13 research outputs found
Political activities of Bayezid Deputy Süleyman Sudi (Acarbay) Bey who was put on the agenda of chamber of deputies concerning the investigation of his personal correspondence
1866 yılında Bayezit'te doğan Süleyman Sûdî Bey, Tutak Aşar ve Ağnam Memuru Kapılar Kethüdâsızâde
Abdülkadir Ağa'nın oğludur. İlk ve ortaöğrenimini Bayezit'te tamamlayan Süleyman Sûdî Bey ayrıca
medrese eğitimi de almıştır. 1883 yılında Karakilise Mahkemesi'nde kâtiplik görevine başlayan Süleyman
Sûdî Bey, 1887'de Tutak Bidayet Mahkemesi birinci katipliğine atanmışsa da 1892 yılında Eleşkird Bidayet
Mahkemesi katipliğine nakledilmiştir. 1904 yılında bu görevden azledilen Süleyman Sûdî Bey, aynı yıl
tekrar Tutak Bidayet Mahkemesi katipliğine atanmıştır. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra yapılan seçimlerde
16 Ocak 1909 tarihinde Bayezit Mebusu seçilen Süleyman Sûdî Bey, ikinci dönem Meclis-i Mebusan'da
da aynı görevine devam etmiştir. 23 Temmuz 1912'de Meclisin feshi ile mebusluk görevi sona eren
Süleyman Sûdî Bey'in 1912-1918 yılları arasındaki faaliyetleri hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır.
1918 yılında Mondros Mütarekesi sonrasında başlayan Millî Mücadeleye katılan Süleyman Sûdî Bey,
Birinci TBMM'ne Bayezit Mebusu olarak seçilmiş ve 15 Mayıs 1920'de Meclise katılmıştır. Mecliste
Dâhiliye (İçişleri) ve Dilekçe Encümenleri ile Memurin Muhakemâtı Tetkik Kurulu'nda görev alan
Süleyman Sûdî Bey ayrıca işgalden kurtarılan bölgeler muhacirleri için komisyonda çalışmıştır. Bu
dönemde 3 kanun önergesi ve 4 soru önergesi veren Süleyman Sûdî Bey, 1'i gizli oturumda olmak üzere
Meclis'te 12 kez konuşma yapmıştır. 1923 yılında yapılan II. TBMM seçimlerinde yine Bayezit Mebusu
seçilen Süleyman Sûdî Bey bu dönemde; 1 kanun teklifi, 3 önerge vermiş ve 9 konuşma yapmıştır. 7 Ocak
1928 tarihinde Bayezit'te vefat eden Süleyman Sûdî Bey'in ailesi “Acarbay” soyadını almıştır.
Süleyman Sûdî Bey'in Meclisteki faaliyetleri arasında; Bayezit Livası'nın müstakil liva (bağımsız sancak)
olarak idaresi için 1920 yılında verdiği kanun teklifinin TBMM tarafından kabul edilmesi ve yasalaşması
önemlidir. Süleyman Sûdî Bey'in bir başka teklifi; 1924 yılında Karaköse Kaza merkezinde Gazi Mustafa
Kemal Paşa'nın ismi ile bir idadi açılmasına dairdir. Bu teklif TBMM Maarif Encümeni'nde görüşülürken
Maarif Vekili İsmail Safa Bey de toplantıya katılmıştır. Bu toplantıda; Karaköse'de idadiye talebe
yetiştirecek yeteri kadar iptidai mektep bulunmadığı gerekçesiyle bu teklif kabul görmemiş, ancak 1924
yılında Doğu Anadolu'da 10 tane yatılı iptidai mektep açılması planlandığı için bu teklifin Maarif
Vekaleti'ne havale edilmesi kararlaştırılmıştır. Bayezit'in yetiştirdiği önemli siyasi şahsiyetlerden birisi olan
Süleyman Sûdî Bey, memuriyetlerinin yanında hem Meclis-i Mebusan'da ve hem de TBMM'nde ikişer
dönem mebusluk görevinde bulunmuştur. Bu görevleri sırasında gerek yerel ve gerekse ülke genelini
ilgilendiren konularla ilgili olarak yasama faaliyetlerinde bulunmuştur.Süleyman Sûdî Bey, born in 1866, was the son of Abdülkadir Ağa. He completed his elementary and
secondary education in Bayezit, and then, he took lectures in madrasah. Süleyman Sûdî Bey, who began
his carrier as a clerk in the court of Karakilise, appointed to the first secretary of Court of First Instance of
Tutak in 1887. Then, he was transferred to the secretary of Court of First Instance of Eleşkird in 1892. In
1904, he was dismissed from this duty, and appointed back to the first secretary in Tutak. As the result of
elections held on January 9th, 1909, after the promulgation of the second constitutional era, he was elected
as the deputy of Bayezit sanjak; and he continued this service in the second term as well. Few details are
known about life of Süleyman Sûdî Bey, whose deputyship expired due to the annulment of the parliament
on July 23rd, 1912.
