71 research outputs found

    Sarı Prenses Ciklet Yavrularında (Labidochromis caeruleus), Öğün Sayısının Büyüme Performansı ve Yaşama Gücü Üzerine Etkileri

    Get PDF
    Ornamental fish farming has become an important industry in the world. Ornamental fish are called living gemsbecause of their color, shape and behavior. Modern ornamental fish production requires a nutritionally balanced,cost-effective and sustainable feeding process. Among the operating costs in aquaculture, the cost of feed has aratio varying between 40% and 60% among the total other expenses. In this study, it was aimed to investigate theeffects of meal number on growth performance and survival rate in Electric yellow cichlid fries (Labidochromiscaeruleus). 60 Electric yellow cichlid fries were stocked in 12 aquariums of 33 * 35 * 40 cm size established inTekirdag Namık Kemal University Technical Sciences Vocational School Fisheries Laboratory. The study wascarried out in 3 repetitions: 1 meal per day, 3 meals, 5 meals and 1 meal every other day, up to 5% of body weight,by applying 4 different meals to fish. During the study, weight and height measurements were made every 30 days,and the data obtained were evaluated at the end of the study and the effect of growth on the number of meals wasinvestigated. At the end of the trial, body weights were measured as 3.696 ± 1.517 g, 4.757 ± 1.898 g, 3.786 ±1.539 g and 3.380 ± 1.318 g, and total heights were 5.726 ± 0.675 cm, 6.300 ± 0.530 cm, 5.640 ± 0.776 cm and4.562 ± 1.952 cm, respectively. No statistical difference was found between the number of meals administered inthe study in terms of average body weight gain and specific growth rate. However, according to the results obtainedin the length of the fish, a statistical difference was found between feeding 1 meal every other day and the numberof other meals. As a result, considering the fish health and feed cost, 3 times daily feeding frequency of the fishwas considered sufficient.Süs balığı yetiştiriciliği Dünya’ da önemli bir endüstri haline gelmiştir. Süs balıkları, renkleri, şekilleri ve davranış özellikleri nedeniyle yaşayan mücevherler olarak adlandırılmaktadır. Modern süs balığı üretimi, besin yönünden dengeli, uygun maliyetli ve sürdürülebilir bir besleme sürecine gereksinim duymaktadır. Su ürünleri yetiştiriciliğinde işletme giderleri arasında yem maliyeti toplam diğer giderler arasında % 40 ila % 60 oranında değişen bir orana sahiptirBu çalışmada, sarı prenses ciklet yavrularında (Labidochromis caeruleus), öğün sayısının büyüme performansı ve yaşama oranı üzerindeki etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. 60 adet sarı prenses çiklet yavrusu Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Su Ürünleri Laboratuvarında kurulan 12 adet 33*35*40 cm büyüklüğündeki akvaryumlara stoklanmıştır. Çalışma balıklara 4 farklı öğün sayısı uygulanarak, vücut ağırlığının % 5' i kadar günde 1 öğün, 3 öğün, 5 öğün ve gün aşırı 1 öğün olmak üzere 3 tekerrürlü olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma boyunca 30 günde bir ağırlık tartımları ve boy ölçümleri yapılmış olup elde edilen veriler araştırma sonunda değerlendirilerek büyümenin öğün sayısına etkisi araştırılmıştır. Deneme sonunda vücut ağırlıkları sırasıyla 3.696 ± 1.517 g, 4.757 ± 1.898 g, 3.786 ± 1.539 g ve 3.380 ± 1.318 g, toplam boyları ise 5.726 ± 0.675 cm, 6.300 ± 0.530 cm, 5.640 ± 0.776 cm ve 4.562 ± 1.952 cm olarak ölçülmüştür. Çalışmada uygulanan öğün sayıları arasında ortalama canlı ağırlık artışı ve spesifik büyüme oranı açısından istatistiksel bir fark bulunmamıştır. Ancak balıkların boy uzunluklarında elde edilen sonuçlara göre gün aşırı 1 öğün beslenme ile diğer öğün sayıları arasında istatiksel olarak fark elde edilmiştir. Sonuç olarak balık sağlığı ve yem maliyeti dikkate alındığında balıkların günlük besleme sıklığının 3 defa yapılması yeterli olarak görülmüştür

