102 research outputs found
Adrenal cortex regeneration in ethane dimethanesulfonate administered rat model
Aim: To investigate the parallel morphological and biochemical regeneration of Leydig cells in the adrenal gland after ethane dimethanesulfonate (EDS) administration.
Materials and methods: We divided 72 male rats into two groups: the control and EDS groups. Rats in the EDS group received a single dose of EDS (75 mg/kg) intraperitoneally and were sacrificed on days 7, 21, 35, and 63 respectively. Adrenal gland tissue samples obtained from the sacrificed rats were analyzed under light microscopic, immunohistochemical, biochemical, and quantitative methods.
Results: In contrast to Caspase-3 expression, 3βHSD and Ki67 expression and thickness of the zona reticularis (ZR) layer and testosterone levels significantly decreased on the 7th, 21st, and 35th days after single-dose EDS. However, 3βHSD and Ki67 expression, testosterone levels, and the ratio of ZR thickness of the EDS group were seen similar to the control group on the 63rd day following EDS administration, but experienced decreasing Caspase-3 expression. After EDS administration, we observed a significant regeneration in the ZR layer of the adrenal gland on the 63rd day.
Conclusion: EDS-injected animal models can be used to investigate the development of Leydig cells and assess the turnover of the adrenal cortex (adrenal insufficiency) per time
The evaluation of mandatory audit firm and auditor rotation: literature review
Amaç- Bu çalışmanın amacı, zorunlu denetim firması ve denetçi rotasyonunun denetim kalitesi ve denetçi bağımsızlığı üzerindeki etkilerini literatür araştırmasına dayanarak incelemektir. Yöntem- Bu çalışma dış denetim firmalarındaki denetçi rotasyonları üzerine bir literatür taraması yapmaktadır. Bulgular- Literatür incelemesi sonucunda, birinci aşamada, zorunlu denetim firması ve denetçi rotasyonunun denetim kalitesi ve denetçi bağımsızlığına yansıyan olumlu yanları tespit edilmiştir. Bunlar arasında, bir müşterinin aynı denetim firması ve denetçi tarafından uzunca süre denetlenmesinin yakınlığı artırabileceği, buna bağlı olarak mesleki şüpheciliğin azalabileceği ve zorunlu rotasyon ile yetersiz denetim prosedürleri önüne geçileceği gözlemlenmiştir. Ayrıca, denetçilerin bağımsızlığına dair finansal bilgi kullanıcıları algısını olumlu yönde etkilediği, rotasyonun, yeni bir bakış açısı getirerek, sürekli tekrara dayalı işlerin neden olduğu olayları doğru değerlendirmeme riski ile hata riskini azalttığı, denetim sektöründe olumlu yönde bir rekabet oluşturacağı ve böylece dört büyükler dışındaki denetim firmaları için bir alan yaratabilceği de vurgulanmıştır. Diğer taraftan, rotasyonun olumsuz yanları da literatürde göze çarpmaktadır. Rotasyon sonrasında yeni denetçinin tecrübesizliği nedeniyle, işletmenin organizasyon yapısının, işleyişinin ve maruz kaldığı risklerinin anlaşılmasının uzun zaman alabileceği ve bunun maliyetleri artırabileceği vurgulanırken; uzun süre içerisinde oluşmuş denetim bilgilerinin rotasyon sonrası yok olması durumunda denetimin etkinliğinin ve verimliliğinin azalabileceği de dikkat çekici bir diğer tespittir. Bunların dışında, planlanan rotasyon tarihi yaklaştığında, özellikle son yılda gerekli özen gösterilemeyebileceği böylece zorunlu rotasyonun denetim kalitesini olumsuz yönde etkileyebileceği,müşteri işletme için denetim dışı hizmetleri sunacak denetim firmasının azlığı, yeni denetçilerin daha önce yapılmış denetim çalışmalarına yüksek güven duymaları ve böylece çalışmalarında yeterli düzeyde titiz davranamama olasılığı da diğer bulgular arasındadır. Sonuç- Literatürde yer alan araştırmalar, zorunlu rotasyonun bağımsızlık ve kaliteye etkileri bakımından olumlu ve olumsuz sonuçlar yanında bir etkisinin olmadığı yönünde farklı sonuçlar ortaya koymaktadırlar. Dolayısıyla, zorunlu rotasyonun gerek uygulanacak rotasyon süresi açısından gerekse bağımsızlık ve kaliteye etkisi olup olmadığı yönünde literatürde ortak bir bulguya varılamadığı anlaşılmaktadır. Bu konuda yapılacak saha araştırmaları özellikle nitel araştırmalar yoluyla, nicel ampirik çalışmaların ortaya koyduğu sonuçların, uluslararası denetim ağları (Big Four, diğer uluslararası firmalar) ve ulusal düzeyde faaliyette bulunan denetim kuruluşlarının rotasyondan etkilenme düzeyi ve nedenleri bakımından karşılaştırılması, geçiş süresi sonrası önceki denetim firmasına dönüş oranının ve nedenlerinin