He was elected as Bayezit representative to the first Grand National Assembly during the National Struggle
began after the Armistice of Mudros in 1918, and he joined to the assembly on May 15th, 1920. In his
service in the assembly, he served in the Committee of Internal Affairs (Dahiliye Encümeni) and Committee
on Petitions (Dilekçe Encümeni), and in the Board of Review for Examination of Government Employees
(Memurin Muhakematı Tetkik Kurulu). He also worked for the commission set up for refugees from
liberated areas. During this period, Süleyman Sûdî Bey tabled four motions for parliamentary question, and
introduced three bills for law drafts. He also made twelve speeches in the parliament, including one speech
in a secret session. Süleyman Sûdî Bey, who was elected as Bayezit representative to the second Grand
National Assembly in 1923; introduced one law draft and tabled a motion and made nine speeches in the
parliament. He deceased on January 7th, 1928 in Bayezit, and his family took "Acarbay" surname.
Within his services in the assembly, his proposal for law draft in 1920, which was enacted, on
administration of Bayezit as independent sanjak (müstakil sancak) is notable. Another proposal of
Süleyman Sûdî Bey was opening of a high school by the name of Mustafa Kemal Pasha in the downtown
of Karaköse district. Minister of Education İsmail Safa Bey attended the meeting on Süleyman Sûdî Bey's
proposal in Committee of Education in the parliament. In this meeting, the proposal was refused due to the
inadequacy of elementary education institutions in the area to raise sufficient number of students to the
secondary education. Yet, in the same year, the decision to facilitate ten elementary boarding schools in
Eastern Anatolia was taken; and his proposed project was transferred to the Ministry of Education. As one
of the notable characters raised in Bayezit, Süleyman Sûdî Bey, along with his official duties, served as a
deputy both in the Chamber of Deputies and in the Grand National Assembly, for two terms in each. During
his service, he participated in legislative activities on national matters, as well as local issues
Adult education policies of the government of Democrat PartyDemokrat Parti iktidarının halk eğitimi politikaları
The revolutionary developments performed with the establishment of Turkish Republic changed the political, social, legal and economic structure of Turkish society. Among these developments, education had a significant part. In the Republican period, there were many efforts to make the public more conscious and organized through the Turkish Hearth movement, public schools and community centres. Foreign educational specialists and teachers also contributed to these efforts, which were oriented to modernising education.The Democratic Party (DP), a milestone in Turkey’s post-Republican political history, made many achievements in a variety of fields, such as health, economy and foreign policy. Moreover, it significantly improved public education. This study analyses the DP’s public education efforts in the 1950s, when the DP invited Professor Watson Dickerman, a specialist in the field of adult (public) education, to Turkey to take his advice about these projects. Dickerman investigated and analysed the field of adult education in Turkey and filed a report to the Ministry of Education including his observations and suggestions. Dickerman’s report about adult education considerably influenced the DP’s adult education policy. Following his report, the DP established the Department of Adult Education in 1951, which was subject to the General Directorate of Higher Education and the Ministry of Education.In 1952, the Office of Adult Education went into service. The activities of this institution were conducted in villages and sub-districts. Public lecture rooms