22 research outputs found

    Bakım paketi uygulamasının ventilatör ilişkili pnömoni hızına etkisinin incelenmesi

    No full text
    It is aimed to investigate of implementation care bundle to the ventilator associated pneumonia (VAP) rates in this quasi experimental study. In this study VAP Care Bundle consisted of "hand hygiene, oral care, head of bed elevation, cuff pressure monitoring, peptic ulcer prophylaxis, deep vein thrombosis prophylaxis, daily sedative interruption and daily assessment of readiness to extubate" parameters. A hundred and twenty eight inpatients receiving invasive mechanical ventilatory therapy at the Ege University Medical Faculty Hospital Anesthesiology ICU between April 7 and October 31 2014, allowed to participate by their relatives and over 18 years of age were included in the study. The protocol of this study was consisted of three phases. In the initial phase observations were done intended for determinating VAP Care Bundle adherence of intensive care unit (ICU) nurses. In the second phase education was given to ICU nurses on the subject of VAP Care Bundle. As to third phase the effect of VAP Care Bundle adherence on VAP rates after education were investigated. Data obtained from study were analyzed with Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) for Windows 21.0 programme. In analyzing data number, percentage, Fisher's Exact Test, Mann Whitney-U Test were used. For all results p0.05 value were approved as statistically significant. The nurses hand hygiene adherence improved after education from 81.7% (n:1151) to 97.6% (n:1440). It was determined that the nurses hand hygiene adherence after education showed statistically significant improvement (p:0.0001 p0.05). The nurses oral care adherence improved after education from 36.3% (n:511) to 98.4% (n:1451). It was determined that the nurses oral care adherence after education showed statistically significant improvement (p:0.0001 p0.05). The nurses head of bed elevation adherence improved after education from 60.0% (n:846) to 94.6% (n:1396). It was determined that the nurses head of bed elevation adherence after education showed statistically significant improvement (p:0.0001 p0.05). The nurses cuff pressure monitoring adherence improved after education from 61.5% (n:866) to 97.4% (n:1437). It was determined that the nurses oral care adherence after education showed statistically significant improvement (p:0.0001 p0.05). The nurses peptic ulcer prophylaxis adherence improved after education from 99.9% (n:1408) to 100.0% (n:1475). There was not significantly difference between nurses peptic ulcer prophylaxis before and after education (p:0.489 p>0.05). The nurses deep vein thrombosis prophylaxis adherence improved after education from 70.0% (n:986) to 75.5% (n:1113). The nurses deep vein thrombosis prophylaxis adherence after education showed statistically significant improvement (p:0.001 p0.05). The nurses daily sedative interruption and daily assessment of readiness to extubate adherence was found as 100.0% (n:1475) before education, 100.0% (n:1409) after education. The nurses VAP Care Bundle adherence improved after education from 10.8% (n:152) to 89.8% (n:1324). The nurses VAP Care Bundle adherence after education showed statistically significant improvement (p:0.0001 p0.05). In this study VAP rates were determined as 15.91/103 before education and 8.50/103 ventilator days after education. It was found that the VAP rates after education period were statistically significant lower than the VAP rates before education. In conclusion VAP Care Bundle implementation with education prepared according to evidence based guidelines decreases the VAP rates. Therefore it is recommended implementation of VAP Care Bundle on mechanically ventilated patients care.Yarı deneysel tipteki araştırmada, bakım paketi uygulamasının ventilatör ilişkili pnömoni (VİP) hızına etkisinin incelenmesi