    Evaluation of Measurement Uncertainty of Lithium Testing

    Get PDF
    Purpose: Our aim was to calculate the measurement uncertainty of the lithium test in our laboratory and compare it with the % total allowable error (%TEa) values determined by international organizations. Materials and Methods: The study covers the period between 01 January 2021 and 30 September 2021. Data were obtained from the laboratory information system retrospectively. Lithium in serum samples are analyzed by spectrophotometric method in Siemens ADVIA 2400 autoanalyzer. The measurement uncertainty of the lithium test was calculated according to the Nordtest technical report 537. Results: The internal quality control uncertainty value for lithium testing was 4.37%, the external quality control uncertainty value was 2.093% and the extended uncertainty value was 13.92% at the 95% confidence interval in our study. Conclusion: In our study, the measurement uncertainty of the lithium test was found to be acceptable compared to the TEa% value determined by CLIA'88. However, it was determined to be outside the acceptable level according to the TEa% value determined by Rilibak. It is considered essential to enhance the quality standards of our laboratory tests, particularly the lithium testing. Calculating the measurement uncertainty of tests in laboratories and making them available when necessary can help improve the quality of laboratories and assist clinicians in making clinical decisions for their patients

    Laktik Asit Bakteri+Enzim Karışımı Silaj İnokulantının Buğday Silajı Üzerine Etkileri

    Get PDF
    This study was carried out to determine the effects of a commercial lactic acid bacteria+enzyme inoculants used as silage additive on the fermentation, crude nutritient contents, cell wall fractions and in vitro dry and organic matter digestibilities wheat (Triticum aestivum L.) harvested and ensiled at milk and dough stages of maturity. Sil-All (Altech, UK) containing water soluble Pediococcus acidilactici, Lactobacillus plantarum and Streptococcus faecium bacteria with cellulase, hemicellulase, pentosonase and amylase was used as bacterial inoculants. The inoculant was applied to the silages at 6.0 log10 cfu/g levels. Wheats were ensiled in 2 liter glass jars and stored at 25 ±2 C in the laboratory. Three jars from each group were sampled for pH, ammonia nitrogen, water soluble carbohydrates, organic acids (acetic, butyric and lactic), crude nutritients, cell wall fractions and microbiological analyses following the 75-day ensiling period. In additions in vitro dry and organic matters digestibility of the silages were determined with enzymatic methods. The inoculant improved fermentation characteristics, decreased neutral and acid detergent fiber contents of wheat silages. However, the in vitro dry and organic matter digestibilities of the silages were not affected by the treatments.Bu çalışma silaj katkı maddesi olarak kullanılan ticari bir laktik asit bakteri+enzim karışımı inokulantın, süt ve hamur olum dönemlerinde hasat edilip, silolanan buğday silajlarının fermantasyon özellikleri ile ham besin maddeleri içerikleri, hücre duvarı kapsamı, in vitro kuru ve organik madde sindirilebilirlikleri üzerindeki etkilerinin saptanması amacıyla düzenlenmiştir. İnokulant olarak Pediococcus acidilactici, Lactobacillus plantarum ve Streptococcus faecium bakterileri ile birlikte sellülaz, hemisellülaz, pentozanaz ve amilaz içeren Sil-All (Altech, UK) kullanılmıştır. İnokulant silajlara 6.0 log10 cfu/g düzeyinde katılmıştır. Silolama 2 litrelik cam kavanozlarda 25±2 °C sıcaklıktaki laboratuar koşullarında gerçekleştirilmiştir. Silolanmadan sonraki 75. günde kavanozlar açılarak, silajlarda pH ölçümleri, amonyak azotu, suda çözünebilir karbonhidrat, organik asit (asetik, bütrik ve laktik), ham besin madde, hücre duvarı fraksiyonlarının belilenmesi ve mikrobiyolojik analizler yapılmıştır. Ayrıca, enzimatik yöntemle silajların in vitro kuru ve organik madde sindirilebilirlikleri saptanmıştır. Laktik asit bakteri+enzim inokulantları buğday silajlarının fermantasyon özelliklerini olumlu yönde etkilemiş, nötr ve asit deterjanda çözünmeyen karbonhidrat kapsamlarını düşürmüş, bunlara karşın in vitro kuru ve organik madde sindirilebilirliklerini etkilememiştir

    DJELOVANJE VLAŽNOGA PIVSKOGA TROPA I CIJELE BILJKE KUKURUZA U MJEŠAVINAMA SILAŽA NA FERMENTACIJSKE KARAKTERISTIKE I PROBAVLJIVOST HRANJIVE TVARI KOD JANJADI