were opened in villages and sub-districts in 1953, and community colleges were founded in districts in 1956. The General Directorate of Adult Education was founded on August 29, 1960. Its main goals were to enlarge the sphere of influence of adult education services and to manage nationwide activities systematically under one institution. These improvements demonstrate that adult education activities were important to the DP, and that adult education was systematised. ÖzetTürkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile birlikte, Türk toplumunun siyasi, sosyal, hukuki ve ekonomik yapısını değiştirecek çeşitli inkılâp hareketleri yapılmıştır. Bu inkılap hareketleri içerisinde eğitim önemli bir yer tutmaktadır. Cumhuriyet Dönemi’nde Atatürk’ün önderliğinde, Türk Ocakları, Millet Mektepleri ve Halkevleri hareketiyle, halkın bilinçlenmesi ve örgütlenmesinin sağlanmaya çalışıldığı görülmektedir. Ayrıca bu dönemde, eğitim alanında modernleşmeyi sağlamak amacıyla yabancı eğitim uzmanlarından ve öğretmenlerden yararlanılmıştır. Cumhuriyet sonrası Türkiye siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Demokrat Parti, sağlık, ekonomi, dış politika gibi birçok alanda önemli başarılara öncülük etmiştir. Bu başarıların yanı sıra Demokrat Parti’nin halk eğitimi alanında da oldukça önemli adımlar attığı görülmüştür. Araştırmada Demokrat Parti iktidarının 1950-1960 yılları arasında uyguladığı halk eğitimi çalışmalarının incelenmesi amaçlanmıştır. Yapılan araştırma sonucunda Demokrat Parti’nin halk eğitimi alanında faydalanmak üzere Halk eğitimi uzmanı Prof. Watson Dickerman’ı Türkiye’ye davet ettiği bilgisine ulaşılmıştır. Dickerman, halk eğitimi alanında yaptığı çeşitli incelemeler sonucundaki gözlemlerini ve önerilerini Milli Eğitim Bakanlığı’na rapor halinde sunmuştur. Dickerman’ın halk eğitimi alanındaki önerileri ve sunduğu raporun, DP iktidarının halk eğitim politikasına önemli etkileri olduğu tespit edilmiştir. Sunulan raporları dikkate alan Demokrat Parti iktidarı, 1951 yılında Bakanlık bünyesi içinde idari olarak Yüksek Öğrenim Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan Halk Eğitim Şubesi’ni kurmuştur. 1952 yılında ise bir ‘Halk Eğitim Bürosu’ kurulmuştur. Bu kurumun faaliyetleri kısa zamanda köylere, bucaklara aktarılmış, 1953 yılında köy ve bucaklarda ‘Halk Okuma Odaları’, 1956 yılında da ilçelerde ‘Halk Eğitimi Merkezleri’ açılmaya başlanmıştır. 29 Ağustos 1960 tarihinde halk eğitimi hizmetlerinin etki alanını genişletmek ve etkinliklerini sistemli olarak yurt genelinde sürdürecek olan bir kuruluşla yürütmek üzere, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak ‘Halk Eğitimi Genel Müdürlüğü’ kurulmuştur. Bu gelişmelerin hepsi Demokrat Parti döneminde halk eğitimi çalışmalarına önem verildiğini ve halk eğitiminin sistemli hale getirildiğini göstermektedir.
Help activities for the national defense services of the charitable society during The Second World War
1928’de kurulan Yardım Sevenler Cemiyeti özellikle İkinci Dünya Savaşı yıllarında en önemli yardım
kuruluşlarından biri olmuştur. Cemiyet sosyal yardım faaliyetleri kadar, kadınları cephe gerisi işlere
hazırlayarak teknik bilgilerini arttırma çalışmaları da yapmıştır. Hayır işlerinde ve orduya tıbbi malzeme,
giyecek eşya üretiminde kadınları aktif hale getirmiştir. Kadınları yardım faaliyetlerinde bulunmaya ve
ordu için gönüllü olarak çalışmaya teşvik etmiştir. Faaliyetlerini yürütürken devletin sağladığı
olanaklardan ve mali destekten yararlanan cemiyet üye taahhütleri, sinema, rozet ve yardım geceleri
hasılatı gibi kaynakları kullanarak maddi gücünü sürekli arttırmıştır. Kuruluş amacı yardım derneği olan
Yardım Sevenler Cemiyeti, sosyal yardımlarına ek olarak savaşa girme tehlikesi karşısında kadınları
cephe gerisi işlerde kullanmaya ve kadınların savaş, savaştan korunma ve hasta bakımı gibi konularda
