4 research outputs found

    Prevalence of anemia, thyroid dysfunction, depressive symptoms, renal and electrolyte abnormalities and impact of these factors on quality of life in patients with diagnosis of heart failure

    No full text
    YÖK Tez ID: 448746Kalp yetersizliği sık görülen ve hayat kalitesini bozan bir sendromdur. Tedavideki uyumsuzluklar, hastalığa eşlik eden anemi, böbrek fonksiyon bozuklukları, tiroid fonksiyon bozuklukları gibi nedenlerden dolayı hastaların yaşam kaliteleri bozulmaktadır. Her geçen gün daha fazla sayıda hasta hastaneye yatırılarak tedaviye ihtiyaç duymaktadırlar. Çalışmamızda kalp yetersizliği olan hastaların yaşam kalitelerini değerlendirmek ve hastaları dekompanze eden başlıca nedenlerin yaşam kalitesine etkilerini göstermeyi amaçladık. Çalışmaya 18 yaş üzeri kalp yetersizliği tanısı almış 101 hasta dahil edildi.Hastaların ejeksiyon fraksiyonu, risk faktörleri,hematolojik ve biyokimyasal laboratuar değerleri değerlendirildi.Bütün hastaların yazılı onamları alındıktan sonra hastalara Beck depreseyon ölçeği ve kısa form 36 (SF36) yaşam kalitesi değerlendirme anketi uygulandı. Çalışmamızda ejeksiyon fraksiyonu %30 un altında olan hastaların %30 un üzerindeki olan hastalara göre NT-proBNP düzeyleri anlamlı olarak daha fazla olduğu(p<0,001), pulmoner arter basıncı daha fazla olduğu(p<0,001), beck depresyon puanları anlamlı derecede fazla (p<0,001) saptandı. Anemisi olan, pulmoner arter basınçları yüksek olan, kreatin düzeyleri yüksek olan ve beck depresyon puanları yüksek olan hastaların yaşam kalitelerinin olumsuz etkilendiği saptandı. Sonuç olarak kalp yetersizliği hastalarında anemi, böbrek fonksiyon bozukluğu, pulmoner arter basıncı yüksekliği ve depresif semptomlar hastaların yaşam kalitesini bozmaktadır. Bu faktörler kalp yetersizliği hastalarında oldukça sık rastlanmalarına rağmen sıklıkla gözden kaçırılmaktadır. Bu nedenle bu faktörlerin KY hastalarında erken teşhisi ve monitorizasyonunun yapılması yaşam kalitesini iyileştirmek için faydalı olabilir.Prevalence of anemia, thyroid dysfunction, depressive symptoms, renal and electrolyte abnormalities and impact of these factors on quality of life in patients with diagnosis of heart failure Heart failure is a prevalent syndrome which impairs quality of life. The patients' quality of life is impaired due to causes such as uncompliances to therapy , accompanying anemia, renal dysfunction, thyroid dysfunction. Each day more patients need to be hospitalized for treatment. In our study we aimed to assess life quality of heart failure patients and show the impact of main decompensating factors on quality of life. One hundred and one patients with diagnosis of heart failure who are older than 18 years were included in the study. Ejection fraction, risk factors, haemotological and biochemical profiles of patients were assessed. After obtaining written informed consent Beck Depression Scale and short form 36 (SF36) quality of life questionnaires were applied. In our study it was detected that when compared with the ones with ejection fraction more than 30%, in patients with ejection fraction less than 30% NT-proBNP levels were significantly higher (p<0.001), pulmonary arterial pressures were elevated (p<0.001), Beck depression scores were significantly higher (p<0.001). Quality of life was found to be adversely affected in patients with anemia, higher pulmonary arterial pressure, elevated creatinine and higher Beck depression scores. As conclusion anemia, renal dysfunction, elevated pulmonary arterial pressure and depressive symptoms impair quality of life in patients with heart failure. Despite being common, these factors are frequently unrecognized. Therefore early diagnosis and monitorization of these factors may be beneficial in order to improve quality of life in heart failure patient