    Get PDF
    This study was carried out to examine some quality characteristics and nutrient digestibility of wet brewers grain with whole plant maize mixture silages. Treatments were wet brewers grain, 25% + 75% whole plant maize (mixture 1) and %50 wet brewers grain + %50 whole plant maize (mixture 2). Relating to silage fermentation analysis of pH, ammonia nitrogen, water soluble carbohydrate, organic acids (lactic, acetic and butyric acid) and microbiological analyses were carried out. Digestion rate of crude nutritive matters of silages was determined by classical digestive experiments. Dry matter, crude protein, NH3-N, lactic acid content and pH value of the silages were found respectively as 23.3, 26.4, 25.4, 24.7%; 22.3, 7.4, 10.6, 14.3%; 1.9, 0.5, 0.9, 1.0 g/kg DM; %1.0, 2.5, 2.1, 1.8; 4.1, 3.8, 3.9, 3.8 for the group of wet brewers grain, whole plant maize, mixture 1 and mixture 2, (P<0.01). Dry matter, crude protein digestibility were determined as 65.0, 70,5, 70,0, 67,10%; 71.5, 55.8, 58,7, 62.3%, respectively. The results indicated that WBG is a suitable by-product for ensiling and, when ensiled with WPM as a mixture, it improved fermentation quality and stability against aerobic deterioration.Ovo je istraživanje imalo za cilj ispitati neke kvalitativne karakteristike i probavljivost hranjive tvari pivskoga tropa i cijele biljke kukuruza u mješavinama silaža. Mješavina 1 sadržavala je 25% vlažnoga pivskoga tropa + 75% cijele biljke kukuruza, a mješavina 2 sadržavala je 50% vlažnoga pivskoga tropa + 50% cijele biljke kukuruza. Tijekom istraživanja obavljale su se analize na pH tijekom fermentacije silaže, amonijski dušik, vodotopiv ugljikohidrat, organske kiseline (mliječnu, octenu i maslačnu), kao i mikrobiološke analize. Probavljivost sirovih hranjivih tvari u silažama utvrdila se klasičnim eksperimentima za probavljivost. Sadržaj suhe tvari, sirovih bjelančevina, NH3-N, mliječne kiseline, kao i pH vrijednosti silaža iznose redosljedom: 23,3; 26,4; 25,4; 24,7%; 22,3; 7,4; 10,6; 14,3%; 1,9; 0,5; 0,9; 1,0 g/kg ST; %1,0; 2,5; 2,1; 1,8; 4,1; 3,8; 3,9; 3,8 za grupu s vlažnim pivskim tropom, cijelom biljkom kukuruza, mješavina 1 i mješavina 2 (P<0.01). Suha tvar i probavljivost sirovih bjelančevina iznosili su: 65,0; 70,5; 70,0; 67,10%; 71,5; 55,8; 58,7; 62,3%, redosljedom. Dobiveni rezultati pokazuju da je vlažni pivski trop nusproizvod koji povoljno djeluje na process siliranja, a, pomiješan s cijelom biljkom kukuruza, poboljšava fermentacijsku kvalitetu i stabilnost, smanjujući aerobno kvarenje

    Türkiye’nin Kuzeydoğu Akdeniz (İskenderun Körfezi) Sahillerindeki Nesli Tehlike Altında Olan Kemikli Balık Türleri

    Get PDF
    Bu çalışma 2005-2013 yılları arasında Akdeniz’in kuzeydoğusunda bulunan İskenderun Körfezi’nde gerçekleştirilmiştir. Trol ve Gırgır tekneleri ile yapılan avcılık sonucu avda çıkan türler belirlenmiş, aynı zamanda yapılan sualtı gözlemleri ve deniz balıkları ile ilgili İskenderun Körfezi’nde son yıllarda çeşitli araştırıcılar tarafından yürütülen projelerin (BAP, TÜBİTAK, TAGEM vb.) veri seti incelenmiştir. Bu değerlendirmeler ışığı altında İskenderun Körfezi’nde nesli tehlikede olan kemikli deniz balıklarının son durumu ortaya konulmuştur. Elde edilen verilere göre, İskenderun Körfezi’nde nesli tehlike altında olan kemikli balıkların, 2014 yılında Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından yayınlanan raporda “Kırmızı Liste‘deki durumları yeniden gözden geçirilmiş ve Akdeniz’de bulunan 519 yerel kemikli balık türünden İskenderun Körfezi’nde bulunan 21 familyaya ait 41 kemikli balık türünün neslinin tehlike altında bulunduğu belirlenmiştir