teknik bilgilerini arttırmaya çalışmıştır. Siyasetçi eşleri gibi tanınmış bayanların desteğini alıp, basının
kitleleri harekete geçirebilme gücünü kullanan cemiyetin açtığı kurslara ve düzenlediği etkinliklere yoğun
katılım olmuştur. Yardım Sevenler Cemiyeti İkinci Dünya Savaşı yıllarında zor durumda kalmış insanlara
yardım eli uzatmak kadar milli müdafaa hizmetlerine de yardımcı olmuştur.The Charitable Society founded in 1928 has become one of the most important charitable organizations
especially during the Second World War. As well as social assistance activities, the society has worked to
increase its technical knowledge by preparing women to work behind the front. It has made women active
in charity and in the production of medical supplies and clothing for the army. It encourages women to
participate in charity activities and to work voluntarily for the army. Benefiting from the state's
opportunities and financial support while carrying out its activities, the community's member
commitments have continuously increased its financial power by using resources such as cinema, badges
and revenues at night. The Charity society, which is the help society, has tried to use women to work
behind the scenes in the face of the danger of entering the war in addition to social assistance, and to
increase women's technical knowledge on issues such as war, war prevention and patient care. There has
been intense participation in the courses and activities of the society, which uses the power of the press to
mobilize the masses by receiving the support of well-known women such as politicians wives. The
Charity society has helped the people who were in a difficult situation during the Second World War as
well as the National Defense services
Anincomplete project of the republican Turkey: The construction of Afyon Antalya railway
Demiryolu en ucuz ve en güvenli ulaşım araçlarından birisidir. XIX. yüzyılın ilk yansında kullanılmaya başlanan demiryolu, Osmanlı Devleti’nde de yaygınlaşmaya başlamıştır. Ekonomik sıkıntıları nedeniyle Osmanlı Devleti demiryollarını çoğunlukla yabancı şirketlere yap-işlet- devret yöntemi ile yaptırmıştır. Anadolu’nun önemli kavşak noktalarından biri olan Afyonkarahisar, 1890’da İzmir-Kasaba Demiryollarının tamamlanmasıyla İzmir’e, 1895'te tamamlanmış olan Anadolu Demiryolları ile de İstanbul’a bağlanmıştır. Fakat bu iki demiryolu birbiri ile bağlantılı değildi. Diğer taraftan Antalya bölgesinin İstanbul ve diğer yerlerle irtibatının sağlanabilmesi için Antalya ve çevresinde demiryolu yapımı için İtalyanlar çeşitli projeler hazırlamışlardı. Kurtuluş Savaşı yıllarında askeri açıdan önemli olan Antalya’yı iç bölgelere bağlayacak bir demiryolu yapımı gündeme geldi. Ancak uygulamaya geçirilemedi. 1930'larda tekrar başlayan çalışmalarda. Aydın Demiryolu Şirketi’niıı imtiyaz hakkından dolayı engellemesi ile karşılaşıldı. Sonuçta Aydın Demiryolu bu şirketten satın alındı. 1933’te Afyon-Antalya Demiryolu yapımı ile ilgili kanun kabul edildi. 325 km. uzunluğunda olacak demiryolunun 4 yılda bitirilmesi tahmin edilmişti. Ancak ekonomik kaynak yetersizliği nedeniyle Burdur’a kadar olan kısmı tamamlanabildi. Ekonomik, askeri ve turizm açısından önemli olan bu demiryolunun Antalya Limanı’na kadar yapılması gerekmektedir.The ıailvvay is one of the cheapest and the safest vehicle of transportation. Railvvay began to utilizc in the carly 19Ih century and it vvas bccamc popular in the Ottoman Empire in tlıese ycars too. Due to fınancial burdens, Ottoman railways wcre built by the forcign companics by the method of “build-opcrate-transfer” in general. Afyonkarahisar vvhich was the interseetion of the important railways connected to the Smyrna with completing the construction of Smyrna-Cassaba railvvay in 1890 and connected to İstanbul \vith the Anatolia raiKvay that was