ve Otonomi: Dört Yıllık İzlem Amaç: Longitidumal olarak yapılan araştırma hemşirelik öğrencilerin otonomi ve boyun eğici davranışlarının düzeylerini, gelişimi ve değişimini ve aralarındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Araştırmanın örneklemini 53 öğrenci oluşturdu. Veriler öğrenci bilgi formu, "Boyun Eğici Davranışlar Ölçeği" ve Sosyotropi-Otonomi Ölçeği'nin "Otonomi" alt ölçeği ile, her öğretim yılının sonunda toplandı. Değerlendirmede dağılım ölçütleri, Wilcoxon Testi, Bonferroni ile Varyans Analizi kullanıldı Bulgular: Öğrencilerin otonomi ölçeği puan ortalamaları birinci sınıfta 71.58±15.42 son sınıfta 74.86±17.47; boyun eğici davranışlar ölçeği puan ortalamalarının birinci sınıfta 32.27±7.92 son sınıfta 32.07±8 olduğu belirlendi. Birinci ve dördüncü sınıf puan ortalamaları arasındaki fark her iki ölçekte de anlamlı değildi (p>0.05). Sonuçlar: Araştırma sonucunda hemşirelik öğrencilerinin, mesleki bilgi ve deneyimleri geliştikçe boyun eğici davranışlarında bir gerileme oluşmuş ve otonomilerini pozitif olarak etkilendiği ancak bu değişimin istenen düzeyde olmadığı sonucuna varıldı.Objective: This longitudinal study aims to examine nursing students' level of autonomy and submissive behaviors, development and changes, and the relationships between them. Methods: The sample comprised 53 students. Data were collected at the end of each academic year, through "Student Information Form, Submissive Behavior Scale and Sociotropy-Autonomy Sub-Scale". Analysis was performed using rating descriptive statistical methods (percentage, arithmetic mean), Wilcoxon test, Bonferroni, and analysis of variance. Findings: The participants' mean score in the autonomy scale was 71.58±15.42 in the 1st year and 74.86±17.47 in the 4th year. Mean score for the Submissive Behaviors Scale was 32.27± 7.92 in the 1st year and 32.07±8 in the 4th year. Difference between the 1st year and 4th year mean scores was not significant in both scales (p> 0.05). Conclusion: The results of this study showed that nursing students' submissive behaviors decreased with the increase in their professional knowledge and experience; and their autonomy was found to be positively affected; however, this change was not at the desired level
    corecore