    Yüksek Nemli Dane Mısıra Bakteriyel İnokulant İlavesinin Silolama Süresi ve Aerobik Stabilitesi Üzerine Etkileri

    Get PDF
    Bu çalışma, yüksek nemli dane mısıra homofermantatif + heterofermantatif özelliklere sahip iki farklı inokulantın ilave edilmesinin, farklı açım dönemlerinde (15 ve 30 gün) fermantasyon ve aerobik stabilite üzerine etkilerini belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Araştırma materyalini yaklaşık %64.84 kuru madde (KM) içeriğine sahip kırılmış yüksek nemli dane mısır oluşturmuştur. Laktik asit bakteri inokulantı olarak Pioneer 11CFT (Lactobacillus plantarum ATCC 55944, Lactobacillus buchneri ATCC PTA-6138) ve Lalsil combo (Lactobacillus plantarum CNCM MA 18/5U, Lactocbacillus buchneri NCIMB 40788) kullanılmıştır. İnokulant firma önerisi doğrultusunda silajlara ilave edilmiştir. Katkı maddesi ilavesinden sonra silaj örnekleri her muamele grubunda 5’er tekerrür olmak üzere plastik torbalara vakumlanarak doldurulmuştur. Paketler laboratuvar koşullarında 20 ± 2 °C sıcaklıkta depolanmışlardır. Fermantasyonun 15. ve 30. günü açılan silaj örneklerinde kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapılmıştır. Açım dönemi sonrası silajlara 5 günlük aerobik stabilite testi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, silolama süresine bağlı olarak silajların pH değeri, amonyağa bağlı nitrojen (NH3-N), suda çözünebilir karbonhidrat (SÇK), lactobacilli (LAB) ve maya içerikleri artarken, KM içerikleri ise düşmüştür (P< 0.001). Katkı maddesi ilaveli silajların, NH3-N, SÇK, laktik asit (LA), LAB ve maya içerikleri kontrol grubu silajlarına oranla daha yüksek, pH değerleri ise daha düşük tespit edilmiştir (P<0.001). Aerobik stabilite dönemi üzerinde silolama süresi etkili olmuş, süreye bağlı olarak silajların pH değeri, karbondioksit (CO2) üretimi ve maya içerikleri düşmüştür (P<0.001). Aerobik stabilite döneminde Pioneer 11CFT inokulantı kullanılan yüksek nemli dane mısır silajlarında CO2 üretimini azaltmıştır. Katkı maddesi ilaveli silajların aerobik stabilite döneminde maya içerikleri arttırmıştır, ancak katkı maddesi ilavesi küf gelişimini ise tamamen önlemiştir. Yüksek nemli dane mısır silajlarına, katkı maddesi ilave edilmesinin özellikle küf gelişimini önlemesi araştırmanın önemli bulgulardan birisidir

    Effect of Additional of Lactic Acid Bacteria (LAB) Inoculants Pre-harvest and Post-harvest Silage Ferrmantation of Corn Silage

    Get PDF
    Bu çalışma, hasat öncesi ve hasat sonrası laktik asit bakteri inokulantlarının ilavesinin mısır silajlarının fermantasyon ve aerobik stabiliteleri üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada katkı maddesi olarak homofermantatif ve heterofermantatif laktik asit bakterilerini içeren 2 ticari inokulant kullanılmıştır. İnokulantlar silajlara 6.00 log10 cfu/g düzeyinde katılmıştır. Araştırma materyali hasat öncesi ve hasat sonrası olmak üzere kontrol, homofermantatif (hoLAB) ve heterofermantatif (hetLAB) inokulant uygulaması içeren olmak üzere 3 deneme grubuna bölünmüştür. İnokulantların uygulanmasında firma önerileri dikkate alınmıştır. İnokulantlar hasattan 15 ve 7 gün olmak üzere 2 farklı dönemde tarlada mısırlara el tipi pülverizatör yardımı ile atılmıştır. Hasat öncesi ve sonrasının karşılaştırmak amacıyla, hasat dönemi geldiğinde yine kontrol, homofermantatif (hoLAB) ve heterofermantatif (hetLAB) inokulant uygulamaları yapılmıştır. Hasat öncesi ve hasat sonrası gruplarını içeren uygulamalara ait muameleler CASCVP 260PD marka laboratuar tipi paket silaj makinası ile paketlenmiştir. Her muameleye ait 3’er paket silajın kullanıldığı çalışmada, silajların paketlenmesinden sonra materyaller laboratuvar koşullarında (20-22 oC) depolanmıştır. Fermantasyonun 45. gününde açılan örnekler üzerinden pH, kuru madde kaybı, maya ve küf sayımları için mikrobiyolojik analizlerin yapıldığı çalışmada aerobik stabiliteye ilişkin özellikler ana fermantasyon dönemi sonrası 14 günlük dönemde izlenmiştir. Hasattan öncesi inokulant uygulaması özellikle maya ve küf gelişimini azaltmıştır.This study was conducted in order to investigate the effect of adding inoculated lactic acid bacteria to maize before and after harvest on the fermentation and aerobic stability properties of silages. Two commercial inoculants containing homofermentative and heterofermentative lactic acid bacteria were used as additives. Inoculants were added into the silages at the level of 6.00 log10 cfu/g. Pre and post harvest research materials were divided into three trials groups, namely, control, homofermentative (LAB) and heterofermentative (LAB) inoculants. During the use of inoculants, suggestions by the producers were taken into account. Inoculants were applied to the corn plants in the field by the aid of hand type pulverizator at three different times, 15 and 7 day before the harvest. To compare the pre and post harvest treatments, control, homofermentative and heterofermentative inoculants applications were realised at the time of harvest. The pre and post harvest treated materials were packed using labtype CASCVP 260PD brand named silage machine. After packing, three sample packets from each treatment were stored under laboratory conditions (20-22 oC). pH, dry matter losses, microbiological analyses for yeast and mould count were done on the silage samples opened on the 45th day of fermentation. The same analyses were repeated and compared with the previous results 14 days after the opening in order to assess the aerobic stability