    Türkiye’de nonvalvüler atriyum fibrilasyonlu hastalarda vitamin K antagonisti ve yeni oral antikoagülan kullanımı uygulamalarını değerlendirmek için epidemiyolojik çalışma - AFTER*-2 çalışması dizaynı

    Get PDF
    Amaç: Atriyum fibrilasyonu (AF) önlenebilir iskemik inmenin en sık nedenlerinden biri olup artmış kardiyovasküler morbidite ve mortaliteyle ilişkilidir. Ülkemizde yeni oral antikoagülan kullanım sıklığı, vitamin K antagonisti kullanan hastalarda Uluslararası Düzeltme Oranı’nın (INR) etkin düzeyde kalma oranı ve AF tedavi yönetimi ile ilgili büyük bir çalışma mevcut değildir. Bu çok merkezli çalışmada amacımız nonvalvüler AF hastalarında epidemiyolojik verilerin analizi, takibi ve değerlendirilmesidir. Çalışma planı: Kırk iki merkezden elektrokardiyografisinde en az bir defa AF atağı tespit edilmiş ardışık 4100 erişkin hasta çalışmaya alınacaktır. Romatizmal mitral darlığı ve protez kapak hastalığı olan AF hastaları çalışmaya alınmayacaktır. Hastalar birinci yılın sonunda majör kardiyak sonlanım noktaları (ölüm, geçici iskemik atak, inme, sistemik tromboembolizm, majör kanama ve hastane yatışı) açısından değerlendirilecektir. Bulgular: İlk sonuçlar Haziran 2015 yılında bekleniyor. Majör kardiyak sonlanım noktaları açısından veriler Ocak 2016’da elde edilecektir. Sonuç: AFTER-2 çalışması ile ülkemizdeki non-valvüler AF hastalarının oral antikoagülan tedavi kullanım sıklığı ve çeşidi, varfarin alan hastalarda etkin INR düzeylerinde kalma oranı ve benimsenen tedavi yönetimi belirlenecektir. Ayrıca, ülkemizde AF’li hastalarda majör istenmeyen olay sıklığı ve bu olayların bağımsız belirteçleri de ortaya çıkarılacaktır (AFTER-2 Study ClinicalTrials.gov number, NCT02354456). Anahtar Kelimeler: Antikoagülan ilaç; atriyum fibrilasyonu/epidemiyoloji; ilaç kullanımı; elektrokardiyografi; uluslararası düzeltme oranı; varfarin.Objectives: Atrial fibrillation (AF) is one of the most common causes opreventable ischemic stroke and is related to increased cardiovasculamorbidity and mortality. There is a lack of data in Turkey on the use onew oral anticoagulants (NOACs), and time in therapeutic INR range (TTR) in vitamin K antagonist users and AF management modalityIn this multi-center trial, we aimed to analyze, follow and evaluate the epidemiological data in non-valvular AF patients. Study design: Four thousand one hundred consecutive adulpatients from 42 centers with at least one AF attack identified on electrocardiography will be included in the study. Patients with rheumatic mitral valve stenosis and prosthetic valve disease will be excluded from the study. At the end of one year, the patients will be evaluated in terms of major cardiac end points (death, transient ischemic attack, strokesystemic thromboembolism, major bleeding and hospitalization). Results: First results are expected in June 2015. Data about majocardiovascular end-points will be available in January 2016. Conclusion: The rates and kind of oral anticoagulant use, TTR in vitamin K antagonist users and main management modality applied in non-valvular AF patients will be determined by AFTER-2 studyIn addition, the rate of major adverse events (MACEs) and the independent predictors of these MACEs will be detected (AFTER-2 Study ClinicalTrials.gov number, NCT02354456.)

    Physician preferences for management of patients with heart failure and arrhythmia

    No full text
    corecore