completcd in 1895. But these railvvays were not connected to cach other. Italians werc prepared some projccts about the construction of the railway around Antalya. To providc conncction \vith İstanbul and other regions the construction of the railvvay connects Antalya to its hinterlands camc to the agenda in the ycars of the Indepcndencc vvar, but it did not put into practice. The pı oject camc to the agenda again in 1930’s but Aydın Railway Company prevented the project due to its privileged rights. Undcr these circumstances, the railway was purehased by the Turkish government. An act \vas legislated conccming with Afyon-Antalya railvvay in 1933.The railvvay that is vvas 325, 01 kilometers lcngth vvould have been complcted in 4 years. Due to the fınancial problems, the railvvay vvas complcted only to Burdur. The Afyon- Antalya Railvvay that is important for cconomic, military and touristic advantages should be connected to the Antalya seaport
Reflections of Great Attack on TGNA
Türk Milleti'nin tarihindeki en önemli olaylardan birisi Kurtuluş Savaşı'dır. Türk Halkı bağımsızlığını ve anavatanını korumak için düşmanla mücadele etmiştir. Halk adına söz söyleme yetkisini kendinde toplayan ve Türk Milleti'nin geleceğini şekillendiren TBMM, bu başarının sembol kurumlarındandır. Ordunun ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli yasal düzenlemeleri yaparak destek veren TBMM, ordunun başarısı için "Başkumandanlık Kanununu kabul ederek yetkilerinin bir kısmını Mustafa Kemal Paşa'ya devretmiştir. Türk Ordusu, 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruzla Yunanlıları yenmiş, İzmir'i kurtarmış ve Anadolu'yu düşmandan temizlemiştir. 11 Ekim 1922'de Mudanya Mütarekesi imzalanmıştır. Bu başarıdan dolayı TBMM'ne yurtiçinden ve yurtdışından çok sayıda kişi ve kurumdan kutlama telgrafları gönderilmiştir
A Armenian Assassination to the President Ghazi Mustafa Kemal Pasha
Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya karsı çeşitli tarihlerde suikastlar
düzenlenmiştir. Bu girişimleri yapanlar arasında, Türklerin yanı sıra
Ermeniler de vardır. Ermeniler “Büyük Ermenistan” hayallerinin
gerçekleşmesinin önünde engel gördükleri Türk devlet adamlarına karsı
saldırılar gerçekleştirmişlerdir. Talat Pasa, Cemal Pasa ve diğer yöneticilere
karsı yaptıkları girişimlerin birçoğunda başarılı olmuşlar ve bazı devlet
adamlarını şehit etmişlerdir. Ermeni komitelerinin 1924 yılında Gazi
Mustafa Kemal Paşa’ya karsı hazırladıkları suikast girişimi başarılı
olamamıştır. Suikastçılardan bir kısmı tutuklanmış (Ekim 1924) ve
bunlardan Manok Manukyan, idama mahkum edilmiştir.Many assassinations have been attemted to Ghazi Mustafa Kemal
Pasha all his life. In the assassinators, there were not only Turks, but also
Armenians too. Armenians have attemt to the Turkish governors, because
the Turkish governors prevented Armenians from reaching their “Grand
Armenia”s goal. The Armenians succeeded in many assassination and
martyred some Turkish governors, Talat Pasa, Cemal Pasa etc. The
Armenians committees assassinated to Ghazi Mustafa Kemal Pasha in 1924,
but, they failed in this attemt. Some of the conspirators were caught and
arrested in October 1924. One of them, Manok Manukyan was executed on 6
Mai 1925
Reflections of Great Attack on TGNA
Türk Milleti'nin tarihindeki en önemli olaylardan birisi Kurtuluş Savaşı'dır. Türk Halkı bağımsızlığını ve anavatanını korumak için düşmanla mücadele etmiştir. Halk adına söz söyleme yetkisini kendinde toplayan ve Türk Milleti'nin geleceğini şekillendiren TBMM, bu başarının sembol kurumlarındandır. Ordunun ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli yasal düzenlemeleri yaparak destek veren TBMM, ordunun başarısı için "Başkumandanlık Kanununu kabul ederek yetkilerinin bir kısmını Mustafa Kemal Paşa'ya devretmiştir. Türk Ordusu, 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruzla Yunanlıları yenmiş, İzmir'i kurtarmış ve Anadolu'yu düşmandan temizlemiştir. 11 Ekim 1922'de Mudanya Mütarekesi imzalanmıştır. Bu başarıdan dolayı TBMM'ne yurtiçinden ve yurtdışından çok sayıda kişi ve kurumdan kutlama telgrafları gönderilmiştir