    Hasat Öncesi Ve Hasat Sonrasi Laktik Asit Bakteri (Lab) İnokulantlarinin İlavesinin, Misir Silaj Fermantasyonu Ve Aerobik Stabilite Üzerine Etkileri

    Get PDF
    Bu çalışma, hasat öncesi ve hasat sonrası laktik asit bakteri inokulantlarının ilavesinin mısır silajlarının fermantasyon ve aerobik stabiliteleri üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada katkı maddesi olarak homofermantatif ve heterofermantatif laktik asit bakterilerinin içeren 2 ticari inokulant kullanılmıştır. İnokulantlar silajlara 6.00 log10 cfu/g düzeyinde katılmıştır. Araştırma materyali hasat öncesi ve hasat sonrası olmak üzere kontrol, homofermantatif (LAB) ve heterofermantatif (LAB) inokulant uygulaması içeren olmak üzere 3 deneme grubuna bölünmüştür. İnokulantların uygulanmasında firma önerileri dikkate alınmıştır. İnokulantlar hasattan 15 ve 7 gün olmak üzere 2 farklı dönemde tarlada mısırlara el tipi pülverizatör yardımı ile atılmıştır. Hasat öncesi ve sonrasının karşılaş- tırmak amacıyla, hasat dönemi geldiğinde yine kontrol, homofermantatif (LAB) ve heterofermantatif (LAB) inokulant uygulamaları yapılmıştır. Hasat öncesi ve hasat sonrası gruplarını içeren uygulamalara ait muameleler CASCVP 260PD marka laboratuar tipi paket silaj makinası ile paketlenmiştir. Her muameleye ait 3?er paket silajın kullanıldığı çalışmada, silajların paketlenmesinden sonra materyaller laboratuvar koşullarında (20-22 oC) depolanmıştır. Fermantasyonun 45. gününde açılan örnekler üzerinden pH, kuru madde kaybı, maya ve küf sayımları için mikrobiyolojik analizlerin yapıldığı çalışmada aerobik stabiliteye ilişkin özellikler ana fermantasyon dönemi sonrası 14 günlük dönemde izlenmiştir. Araştırma sonucunda, hasattan öncesi inokulant uygulamasının özellikle maya ve küf gelişimi üzerinde olumlu etkileri olduğu ve özellikle maya ve küf gelişiminin azalttığı yö- nündedir.This study was conducted in order to investigate the effect of adding inoculated lactic acid bacteria to maize before and after harvest on the fermentation and aerobic stability properties of silages. Two commercial inoculants containing homofermentative and heterofermentative lactic acid bacteria were used as additives. Inoculants were added into the silages at the level of 6.00 log10 cfu/g. Pre and post harvest research materials were divided into three trials groups, namely, control, homofermentative (LAB) and heterofermentative (LAB) inoculants. During the use of inoculants, suggestions by the producers were taken into account. Inoculants were applied to the corn plants in the field by the aid of hand type pulverizator at three different times, 15 and 7 day before the harvest. To compare the pre and post harvest treatments, control, homofermentative and heterofermentative inoculants applications were realised at the time of harvest. The pre and post harvest treated materials were packed using lab-type CASCVP 260PD brand named silage machine. After packing, three sample packets from each treatment were stored under laboratory conditions (20-22 oC). pH, dry matter losses, microbiological analyses for yeast and mould count were done on the silage samples opened on the 45th day of fermentation. The same analyses were repeated and compared with the previous results 14 days after the opening in order to assess the aerobic stability. The results showed that inoculants applications before the harvest had a positive effects on silage quality by decreasing yeast and mould growth