amaçlandı. Bu çalışmada VİP Bakım Paketi "el hijyeni, ağız bakımı, yatak başı elevasyonu, kaf basıncı izlemi, peptik ülser profilaksisi, derin ven trombozu (DVT) profilaksisi, sedasyona ara verilmesi ve mekanik ventilatörden ayırmaya çalışma" parametrelerinden oluştu. Araştırma kapsamına, 7 Nisan - 31 Ekim 2014 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yoğun Bakım Bilim Dalı'nda yatan, mekanik ventilatöre bağlı, yakınları tarafından araştırmaya katılmasına izin verilen, 18 yaş ve üzeri 128 hasta dahil edildi. Bu çalışmanın protokolü üç aşamadan oluştu. Birinci aşamada yoğun bakım ünitesi (YBÜ) hemşirelerinin VİP Bakım Paketine uyumlarını saptamaya yönelik gözlem yapıldı. İkinci aşamada YBÜ hemşirelerine VİP Bakım Paketi konusunda eğitim verildi. Üçüncü aşamada ise eğitim sonrası VİP Bakım Paketine uyumun VİP'e etkisi incelendi. Araştırmadan elde edilen veriler; Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) for Windows 21.0 paket programı kullanılarak analiz edildi. Verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzde, Fisher's Exact Testi, Mann Whitney-U Testi kullanıldı. Tüm sonuçlar için p0.05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Hemşirelerin el hijyenine uyumunun eğitim sonrası dönemde %81.7'den (n:1151) %97.6'ya (n:1440) yükseldiği bulundu. Hemşirelerin eğitim sonrası el hijyenine uyumlarının eğitim öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde arttığı belirlendi (p:0.0001 p0.05). Hemşirelerin ağız bakımına uyumunun eğitim sonrası dönemde %36.3'den (n:511) %98.4'e (n:1451) yükseldiği bulundu. Hemşirelerin eğitim sonrası ağız bakımına uyumlarının eğitim öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde arttığı belirlendi (p:0.0001 p0.05). Yatak başı elevasyonuna hemşirelerin uyumunun eğitim sonrası dönemde %60.0'tan (n:846) %94.6'ya (n:1396) yükseldiği saptandı. Hemşirelerin eğitim sonrası yatak başı elevasyonuna uyumları eğitim öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde artmıştır (p:0.0001 p0.05). Hemşirelerin kaf basıncı izlemine uyumunun eğitim sonrası dönemde %61.5'ten (n:866) %97.4'e (n:1437) yükseldiği bulundu. Hemşirelerin eğitim sonrası kaf basıncı izlemine uyumu eğitim öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde artmıştır (p:0.0001 p0.05). Hemşirelerin peptik ülser profilaksisine uyumunun eğitim sonrası dönemde %99.9'dan (n:1408) %100.0'e (n:1475) yükseldiği bulundu. Hemşirelerin eğitim öncesi ile eğitim sonrası peptik ülser profilaksisine uyumları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamaktadır (p:0.489 p>0.05). Hemşirelerin DVT profilaksisine uyumunun eğitim sonrası dönemde %70.0'ten (n:986) %75.5'e (n:1113) yükseldiği saptandı. Hemşirelerin eğitim sonrası DVT profilaksisine uyumlarının eğitim öncesinden istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek belirlendi (p:0.001 p0.05). Hemşirelerin sedasyona ara verilmesi ve mekanik ventilatörden ayırmaya çalışmaya uyumunun eğitim öncesinde %100.0 (n:1409) eğitim sonrasında ise %100.0 (n:1475) olduğu saptandı. Hemşirelerin VİP Bakım Paketine uyumun eğitim öncesi dönemde %10.8 (n:152) iken eğitim sonrasında %89.8 (n:1324) olduğu belirlendi. Hemşirelerin eğitim sonrası VİP Bakım Paketine uyumu eğitim öncesinden istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulundu (p:0.0001 p0.05). Çalışmada VİP hızı eğitim öncesi dönemde 15.91/103 ve eğitim sonrası dönemde 8.50/103 ventilatör günü olarak saptandı. VİP hızının eğitim sonrası dönemde eğitim öncesi döneme göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde azaldığı belirlendi (U:0.00 p:0.0001 p0.05). Sonuç olarak kanıta dayalı rehberler doğrultusunda hazırlanmış eğitim ile VİP Bakım Paketi uygulamasının VİP hızını azalttığı belirlendi. Bu nedenle mekanik ventilatöre bağlı hastaların bakımında VİP Bakım Paketinin kullanılması önerilmektedi

    Pandemi Sürecinde Yoğun Bakım Hemşireliği: Algılanan Stresin Merhamet Yorgunluğuna Etkisi