Anincomplete project of the republican Turkey: The construction of Afyon Antalya railway
Demiryolu en ucuz ve en güvenli ulaşım araçlarından birisidir. XIX. yüzyılın ilk yansında kullanılmaya başlanan demiryolu, Osmanlı Devleti’nde de yaygınlaşmaya başlamıştır. Ekonomik sıkıntıları nedeniyle Osmanlı Devleti demiryollarını çoğunlukla yabancı şirketlere yap-işlet- devret yöntemi ile yaptırmıştır. Anadolu’nun önemli kavşak noktalarından biri olan Afyonkarahisar, 1890’da İzmir-Kasaba Demiryollarının tamamlanmasıyla İzmir’e, 1895'te tamamlanmış olan Anadolu Demiryolları ile de İstanbul’a bağlanmıştır. Fakat bu iki demiryolu birbiri ile bağlantılı değildi. Diğer taraftan Antalya bölgesinin İstanbul ve diğer yerlerle irtibatının sağlanabilmesi için Antalya ve çevresinde demiryolu yapımı için İtalyanlar çeşitli projeler hazırlamışlardı. Kurtuluş Savaşı yıllarında askeri açıdan önemli olan Antalya’yı iç bölgelere bağlayacak bir demiryolu yapımı gündeme geldi. Ancak uygulamaya geçirilemedi. 1930'larda tekrar başlayan çalışmalarda. Aydın Demiryolu Şirketi’niıı imtiyaz hakkından dolayı engellemesi ile karşılaşıldı. Sonuçta Aydın Demiryolu bu şirketten satın alındı. 1933’te Afyon-Antalya Demiryolu yapımı ile ilgili kanun kabul edildi. 325 km. uzunluğunda olacak demiryolunun 4 yılda bitirilmesi tahmin edilmişti. Ancak ekonomik kaynak yetersizliği nedeniyle Burdur’a kadar olan kısmı tamamlanabildi. Ekonomik, askeri ve turizm açısından önemli olan bu demiryolunun Antalya Limanı’na kadar yapılması gerekmektedir.The ıailvvay is one of the cheapest and the safest vehicle of transportation. Railvvay began to utilizc in the carly 19Ih century and it vvas bccamc popular in the Ottoman Empire in tlıese ycars too. Due to fınancial burdens, Ottoman railways wcre built by the forcign companics by the method of “build-opcrate-transfer” in general. Afyonkarahisar vvhich was the interseetion of the important railways connected to the Smyrna with completing the construction of Smyrna-Cassaba railvvay in 1890 and connected to İstanbul \vith the Anatolia raiKvay that was completcd in 1895. But these railvvays were not connected to cach other. Italians werc prepared some projccts about the construction of the railway around Antalya. To providc conncction \vith İstanbul and other regions the construction of the railvvay connects Antalya to its hinterlands camc to the agenda in the ycars of the Indepcndencc vvar, but it did not put into practice. The pı oject camc to the agenda again in 1930’s but Aydın Railway Company prevented the project due to its privileged rights. Undcr these circumstances, the railway was purehased by the Turkish government. An act \vas legislated conccming with Afyon-Antalya railvvay in 1933.The railvvay that is vvas 325, 01 kilometers lcngth vvould have been complcted in 4 years. Due to the fınancial problems, the railvvay vvas complcted only to Burdur. The Afyon- Antalya Railvvay that is important for cconomic, military and touristic advantages should be connected to the Antalya seaport
Afyon People House and Activities as a People Education Society From Established to 1940 Years
Bu çalışmanın amacı Cumhuriyetin ilk yıllarında aydınlanma ve
toplumsal dayanışma merkezi olan Afyon Halkevi’nin 1932 ve 1940 yılları
arasında halk eğitimi adına önemli sayılabilecek faaliyetlerini
değerlendirmektir. Cumhuriyet Dönemi Türkiye’sinin önemli kültürel
kurumlarından olan. Halkevleri Atatürk ilke ve inkılâplarını yaymak, Türk
halkının bilgi ve kültür seviyesini arttırmak amacıyla 19 Şubat 1932
tarihinde kurulmuştur.