deneyimli bağımsız denetim sektörü temsilcileriyle yapılacak derinlemesine görüşmeler yardımıyla açıklanmaya çalışılması/serimlenmesi önemli olacaktır. Böylece, halihazırdaki mevzuatın denetimde bağımsızlık ve denetim hizmeti kalitesi bakımından ideal (arzu edilen) mevzuat düzenlemesi olup olmadığı, yapılabilecek düzenlemelerle denetim kuruluşları, denetlenen kuruluşlar ve sermaye piyasası güveni konusunda gelişme sağlanıp sağlanamayacağı hususunda karar verilebilmesine yardımcı olacaktır.Purpose- The purpose of this study it to evaluate the impacts of mandatory audit firm and auditor rotation on audit quality and auditor independence by literature review. Methodology- This study empoys a literature review on the auditor rotations in the auditing firms. Findings- In the first stage of literature review, it is determined that there are positive sides of mandatory audit firm and auditor rotation reflected on audit quality and auditor independence. Among them such facts are observed; a client’s be audited by the same audit firm and auditor for a long time can increase intimacy and therefore, professional skepticism can be declined. Furthermore, mandatory rotation can prevent poor audit procedures. Besides, it is also emphasized that financial information users’ perception regarding auditors’ independence is positively effected and with a new point of view, rotation decreases the risk of misevaluation caused by repetitional tasks and risk of making mistakes. It is also observed that a positive competition in the audit sector would be created and therefore, there would be an era for the firms other that the big four. On the other hand, negative sides of rotation draw the attention in the literature review, as well. It is underlined that it could take long time period to determine the firm’s organization structure, its operations, exposed risks, due to new auditor’s inexperience and this could lead to cost increases. Furthermore, following the rotation, long-term-based audit information could disappear and efficiency and productivity of audit process could decline. Besides these, by the approach of the planned rotation date, it is observed that especially in the last year careless behaviours could be seen and therefore, mandatory audit quality could be affected negatively. Limited number of nonaudit firms on behalf of clients, new auditors high confidence in existing audit reports and therefore, their incapability of making tiny distinctions, are the other findings of the study. Conclusion- Literature review indicates that there are mixed findings regarding mandatory rotations’ impacts on independence and quality other than positive and negative results. Hence, it is seen that there is no consensus on mandatory rotation in terms of rotation period and its impact on independence and quality. Field researches especially by considering qualitative methods are important to explain the results obtained by quantitative researches. In-depth interviews with experienced international audit sector representatives are important to explain the rotation impact levels of international audit network (Big Four and other international firms) and national audit firms and their comparisons, ex-audit firm turning back ratios and its reasons. In this way, it could be supportive to decide whether existing legislation is capable of creating independence and quality in audit and by new amendments it could be possible to develop confidence in audit firms, audited clients and capital markets.Publisher's Versio
The potential beneficial effects of ethyl pyruvate on diabetic nephropathy: an experimental and ultrastructural study
Oxidative stress is one of the main causes of diabetic nephropathy, which is a complication of diabetes mellitus (DM). The aim of this study was to investigate the possible role of ethyl pyruvate (EP) in streptozotocin-induced diabetic rats’ kidney.
Four groups (n = 8) of male Wistar albino rats were used as follows: control group rats received only sodium citrate buffer solution intraperitoneally (ip). The EP group was given 50 mg/kg EP ip. In the DM group, diabetes was induced by streptozotocin. The DM + EP group received 50 mg/kg EP ip. All animals received daily treatment for 14 days, and at the end of the study the kidneys were removed: the left kidney of the rats was used for malondialdehyde (MDA) analysis and the right kidney for histological examination.