    No full text
    Amaç: Koronavirüs hastalığı-2019 pandemisinin yoğun bakım hemşirelerinin algıladıkları stres seviyesini artırarak merhamet yorgunluğuna neden olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle tanımlayıcı tipteki bu araştırma pandemi sürecinde yoğun bakım hemşirelerinin algıladıkları stresin merhamet yorgunluğuna etkisinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Yöntem: Çalışmanın örneklemini aktif olarak internet kullanabilen ve araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 149 yoğun bakım hemşiresi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri Veri Toplama Formu, Algılanan Stres Ölçeği (ASÖ) ve Merhamet Yorgunluğu Kısa Ölçeği (MY-KÖ) kullanılarak internet üzerinden toplanmıştır. Araştırmanın yürütülebilmesi için bir üniversitenin Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan yazılı izin alınmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler, tek yönlü varyans analizi, bağımsız gruplar t-testi, Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Bu araştırmada yoğun bakım hemşirelerinin %98,7’si pandemi sürecinde stres yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Yoğun bakım hemşirelerinin ASÖ toplam puan, MY-KÖ toplam puan, ikincil travma ve tükenmişlik alt boyut puan ortalamalarının sırasıyla 46,42±7,46, 76,80±23,37, 27,87±11,17 ve 48,93±15,01 olduğu saptanmıştır. ASÖ ve MY-KÖ puan ortalamaları arasında pozitif yönde yüksek düzeyde anlamlı ilişki olduğu bulunmuştur. Sonuç: Sonuç olarak bu çalışmada pandemi sürecinde yoğun bakım hemşirelerinin algıladıkları stres ve merhamet yorgunluğu düzeyinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca hemşirelerin algıladıkları stres düzeyi arttıkça merhamet yorgunluğu düzeyinin de arttığı saptanmıştır. Yoğun bakım hemşirelerinin psikososyal açıdan izlenmesi ve desteklenmesi önerilmektedir

    Hastane İçi Transfer Güvenliği Ölçeği’nin Türkçeye Uyarlanması

    No full text
    Amaç: Bu çalışmanın amacı Hastane İçi Transfer Güvenliği Ölçeği’nin Türkçe’ye uyarlanmasıdır. Yöntem: Metodolojik bir çalışmadır. Çalışmaya, Mayıs-Haziran 2021 tarihleri arasında 129 cerrahi yoğun bakım hemşiresi katıldı. Veriler çevrimiçi internet ortamında Sosyodemografik ve Mesleki özellikler Formu ile Hastane içi Transfer Güvenliği Ölçeği kullanılarak toplandı. Dil geçerliği sağlandıktan sonra veriler Kapsam Geçerlik İndeksi, Yarıya Bölme Yöntemi, Cronbach alfa katsayısı, Madde Toplam Puan Korelasyonu, Açıklayıcı Faktör Analizi değerleri ile analiz edildi. Bulgular: Cerrahi yoğun bakım hemşirelerinin yaş ortalaması 28,8±6,8 yıl olup, %78,3’ü lisans mezunu ve %42,6’sı Anesteziyoloji ve Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesi'nde çalışmaktadır. Ölçeğin Kapsam Geçerlik İndeksi 0,95 bulundu. Ölçeğin Cronbach alfa katsayısı 0,93 olup yüksek güvenirlik derecesine sahip olduğu belirlendi. Yapılan açıklayıcı faktör analizinde özdeğeri biri aşan dört faktör elde edildi ve bu dört faktörün açıkladığı toplam varyans %63,59 olarak bulundu. Faktörler, kurum, araç ve teknolojiler, çevre ve ekip işbirliği olarak belirlendi. Cronbach alfa değerleri 0,73 ile 0,92 arasında bulundu. Sonuç: Hastane İçi Transfer Güvenliği Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir bir araç olduğu saptandı

    Determination of Surgery Nurses' Perspectives and Attitudes towards Elderly Patients