    Comparison of CYFRA 21-1, CEA, CA 19-9 and CA 72-4 levels in gastric cancer

    Get PDF
    Objective: Gastric cancer is the fourth most common malignancy,and the second most common cause of cancermortality worldwide. The aim of this study was to investigatethe role of biomarkers CYFRA 21-1, CA 19-9, CEA,CA72.4 at diagnosis and throughout the follow-up in patientswith gastric cancer.Methods: 30 patients with gastric cancer diagnosed and31 healthy people as a control group were included in thisstudy. According to the TNM staging system, there were16 patients with stage II and 14 patients with stage III inthe group of patients with gastric cancer. CEA, CA 19-9,CA 72-4 and CYFRA 21-1 levels were studied by elektrochemiluminescenceimmunasay (ECLIA) method in theCobas e 601 instrument.Results: Statistically the level of CA 72-4, CA 19-9, CEAand CYFRA 21-1 gastric cancer groups was found significanthigh accaording to healthy control group (p<0.01).Statistically compared with II stage patient group, the levelof CA 19-9, CEA and CYFRA 21-1 of III stage patientgroup was found significant high (p<0.01). The diagnosticcut-off, sensitivity and specificity for CEA were 4.15 ng/mL, 46 % and 96%, respectively; for CA 19-9 were 24.50U/mL, 17 % and 96 %; for CA 72-4 were 2.46 U/mL, 53% and 96% and for CYFRA 21-1 were 3.36 ng/mL, 46%and 100%.Conclusion: Our study demonstrates that the associationof biomarkers CYFRA 21-1, CEA, and CA72.4 providesa valuable contribution in the follow-up of gastriccancer patients.Key words: Gastric cancer, tumor markers, CYFRA 21-

    Effects of Fermentation Characteristics and Feed Value of Some Maize Cultivars Ensiled at Different Stages of Maturity

    Get PDF
    Bu çalışma; vejetasyonun farklı dönemlerinde biçilen bazı mısır çeşitlerinin (Akdeniz, Gözdem, Pioneer 3167, Ada 9510) materyalin fermantasyon özellikleri, besin madde içerikleri ve birim alandan üretilen in vitro sindirilebilir kuru ve organik madde miktarını belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Hasıllar erken süt olumu, süt olumu ve hamur olumu dönemlerinde biçilmişler ve yalnızca gaz çıkışına olanak tanıyan, 1.5 litrelik özel kavanozlarda silolanmıştır. Kavanozlar laboratuar koşullarında 25 ± 2 ºC’de depolanmışlardır. Silolanmadan 45 gün sonra açılan silajlarda kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapılmıştır. Ayrıca, enzimatik yöntemle silajların in vitro organik madde sindirilebilirlikleri saptanmıştır. Çalışma sonunda fermantasyon özellikleri, ham besin maddeleri ve hücre duvarı kompozisyonları, birim alandan elde edilen kuru ve organik madde verimleri ve birim alandan elde edilen sindirilebilir organik madde miktarları biçim dönemi ve çeşit farklılıklarından önemli derecede etkilendikleri saptanmıştır.This study was carried out to determine the effects of harvesting some maize cultivars (Akdeniz, Gözdem, Pioneer 3167, Ada 9510) on the fermentation characteristics, chemical composition, in vitro digestible dry and organic matter yields of maize silages. Maize varieties were harvested at the early-milk, milk and dough stages and were ensiled in 1.5 liter special jars equipped with a lid that enabled gas release only. The jars were stored at 25±2 ºC under laboratory conditions. Silages were sampled for chemical and microbiological analyses on day 45 after ensiling. In additions in vitro organic matters digestibility of the silages were determined with enzymatic methods. The result of the study indicated that fermentation characteristics, nutritional and cell wall composition, dry and organic matter yield and digestibility organic matters were affected by harvest stage and cultivars
    corecore