There was normal appearance of the kidney tissues in the control and the EP-administered groups. In the DM group, there was evident basement membrane thickening and enlargement of mesangial matrix; swelling in some tubular epithelial cells was also noticeable. In the DM+EP administered group, nearly the same appearance as the control group and relative thickening in the glomerular basal membrane were observed.
The antioxidant effect of ethyl pyruvate improved the renal structures in the DM + EP group
Akut hipoksinin fare plasentasına etkisinin ince yapı düzeyinde incelenmesi
TEZ740Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1989.Kaynakça (s. 43-50) var.65 s. : res. ; 30 cm.
Malaryalı gebelerde Plasenta ince yapısı
TEZ322Tez (Uzmanlık) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1986.Kaynakça (s.31-36) var.48 s. : rnk. res. ; 30 cm.
Pancreas-Bone-Testis Axis
Kemik; hareket ve destek fonksiyonuna sahip vücudun en büyük organıdır. Hormonal uyarılarla regüle
olan kemik dokunun, kendisi de endokrin bir organ olarak davranır. Osteokalsin başta olmak üzere pek
çok peptid yapıda hormon salgılar. Osteoblastlarda sentezlenen osteokalsin’in: “karboksile (inaktif)
osteokalsin ve dekarboksile (aktif) osteokalsin” olmak üzere 2 formu bulunmaktadır. İnaktif
osteokalsin, kemik matriksinde bulunurken aktif osteokalsin kan dolaşımına verilir ve multifonksiyonel
hormon olarak davranır. Aktif osteokalsin; enerji metabolizması ve erkek fertilitesini regüle eder.
Geçtiğimiz on yılda sayısız epidemiyolojik, genetik ve biyokimyasal çalışmada, kemik dokunun aktif
osteokalsin aracılığıyla pankreas, adipoz doku ve gonadlar ile arasındaki hormonal bağlantıları
gösterilmiştir. Bu makalede hipotalamohipofizyal testis ekseninden bağımsız olarak testosteron
sentezini uyaran yeni tanımlanmış pankreas-kemik-testis ekseninin mekanizması tartışılmıştır
FARE EMBRİYOLARI İLE PARTENOTLARININ GELİŞİMSEL POTANSİYELLERİ İLE MORFOLOJİLERİNİN KARŞLAŞTIRILMASI
AMAÇ: İn vitro koşullarda elde edilen insan embriyolarının deneysel amaçlarla
kullanımı ile ilgili etik ve legal kaygılar temel alınarak doğal fare embriyoları ile fare
oositlerinden partenogenetik aktivasyon protokolleri ile üretilen partenotların gelişimsel
ve morfolojik olarak karşılaştırılması ve partenotların ne ölçüde embriyo yerine
kullanılabileceğinin saptanmasıdır.
MATERYAL VE METOD: Bu çalışmada, 80 adet dişi ve 20 adet erkek olmak üzere
toplam 100 adet fare kullanıldı. Süperovulasyon sonrası farelerin yarısından, doğal yolla
fertilize olmuş preimplantasyon evresindeki embriyolar; kalan yarısından ise toplanan
oositlerin stronsiyum ve sitokalazin B içeren medyum içerisinde aktive edilmesini
izleyerek diploid partenotlar elde edildi. İki grup hem gelişimsel yönden izlendi, hem de
ince yapı düzeyinde incelendi.
BULGULAR: Gelişim takibi sonucu pronüklear aşamada elde edilen embriyolardan,
ertesi gün %89,19’u gelişimlerine devam etti ve 5. gün %43,24’ü blastokist evresine
ulaştı. Partenot eldesi için oviduktlardan toplanan olgun oositlerden %44,28 oranında
aktivasyon başarısı elde edildi. 3. gün kontrolünde ancak %14.43’ünün gelişimini
sürdürdüğü ve iki hücreli (%7,96), dört hücreli (%5,47) ve altı hücreli (%0,49) evreye
kadar partenot geliştiği görüldü. Ultrastrüktürel olarak incelendiğinde, embriyoların
kortikal, ara ve perinüklear yerleşimli organel topluluklarına sahip oldukları ve bu
topluluklar içinde mitokondriyonlar, lipid damlacıkları, lizozomal yapılar, ribozomlar
ve vezikülerin yer aldığı izlendi. Partenotlarda benzer oluşumlar yanısıra organelsiz
bölgeler ve multiveziküler cisimcikler yer almakta idi.