    Get PDF
    Tanımlayıcı tipteki bu çalışma, cerrahi hemşirelerinin yaşlı hastaya ilişkin bakış açıları ve tutumlarının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Çalışmanın örneklemini araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 206 cerrahi hemşiresi oluşturmuştur. Araştırmanın verileri Yaşlılığa Bakış Ölçeği ve UCLA Geriatrik Tutum Ölçeği kullanılarak “Surveey” online anket sistemi aracılığı ile toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, tek yönlü varyans analizi (Anova), Bağımsız Gruplar T Testi ve Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. Çalışmada hemşirelerin Yaşlılığa Bakış Ölçeği ve UCLA Geriatrik Tutum Ölçeği’nden aldıkları puan ortalamalarının sırasıyla 40.7±6.6 ve 49.6±6.3 olduğu belirlenmiştir. Araştırma kapsamına alınan cerrahi hemşirelerinin yaşlı hastalara bakış açıları ile tutumları arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki olduğu (r=0.286, p<0.0001) saptanmıştır. Sonuç olarak cerrahi hemşirelerin yaşlılara karşı bakış açılarının ve tutumlarının pozitif olduğu belirlenmiştir. Yaşlılara karşı pozitif bakış açısı ve tutumun sürdürülebilmesi için lisans, lisansüstü, oryantasyon ve hizmet içi eğitim programlarında yaşlı hasta bakımı konusuna ayrıntılı bir şekilde yer verilmesi önerilmektedir.This descriptive study was carried out to determine surgical nurses' perspectives and attitudes towards elderly patients. The study sample consisted of 206 surgical nurses who voluntarily accepted to participate in the study. The data of the study were collected using the Measure of Elderliness Attitude and UCLA Geriatric Attitude Scale via “Surveey” online survey system. Descriptive statistics, one-way analysis of variance (Anova), Independent Groups T Test and Spearman correlation analysis were used to analyze the data. It was determined that the mean scores of the nurses from the Measure of Elderliness Attitude and UCLA Geriatric Attitude Scale were 40.7±6.6 and 49.6±6.3, respectively. It was detected that there is a weak positive relationship (r=0.286, p <0.0001) between the perspectives and attitude towards elderly patients of the surgical nurses included in the study. In conclusion, it was determined that surgical nurses' perspectives and attitudes towards the elderly were positive. In order to maintain a positive perspective and attitude towards the elderly, it is recommended that give a place to elderly patient care with detail in undergraduate, graduate, orientation and in-service training programs

    Türk Erkekleri Kozmetik Cerrahi Konusunda Ne Düşünüyor?

    No full text
    Bu çalışmanın amacı, Türk erkeklerinin kozmetik cerrahi konusundaki düşüncelerinin belirlenmesidir. Tanımlayıcı tipte olan bu çalışmanın verileri Mart-Nisan 2021 tarihleri arasında Kozmetik Cerrahiyi Kabul Ölçeği ile internet üzerinden toplanmıştır. Çalışmanın örneklemini, internet kullanabilen, çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden, 18 yaş ve üzeri 228 erkek oluşturmuştur. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Mann Whitney U Testi, Kruskal Wallis Testi ve Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. Bu araştırmada erkeklerin Kozmetik Cerrahi Kabul Ölçeği toplam puan, kişisel, sosyal ve düşünceler alt boyut puan ortalamalarının sırasıyla 50.88±21.64 (min:15 maks:105), 20.08±8.81 (min:5 maks:35), 13.49±7.63 (min:5 maks:35), 17.31±31 (min:5 maks:35) olduğu belirlenmiştir. Türk erkeklerinin yaşları (r:-0141 p:0.033) ve kendi görünüşlerinden memnuniyet düzeyleri (r:-0.150 p:0.023) ile Kozmetik Cerrahi Kabul Ölçeği toplam puanı arasında negatif yönde zayıf ilişki olduğu saptanmıştır. Kozmetik cerrahi geçirmek isteyen erkeklerin kozmetik cerrahiye yönelik tutumlarının daha olumlu olduğu saptanmıştır (U:2381.00 p:0.0001). Sonuç olarak, Türk erkeklerinin kozmetik cerrahiye ilişkin tutumlarının yaş, kendi görünüşlerinden memnuniyet düzeyleri ve gelecekte kozmetik cerrahi geçirmek isteme durumlarından etkilendiği belirlenmiştir

