7 research outputs found
The importance of Ki-67, PCNA and progesterone receptor expression in meningiomas
Özet Amaç: Meningiomlar biyolojik potansiyeli ve klinik davranışı ile geniş bir tümör grubunu temsil etmektedir. Santral sinir sisteminin en sık görülen tümörleri olup, atipik ve malign meningiom tiplerinin nüks oranı yüksektir. Son yıllarda nüksü önceden tahmin etmek amacıyla Ki-67 ve PCNA gibi proliferasyon belirleyicilerinin meningiomlarda yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir. Gereç ve yöntem: Bu çalışmada patoloji bölümünde tanı almış 55 meningiom olgusu WHO 2000’e göre yeniden sınıflandırıp histolojik alt tipleri ve gradeleri belirlendi. Seçilmiş parafin bloklardan hazırlanan kesitlere immünhistokimyasal olarak PCNA, Ki-67, EMA, vimentin ve progesteron reseptörü uygulanıp meningiomlardaki değeri araştırıldı. Bulgular: PCNA ve Ki-67 değerleri benign meningiomlarda, atipik ve malign meningiomlara göre düşük olması istatiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Ayrıca progesteron reseptör pozitifliğinin benign meningiomlarda yüksek, atipik ve malign meningiomlarda düşük olması istatiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Sonuç: Atipik ve malign meningiomların benign meningiomlara göre PCNA ve Ki-67 proliferasyon oranlarının daha yüksek olduğu gözlendi. Cerrahi olarak total çıkarılmış olmasına rağmen, Ki-67 ve PCNA değerleri yüksek bulunan benign meningiomların nüks bakımından klinik yakın izleme alınması gerektiği sonucuna varıldı. Progesteron reseptör pozitifliğinin ise tümörün diferansiasyonu ile ilişkili olduğu ve tek başına prognoz tayininde yeterli olmadığı, ancak tümör ayırıcı tanısında EMA ve vimentine iyi bir alternatif olabileceği düşünüldü.Abstract Purpose: Meningiomas with their potential biological and clinical behavior represents a broad brand group of tumors. Meningiomas are the most seen benign tumors of the central nervous system and types of atypical and malignant meningioma recurrence rate is high. In recent years, proliferation markers such as Ki-67 and PCNA are commonly used in meningiomas in order to predict recurrence.
 Materials and methods: In this study, 55 meningioma cases diagnosed in pathology departmant were reclassified according to the WHO 2000 and their histological subtypes and grades were determined. sections from selected paraffin blocks were immunostained with PCNA, Ki-67, EMA, vimentine, and progesterone receptor (PR); and their values in meningioms were investigated. Results: PCNA and Ki-67 values of benign meningiomas are lower than the atypical and malignant meningioms as statistically significant (p<0.05). In addition, the high values of progesterone receptor positivity on benign meningiomas and the lower levels of it on malignant and atypical meningiomas are considered to be statistically significant as well (p<0.05). Conclusion: PCNA and Ki-67 proliferation rates of atypical and malignant meningiomas are observed to be higher than the benign meningioms. Benign meningiomas with high values of Ki-67 and PCNA should be observed with regard to recurrence although they are completely resected. Progesterone receptor positivity was associated with the differentiation of the tumor and prognosis alone is not enough, however in the differential diagnosis of the tumor was thought to be a good alternative to EMA and vimentine
The importance of Ki-67, PCNA and Progesterone receptor expression in meningiomas