TARTIŞMA VE SONUÇLAR: Embriyolar ile partenotların gelişimleri
karşılaştırıldığında, partenot potansiyelinin ilerleyen günlerde belirgin olarak azaldığı
izlendi. Ultrastrüktürel olarak da partenotların embriyolara benzer bir hücresel
düzenlenmeye sahip oldukları görüldü.Sonuç olarak; deneysel çalışmalarda,
partenotların embriyolar kadar iyi bir gelişimsel potansiyele sahip olmadıkları göz
önünde bulundurularak, özellikle gelişimin ilk günlerinde embriyolar yerine
kullanılabilecekleri düşünüldü
Somit Gelişiminin Moleküler Mekanizması
Gestasyonun 3. haftasından itibaren notokord ve nöral tüp şekillenirken, mezodermal germ tabakası hücreleri orta hat çevresinde gevşek bir doku katı olan paraksiyal mezodermi oluştururlar. Baş bölgesinde nöral tüpün her iki yanında paraksiyal mezoderm hücreleri de somitomer denilen hücre bloklarını meydana getirirler. 3. haftanın başında somitomerler halka şeklini alarak oksipital bölgeden kaudale doğru somit adı verilen doku blokları şeklinde dizilirler. Somitler geçici yapılar olmasına rağmen omurgalı embriyolarında vertebranın segmental organizasyonu için oldukça önemlidirler. Vertebra ve kaburgalar, sırt derisi dermisi, sırt iskelet kasları, vücut duvarı iskelet kasları ve ekstremite kasları somitlerden köken alan hücrelerden gelişen yapılardır. Somit oluşum süreci olan somitogenezis; Notch, WNT ve fibroblast büyüme faktörü sinyalizasyon genlerinin siklik ekspresyonu tarafından düzenlenen genetik bir mekanizmanın kontrolünde gerçekleşir. Bu mekanizma, “clock and wave front” modeli ile somitogenezi yönetir. Bu modelde zamana bağlı olarak hücreler tekrarlanan salınımlar gerçekleştirirler. Her bir salınım presomitik mezoderm hücrelerinin somitleri oluşturmadaki yeterliliğini belirleyen birer fazdan ibarettir. Somit oluşumu (somitogenezis); periyodisite, ayrılma, epitelizasyon, aksiyal spesifikasyon ve farklanma komponentlerine sahip bir olaylar zinciri sonucu gerçekleşir. Bu mekanizmadaki herhangi bir bozukluğun vertebrada ciddi segmentasyon defektlerine ve konjenital anomalilere de yol açtığı bilinmektedir. Bu derlemede, morfogenez sürecinin önemli bir parçası olan somitogenezde rol alan moleküler ve bu moleküllerin birbiriyle ilişkilileri tartışılmıştır
Molecular Mechanism of Somite Development
From third week of gestation, notochord and the neural folds begin to gather at the center of the embryo to form the paraxial mesoderm. Paraxial mesoderm separates into blocks of cells called somitomers at the lateral sides of the neural tube of the head region. At the beginning of the third week somitomeres take ring shapes and form blocks of somites from occipital region to caudal region. Although somites are transient structures, they are extremely important in organizing the segmental pattern of vertebrate embryos. Somites give rise to the cells that form the vertebrae and ribs, the dermis of the dorsal skin, the skeletal muscles of the back, and the skeletal muscles of the body wall and limbs. Somitogenesis are formed by a genetic mechanism that is regulated by cyclical expression of genes in the Notch, Wnt and fibroblast growth factor signaling pathways. The prevailing model of the mechanism governing somitogenesis is the “clock and wave front”. Somitogenesis has components of periodicity, separation, epithelialization and axial specification. According to this model, the clock causes cells to undergo repeated oscillations, with a particular phase of each oscillation defining the competency of cells in the presomitic mesoderm to form a somite. Any disruption in this mechanism can be cause of severe segmentation defects of the vertebrae and congenital anomalies. In this review, we discuss the molecular mechanisms underlying the somitogenesis which is an important part of morphogenesis. [Archives Medical Review Journal 2013; 22(3.000): 362-376
Hepatoprotective effect of Spirulina platensis enriched in phenolic compounds
WOS: 000209805600317
- …