    Investigation of Skin Preparation Practices in Operating Room

    Get PDF
    maç: Bu çalışmanın amacı, ameliyathane hemşirelerinin deri hazırlığında kullandıkları aseptik teknikuygulamalarının incelenmesidir.Materyal ve Metod: Tanımlayıcı tipte olan bu çalışmanın verileri Mart-Haziran 2019 tarihleri arasındaaraştırmacılar tarafından oluşturulan veri toplama formu ile internet üzerinden toplanmıştır. Çalışmanınörneklemini, çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden, internet kullanabilen 154 ameliyathane hemşiresioluşturmuştur. Verilerin analizinde ortalama, standart sapma, sayı ve yüzde kullanılmıştır.Bulgular: Bu çalışmada hemşirelerin sadece %30,5 (n:47)’i çalıştıkları kurumda hastalara ameliyat öncesi rutinolarak duş/banyo yaptırıldığını belirtmiştir. Hemşirelerin %63,6 (n:98)’sı ameliyat bölgesindeki tüylerin rutin olaraktemizlendiğini ve %60 (n:111)’ı tüy temizliğinin elektrikli tıraş makinesi ile yapıldığını belirtmişlerdir.Hemşirelerin %69,8 (n:125)’i deri antisepsisinde povidon iyodin kullanıldığını ifade etmişlerdir. Hemşirelerin %69,5(n:107)’i deri antisepsisinde kullanılan antiseptik solüsyonun hastanın altında birikmesini önlemek için hastanınher iki tarafına kompres yerleştirdiklerini belirtmişlerdir.Sonuç: Sonuç olarak, bu çalışmada deri antisepsisinin uygun antiseptik solüsyon ile yeterli alanda, yeterli süredeve uygun teknik ile yapıldığı belirlenmiştir. Ancak banyo/duşun rutin uygulanma oranının düşük olması, tüytemizliğinin gerekli olup olmadığı düşünülmeksizin çoğunlukla rutin yapılması ve tıraş bıçağının kullanılmasınedeniyle ameliyathane hemşirelerinin cerrahi alan enfeksiyonlarını önlemeye yönelik bilgilerinin güncellenmesiönerilmektedir.Background: The aim of this study was to investigate the aseptic technique used in the preparation of skin by operating room nurses. Materials and Methods: The data of this descriptive study was collected from the internet between March-June 2019 with the data collection form created by the researchers. The sample of the study consisted of 154 operating room nurses who voluntarily agreed to participate in the study and able to use internet. Mean, standard deviation, number and percentage were used for data analysis. Results: In this study, only 30.5% (n:47) of the nurses stated that patients were routinely showered/bathed before surgery in the institution they work. Of the nurses, 63.6% (n:98) reported that hairs at the operation site were routinely removed and 60% (n:111) reported that hair removal was performed with a clipper. 69.8% (n:125) of the nurses stated that povidone iodine was used in skin antisepsis. 69.5% (n:107) of the nurses stated that they placed compresses on both sides of the patient to prevent accumulation of the antiseptic solution used in skin antisepsis. Conclusions: In conclusion, it was determined in this study that skin antisepsis was performed with appropriate antiseptic solution in a sufficient area, in a sufficient time and with appropriate technique. However, it is recommended to update the knowledge of the operating room nurses to prevent surgical site infections due to the low rate of routine application of the bath / shower, making the routine mostly regardless of whether hair removal is required or not, and using the razor blade

    Effect of breast-self examination training on health beliefs and practices: student nurses educating relatives