Özet Amaç: Meningiomlar biyolojik potansiyeli ve klinik davranışı ile geniş bir tümör grubunu temsil etmektedir. Santral sinir sisteminin en sık görülen tümörleri olup, atipik ve malign meningiom tiplerinin nüks oranı yüksektir. Son yıllarda nüksü önceden tahmin etmek amacıyla Ki-67 ve PCNA gibi proliferasyon belirleyicilerinin meningiomlarda yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir. Gereç ve yöntem: Bu çalışmada patoloji bölümünde tanı almış 55 meningiom olgusu WHO 2000’e göre yeniden sınıflandırıp histolojik alt tipleri ve gradeleri belirlendi. Seçilmiş parafin bloklardan hazırlanan kesitlere immünhistokimyasal olarak PCNA, Ki-67, EMA, vimentin ve progesteron reseptörü uygulanıp meningiomlardaki değeri araştırıldı. Bulgular: PCNA ve Ki-67 değerleri benign meningiomlarda, atipik ve malign meningiomlara göre düşük olması istatiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Ayrıca progesteron reseptör pozitifliğinin benign meningiomlarda yüksek, atipik ve malign meningiomlarda düşük olması istatiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Sonuç: Atipik ve malign meningiomların benign meningiomlara göre PCNA ve Ki-67 proliferasyon oranlarının daha yüksek olduğu gözlendi. Cerrahi olarak total çıkarılmış olmasına rağmen, Ki-67 ve PCNA değerleri yüksek bulunan benign meningiomların nüks bakımından klinik yakın izleme alınması gerektiği sonucuna varıldı. Progesteron reseptör pozitifliğinin ise tümörün diferansiasyonu ile ilişkili olduğu ve tek başına prognoz tayininde yeterli olmadığı, ancak tümör ayırıcı tanısında EMA ve vimentine iyi bir alternatif olabileceği düşünüldü.Abstract Purpose: Meningiomas with their potential biological and clinical behavior represents a broad brand group of tumors. Meningiomas are the most seen benign tumors of the central nervous system and types of atypical and malignant meningioma recurrence rate is high. In recent years, proliferation markers such as Ki-67 and PCNA are commonly used in meningiomas in order to predict recurrence.
 Materials and methods: In this study, 55 meningioma cases diagnosed in pathology departmant were reclassified according to the WHO 2000 and their histological subtypes and grades were determined. sections from selected paraffin blocks were immunostained with PCNA, Ki-67, EMA, vimentine, and progesterone receptor (PR); and their values in meningioms were investigated. Results: PCNA and Ki-67 values of benign meningiomas are lower than the atypical and malignant meningioms as statistically significant (p<0.05). In addition, the high values of progesterone receptor positivity on benign meningiomas and the lower levels of it on malignant and atypical meningiomas are considered to be statistically significant as well (p<0.05). Conclusion: PCNA and Ki-67 proliferation rates of atypical and malignant meningiomas are observed to be higher than the benign meningioms. Benign meningiomas with high values of Ki-67 and PCNA should be observed with regard to recurrence although they are completely resected. Progesterone receptor positivity was associated with the differentiation of the tumor and prognosis alone is not enough, however in the differential diagnosis of the tumor was thought to be a good alternative to EMA and vimentine
A giant retroperitoneal hemangiopericytoma: Case report
Hemangioperisitoma, kapiller perisitlerden köken
alan, genellikle agresif seyreden, nüks-metastaz yapmaya
meyilli ve nadir görülen bir yumuşak doku tümörüdür.
Tümörün 5cm’den büyük olması, artmış mitotik aktivite,
yüksek sellülarite, immatür veya pleomorfik tümör hücreleri,
kanama ve nekroz odaklarının gözlenmesi
malignitenin göstergeleridir. Temel tedavisi radikal cerrahidir.
Bu olguda dev retroperitoneal hemanjioperisitoma
nedeniyle opere edilen 48 yaşındaki erkek hastayı sunmayı
amaçladık.Hemangiopericytoma is a rare soft tissue
sarcom that originates capillary pericyte and usually
shows agressive prognosis and tendency to metastasis or
recurrence. It is reported that a malignant course is
asssociated with a large tumor (greater than 5 cm), an
increased mitotic rate, high cellularity, immature and
pleomorphic tumor cells and foci of hemorrhage and
necrosis. Basic therapy is radical surgery. In this case we
aim to present a 48 year old man who operated for giant
retroperitoneal hemangioperyctoma