Afyon Halkevi ülke çapında ilk açılan Halkevlerindendir. Halkevi
talimatnamesine uygun olarak bütün şubeleriyle faaliyete başladıktan sonra,
halkın eğitim, kültür, sanat, ziraat gibi alanlarda gelişmesi için çalışmıştır.
Tiyatro gösterileri, köy gezileri, sağlık taramaları, hasta ve fakir halka ve
öğrencilere yardım, tarımla ilgili bilgilendirme toplantıları, bölgedeki tarihi
eserlerin toplanıp müzeye konulması, gençleri zararlı alışkanlıklardan
koruyup spora yönlendirmek gibi çok önemli faaliyetler gerçekleştirmiştir.
Sonuç olarak Afyon Halkevi’nin faaliyetleri ve bu faaliyetlerin halk
üzerindeki etkileri incelendiğinde Cumhuriyetin ilk yıllarında yurt
genelindeki sosyo-kültürel ortamı yansıttığı söylenebilir.The main goal of this study is to recognize the important activities
between the years of 1932-1940 of the Afyon people house whıch ıs the
capıtal of the intellectualism and the community solidarity in the early years of the republic. People House are the important cultural associations of the
Turkey in the period of Republic. They were founded in the 19 th February
of 1932, for spreading the Atatürk’s principle and revolution and for
increasing the knowledge and cultural level of Turk People.
The people House of Afyon is the one of first established people
House in the country. After to start work according to people House’s
regulations with all sections: they worked to devolopment of people such
area as education culture, agriculture and art. People House made real a lot
of important activities such as theatre shows, village travels, health searches,
help of the people or students who are il lor poor, assemblies which are
about to give knowledge on agriculture; to collect the historical sing and to
put them interested in sports.
In condusion the activities Afyon’s people House and its effects of
these activities on people can show the social-cultural environment in the
first years of Republic around the country
Afyon People House and Activities as a People Education Society From Established to 1940 Years
Bu çalışmanın amacı Cumhuriyetin ilk yıllarında aydınlanma ve
toplumsal dayanışma merkezi olan Afyon Halkevi’nin 1932 ve 1940 yılları
arasında halk eğitimi adına önemli sayılabilecek faaliyetlerini
değerlendirmektir. Cumhuriyet Dönemi Türkiye’sinin önemli kültürel
kurumlarından olan. Halkevleri Atatürk ilke ve inkılâplarını yaymak, Türk
halkının bilgi ve kültür seviyesini arttırmak amacıyla 19 Şubat 1932
tarihinde kurulmuştur.
Afyon Halkevi ülke çapında ilk açılan Halkevlerindendir. Halkevi
talimatnamesine uygun olarak bütün şubeleriyle faaliyete başladıktan sonra,
halkın eğitim, kültür, sanat, ziraat gibi alanlarda gelişmesi için çalışmıştır.
Tiyatro gösterileri, köy gezileri, sağlık taramaları, hasta ve fakir halka ve
öğrencilere yardım, tarımla ilgili bilgilendirme toplantıları, bölgedeki tarihi
eserlerin toplanıp müzeye konulması, gençleri zararlı alışkanlıklardan
koruyup spora yönlendirmek gibi çok önemli faaliyetler gerçekleştirmiştir.
Sonuç olarak Afyon Halkevi’nin faaliyetleri ve bu faaliyetlerin halk
üzerindeki etkileri incelendiğinde Cumhuriyetin ilk yıllarında yurt
genelindeki sosyo-kültürel ortamı yansıttığı söylenebilir.The main goal of this study is to recognize the important activities
between the years of 1932-1940 of the Afyon people house whıch ıs the
capıtal of the intellectualism and the community solidarity in the early years of the republic. People House are the important cultural associations of the
Turkey in the period of Republic. They were founded in the 19 th February
of 1932, for spreading the Atatürk’s principle and revolution and for
increasing the knowledge and cultural level of Turk People.
The people House of Afyon is the one of first established people
House in the country. After to start work according to people House’s
regulations with all sections: they worked to devolopment of people such
area as education culture, agriculture and art. People House made real a lot
of important activities such as theatre shows, village travels, health searches,
help of the people or students who are il lor poor, assemblies which are
about to give knowledge on agriculture; to collect the historical sing and to
put them interested in sports.
In condusion the activities Afyon’s people House and its effects of
these activities on people can show the social-cultural environment in the
first years of Republic around the country