    No full text
    Purpose: Breast self-examination (BSE) is a critical technique in early detection of breast diseases, especially cancer. This quasi-experimental study was performed to evaluate the effects of BSE training on health beliefs and practices among relatives of nursing students. Materials and methods: The study sample consisted of 133 relatives of nursing students. After training student nurses about BSE, they were requested to train their relatives regarding BSE. The data were collected before and 6 months after BSE training. Results: It was determined that 39.1% (n=52) of women performed BSE before the training and 87.2% (n=116) of them after the training and this difference was statistically significant (p=0.0001). Sensitivity perception (Z=-2.915, p=0.004), benefit perception (Z=-4.888, p=0.0001) and confidence perception (Z=-2.503, p=0.012) of women significantly increased and disability perception (Z=-8.576, p=0.0001) decreased significantly after the training. Conclusions: In conclusion, the BSE training given by nursing students to their relatives enhanced health beliefs and practices of the participants

    Ameliyathanede Deri Hazırlığı Uygulamalarının İncelenmesi

    Get PDF
    maç: Bu çalışmanın amacı, ameliyathane hemşirelerinin deri hazırlığında kullandıkları aseptik teknikuygulamalarının incelenmesidir.Materyal ve Metod: Tanımlayıcı tipte olan bu çalışmanın verileri Mart-Haziran 2019 tarihleri arasındaaraştırmacılar tarafından oluşturulan veri toplama formu ile internet üzerinden toplanmıştır. Çalışmanınörneklemini, çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden, internet kullanabilen 154 ameliyathane hemşiresioluşturmuştur. Verilerin analizinde ortalama, standart sapma, sayı ve yüzde kullanılmıştır.Bulgular: Bu çalışmada hemşirelerin sadece %30,5 (n:47)’i çalıştıkları kurumda hastalara ameliyat öncesi rutinolarak duş/banyo yaptırıldığını belirtmiştir. Hemşirelerin %63,6 (n:98)’sı ameliyat bölgesindeki tüylerin rutin olaraktemizlendiğini ve %60 (n:111)’ı tüy temizliğinin elektrikli tıraş makinesi ile yapıldığını belirtmişlerdir.Hemşirelerin %69,8 (n:125)’i deri antisepsisinde povidon iyodin kullanıldığını ifade etmişlerdir. Hemşirelerin %69,5(n:107)’i deri antisepsisinde kullanılan antiseptik solüsyonun hastanın altında birikmesini önlemek için hastanınher iki tarafına kompres yerleştirdiklerini belirtmişlerdir.Sonuç: Sonuç olarak, bu çalışmada deri antisepsisinin uygun antiseptik solüsyon ile yeterli alanda, yeterli süredeve uygun teknik ile yapıldığı belirlenmiştir. Ancak banyo/duşun rutin uygulanma oranının düşük olması, tüytemizliğinin gerekli olup olmadığı düşünülmeksizin çoğunlukla rutin yapılması ve tıraş bıçağının kullanılmasınedeniyle ameliyathane hemşirelerinin cerrahi alan enfeksiyonlarını önlemeye yönelik bilgilerinin güncellenmesiönerilmektedir.Background: The aim of this study was to investigate the aseptic technique used in the preparation of skin by operating room nurses. Materials and Methods: The data of this descriptive study was collected from the internet between March-June 2019 with the data collection form created by the researchers. The sample of the study consisted of 154 operating room nurses who voluntarily agreed to participate in the study and able to use internet. Mean, standard deviation, number and percentage were used for data analysis. Results: In this study, only 30.5% (n:47) of the nurses stated that patients were routinely showered/bathed before surgery in the institution they work. Of the nurses, 63.6% (n:98) reported that hairs at the operation site were routinely removed and 60% (n:111) reported that hair removal was performed with a clipper. 69.8% (n:125) of the nurses stated that povidone iodine was used in skin antisepsis. 69.5% (n:107) of the nurses stated that they placed compresses on both sides of the patient to prevent accumulation of the antiseptic solution used in skin antisepsis. Conclusions: In conclusion, it was determined in this study that skin antisepsis was performed with appropriate antiseptic solution in a sufficient area, in a sufficient time and with appropriate technique. However, it is recommended to update the knowledge of the operating room nurses to prevent surgical site infections due to the low rate of routine application of the bath / shower, making the routine mostly regardless of whether hair removal is required or not, and using the razor blade
    corecore